Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Uyarılar

Annelik doğal bir içgüdmü?

Serbest Kürsü ve Kadınlarla ilgili haberler Annelik doğal bir içgüdmü? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Bütün insanlar tarafından dinlenen hoş bir öykannelik. Ya da hiç eskimeyen klasik bir şarkı... Şimdiye kadar kutsallığıyla bilimsel araştırmalara, romanlara ve şiirlere konu olan duygu. annelik.. "Kutsal"olan bütün her şey gibi o da sorgulanmadı çok uzun süre. "Anneliğin kutsallığı" üzerinde ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kadınlarla ilgili haberler telkin cd indir izle İstanbul Kadınlarla ilgili haberler nerededir kimdir Kadınlarla ilgili haberler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kadınlarla ilgili haberler hipnoz Kadınlarla ilgili haberler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kadınlarla ilgili haberler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kadınlarla ilgili haberler kuantum düşünce kitap haberi

Annelik doğal bir içgüdmü?

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08-04-2010, 09:36 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Annelik doğal bir içgüdmü?





Bütün insanlar tarafından dinlenen hoş



bir öykannelik. Ya da hiç eskimeyen klasik bir şarkı...







Şimdiye kadar kutsallığıyla bilimsel



araştırmalara, romanlara ve



şiirlere konu olan duygu. annelik.. "Kutsal"olan bütün her şey gibi o da



sorgulanmadı çok uzun süre. "Anneliğin kutsallığı" üzerinde durmadı



kimse... Kadının en önemli özelliği bu, toplumun gözünde...

Genel anlamda annelikle ilgili söylenen



en önemli şey şudur. "Bütün kadınlar onu tatmalı, anne olmalı mutlaka" derler.



Peki, annelik ayrıca bir görev mi?



Çalışmak isteyen kadın, kendisini eve hapseden kurallara karşı çıkınca hep farklı tartışmalar ortaya çıkar.. Çalışma



hayatında olan kadına, doğurduğu zaman çocuğundan uzak kalacağı için, genellikle



"çalışmaması" yönünde öneriler gelir.







Şimdi bu konuda yazılan kitaplara,



araştırmalara da bir bakalım: Amerikalı Antropolog Jules Henry, 1965 yılında



yayınlanan araştırmasında, "Annelik



içgüdmü, değil mi?" diye soruyor.

Elisabeth Badinter ise "Annelik sevgisi" adlı bir



kitap yazmış. Bu kitapta annelikle ilgili bir çok enteresan fikirler var. Mesela



19. yüzyılda ortaya çıkan "sütannelik" kurumundan söz ediliyor kitapta O dönemler, zengin aileler, taşradan getirdikleri



sütannelere, bütün görevlerini devrediyorlarmış. Bu görevliler, sadece evdeki



işlerle ilgilenmez, çocuklara da doğar doğmaz bakarlarmış.







Yoksul çevrelerde yaşayan ve doğum



yapan her üç kadından ikisi, lohusalığı biter bitmez, Paris'e "sütanne" olarak



iş aramaya gidermiş! Bu arada



geride yalnız bıraktığı kendi çocuğu da kötbeslenir, zor durumda kalırmış. Kitaptan öğrendiğimize göre bu da o bebeklerde ağır hastalıklara yol açıyor



ve her yıl bu çocukların yüzde 64'ölüyormuş! Yazarın yorumu şöyle:

Sütannelere emanet edilen çocuk, esas



zamanını onu besleyen, bakan bu



kadınla geçiriyordu. Bu sütannelerin büyük bir bölümemzirdikleri zengin



çocuklarına aşırı derece bağlanmış, sırf onlarla kalabilmek için evlerine dönmek



bile istememişlerdi!







Kitapta hem iyi annenin erdemini



yücelten, hem de diğerlerinin



sefaletine göz yuman 19. yy toplumunun "ikiyüzlülüğünden" söz ediyor yazar.

Avrupadaki bu sütannelik sistemi, 19.



yüzyılın sonuna kadar yaşamış. Sonra onun yerine "dadılık" sistemi uzun süre var



olmuş. "artık sen anne oldun"



[/b]







Anne - çocuk ilişkileri duruma göre



değişen duygulardan ibaret midir?



Annelik sevgisi var mıdır? Bazı



kadınlarda var olan, diğerlerinde



ise kendini göstermeyen bu içgüdnasıl bir şeydir?

Yazar, kitapta bu bağlamda da bir sürsoru soruyor. O dönemin ekonomik



koşullarında ortaya çıkan "sütannelik" kurumu da, yazar Badinter'in soru işaretlerini



çoğaltıyor. Annelik denince "içgüdü" yerine, kadına uygulanan toplumsal baskıdan söz



etmek gerektiğini söylüyor yazar.







B.Marbeau ve Cleirens da bu konu



üzerine eğilmiş diğer iki yazar. Onlar da yaptıkları bir araştırmada şöyle



diyorlar:







Kadın, anne olabileceği için, bundan



onun sadece anne olması gerektiği değil, aynı zamanda, anneden başka bir şey



olmaması ve mutluluğu sadece annelikte bulabileceği sonucu çıkarıldı!

İşte bir sürkadının da, evlenip çocuk



yapınca işinden ayrılmasının nedeni de burada yatıyor aslında. Toplum ona

Sen anne oldun. Diğer her şeyden eline



ayağını çek. En kutsal iş bu çünkü.







diyor.. Lee Comer'in "Evlilik Mahkumları" adlı



kitabı da şu soruyu soruyor:







Çocukların sorumluluğu yalnızca anneye



mi ait? Eğer çocuk yetiştirme,



inanmamızı istedikleri kadar doğallikle anaya düşen sorumluluk olsaydı, neden



durmadan hatırlatmaları gerekiyor bize!"



Kötanne var



mı?[/b]







Peki, "kötanne" var mıdır? Sorunun



yanıtını, bizim gibi herkes merak ediyor.







Cami önlerine terkedilen çocukları



düşünün. Ya da dayaktan mosmor olmuş



gözleri ile annesinin döverek hastanelik ettiği minik Sıla'yı düşünün!

Annesinin elleri arasında işkence gören



3.5 yaşındaki bu dünya güzeli Sılanın yaşadıkları basında yer aldı geçen sene.



Herkes o anneye nefretler yağdırdı. Sonunda devlet baba gelip Sılayı annesinin



elinden almak zorunda kaldı.







Demek ki "kötanne" de var! Demek ki



her anne "kutsal" değil".. Fakat



genel anlamda topluma ve yargıçlara göre "kötanne" yok diye düşünülüyor.

Evlilik Mahkumları' kitabının yazarı bu konu üzeninde de durmuş:



Boşanma davalarında yargıçların, "kötbir annenin, annesizlikten daha iyi



olduğundan" söz ettiklerini ve boşanmadan sonra çocuğu genellikle anneye



verdiklerini hatırlatıyor. Ona göre, öyle bir sistem var ki, annenin sadece



varlığının bile (kötde olsa)



çocuğun mutluluğunu garanti edeceği, babanın sevgisinin ise bir işe



yaramayacağı savunuluyor! "Sonsuz anne



sevgisi"[/b]







O dönemlerde (19. yüzyıl) ) kreş veya



yuvaya devam eden çocukların da ruhi gelişmesinin aksayabileceği de



söylenmiş. Bu çerçevedeki demeçler



o zamanlar çok kabul görmüş. Yazar Comer ise şunu öneriyor:







İşinden memnun olmayan anneler çocuk



için tehlikeli olduğu kadar, sadece görev duygusu yüzünden evde kalan, bezgin



anneler de bu çocukların sağlığı için tehlikelidir!







Araştırmacıların, evde kalan mutsuz



kadınların çocuklar üzerindeki etkisini, işinden memnun olan, çalışan



annelerinkiyle karşılaştırarak belirlemesi gerektiğine



inanıyor.







Kadınların çalışma yaşamında yavaş



yavaş var olmaya başladığı o



dönemlerde buna benzer laf edenler çoğalmış: Bazı araştımacılar ısrarla şunu



kanıtlamaya çalışmışlar:







Çocuk, annesinin etrafında pervane



olmasıyla tam bir insan olabiliyor. O zaman kadın da ancak çocuk bakarak tam bir



kadın olabilir!







Bu görüşe karşı çıkıyor ve eleştiriyor. Cinsellikten arınmış bir



annelik![/b]







Türkiye'de de son yıllarda bir çok



kitap yazıldı bu kadının rolleriyle ilgili.







"Tapınağın Öbür Yüzü" adlı kitapta



Psikolog Leyla Navaro, anneliğin toplumda nasıl algılandığı konusunu ele almış.



Şöyle diyor o da:

Aile içinde de saygıyla anılır kadın.



Çocuklarını yetişkin yaşa getirmiş kadın koşulsuz bir saygıyı hak kazanır.



Annelik sorgulanmaz.







Bunları vurgulayan Psikolog, bu doğal mevki ve yetkileri nedeniyle



kadınların 'annelik' rollerini yitirmekten bilinçaltı ürktüklerini anlatıyor.

Annelik görevleri tükenirse adeta bir



hiç olacaklar, sanki kimliksiz kalacaklar.







diyor ve öyle düşünen kadınlardan söz



ediyor kitapta.







Peki, anne rolünün cinsellikten



arınmışlığına ne demeli?







Yazar Navaro ona da değiniyor



kitabında. Dikkat ederseniz bir kadın çoçuk doğurduktan sonra, kocası ona



"kutsal anne" gözüyle bakar ve genellikle de aldatmalar bu aşamadan sonra



başlar! Kocalar "o işi" başka kadınlarda denerler genellikleJ



Yazar Leyla Navaro şöyle



diyor:







Sadece anne kimliğiyle yaşamakta olan



kadınlar, onları insan yapan pek çok boyutlar gibi, genelde cinselliklerinden de



vazgeçmişlerdir. Evlilikleri tek boyutlu kalıp, sadece bakım ilişkisi ve düzen



evliliği haline dönüşür.







Anneler günü... Annelerin yüceltildiği



bir gün.. Ama bence bütün yaşamda kadın sadece o rolüyle sınırlanmamalı. Yazar



Beauvoir da binlerce kadının sessiz düşüncelerini dillendiriyor. O, kadının



içinde bulunduğu iç acıcı olmayan bu durumu kitaplarında yansıtırken, içindeki



umudu da aktarıyor:







Kadın bugün insanlığın giriştiği, hiç



durmadan kendini aşarak varlığını doğrulama hareketine katılmak istemektedir.



Başka bir varlığa can vermeye ancak yaşam kendisi için bir anlam taşıdığı zaman



razı olabilir. Ekonomik ve toplumsal yaşamda rol oynamayı deneyemediği sürece



gerçek ‘Ana olamaz.







Çocuğun yükünün büyük kısmını



topluluğun aldığı, annenin topluluktan bakım ve yardım gördüğbir toplumda,



kadının çalışmasıyla analık bağdaşmaz olmaktan çıkacak.







Genel kanının tersine, çalışan kadının



gebeliğinin çok daha kolay geçtiğini söylüyor uzmanlar. Kişisel yaşamı zengin



olan kadın, çocuğa bir sürşey verecektir. Karşılığında ise çocuğundan pek az



şey ister böyle anneler. En iyi eğitici en iyi anne uğraşıp, didinerek ve ter



dökerek öğrenen kadınlardan çıkar. Dolayısıyla, annelere ve bundan sonra



anne olacak kadınların o yüktek başına sırtlamamaları gerekir. Yani sonuçta



istenen erkekle eşit koşullarda var olması..







Ama belki çok yıllar sonra, yeni nesil



kadınlar, kutsallığı değil, paylaşmayı savunacaklar. "Bizi 'kutsal' diye



yüceltip bir yandan da ezmeyin,



hayatı hep birlikte bizimle paylaşın. Bu toplumda üzerimize düşen yükazaltın"



diyecekler belki de!. Hayvanlar aleminde



anneler[/b]







Bu ise tabiatta bazı hayvanların



annelik rolünnasıl yaşadığına dair ilginç anektodlar:











Kuşların



kuluçkaya yatması, sanıldığının aksine yumurtlamanın doğurduğu yorgunluk ve



yüksek ateşten ve karın duvarına kan toplanması sonucu meydana gelen sinirsel



rahatsızlıktan kurtulmak amacıyla gerçekleşmektedir.







Kanada



Geyiği'nin kendi yavrusunu kesinlikle öldürdüğsöylenir.







Kuşlar,



yavrularının beslenmesi için büyük kaygı duyar. Kılı kırk yararak onları besler.



Yavru, bağımsız yaşayacak hale gelir gelmez, bu ilgi düşmanlığa dönüşür. Ve



yuvadan kovulur.







Göçmen



kuşları, göç etmek zorunda bırakan güdüler, anasal güdülerden daha güçlüdür.



Kırlangıçlar göç zamanı yuvalarını terkeder ve yavruları yok olmak durumunda



bırakırlar.







Bir balina,



gözünün önünde öldürülen yavrusuna karşı hiçbir müdahalede



bulunmaz.







Ölüm



derecesinde aç olduğunda, dişi kaplanın yavrunu öldürüp yediği



bilinmektedir.







Maymunlarda



ana sevgisi hiçbirşeyle kıyaslanamayacak ölçüde büyüktür.







Yuva yapan



hayvanların en seçkini olan kunduzlarda, yuvanın baş yapımcısı dişidir. Tehlike



dönemlerinde yuvanın sürekli yeri değiştirilir.







Erkek



kunduz, yavruları besin maddesi sanmaya eğilimli olduğu için genellikle dişi



tarafından yuvadan kovulur.





Kaynak:Kadınvizyon

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

« Genç Kadınlarda Kemik Sağlığı | Kadınlar Aşkta Neden Kaybeder? »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Annelik doğal bir içgüdmü?

Serbest Kürsü ve Kadınlarla ilgili haberler Annelik doğal bir içgüdmü? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Bütün insanlar tarafından dinlenen hoş bir öykannelik. Ya da hiç eskimeyen klasik bir şarkı... Şimdiye kadar kutsallığıyla bilimsel araştırmalara, romanlara ve şiirlere konu olan duygu. annelik.. "Kutsal"olan bütün her şey gibi o da sorgulanmadı çok uzun süre. "Anneliğin kutsallığı" üzerinde ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kadınlarla ilgili haberler telkin cd indir izle İstanbul Kadınlarla ilgili haberler nerededir kimdir Kadınlarla ilgili haberler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kadınlarla ilgili haberler hipnoz Kadınlarla ilgili haberler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kadınlarla ilgili haberler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kadınlarla ilgili haberler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:10 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.