[pozitif]

Bir gün bir kümese bir kartal yumurtası düşer kırılmaz :) ve hikaye başlar..

kartal yumurtadan çıkar ve etrafında tavukları görür

hikaye bu ya o da tavuklar da onun bir kartal olduğunu farketmez veya anlamaz

yıllar geçer büyür tabii

ve süreklü gökyüzüne bakma ve uçma isteği doğar içinde

yine gökyüzünde uçan kartallara bakarken söylenir ne kadar güzel uçuyorlar keşke bende uçabilsem

etrafındaki tavuklar asla uçmassın sen bir tavuksun der ve o da başını öne eğer.

hayatının devamında defalarca başını göğe kaldırıp uçan kuşlara bakıp uçmak istediğini ve etrafındaki tavukların bunu ASLA yapamayacağı zırvalıklarını dinler.

Sonra ne mi olur? Kartal tüm tavuklar gibi bir gün ölür.

[gül sultan]

uçmak gerek öyleyese ölmeden

Şartlandırmışlar tabi hayvancığı ne yapsın :) Paylaşım için teşekkürler.

[derya88]

Elektra Nickli Üyeden Alıntı

Şartlandırmışlar tabi hayvancığı ne yapsın :) Paylaşım için teşekkürler.

ay sen çok yaşa emiteşekkürler paylaşım için...

[kumsal1980]

Çok güzel paylaşım.Bende hikaye ye ek bişeyler paylaşırsam sorun olmaz demi :D






Bir rivayete göre; dört tavuk bir kartal yuvasına gidip bir yumurta çaldılar. Yumurtayı kümese getirdiklerinde kümeste bulunan diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu düşündüler. Zaman geçti yumurtayı getirenler de unuttu onlar da bu yumurtanın büyük bir tavuğa ait olduğuna inandılar.
...Bir anne bulundu yetim yumurtaya kuluçka başladı. Kısa bir zaman sonra yumurta kırıldı. İçinden simsiyah kanatlı ilginç gagalı tuhaf bir tavuk çıktı...Herkes çok mutluydu böylesini ilk defa görmüşlerdi. Anne tavuk dersler vermeye başladı yavrusuna: "Bak yavrum yerden bulduğun böceği şöyle ye! Arpayı buğdayı böyle yel". Anne tavuk her gün yeni şeyler öğretiyordu yavrusuna. Büyük tavuk annesinin her söylediğini yapıyordu. Tehlikelere karşı nasıl davranacağını öğretti annesi: "Bak yavrum eğer kedi buradan gelirse aksi istikamete doğru kaç şuradan gelirse buraya kaç..."

Büyük tavuk büyüdükçe güzelleşiyordu. Oldukça uzun kanatları vardı. Ara sıra diğerleri onun kanatlarına
bakmak için geliyorlardı...

Bir gün anne tavuk yavrusuna havadan gelen tehlikelere karşı kendisini nasıl savunacağını anlatırken büyük tavuğun gözü gökyüzünden süzülerek korkunç bir ihtişamla geçiş yapan bir başka canlıya ilişti.
Anne bu ne? dedi büyük tavuk.

- Ha o mu? O kartal yavrum kuşların padişahı...
- Ne de güzel uçuyor!
- Evet yavrum! Ama sen sakın ona özenme. Asla onun gibi olamazsın! Sen bir tavuksun. Senden önce baban deden amcan hepsi ona özendi; ama hiçbiri onun gibi uçamadı... Sen bir tavuksun ve bir tavuk gibi yaşamalısın. O günden sonra büyük tavuk ömrü boyuncia arka bahçede kartalın ihtişamlı geçişini izleyip iç çekti... Ve her seferinde "Keşke ben de bir kartal olup uçabilseydim!" dedi. Yine bir gün siyah kanatlı büyük tavuk ihtişamlı kartalı izlerken ölüp gitti... Onu bir tavuk gibi defnettiler ki hakikatte ölen bir kartaldı.
"Bir kartal gibi doğup bir tavuk gibi yaşayan ve kartallara özenip sonunda bir tavuk gibi ölen binlerce kartal var."

Şu anda kendi gücünün farkına varmadan, hep başkalarına özenen binlerce, yüz binlerce, milyonlarca hatta milyarlarca insan var yeryüzünde.
Ne büyük acı!

"Erdal Demirkıran - Ben Dünyanın En Akıllı İnsanıyım" kitabından.