Baş ağrısı yeni müzikler ekleyince tekrarlıyormu??

[is_mata]

Mrb ego ve suçluluk müziklerinde başım ağrımıştı daha sonra geçmişti ama listeme kendine güven + başkalarının görüşlerini önemsememe + topluluk karşısında konuşmayı ekledikten sonra tekrar başım ağrımaya başladı. bu durumu yaşayan varmı acaba?? dusun

[shamanic]

merhabalar..

başağrısı gibi olumsuz adlettiğimiz etkiler aslında olumludur..

neden mi..

telkinlerin işleyiş biçimlerine bakıldığında bilinçaltımızı yeniden programladığımızı görüyoruz..

bu programlama esnasında ruhsal ve bedensel verdiğimiz direnç tepkileri ortaya çıkıyor..

bunların içerisinde en hassas tepki mekanizmamız başımız ve ağrıları..

her yeni telkin .. yeni bir davranış modelini tanımlıyor bilinçaltımıza ve her seferinde eski olanın direnci yansıyor
ilk başlarda.. bu direnci kırma süreci içerisinde sabırlı olarak ve vucudumuza ruhumuza gereken desteği vererek
daha kolay ve rahat geçirmeye çalışmalıyız..

ihtiyaç duaylım ya da duymayalım mutlaka bol su tüketelim.. (en az 1,5 - 2 lt. )
rahatlatıcı bitki çayları içelim.. (papatya .. ıhlamur.. yeşil çay v.b )
içsel olumlu konuşmalar yapalım..
pozitif ortamlarda bulunalım..
yürüyüş v.b etkinliklerde bulunalım..
mutluluk verici yada hedeflere yönlendrici kitaplar okuyup filmler izleyelim..

bu arada ismail.. ne kadar oldu sen telkinleri dinlemeye başlayalı acaba..

yeni katılımcılarımızdansın ve dha bir ay olmadan listen çok fazla kalabalık olmuş bana göre..
bilinçaltına birden bu kadar yüklenmende başağrılarına sebep olur..

bu konu ile ilgili olarak daha önceden yazmış olduğum bir yazıyı ekliyorum..


sevgiler..

**shamanic** Nickli Üyeden Alıntı

senin vesilen ile tekrar hatırlatayım tüm dostlara..

evet subliminal telkinler dinlemek gayet pratik bir yöntemdir..
siz sadece müzik dinlediğinizi sanar alttan bir sürü direktif alırsınız..

şimdi olayı duyuyormuşsunuzcasına düşünelim.. dusun
bu duyduklarınızada hayatınıza tezahür ettirelim...

listede var 10 tane telkin... hiçbirisiniz gerekli süre dinlemiyoruz dolayısıyla gereken önemi vermiyoruz...

öncelikle hayatımızı masaya bi yatıralım..
ne istiyoruz..
ne bekliyoruz..
ve bu istediğimiz hedeflere ulaşmak için neler yapıyoruz..
kesin kalıcı ve hızlı çözümler istiyorsak..
bedenen ruhen zihnen aynı yönde hareket etmeli ve eylemlerimizi buna göre belirlemeliyiz..

görüyorum ki sen dahil bir çok arkadaşımızın sabır ve sistemli hareket etme konusunda eksikleri var..
bir an evvel olsun istiyorsunuz ama bu daha fazla gecikmesine sebep oluyor..
acele ettikçe geç kalmışlık hissiniz artıyor ve en sonunda bir çoğunuz bir çok yöntemi denedim hiç birisi bir işe yaramadı
diyerek bırakıyorsunuz...

değişimlerimiz liner yani düz çizgi şeklinde olmaz.. bu şekilde bir beklenti içinde olmak en büyük yanılgılarımızdandır..
değişim yukarı doğru hareket eden ve genişleyen sipral biçimindedir...
daima geniş açı ile hareket edilir.. aynı noktada olduğunuzu düşünseniz bile ilerleme yukarılara doğru devam etmektedir..
hatta siz hiç bir şey yapmasanız bile akış bu şekilde gerçekleşir..
bu durum bazen eskisinden hiç de farklı bir noktada olmadığımız izlenimini size verebilir ama
yeni enerjimiz eskisine çok benzediği halde artık farklı bir boyutta çok daha yüksek bir ferekanstadır..
sadece bu değişimin farkında olabilmek için biraz daha zamana ihtiyacımız var o kadar..

enerjimizdeki değişimi çoğu zaman kendimiz farkedemeyiz... tıpkı bir anenin çocuğunun büyüdğünü fark edememesi gibi..
bu konuda dışarısı size ayna olacaktır...

büyük değişimler olurken bir konu ile ilgili olarak .. egomuz değişmeyen yönümüze tutunarak onu yaşama aktarmaya ve sorun haline getirmeye
çalışacaktır.. böylelikle hem asıl değişimi baltalamış olur hem kendinizi kötü hissetmenizi sağlamış olur...

örneğim öfke sorunununa eğilen bir kişi bu konuda büyük yollar katederken bir anda bastırdığı
(yada farkında olmadığı / kontrol altında tuttuğunu sandığı )yeme dürtüsü ön plana çıkacaktır...
bu aşamalarda sabırlı olarak değişimin sürecini tamamlamasını beklemek gerekmektedir..
çünkü değişim her alanda kendini asl olandan başlayarak basamak basamak gösterecektir...

ama bu durumdayken birinci konuyu yarım bırakıp ikinci duruma yönelindiğinde 3. 4.
hatta hiç hasapta olmayan 5. 6. durumlar ortaya çıkacaktır..

onun için hedefe sadık kalınmalı...

bir çok problemin temelinde pozitif ego.. kendine güven.. ve gereksiz kendini suçlama sebepleri yatar...

bunun için bu telkinleri başlangıç olarak veriyoruz ve sabırla dinlemenizi öneriyoruz..
çünkü bu 3 duygu pozitif anlamda içsel olarak sağlamlaştığında kişi diğer telkinleri dinlemeye belkide hiç ihtiyaç duymayacaktır..

zaten kendine güveni geldikçe topluluk karşısında düzgünde konuşabilecektir..
zaten pozitif egosu arttıkça başkalarının düşüncelerini önemsemeyecektir..
zaten suçluluk duygularından özgürleştikçe depresif duygularındanda kurtulacaktır... v.b

bu örneği daha öncede vermiştim yineleyim..

taksiye bindiniz.. (bilinciniz)
şöför (bilinçaltınız)
gideceğiniz adres a noktası (hedefiniz ve ilgili telkinler)

siz adresi verdiğiniz anda o yola doğru hareket başladı..
karşınıza kırmızı ışıkta çıkacak.. yaya geçidinden geçenlere yol da vereceksiniz..
trafik bazı noktalarda sıkışacak ve ağır da ilerleyeceksiniz..
ama sabrederek o noktaya varmak sizin tek hedefiniz olduğu sürece..

taksiye binip 5 dk sonra şöföre vazgeçtim beni b noktasına götür..
yok oradanda vazgeçtim c noktasına götür diye habire yeni talimat verirseniz
en sonunda şöför sizi hiç bir yere götüremesiği gibi başlangıç noktanızdanda uzakta
bilmediğiniz bir noktada şaşkın olarak bakakalırsınız ortalığa...

yaşamımız bilinçaltımızın yansımaları...
hatayı nerede yaptığımızı bulmak için çok uzaklara bakmaya gerek yok...
neyi yaşadığımıza bakmamız yeterli..
yanlışsa eger yaşadıklarımız o zaman doğru davranmıyoruz demektir..

telkinleri dinlerkende aynı noktadan hareket ederek karar vermeliyiz...
hedefimiz ne belirleyeceğiz habire adres değişikliği yapmayacağız..
özellikle ana telkinlerle ilgili olarak doğru davranışları yaşamımıza yansıtana kadar sabırlı olacağız ve her yeni telkini eklerken
bana göre en az 1 - 1,5 aylık zaman dilimleri koyacağız ama bu süreleri kendinize göre belirlemek insiyatifi sizlerin elinde..

erteleme ve zinde uyanma telkinlerini ( zinde uyanma zaten akşamları dinlenecek )
bu söylediğim sıralamadan muaf tutuyorum çünki her ikiside kısa ve bana göre her gün dinlenilmesinde sakınca olmayan telkinler..

içsel konuşmalarımızla ve davranışlarımızla hedefimize sadık kalarak süreci hızlandıracağız..



sevgiler..

[is_mata]

Teşekkürler verdiğiniz cevaplar için. Sizin anlattığınıza göre ben listeyi bayaa abartmışım tabi başım ağrır dimi 44. O zaman listemi tekrar gözden geçireyim ben. tekrar teşekkürler