Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Doğayı Koru

Uyarılar

küresel ısınmanın suçluları bulundu

Serbest Kürsü ve Doğayı Koru küresel ısınmanın suçluları bulundu Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Doğayı Koru telkin cd indir izle İstanbul Doğayı Koru nerededir kimdir Doğayı Koru çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Doğayı Koru hipnoz Doğayı Koru olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Doğayı Koru hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Doğayı Koru kuantum düşünce kitap haberi

küresel ısınmanın suçluları bulundu

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13-03-2007, 01:21 PM   #1 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart küresel ısınmanın suçluları bulundu

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-03-2007, 01:52 PM   #2 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart küresel ısınmanın suçluları bulundu

her ne kadar yukarıda ki resimle konuya gülümseyerek yaklaşsakda bu resimdende anlaşılacağı üzere dikkat edeceğimiz çok minik hususlarla küresel ısınmanın yavaşlamasına katkıda bulunacak bireysel davranışlar sergilemeye başlamamızın zamanı geldi de geçiyoo.. neler yapabiliriz..
hala imzalamadıysak eger kyotoyu imzalayabiliriz...

http://www.kyotoyuimzala.com

(Küresel iklim değişikliği konusunda ülkelerin üzerlerine düşen görevler var. Dünyada bu protokolü imzalamayan üç ülkeden biri olan Türkiye olduğundan,TBMM'nin Kyoto protokolünü imzalaması için bir imza kampanyası düzenleniyor.)

başka neler yapabilirsiniz?
Enerji dostu ampuller kullanmalıyız..
Televizyonlar ve diğer elektirikli aletler bekleme konumunda bırakılmamalı komple kapatmalıyız..
Doğru ışıklandırma kullanmalıyız..
Klima yerine vantilatör kullanmalıyız..
Evlerimizi ısı kaybına karşı yalıtım yaptırmalıyız..
Eşyalarımızı, radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirmeliyiz..

Su kaynaklarının kıtlığı da bir başka önemli sorun. Ancak, alınabilecek önlemler de yok değil.
Diş fırçalama, bulaşık yıkama, traş esnasında musluk açık bırakmayalım.
Daha az su tüketen yeni teknoloji klozetler kullanalım..
Klozetlere asılan temizleme maddelerini kullanmayalım.. ( özellikle ben çok deterjan kullanıyorum.. )
Çamaşır suyu tüketimi en aza indirmeliyiz..
Akan tesisatları onarmalıyız..
Hortumla sulama ve yıkama yapmamalıyız..
Suyu, kireç ve bakterilerden arındıran filtreler kullanmalıyız..

ve son olarak ..
kızıldereli şef Seattle 1854 de tamda bizim şu anki hallerimizi anlatan sözler söylemiş..

Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar..o nun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir.. beyaz adamın kurduğu kentlerde
bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler. bir kelebeğin kanat çırpışları duyulamaz..
Son ırmak kuruduğunda.. son ağaç yok olduğunda.. son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenilemeyen bişey olduğunu anlayacak...

bunun üstüne daha ne söylenebilirki...
forumda karşılaştığım bir deniz yıldızı hikayesi vardı.. ne farkedicek demeyelim bir deniz yıldızıda biz atalım kıyıdan okyanusa..
__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2007, 07:12 PM   #3 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart bir kişiyi uyarabilmek için bin mil daha

dünyamızı korumak adına..
küresel uyarıcı olabilmemiz için...
bizleri bilinçlendiren bir sitenin linkini sizlerle paylaşmak istiyorum...

http://www.globalwarner.org/


nedir ??

GLOBAL WARNER (KÜRESEL UYARICI);
Önce çalışmalarına Türkiye’de karadan başlayıp,
daha sonra tüm dünyayı küresel ısınmaya karşı uyarmak,
bu konuda bilinç oluşturmak amacıyla yola çıkacak bir yelkenlidir.
3 kişilik tayfası ile 2007 yılı içerisinde İstanbul’dan hareket ederek
tam bir dünya turu atacak ve 3 yıl sonra 2010 yılında,
İstanbul, Avrupa Kültür Başkentiyken geri dönecektir.

ne yapıyorlar??

Daha Temiz Bir Dünya İçin, Söz Verin! ( ben söz verdim 96 )
Amacımız, önce Türkiye’den aldığımız sözlerle başlayıp,
sonra tüm dünyada söz verecek insanlar bulmaya çıkmak.
Biz dünyada hâlâ sözünü tutan insanların çokluğuna inanıyoruz.
Yaptığımızın hiçbir işe yaramayacağını düşünenler olacaktır ama
gelecek nesiller, onlara bırakacağımız ‘rezalet bir dünya’da yaşarken,
bugün bizim neden bir şeyler yapmayı denemediğimizi sorgulayacaklardır.
İşte o zaman, en azından birilerinin denemiş olduğunu bilmeleri,
belki onlara daha iyi bir dünya için yapılacak bir şeylerin her zaman olabileceği umudunu verir.
Sırf bunun için bile denemeye değer…



devamını merak edenler yukarıdaki linkten inceleyebilirler..
söz verenlere sonsuz tesekkürler... super

__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-05-2007, 10:14 AM   #4 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart Ynt: küresel ısınmanın suçluları bulundu

TEMA Vakfı: Suyunu boşa harcama

TEMA Vakfı evlerdeki gereksiz su tüketiminin önlenmesi için bireysel çabaların ne kadar büyük fark yaratacağına dikkat çekmek ve kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla “Suyunu Boşa Harcama” Kampanyası başlattı.


Bilimadamları , küresel ısınmanın son 50 yılda insan eliyle arttığını ve asırlarca süreceğini resmen ilan etti. Buna göre Türkiye, küresel ısınmanın etkilerini en şiddetli yaşayacak ülkeler arasında ve bu etkilerin en önemlilerinden biri de kuraklık. İçinde bulunduğumuz dönemde ülkemizde yaşanan kuraklık, halkın bu konudaki duyarlılığını arttırdı. Bu duyarlılığı harekete geçirmeyi hedefleyen “Suyunu Boşa Harcama” Kampanyası, 25 Nisan 2007 tarihinde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.

Petrolsüz milyonlarca yıl yaşadık ama; susuz birkaç gün dayanabilir miyiz!
TEMA Vakfı Genel Müdürü Dr. Uygar Özesmi, “Suyunu Boşa Harcama” Kampanyası Basın Toplantısı’nda Türkiye’nin su kaynakları ile ilgili sunum gerçekleştirdi. Dr. Özesmi toplantıda yaptığı açıklamada; “TEMA Vakfı, 15 yıldan bu yana bilimsel raporlar ve başta toprak olmak üzere kendi deneyimlerine dayanarak kamuoyunu bilgilendiriyor, karar vericileri önlem almaya zorluyor. Çünkü bilim adamlarının yaptığı araştırmalar ülkemizin küresel ısınmanın etkilerini şiddetli bir biçimde yaşayacağının özellikle altını çiziyor. Bu nedenle hepimizin bireysel olarak göstereceği çabalar suyumuzun korunması için çok büyük önem taşıyor. TEMA Vakfı olarak evlerdeki gereksiz su tüketiminin önlenmesi için bireysel çabaların ne kadar büyük fark yaratacağını kamuoyuna anlatmak üzere “Suyunu Boşa Harcama” Kampanyası başlatıyoruz. Ülkemizde suyun önemli bir bölümü evlerde kullanılıyor. Kampanyamız ulusal kanallarda yayınlanacak bilgilendirme filmi, gazete ilanları ve el broşürleri ile desteklenecek.” dedi.

Dr. Özesmi sözlerini bitirirken; “Bir evde yılda 140 ton suyu kurtarabiliyorsak, Ayşe Hanım Figen Hanım’a söylese, Zeynep Hanım Muhsin Bey’i uyarsa, bu hareket haneden haneye sıçrasa, milyonlara yayılsa Türkiye’nin tonlarca suyunu kurtarabiliriz. Lütfen, suyumuzu kurtarmak için, hep birlikte harekete geçelim” çağrısında bulundu.

Bir ev bile fark yaratır...
TEMA Vakfı, 4 kişilik bir ailenin, musluğun gereksiz yere akmasına izin vermeyerek, kısa duş alarak, bulaşıklarını makinede yıkayarak, gereksiz yere sifon kullanmayarak, güneş battıktan sonra bahçe sulayarak, bir yılda 140 ton su tasarrufu yapabileceğini açıkladı. Kampanyanın iletişim mecralarından biri olan www.suyunubosaharca ma.org internet sitesini ziyaret edenler bireysel alabilecekleri önlemleri öğrenirken, kendi evlerindeki tasarruf miktarlarını da hesaplayabilecekler .

EVDE SUYUMUZU KURTARMANIN 10 BASİT YOLU
1. Musluğu Açık Bırakmayın
Her gün sebzelerimizi elde yıkamak yerine, su dolu bir kapta yıkarsanız, çok daha az su tüketirsiniz. 4 kişilik bir aile bu yöntemle yılda ortalama 18 ton su kurtarabilir.
2. Bulaşıklarınızı Elde Değil Makinede Yıkayın
4 kişilik bir ailenin günlük bulaşığını elde yıkarsanız, ortalama 84 - 126 litre su harcarsınız. Oysa bulaşık makinesi aynı bulaşığı sadece 12 litre su ile yıkar. Bu da bir yılda ortalama 26 - 40 ton suyu kurtarmanız demektir.
3. Diş Fırçalarken, Tıraş Olurken Suyu Kapatın
Diş fırçalarken ya da tıraş olurken, kullanmadığımız halde açık bıraktığımız su gideri, yılda kişi başı ortalama 12 tondur. 4 kişilik bir ailede bu rakam ortalama 48 tondur.
4. Daha Kısa Duş Alın
5 dakikalık bir duş sırasında ortalama 60 lt su harcarsınız. 4 kişilik bir ailenin her bir ferdi duş süresini 1 dakika azaltırsa yaklaşık 18 ton su kurtarırsınız.
5. Gereksiz Yere Sifon Çekmeyin
Tuvaleti çöp olarak kullanmayın. Dört kişilik bir ailenin her bir ferdi, günde bir kez sifonu amacı dışında çekerse yılda 16 ton su harcamış olur.
6. Sifona Plastik Bir Şişe Yerleştirin
1,5 litrelik bir pet şişeyi su ile doldurarak sifonunuzun içine yerleştirin. Sadece bu basit bir önlemle bile yılda 2 ton su kurtarabilirsiniz.
7. Duş Başlığınızı Değiştirin
Yeni çıkan suyu daha iyi bir şekilde püskürten ekonomik duş başlıklarından alın. Böylece suyu daha az açarak daha tazyikli bir duş alabilirsiniz.
8. Muslukları Tamir Ettirin
Evdeki tüm muslukların su kaçırmadığından emin olun. Gerekirse tamir edin. Her saniye bir damla damlayan musluk yılda 1 ton su harcar.
9. Su Kaçaklarını Engelleyin
Evinizdeki ya da apartmanınızdaki su borularını yenileriyle değiştirin ya da tamir ettirin. Eski tip borular tonlarca su harcar.
10. Çamaşır Makinesini Ekonomik Kullanın
Bir çamaşır makinesi tek bir çalıştırmada 176 litre su harcar. Makinenizi haftada bir kez bile az kursanız, yılda 9 ton suyu kurtarırsınız.

ntv
__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 26-05-2007, 04:47 AM   #5 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart Ynt: küresel ısınmanın suçluları bulundu

Sevdiklerinize ‘Nuh’un Gemisi’nde yer ayırtın!

Dünyamız, fosil yakıt bağımlılığından bitap düşmüş, yokuş aşağı iklim felaketine sürükleniyor. Greenpeace kendi eillerimizle yarattığımız yaklaşmakta olan felaketi hatırlatmak için umudun ve uyarının işareti ve sembolü Nuh’un Gemisi’ni Ağrı Dağı’na inşa ediyor.

Nuh’un Gemisi, iklim değişikliğini önleyecek çözümlere sahip çıkanların, çözümü talep eden ve sevdiklerine yaşanabilir bir dünya bırakmak isteyenlerin gemisi olacak!

Bu felaketten neyi kurtarmak isterdiniz?


devamını merak edenler

http://www.greenpeace.org/turkey/energy-revolution/
__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 26-05-2007, 05:00 AM   #6 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart Ynt: küresel ısınmanın suçluları bulundu

Dünyanın sonu çok mu yakın?

Türkiye'nin gölleri, nehirleri birer birer kururken, yetkililerin önerdiği tedbirler bazen ancak yağmur duası kadar ciddi olabiliyor.

Türkiye'nin bugünden yarına çöl olacağı söylemi, bilimsel veri donanımlı temele dayanmıyor. Yani "Bu yaz sıcak olacak, aşırı kuraklık olacak" gibi öngörüler, medyumların söylemlerinden öte anlam taşımıyor


25/03/2007
İLHAMİ ÜNVER (Arşivi)

Geçenlerde Antalya'daydım. Bir otel yöneticisi, son iki yıldır kentin eskisinden daha sıcak olduğunu, suların giderek kuruduğunu söyledi. Biraz abarttığını açıklamaya kalktım, ortamdaki diğer insanlar da ona katıldılar. Göz göre göre yanıyor ve kuruyorduk işte...
Birkaç gün önce de, Adana'ya yerleşmeyi planlayan eski bir öğrencim uğradı. Oralarda işyeri açmayı tasarlıyormuş, ama önümüzdeki 10 yıl içinde ya Adana yaşanamaz ölçüde ısınırsa diye de korkuyormuş. Düşüncemi sordu. "Canım iyi ya işte, Karadeniz'i de yaz turizmine açarız" diye takılınca, "Hocam, bu söylediğiniz de çok mantıklı" demez mi? İki aydın yetişkinin böyle ilginç yaklaşımları art arda gelince, artık bu konuda bir yazı şart oldu. Ne kötü koşullanmışız meğer toplum olarak!..
Çevrebilim; çevre mühendisi, çevre bakanlığı, hesap, kitap yerine koruma ve gönüllülük temelini geçerli görür ki, yanlış bir yaklaşım değildir. Çiçeği, böceği, otu, taşı, havayı, suyu, yılanı, çıyanı sevecek ve hiçbirine ilişmeyeceksiniz, hepsi bu... Ancak insanın kazanma ve yok etme hırsıyla, doğa koruma bilinci çatışmaya başlayınca, doğaseverler güçsüz kalıyor, gözü dönmüş para babaları ile baş edemez oluyorlar... Bu kez ellerindeki gücü artırma yollarını zorluyorlar ki biraz abartı, daha fazla taraftar toplama çabası... Son yılların gündem konularını anımsayalım: Yağmur ormanlarının yok olması, asit yağışları, hormonlu ve kanserojen besinler, biyolojik çeşitliliğin yok edilmesi, organizmaların genetiğiyle oynanması, ozon tabakasının delinmesi, çölleşme, küresel ısınma, iklim değişikliği... Bu akış biraz da "günün modası" havasında değil mi? Eskiyen sloganlar çöpe mi gidiyor yoksa? Bu işlerden kazanan yüz binlerce sözde çevreci ve peşlerine takılan milyonlara, bir de sansasyona düşkün basınla, medyatik demeç vermeyi seven uzmanları ekleyelim. Kısacası işin tabanı o kadar da çürük değil. Seçme çevre örgütlerinin tanıtım sayfalarına bakın, çoğunun yöneticileri konularında ancak magazin düzeyinde bilgilidir.

Ah o gazlar!
Ben örnek vereyim, analizi okuyucu yapsın: FAO'nun Kasım 2006 bülteninde Henning Steinfeld imzalı bir raporda evcil hayvanların sera gazı etkisindeki rolü işleniyor. Hayvanların çıkardığı gazlar öyle bozuk ve öyle çokmuş ki, insanlardan daha zararlılarmış. Mide gazları ve dışkılarından salınan metan miktarı toplam insan etkinliklerinin yüzde 30-40'ını oluşturuyormuş. Hayvancılığın sera gazları oluşumundaki rolü yüzde 18'miş. Düşünebiliyor musunuz? Bir yanda dev endüstriler, termik santraller, petrokimya tesisleri, fabrikalar, New York, Tokyo, Los Angeles, Londra, San Fransisko, Pekin, otomobiller, uçaklar, kat kaloriferleri, linyit sobaları, dev bacalar... Karşı cephede ise alttan üstten gaz çıkaran inekler... O koca FAO (BM besin, tarım örgütü) böyle raporlar da yayınlıyor işte.
Türkiye'den de örnek verelim. Konya'nın Karapınar ilçesi, 1960'lı yıllarda o zamanki Topraksu çalışanlarınca çölden yaşama döndürüldü. Bugün orada insanların kazanılan dünyayı gözlerinde canlandırabilmesi ve fotoğraf alabilmesi için, küçük bir alan çöl modeli olarak korunmaya çalışılıyor, işçiler otları elleriyle topluyorlar. Mitsui 2006 Çevre Fonu, dünyaya örnek başarımızın farkına 40 yıllık bir gecikmeyle varmış, destek sağlıyor. Oysa o çölü yeşerten kurum bir yıl önce kapatılmış. Kamuoyuyla alay edercesine "çölleşmeye hayır" yürüyüşü yapıyorlar oralarda. Gösterişli küresel platformlardan alıntı yaparken biraz da kendi gerçeklerimize yönelsek?
Küresel ısınma bir gerçektir. Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ-WMO) kayıtlarına göre 20. yy boyunca yerkürede ortalama sıcaklık artışları 0,6 derece oldu. İklim aşırılıkları ve yer yer kuraklıklar da yaşanıyor. Ancak, küresel ısınmanın insan etkinliklerinden kaynaklanması olasılığı güçlü olsa da, kesin değil. Yerküre, dördü önemli olmak üzere 17 kez buzul çağı yaşadı. Yani 18. soğuma-ısınma sürecinin gelişiyor olması, yabana atılır bir olasılık değildir.


Karbon ve ayılar
Isınmanın egemen olduğu bölge Orta Avrupa'nın kuzeyinden, kutba kadar uzanıyor. DMÖ bu gerçekten yola çıkarak, 2007-2008 yılını "kutup meteorolojisi" konusuna ayırdı. Ülkemiz, küresel ısınmadan etkilenmeyen bölgede yer alıyor. Yani uzun yıllar karşılaştırıldığında, kentsel yerleşimler dışında, ölçülmüş bir sıcaklık ortalaması sapması yok. Demek ki "bu kış sıcak oldu" derken, geçen kışın soğuk geçtiği unutulmamalı. BM Çölleşmeyle Savaşım Sözleşmesi'nde Akdeniz ülkelerine ayrılan 4. ekte, iklim değişikliğine ya da ısınmaya değil, erozyona bağlı kayıplara dikkat çekiliyor. Sözleşmeye temel oluşturan Sahel kuşağında (Büyük Sahra'nın güneyi) her yıl binlerce insan, açlıktan ve susuzluğun yol açtığı hastalıklardan yaşamını yitiriyor. Ama konu bugünün sorunu değil, en az 50 yıldır insanlığın gündeminde. Yıllar içinde iyiye ve kötüye gidişler yaşanabiliyor.
Rio doruğunda ve Kyoto Sözleşmesi'nde Türkiye'ye karbondioksit çıkışları konusunda "gelişmiş ülke" konumu dayatılıyor. Daha katı önlemler, daha fazla katılım payı isteniyor, Kyoto Sözleşmesi'ni imzalamak için öne sürdüğümüz Ek 1 ve Ek 2 listelerinden çıkarılma isteği benimsenmiyor.
Türkiye'nin atmosfere saldığı karbondioksit miktarı ABD'nin yüzde 3,55'i (28'de biri), yerkürenin de binde 9'u düzeyinde. Yani ABD, karbondioksit çıkışını yalnızca yüzde beş azaltsa, bizim ülkesel payımızın çok çok üzerinde sonuç alınabilirdi. Kutup ayılarının kış uykusuna yatamadıklarını bildiren uzmanlar, onların zaten kış uykusuna yatmadığını görmezden gelebiliyor. IUCN listelerinde ayıların geçen yıl "yok olmaktaki türler" grubuna alındığı bildirilirken, burada gerekçenin, ayıların sayılarının azalmasından çok, yaşam alanlarındaki daralma olduğu unutuluyor.
Bahar gelip karların erimesi ve sağanakların başlaması beklenmeden "susuzluk kapıda" gürültüsü koparılırken uzgörürsüz, beceriksiz belediyecilerle yeni ürün alınmadan son buğday vurgunu peşindeki stokçulara hizmet edildiği düşünülmüyor. İngiltere çok soğuyacağı için İngilizlerin güneydeki ülkeleri 30 yıl içinde işgal edebileceği kurgulanıyor da, bu sözlerin kendi içindeki çelişkisi gözardı ediliyor (Hani Türkiye çöl oluyordu, İngilizler çöle mi göçecekler yani?). Buzul çözülmelerinin deniz düzeyini yükselteceği hesaplanırken, temel bir yanlış yapılıyor: Sıcak hava daha fazla su buharı tutar. Sıcaklık artışı buzulları eritirken, okyanuslardan daha çok su almalı, yani atmosferin tuttuğu su buharı artmalıdır. Hatta havaya fazla buhar geçişi olur, aşırılıklar da sıklaşırsa, karalara daha çok yağmur yağması beklenir. Burada anlaşmazlık, tutarsızlıktan kaynaklanıyor. İklim değişikliği yağışları azaltacak mı, yoksa artıracak mı?
Yorumlarda, "karbon tutulması-sequestration" mekanizmaları dışlanıp, topraktaki organik karbon miktarının, havanın üç katı, biyolojik kütlelerdeki karbonun ise, bu toplamın da iki katı olduğu hesaba katılmıyor. Yaşanan susuzluk sıkıntılarımızın nedeninin, kentlerin, endüstrinin ve sulanan arazilerin artan su gereksinimleri olduğu gözden kaçıyor. Oysa olur olmaz gerekçeler üretme yerine, "gelişmiş sulama teknolojilerine geçme, aynı suyu birçok kez değerlendirme, on binlerce kaçak kuyuyu denetim altına alma" gibi çözümlere yönelmek daha akılcı değil mi?


Tek yönlü
Konuları tek yönlü işleyenlere biz de tek yönlü yanıt örnekleri verelim: Küresel ısınma ilerlerse Pasinler, Muş, Yüksekova gibi geniş ovalar kazanmaz mıyız? Kars, Erzurum, Ağrı'nın iklimi biraz ılısa kötü mü olurdu? Antalya'da turizm mevsimi Mayıs yerine Nisan'da başlasa? Kışın daha kolay ısınsak da, daha az odun tüketsek, havayı daha az kirletsek, Rusya'dan daha az doğalgaz alsak? Ya da Sibirya'ya, Kanada'ya yaşam gelse? Bu hayali örneklerin amacı, yalnızca gerçeklere tek açıdan bakmanın yanlışlığını ortaya koymaktır.
Hiçbir karamsar senaryoda, sonuçlar hakkında güvenilir yorum yapılamıyor. NASA, iklim değişikliklerini uzaydan izleyip olasılıkları değerlendiriyor, ancak, kimilerince öne sürüldüğü gibi "Türkiye'nin 2050'de çöl olacağını" belirtmiyor. Bu çölleşme senaryolarının odağı, Moğolistan'dan Hazar Denizi'ne ulaşan Orta Asya'dır. Doğaldır ki uzmanlar Sahel bölgesini ya da Taklamakan çölünü incelerken, olası en kötü tabloları da değerlendiriyorlar. Yine de Türkiye'nin bugünden yarına çöl olacağı söylemi, bilimsel veri donanımlı temele dayanmıyor. Yani "Bu yaz sıcak olacak, aşırı kuraklık olacak" gibi öngörüler, medyumların söylemlerinden öte anlam taşımıyor. Çünkü bir haftadan ötesini kestirebilen bir hava tahmin yöntemi geliştirilebilmiş değildir.
Enerji tüketimi, su kullanımı, doğal kaynaklara sahip çıkma konularında elimizden geleni esirgemeyelim. Diş fırçalarken musluk açık kalmasın, televizyonu kumandadan değil, kendi düğmesinden kapatalım, otobüs biletini bile kağıt toplama kutusuna atalım. Ağaç kesimine dur diyelim, Oymapınar Barajı'nın sularını golf alanlarına aktaran anlayışa karşı imza kampanyalarına katılalım. Santrallerin hava süzgeçlerinin gereğince çalışması için yürüyüş düzenleyelim. Evimize güneş panelleri taktırıp az yakan, bakımlı otomobiller kullanalım. Karbon tüketmeyen enerji kaynakları için kamuoyu baskısı oluşturalım. Hepsi bilinçli, aydın kişi sorumluluğudur. Ancak kıyamet senaryolarıyla kendisine ekmek çıkarmaya çalışanlara da kanmayalım ve lütfen aracı olmayalım.

İLHAMİ ÜNVER: Prof. Dr., Ankara Üni.
http://www.radikal.com.tr/ek_haber.p...2&haberno=6890


__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 26-05-2007, 05:04 AM   #7 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart Ynt: küresel ısınmanın suçluları bulundu

İstanbulun su rezervine ilişkin bilgi İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali ÇODUR tarafından NTV’de verilmiştir.


Bugün itibariyle rezervlerimizin doluluk oranı yüzde 55.45. Barajlarımızdaki depo edilen su miktarı da 479 milyon metreküp. İstanbul’a ortalama 2 milyon metreküp su veriyoruz. Bu sadece rezervlerdeki suyun İstanbul’a 240 gün daha yeteceğini gösteriyor. Hiç yağmur yağmaması halinde yani. Ama biz aynı zamanda regülatörlerden de su alıyoruz. Yani günde 500 bin metreküpün üzerinde gelip akıp geçen o debileri de alıyoruz. Dolayısıyla suyun yeterlilik süresi biraz daha uzuyor. Ama bu demek değildir ki suyu istediğiniz kadar har vurup harman savurun. Her halükarda suyu tasarruf etmekte yarar var. İstanbullular suyu tasarruflu kullanırsa barajlarımızdaki su bize 1 yıldan fazla yeter.”



Ankara'nın barajlarında 6 ay yetecek kadar su rezervi bulunduğu bildirildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Ankara'da günde ortalama 1 milyon metreküp su kullanıldığı belirtilerek, yaz aylarında barajlardaki buharlaşmayla birlikte bu miktarın 1 milyon 350 bin metreküpe çıktığı ifade edildi.



Bu yaz yaşanacak su sıkıntısını bir nebze olsun azaltabilmek amacıyla evlerimizde uygulayabileceğ imiz ve uygularkende hiçzorluk çekmeyeceğimiz bir önerim olacak. Bu önerimi belki sizler önceden akıl etmiş olup, halen uyguluyorda olabilirsiniz. En azından bu yöntemi ne kadar çok kişiye ulaştırırsak suyun kullanımı ve su rezervlerinin daha ileri tarihlere sarkmasını sağlayabiliriz.


Yöntem şu; evimizde, işyerlerinde tuvalet ihtiyacımızı karşladıktan sora doğal olarak sifonu çekeriz. Sifon rezarvuarının kapasitesi takribi 9 lt’dir. Bu rezarvuarın içine 1 lt’lik bir pet şişe koyarsak kullanılan su otomatikman 1 litre azalmış olacak. Buda tuvaletin günlük kullanımı düşünüldüğünde azınsanmayacak miktarda bir su tasarrufu sağlar. Örneklendirirsek eğer; İstanbulun nüfusu 14.000.000 kişi dersek bu kişilerde günde 3 defa (sabah/öğlen/akş am) tuvalete gittiğini düşünürsek ortaya çıkan 42.000 metreküptür. Miktar az gibi görünebilir ancak susuz kalmaktansa suyun bir nebzede akması iyidir herhalde. Bu sadece günlük tasarruf, ay hesabına vurursanız rakam dahada büyüyor. Gelin taşın altına elimizi sokalım ve bu öneriyi olabildiğince herkese gönderelim.


alıntıdır..
__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 26-05-2007, 05:10 AM   #8 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart Ynt: küresel ısınmanın suçluları bulundu

400 yılın sıcağına hazır mısınız?
Tüm dünyada orta şiddetli yağışların azaldığını ve şiddetli yağışın arttığını vurgulayan Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu, 2007 yılı ve ötesi için karanlık tablo çizdi. 1998'in son 400 yılın en sıcak yılı olduğunu söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü ve Afet Yönetimi Merkezi öğretim üyesi Prof. Dr. Kadıoğlu, "2007 daha da sıcak olacak" dedi.
Sıcak hava dalgaları nedeniyle 2003 yazında Avrupa 'da 35 bin kişinin öldüğünü hatırlatan Kadıoğlu, Antalya 'da nemle beraber hava sıcaklığı 40.6 dereceyi aştığı zamanlarda hissedilen hava sıcaklığı dalgası alarmı verilmesi gerektiğini savundu.
1960'larla kıyaslandığında son 10 yılda afet sayısının üç, ekonomik kayıpların dokuz, sigorta kayıplarının 15 kat arttığını belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, Türkiye'yi bekleyen tabloyu da şöyle çizdi:

2030 yılında Türkiye
2030 yılında sıcaklıklar kışın iki, yazınsa üç derece artacak. İç Anadolu Bölgesi çölleşecek, Karadeniz Bölgesi'nde yağışlar artacak, Ege ve Akdeniz bölgeleri kuraklaşacak. Orman yangınları artacak.
Sıcak hava dalgaları ölümlere neden olacak. Tarımsal haşereler artacak. Kırım kongo kanamalı ateşi (KKKA) ve sıtma gibi böceklerle taşınan hastalıklar çoğalacak.
Deniz suyu seviyesi 59 santimetre yükselecek, Türkiye kıyılarındaki 10 milyon insan bu durumdan etkilenecek. Deniz suyu 10 santimetre yükseldiğinde bile, kıyının 10 metrelik bölümü yok oluyor.

Kuraklık da seller de artacak
Özellikle Akdeniz Bölgesi'nde azalan yağmur şiddetini artıracak. Ani seller, şiddetli yağış ve yıldırımlar olabilecek.
İstanbul'da kışın sıcaklık 1 derece artarsa ısı enerjisinden ortalama yüzde 10 tasarruf edilecek ama buna karşın yazın her 1 derecelik sıcaklık artışında Adana'da klima ihtiyacı yüzde 30 artacak.

Tarım arazileri yüzde 20 yok olacak.
Prof. Dr. Kadıoğlu, bütün bu olumsuzlukları en aza indirmek için bireylerin üzerine düşenleri de şöyle sıraladı:
"Plastik madde kullanımını azaltın, torbaları tekrar tekrar kullanın. Daha az karbondioksit için çöpleri geri dönüşüme katın. Sebzeleri elde değil kapta yıkayarak, dört kişilik bir aile yılda 18 ton su kurtarır. Beş dakikalık duşla yetinin. Diş fırçalarken, tıraş olurken suyu kapatın. Günde 75 kere duş yapabilecek suyu kurtarmak için damlayan muslukları tamir ettirin. Günde bir kere bile gereksiz yere sifonu çekmeyerek yılda 16 ton su kurtarın. Dört kişilik aile bulaşığını elde yıkarsa 126 litre, makinede yıkarsa 12 litre su kullanır. Kullanmadığınızda bilgisayarı kapatın, bir yılda yüzde 83 enerji tasarruf edin."

http://www.milliyet.com.tr/2007/05/09/son/sonyas05.asp
__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-10-2007, 01:47 AM   #9 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart Ynt: küresel ısınmanın suçluları bulundu

Artık günümüzde "küresel ısınma"nın ne olduğunu, etkilerini, ne yapmamız gerektiğini, hemen hemen bilmeyen ve duymayan kalmadı gibi...
Bilimadamları nın açıklamalarını dört gözle bekler haldeyiz... Gün geçmiyor ki, dünyanın herhangi bir yerinden küresel ısınmayla ilgili çarpıcı haberler almayalım...
Bilimadamları son 50 yıldaki sıcaklık artışının insan hayatı üzerinde farkedilebilir etkileri olduğu da görüşünde. Üstelik artık geri dönüşü olmayan bir noktaya da yaklaşılıyor.
Hiçbir önlem alınmazsa bu birkaç yıl içinde küresel ısınmanın getireceği kuraklık yüzünden büyük su göçleri başlayabileceğ i belirtiliyor. ..
Örneğin Ekim ayına girdiğimiz şu günlerde kış mevsiminin ilk günleridir...
Gördüğünüz gibi kuzey kürenin bu kesiminde daha herhangi bir yere kış gelmiş, gelebilmiş değil...
Etrafınızdaki ağaçları izleyin... Daha yaprakları tam sararıp dökülmedi bile...
Bilimadamları bir öngörüsü de var... Şayet böyle giderse, iklim değişikliklerinin kalp, solunum yolu, bulaşıcı, alerjik ve bazı diğer hastalıkları tetikleyebileceğ i görüşündeler...
Peki bizler neler yapabiliriz? Elbette ki çok şey... Öncelikle küresel ısınma konusunda daha fazla araştırma yapmak, ve bilgilenmek. .. Kendimizde ve çevremizde farkındalık yaratmak...
Elbette küresel ısınma konusuna dikkat çekmek isteyen bir çok gönüllü kuruluş, dernek, vakıf vs. var... Hepsinin de görevi küresel ısınma konusunda bir kamuoyu oluşturmak...

Şu an Türkiye'de bu konuda en kapsamlı site http://www.kuresel- isinma.org adlı site...
Kendilerine "dünya için" sloganını seçen kuresel-isinma. org, küresel ısınmanın nedenlerinden etkilerine, konu hakkındaki araştırmalardan önlemlere kadar pek çok bilgiye yer veriyor. Sitede, küresel ısınma hakkındaki videoları izleyebiliyor, forumlara katılabiliyorsunuz. ..
Bu sitede küresel ısınma konusuna duyarlı olan gençler toplanmış... 1800'e yakın üyesi olan sitenin gençleri, üzerlerine düşen görevi yapmakta hazır olduklarını söylüyorlar...
Forum sayfalarında küresel ısınma haberlerini takip edip yorumlayan yaşları 10 ile 25 arası değişen gençler, Dünya'daki ve Türkiye'deki küresel ısınmaya dikkat çekip, düşüncelerini bu sitedeki forum yoluyla dile getirmekten de kaçınmıyorlar.. .


Ana sayfası ve forum sayfaları Milli Eğitim Bakanlığı internet sitesinde de tavsiye edildikten sonra günlük ziyaretçi sayıları çoğalan sitenin en son günlerdeki müdavimlerini genellikle okul çağındaki çocuklar oluşturmaya başladı...
Küresel ısınma ev ödevlerini de bu site üzerinden hazırlayan çocuklar, küresel ısınmayla ilgili çoğu konuya kendi gözlemleriyle katılıyorlar.. .
Eylül ayında okulların açılmasından bu yana siteye yaklaşık 180 binin üzerinde çeşitli okullardan öğrenciler bağlanarak küresel ısınmayla ilgili haberleri takip ederek, düşüncelerini paylaştılar...
Bu site Mart ayında yayın hayatına başladı...
Sitenin Yayımcısı Hakan Oğul. Kendisi grafiker ve web tasarımcısı. Şu an çeşitli firmalara web sayfası hazırlıyor...
Kendisi Mart ayında Okan Bayülgen'in sunduğu "Makina" programında Türkiye Yeşilleri Iklim Değişikliği ve Küresel Ekoloji Sözcüsü Dr. Ümit Şahin’le yapılan konuşmaları dinledikten sonra etkilenmiş ve bir gecede oturup siteyi yayın hayatına hazırlamış...
Bugüne kadar yaklaşık 800 bin sayfa hiti alarak Türkiye'nin küresel ısınma konusunda en fazla ziyaret edilen sitesi haline kısa bir sürede getirmiş...

alıntı...
daha fazlası için

http://www.kuresel-isinma.org/


__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2008, 09:24 AM   #10 (permalink)
Yüzbaşı
 
nurhanza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2006
Bulunduğu yer: tekirdağ,Çerkezköy
Mesajlar: 662
Tesekkür: 29
269 Mesajinıza toplam 773 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
nurhanza has a spectacular aura aboutnurhanza has a spectacular aura aboutnurhanza has a spectacular aura about
Standart Ynt: küresel ısınmanın suçluları bulundu




bunlarda küresel ısıtan ineklerrrr
__________________
Neoglance Derneği -nurhanza
nurhanza isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


küresel ısınmanın suçluları bulundu

Serbest Kürsü ve Doğayı Koru küresel ısınmanın suçluları bulundu Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Doğayı Koru telkin cd indir izle İstanbul Doğayı Koru nerededir kimdir Doğayı Koru çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Doğayı Koru hipnoz Doğayı Koru olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Doğayı Koru hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Doğayı Koru kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:57 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.