Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Dalgalanma Hissi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=231)
-   -   Dalgalanma Hissi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=538)

hayatimdegisti 26-12-2006 10:52 PM

Dalgalanma Hissi
 
Değişim kişiden kişiye farklılık gösteren bir süreçtir.Bu süreçte telkin dinlemek aslında olumsuz düşünceleri onlar bile farkına varmadan dışarı atmaktır.
Olumsuz düşüncelere güle güle hismiley
Telkinleri dinlerken sadece müzik sesi duysanızda telkinler algılandığı için kısa bir sürede olumsuz düşünceler kendilerini dışarıda bulurlar.
Bu öyle olur ki olumsuz düşünceler ki ben onlara "40 haramiler" diyorum bir sabah uyandıklarında kendilerini yağmur altında soğukta yani dışarıda bulurlar neseli56

Bu durumun farkına vardıklarında elbette senelerdir alıştıkları yerden dışarı kovulsuklarını görünce geri dönmek isterler...
Tekrar kapınıza dayanırlar..
Ancak artık kapı kapalıdır...

İşte bu süreçte telkin dinleyen kişi geçici bir süre için kendini kötü hissedebilir.
-Acaba ne oluyor eskiye mi dönüyorum endişesi yaşayabilir..

Oysa olan bir şey yoktur.Bu gayet doğal bir süreçtir..

Senelerin birikimi olan olumsuz düşünceler elbette değişimi kabul etmeyecek ve sizi rahatsız edeceklerdir..

Bu süreci yaşayanlar dalgalanma hisleri sonrası tekrar kendilerini iyi hissettkilerini zaten belirtiyorlar..


Dalgalanma hissettiginiz zaman şunu biliniz ki..

Bu asla bir geri dönüş değildir.Sadece yola devam ediyorsunuz...


Olayın kimyasal boyutuna gelirsek...

Depresyondn çıkış sürecinde kişi kendisini bir iyi bir kötü hisseder.Ve bu süreç 5-6 ay sürebilir.

Özetle geri dönüş diye bir şey yoktur.Olan sadece değişime karşı direnç olmasıdır ki bu normaldir...



Herkesde böyle olacak diye bir şey yok..Elbette bu süreci tamamen iyi hissederek yada çok nadir günlerde kötü hissederek geçirenlerde vardır...


Dalgalanma hisleri gelişimin ve değişimin belirtisidir.Bu konu hakkında ki görüşlerinizi burada paylaşabilirsiniz.

etf 27-12-2006 01:03 AM

Ynt: Dalgalanma Hissi
 
İnsanlar için değişim zor bir süreçtir. İnsanın doğumundan –hatta öncesi- itibaren aldığı birçok veri vardır. Bunların bir kısmı özellikle çocuklu çağı sonuna kadar olanlar genetik temele dayanır. Bu içgüdüsel diye tarif edilen bir süreçtir ve bir organizma olarak insanın varlığının idame ettirmesi için gereken yeme, içme, kendini koruma, refleks gibi bilinçsizce yapılan hareketlerdir. Yaş ilerledikçe çevreden gelen çeşitli uyarı ve alışkanlıklar neticesinde çeşitli şartlanmalar oluşmaya başlar. Burada bizi özellikle ilgilendiren bu şartlanmaların oluştuğu “Beyin” dir

Bugünün bilimi, daha beynin ne olduğunu çözememiştir. Beyin hakkında bildiklerimizle, okyanus kıyısında dizine kadar denize giren insanın konumundan farklı değiliz. Nöronların ya da DNA’ların değişik veri tabanları oluşturduklarını, Beynin biyokimyasının, biyoelektrik yapı tarafından yönlendirildiğini, yeni yeni fark ediyoruz. Beynin temel yapısını oluşturan nöronlar, üstlendikleri göreve göre sonsuz kapasiteli Bilgi yumağı haline gelmektedir. İşin ilginç yanı ise yeni öğrenilen her şeyin beyindeki nöronlar arası bağlantıları artırdığı ve/veya % 90–95 lif atıl durumdaki nöronların faaliyete geçirmesidir.

Nöronlardaki bilgi veya her şey bir neyi bir bilgisayardaki programlar gibidir. Öğrenilen, okunan, gözlemlenen kısaca beş duyu yolu ile gelen her şey programın bir parçasını oluşturur. Kişide oluşmuş idrak düzeyi veya “kişiliği” bunları değerlendirerek kullanılmak üzere depolar ve/veya hemen kullanır. Aslında bizi biz yapan bu programdaki verileri değerlendirme biçimimizdir ve davranışımızın temelini oluşturur.

Kişide oluşmuş alışkanlıkların değiştirilmesi mevcut çalışan programlara ters düşen bir durumdur. Çünkü benimsenmiş alışkanlıklar ile çatışma vardır. Bir alışkanlık değiştirilecek ise beyinde ne olmaktadır? Örneğin sigara alışkanlığı. Beyinde o ana kadar olumlu-olumsuz kayıtlı bulunan tüm veriler taranır ve yeni alışkanlık modeli üzerine monte edilmeye çalışılır. Bunun için nöronlar arası yeni bağlantıların ve/veya yeni nöronların aktive edilmesi gerekmektedir. Bu da zaman alan bir süreçtir. Daha doğru bir ifade ile yeterli düzeyde enerji birikimi oluşturmalıdır ki bu “yeni”, eşik seviyesi denilen sınırı aşıp bağlantılar ve nöronlar aktive edilebilsin. Kişinin isteğinin kuvveti, içsel konuşmanın gücü süreyi belirler. Eşik seviyesi aşıldığında kişide alışkanlık oluşmaya başlar ama bu da yeterli değildir; çünkü mevcut alışkanlık hala faaliyettedir ve enerjisi çok kuvvetli olduğu ve bağlantıları sağlam yapılandığı için bu “yeni” yi engellemektedir. İşte kişide bu süreçte dalgalanma diye ifade edilebilen olay baş gösterir. Karmaşık mekanizmalar devreye girerek “yeni”ye karşı eski alışkanlık elinde ne varsa kullanır. Kişi kendini kötü hisseder bir an, sinirli bir yapı kazanır, hatta daha ileri safha olarak hastalık durumu bile oluşturur eski alışkanlık. Bir nevi Berlin duvarının yıkılması gibi çok zor bir işlemdir. İşin iyi yanı ise bunun mümkün olması ve yeterince istekli veya içsel konuşması güçlü ise kişi “yeni”nin oluşturduğu enerji eski alışkanlıktan fazla olduğunda olaya bitmiş demektir. Zaman zaman bu “yeni” enerjinin azalması eski alışkanlığa dönüşe sebep olur. Bu enerjiyi oluşturan ise kişinin içsel konuşmasının doğru biçimde yapması, çevreden bu enerjiyi destekler verilerin gelmesi vs. gibi birçok faktör olmasına karşın asıl olan Doğru içsel konuşmayı yapabilmektir. Bir tanıdığım rahatsızlığını şu şekilde tarif etmişti: “bu hastalık beni öldürecek benimle uğraşmayın” Bir kişi eğer ben öleceğim derse ve buna inanırsa (olumsuz içsel konuşma) bu kişinin yaşamasını hiç kimse sağlayamaz. Nitekim bu tanığınım çok değil 3 ay gibi bir sürede vefat etti. Dalgalanma diye tarif edilen gel-gitler muhakkak ki olur ve süresi ile şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterir. Kuvvetli inanç ile bu dalgalanma olmayanının aşılmaması mümkün değildir. Eskilerin tabiri ile biraz SABIR…

Sevgi ve saygı ile…..

hayatimdegisti 05-01-2007 05:42 PM

Ynt: Dalgalanma Hissi
 
Açıklama için çok teşekkürler.Gerçekten bu konu güncel ve gündemde tutulması gereken bir konu....
Özellikle uzun süre depresonda kalma süreci beyin kimyasını olumsuz yönde etkiler...

Bu durumu tersine çeviren telkinler sayesinde ise bozulan denge tekrar düzene girmeye başlar...Bu süreçte kişi kendisini ilk etapta iyi hissetsede ara sıra kendisini kötü hissettiği olur ki bu geri dönüş değildir.Normal bir süreçtir...Zaten sonunda bu dalgalanmalar sona erer...
Bu nedenle sabır çok önemlidir..

Konu ile ilgili ingilizce metinden bir çeviri..

Evrendeki herkesi etkileyen bu planda, doğal âfetler dışında, bütün çöküntüler depresyonlar bilinçaltının kendi kendini cezalandirma bicimidir. İşte bu ikinci noktadır. Bütün depresyonlar çöküntüler bilinçaltında kendi kendini cezalandırman sonucu oluşur. zihnin bütün duygulanmaları beynin elektro-kimyasal dengesi olarak yansımaktadır. Uzun süren depresyon hissi kimyasal dengeyi bozar. Bu denge kendi kendine düzelebilir. . Birkaç dakikada ya da birkaç saat kendini iyi hissedersin, sonra bu depresyon geri gelebilir,. Bütün belirtiler yok olana kadar altı yedi kez bu tür iniş çıkışlar olabilir.


burdayım2006 08-01-2007 10:48 AM

Ynt: Dalgalanma Hissi
 

gerçektende atakan bey, bu telkinler bana güç verdi hatta dün akşam baya iyiydim, piyango vurmuş gibi gülüp konuşuyordum, drama grubuna yazılmayı dansa gitmeyi istiyordum, herneyse telkinleri gece de dinledim, aslında gece pek uyuyamadım ve sabah da uyumuşum gibi zinde ve yorgunluktan uzak bi sekilde kalktım..fakat tüm bunlara karşın gece ve sabah kalktıgımda can sıkıntısı vardı inanılmaz bi sekilde hemde, eskiden de yasadıgım duygulardı bunlar, özellikle kendi gücüme güvenmeye calıstıgım kendi kendime güven kazanmaya calıstıgım kısacası degismeye calıstıgım zamanlarda oluyordu bu can sıkıntıları..simdi telkinleri dinlerken gene oldu..yalnız bir farkla..ozamanlar kendine güvenmekten vazgecip baskalarına sıgındıgım ve hayaller kurup kendimi kandırdıgım zaman bu bana keyif veriyordu ve vazgeciyordum kendimi degistirmeye calısıp ic sıkıntıları yasamaya ve ozaman geciyordu hepsi...simdi ise o hayaller bile beni rahatlatamıyor, sırat köprüsü gibi ortada kaldım ne o taraftayım ne bu tarafta...biraz uzun oldu ama bu durumu anlayabildiyseniz biraz yorum yapabilirmisiniz bu konu hakkında...herseye ragmen size güvenmeye ve dinlemeye devam ediyorum, kesinlikle smiliyface

hayatimdegisti 08-01-2007 02:00 PM

Ynt: Dalgalanma Hissi
 
Dediğim gibi bu normal bir süreçtir.Hatta ben geçen sene 365 günde toplam 3-4 gün bu hissi yaşadım.Nasıl bir his olduğunu bilirim.

Bunu bir savaşa benzetiyorum.İyi düşünceler ile kötü düşünceler savaşmış ve kazanan iyi düşünceler olmuş.
Ancak kötü düşüncelerin meydandan temizlenmesi gerekiyor.Bu yapılırkende farklı bir his beliriveriyor.Bekleme hissi gibi...
Sizde bunu iyi ifade etmişsiniz...

Bu değişim sürecini bazı arkadaşlarımız geriye dönüş olarak nitelendiriyorlar.Oysa bu geri dönüş değildir.Sadece bir dinlenme ve toparlanma dönemidir.

periprensesi 08-01-2007 03:25 PM

Ynt: Dalgalanma Hissi
 
isinize karismak istemem ama her zaman mutlu, iyi, sansli, tam kapasite calisan biri olmak mumkun mu? arada bir kac gun mutsuz olmak, depresyon hirkasi giymek kabul edilebilir seyler. bizler insaniz yetkinliklerimiz sinirli. bunları asmak, ilerlemek icin mutlaka gerekli ama her zaman ayni hizda, ivmelenmeksizin yasamak mumkun degil ve olmamali da.
o zamanlari da o sekilde kabul edip, red etmemek onlarla yasamayi ogrenmeliyiz. (tabi suresi ve siddeti de onemli, hastalik derecesinde olmamali.)

hayatimdegisti 08-01-2007 03:38 PM

Ynt: Dalgalanma Hissi
 
O da konunun bir başka boyutu tabii ki...Zaten kötüyü bilmeyip hissetmesek iyinin bir kıymeti olmazdı...

Ancak mümkün olduğunca kolayca depresif hisseden bir yapıya sahip olmamak her zaman için daha avantajdır.

burdayım2006 08-01-2007 03:49 PM

Ynt: Dalgalanma Hissi
 

evet atakan bey ben de aynen bunu kastediyorum..kolayca depresif hissetmeyen bir yapıya sahip olmaya calısıyorum :) gecmiste bir depresyon yasadım ve hayal kurmadan yataktan bile kalkamıyordum, oyüzden hislerimin sadece bir ic sıkıntısı olmadıgını anlatmak istedim ve zaten siz de ne demek istedigimi anlamıssınız :)) hicbirsey düsünmeden de yataktan kalkıp hayatın en azından "yasanılabilir" birsey oldugunu hissetmek sanırım saglıklı olanı..biraz takıntılı bir yapım var en ufak olayda durgunlasıyorum ve bir sonraki isimi bile yapamıyorum, anlayacagınız takıntılıyım biraz 88

ben artık sırtımı kimseye dayamadan, duygusal acıdan ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum, is güc vs. zaten zamanla oluyor, yeterki o gücü ve devam etme istegini bulabileyim, bütün cabam bu, gercekten yardımcı oluyorsunuz 956k

hayatimdegisti 08-01-2007 03:54 PM

Ynt: Dalgalanma Hissi
 
Ego güçlendirici telkin kolay depresif hissetmeyi engelliyor.Bunu bir çok üyemiz belirtti.Zaten içeriğinde geçer kolayca depresif hissetmeyeceksiniz diye...
Bu kolay demoralize olma kendini bırakma hali genel bir sorun.Ancak zamanla bunun tersine döneceğini göreceksiniz.Önceden kolayca depresif hissettiğiniz durumlarda sanki bir şey engel olacak...Sırtınızı bilinçaltınıza dayayın.O görevini yaptıktan sonra bir çok sorun ortadan kalkıyor.

burdayım2006 08-01-2007 04:23 PM

Ynt: Dalgalanma Hissi
 


periprensesi arkadasım, ilgin icin sana da cok tesekkür ederim, haklısın saglıklı ve hayatını sürdüren bir insanın arada sırada sıkıntılı üzgün hatta cok cok bıkkın olması mümkündür..mükemmelliyetcide olmamak gerekiyor, ancak benimki bir miktar özel bir durum wink77 sosyal fobim ve takıntılarım var, bir de gecmis depresyon deneyimim. terli345 can sıkıntılarımın nedeni de gayet belli aslında, kendime güvenmem gerekiyor, güvenmeyince aklıma birsürü sey takılıyor ve farkında olmadan sıkıntı cöküyor üzerime..bu sitedeki insanlardan da cok memnunum, herkes cok ilgili ve bende cok umutluyum buara smiliyface


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:41 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.