Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Çekim Yasası (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=459)
-   -   Bir kaç küçük ipucu ;) (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=227204)

hyperviper 20-02-2009 02:52 AM

Birkaç küçük ipucu ;)
 
Bu forumu sevmemin en önemli nedenlerinden birisi; birbirini tanımayan insanların, ayrı ayrı yollardan giderek aynı sonuca varmaları.

1. örnek: Forumda bir arkadaş kiraz örneği vermiş, aklına kirazı getirdikten 2 gün sonra bir şekilde karşısına kiraz çıkmış.

Ben de benzer sayısız örnekle karşılaştım. İşime yaramayacak bir sürü isteğim akıl almaz bir hızla tezahür etti. Ben son ana kadar bu olayları "tesadüf" diye adlandırdım. Ben de çözüme ulaşana kadar kendime hep sorup durdum, neden bu yasa bir işime yaramayacak basit konularda işliyor diye...

Cevabı şu; basit konulardaki düşüncelerimiz "ya olmazsa" endişesini barındırmıyor. Önemsemediğimiz için içinde endişe de yok.

2. örnek: Bir başka topicte bir arkadaş iş başvurularına gittiğini olmadığını ama aynı başvuruya başka arkadaşlarını yönlendirdiğinde olduğunu yazmış.

Ben de aradaki farkı bulana kadar çok kafa patlatmıştım ama cevap yine aynı. Kimin için ne dilersem oluyordu, ben hariç :) Cevap çok benzer: Biraz bencilce gelebilir ama, iyiliğini istediğiniz birisi size ne kadar yakın olursa olsun, o SİZ olmadığını için, OLMAZSA ihtimali sizi çok tedirgin etmiyor ve hatta aklınıza bile gelmiyor.

Bir ipucu da isteme konusunda; istemek kısmında dünyada problemi olan birisi olacağını sanmıyorum, herkes birşeyler istiyor. Benim farkettiğim en önemli sorun içimizdeki engeller. En iyisi ve istenileni bu engelleri, kuruntuyu, karamsarlığı tamamen ortadan kaldırmak ama kaldıramayanlar için de bir önerim var ;)

Karamsarlıktan faydalanmak: Saçma gelebilir ama ben engelleyemediğim kuruntularımdan faydalanmayı öğrendim. Şunu farkettim ki beyin aslında kolayca kandırılabiliyor. :) en karamsar bilinçaltı bile geriye dönük endişelenmeyi beceremiyor :) Dediğim gibi bilinçaltınız karamsar olmaya alışmışsa çok kolay kandırılabiliyor.

Birisi yaşanmış 2 örnekle anlatayım.

İlk örnek hayali, diyelim ki Eminönü'ndeki bir arkadaşınızın Beşiktaş'a gelmesini istiyorsunuz. Onun Eminönü'nden Beşiktaş'a doğru yola çıkmasına yoğunlaştığınızda hemen karamsar önyargılar devreye girip "Ya yola çıkmazsa" ihtimaline sarılıyor.
Madem sorunlu bilinçaltı hemen her olayda kötü düşünmeyi seviyorsa, neden ona bu aşamada bir tuzak hazırlamıyoruz? Şöyle ki; ben bu aşamada diyorum ki, "bu adam kesin Kabataş trafiğine takılacak ve saatlerce gecikecek". Eminönü'nden yola çıkmaması sadece bir ihtimalken, Kabataş'ta "Kesin trafiğe takılması" ihtimali karamsar bilinçaltıma cazip geliyor ve hemen bu zokayı yutuyor. Arkadaşımın Kabataş'ta trafiğe yakalanması için, Eminönü'nden çıkmış olmasını söylememe gerek yok. Kabataş'a yoğunlaşarak Eminönü'nden çıkışı çoktan olmuş gibi yutturuyorum ;) (Çekim yasasının en önemli şartlarından birisi, olmuş gibi yaşama) Zaten olmuş bir olay için endişelenmek aklımın ucundan bile geçmiyor :)) Hem "oldu"yu yutturduk, hem de "endişe" yok ;)

Gelelim 2. örneğe, bu örnek yeni yaşanmış, benim hayatımdan ve sanırım diğerine oranla çok daha anlaşılır olacak. 2 ayrı şirkete iş yapmak istiyordum. İkisine de başvurdum ve başvurur başvurmaz içimdeki korku ve endişe mekanizması harekete geçti. Ya olmazsa, ya geç cevap verirlerse, ya cevap vermezlerse, ya, ya , ya... Ben de endişeyi seven bilinçaltıma seveceği türden bir yem attım. Ya 2 şirket birden evet cevabı verirse ne olacak? Kötü ihtimale meyilli olan biliçaltım bu yemi de yuttu ve başladım büyütmeye, ikisinden birisini seçmek zorunda kalacağım ve diğeri bir daha benimle çalışmak istemeyecek, reddetmek zorunda kaldığım şirket madem iş yapmayacaktık neden bize proje sundun diye hesap soracak, olacak da olacak... Dikkat ederseniz benim sunduğum kötü senaryoların hepsi şirketlerden en az birisi ile iş yapmayı kapsıyor. Bir hafta kadar sonra, yani bu hafta şirketlerden birisin beni aradı ve anlaştık. Eminim diğeri de aramak üzeredir, eli kulağında ;)

Sözün özü eğer alt beyin felaket senaryosu istiyorsa lütfen onu siz yazın o kendi bulmasın. Yazarken de gerçekleşmesi halinde size ciddi bir zarar gelmeyecek şeyler hayal edin. Bir şirkette işe başlamak isteyen, şirketten kovulunca ne yapacağını düşünmesin mesela :) Görüşmeye gittiğinizde gördüğünüz bir şirket çalışanıyla iyi anlaşamayacağınızı ve hayali gerginliklerinizi ya da durmaksızın çalışıp çok yorulacağınızı düşünebilirsiniz.

Yukarıda söylediğim şeyi tekrar etmek istiyorum arkadaşlar, en güzel ve makbul olanı bilinçaltındaki yanlış yargıları bulup ayıklamak, benim önerdiğim bu yöntem onu beceremeyenler için.

Çekim yasası hakkında tam 10 tane kitap okudum. Ama keşke son okuduğum kitap ilk okuduğum olsaydı, diğerlerine gerek kalmazdı. Foruma yeni üye olduğum için kurallardan emin değilim eğer yazarı yabancı olan bu kitabın ismini yazmam yasak değilse seve seve tavsiye ederim ve bu yasanın çalıştığına kutsal saydığım herşey üzerine yemin ederim. Neyi istersem o oluyor, hatta bazıları "Bu kadar çabuk mu?" dedirtecek bir hızla ;) Lütfen tereddütsüz inanın...

yeni bir hayat 20-02-2009 03:18 AM

Merhabalar hyperviper,

Önerilerin için teşekkürler..İlginç tesbitlerde bulunmuşsun..Düşünceleri serbest bırakmanın çok etkili olduğunu biliyoruz,bilinçaltının direnç oluşturmaması için..Bilinçaltını kandırmak da etkili bir yöntem gibi görünüyor..

Bahsettiğin kitabı da bizimle "Kitaplar" bölümümüzde paylaşabilirsin,merak ettim doğrusu..


Sevgiler..actionsmile

hyperviper 20-02-2009 03:34 AM

Kitaplar bölümüne de topic açtım merak eden arkadaşlar için kitabın adı "The Circle". Bana sağladığı yararı size de sağlaması dileklerimle...

yasal06 20-02-2009 07:18 PM

hypviper merhaba... yazı gerçekten çok ilginç, kitabın bana gelmesi için çekim yasasını çalıştırdım bile:) bu güzel paylaşımn için teşekkürler.. sevgilerle..

esen27 20-02-2009 08:06 PM

Alıntı:

hyperviper Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 309985)
Bu forumu sevmemin en önemli nedenlerinden birisi; birbirini tanımayan insanların, ayrı ayrı yollardan giderek aynı sonuca varmaları.

Alıntı:

hyperviper Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 309985)

1. örnek: Forumda bir arkadaş kiraz örneği vermiş, aklına kirazı getirdikten 2 gün sonra bir şekilde karşısına kiraz çıkmış.

Ben de benzer sayısız örnekle karşılaştım. İşime yaramayacak bir sürü isteğim akıl almaz bir hızla tezahür etti. Ben son ana kadar bu olayları "tesadüf" diye adlandırdım. Ben de çözüme ulaşana kadar kendime hep sorup durdum, neden bu yasa bir işime yaramayacak basit konularda işliyor diye...

Cevabı şu; basit konulardaki düşüncelerimiz "ya olmazsa" endişesini barındırmıyor. Önemsemediğimiz için içinde endişe de yok.

2. örnek: Bir başka topicte bir arkadaş iş başvurularına gittiğini olmadığını ama aynı başvuruya başka arkadaşlarını yönlendirdiğinde olduğunu yazmış.

Ben de aradaki farkı bulana kadar çok kafa patlatmıştım ama cevap yine aynı. Kimin için ne dilersem oluyordu, ben hariç :) Cevap çok benzer: Biraz bencilce gelebilir ama, iyiliğini istediğiniz birisi size ne kadar yakın olursa olsun, o SİZ olmadığını için, OLMAZSA ihtimali sizi çok tedirgin etmiyor ve hatta aklınıza bile gelmiyor.

Bir ipucu da isteme konusunda; istemek kısmında dünyada problemi olan birisi olacağını sanmıyorum, herkes birşeyler istiyor. Benim farkettiğim en önemli sorun içimizdeki engeller. En iyisi ve istenileni bu engelleri, kuruntuyu, karamsarlığı tamamen ortadan kaldırmak ama kaldıramayanlar için de bir önerim var ;)

Karamsarlıktan faydalanmak: Saçma gelebilir ama ben engelleyemediğim kuruntularımdan faydalanmayı öğrendim. Şunu farkettim ki beyin aslında kolayca kandırılabiliyor. :) en karamsar bilinçaltı bile geriye dönük endişelenmeyi beceremiyor :) Dediğim gibi bilinçaltınız karamsar olmaya alışmışsa çok kolay kandırılabiliyor.

Birisi yaşanmış 2 örnekle anlatayım.

İlk örnek hayali, diyelim ki Eminönü'ndeki bir arkadaşınızın Beşiktaş'a gelmesini istiyorsunuz. Onun Eminönü'nden Beşiktaş'a doğru yola çıkmasına yoğunlaştığınızda hemen karamsar önyargılar devreye girip "Ya yola çıkmazsa" ihtimaline sarılıyor.
Madem sorunlu bilinçaltı hemen her olayda kötü düşünmeyi seviyorsa, neden ona bu aşamada bir tuzak hazırlamıyoruz? Şöyle ki; ben bu aşamada diyorum ki, "bu adam kesin Kabataş trafiğine takılacak ve saatlerce gecikecek". Eminönü'nden yola çıkmaması sadece bir ihtimalken, Kabataş'ta "Kesin trafiğe takılması" ihtimali karamsar bilinçaltıma cazip geliyor ve hemen bu zokayı yutuyor. Arkadaşımın Kabataş'ta trafiğe yakalanması için, Eminönü'nden çıkmış olmasını söylememe gerek yok. Kabataş'a yoğunlaşarak Eminönü'nden çıkışı çoktan olmuş gibi yutturuyorum ;) (Çekim yasasının en önemli şartlarından birisi, olmuş gibi yaşama) Zaten olmuş bir olay için endişelenmek aklımın ucundan bile geçmiyor :)) Hem "oldu"yu yutturduk, hem de "endişe" yok ;)

Gelelim 2. örneğe, bu örnek yeni yaşanmış, benim hayatımdan ve sanırım diğerine oranla çok daha anlaşılır olacak. 2 ayrı şirkete iş yapmak istiyordum. İkisine de başvurdum ve başvurur başvurmaz içimdeki korku ve endişe mekanizması harekete geçti. Ya olmazsa, ya geç cevap verirlerse, ya cevap vermezlerse, ya, ya , ya... Ben de endişeyi seven bilinçaltıma seveceği türden bir yem attım. Ya 2 şirket birden evet cevabı verirse ne olacak? Kötü ihtimale meyilli olan biliçaltım bu yemi de yuttu ve başladım büyütmeye, ikisinden birisini seçmek zorunda kalacağım ve diğeri bir daha benimle çalışmak istemeyecek, reddetmek zorunda kaldığım şirket madem iş yapmayacaktık neden bize proje sundun diye hesap soracak, olacak da olacak... Dikkat ederseniz benim sunduğum kötü senaryoların hepsi şirketlerden en az birisi ile iş yapmayı kapsıyor. Bir hafta kadar sonra, yani bu hafta şirketlerden birisin beni aradı ve anlaştık. Eminim diğeri de aramak üzeredir, eli kulağında ;)

Sözün özü eğer alt beyin felaket senaryosu istiyorsa lütfen onu siz yazın o kendi bulmasın. Yazarken de gerçekleşmesi halinde size ciddi bir zarar gelmeyecek şeyler hayal edin. Bir şirkette işe başlamak isteyen, şirketten kovulunca ne yapacağını düşünmesin mesela :) Görüşmeye gittiğinizde gördüğünüz bir şirket çalışanıyla iyi anlaşamayacağınızı ve hayali gerginliklerinizi ya da durmaksızın çalışıp çok yorulacağınızı düşünebilirsiniz.

Yukarıda söylediğim şeyi tekrar etmek istiyorum arkadaşlar, en güzel ve makbul olanı bilinçaltındaki yanlış yargıları bulup ayıklamak, benim önerdiğim bu yöntem onu beceremeyenler için.

Çekim yasası hakkında tam 10 tane kitap okudum. Ama keşke son okuduğum kitap ilk okuduğum olsaydı, diğerlerine gerek kalmazdı. Foruma yeni üye olduğum için kurallardan emin değilim eğer yazarı yabancı olan bu kitabın ismini yazmam yasak değilse seve seve tavsiye ederim ve bu yasanın çalıştığına kutsal saydığım herşey üzerine yemin ederim. Neyi istersem o oluyor, hatta bazıları "Bu kadar çabuk mu?" dedirtecek bir hızla ;) Lütfen tereddütsüz inanın...

merhaba iyi akşamlar
yazınızı ilgiyle okudum buna benzer şeyler başımıza geldiği zaman aman ne tesdüf diye değerlendiriyordum.
ama şimdi başk ateni teni bilinçlenmeye başladım.sizden ricam keşke en son kitabı ilk okusaydım demişsiniz
o kitabın ismini alabilirmiyim
saygılar

hyperviper 20-02-2009 08:24 PM

Kitabın adı "The Circle" alıp okuyacak arkadaşlar özellikle "iç yol engelleri" ve "dış yol engelleri" bölümlerini dikkatli okusunlar. Bence yapabilen ve yapamayan arasındaki fark bu 2 bölümde gizli. (Bana bu kitabı tavsiye eden sevgili arkadaşım da aynı 2 bölüme dikkatimi çekmişti.)

esen27 arkadaşımızın kendi başına gelenleri tesadüf olarak adlandırmasına gelince; Bu "tesadüf" kandırmacası bizim en az 6 ayımıza maloldu. :) Bizim diyorum çünkü bu denemeleri biz 3-4 arkadaş beraber yapıyoruz. (Hatta birisi bu foruma üye :) )

2 ayrı olay, bırakın düşünmeyi sadece bahseder bahsetmez gerçekleşince arkadaşlarımla bu kadar tesadüf olmaz diye düşündük. Gerçekleşince tesadüf olmaması için zor bir deneme yapalım dedik. Arkadaşlarıma ikisinin ortak tanıdıkları ama çok uzun zamandır görüşmedikleri birisini seçmelerini söyledim. Benim de tanıdığım bir isim verdiler, ne kadar zamandır görüşmediklerini sordum 4 aydır ses seda yok dediler. Birkaç dakika isme yoğunlaştıktan sonra unutup sohbete daldık. 15 dakika sonra "kurbanımız" aradı. :) İşin komik yanı bizi neden aradın sorusuna "bilmiyorum" diye cevap verdi.

Biraz şaşırıp biraz gülerek aynı üçlü başka bir mekana geldik, içimizden biri son bir delil daha istedi :) bu örnek de olursa artık şüphe kalmayacaktı. Araması için uzun süredir haber alınmayan başka bir isim seçtik. Birimiz masayı geçici bir süreliğine terkettiğinde ben diğerine dönerek "dalga geçme, yoğunlaş da telefon gelsin" dedim. Arkadaşım "Yok yok telefon gelmesin bence yolda karşılaşsınlar istiyorum dedi". O gün beceremedik ama ertesi akşam ben ve masadan kalkan arkadaşım ikinci kurbanımızla yolda karşılaştık. :)

Tesadüf deyip yasayı küstürmeyin bence, siz güvendikçe ve örnekleri farkettikçe yetenekleriniz de gelişiyor. Gitgide kolay olmaya başlıyor.

alestason 20-02-2009 10:13 PM

deneyimlerini ilgiyle okudum hyperviper.oldukça iyi bir yöntem gibi görünüyor paylaştığın için teşekkürler.
önerdiğin kitabı en kısa zamanda edinmeye çalışacağım.

jaunty 20-02-2009 10:35 PM

Teşekkürler hyperviper pratik, basit ama akla gelmeyen bir noktaya değinmişsin.
Ben kitap isminden acaba ingilizce mi diye şüpheye düştüm.
Sitemizde kitaplar bölümünde ve de paylaşılan konuyla ilgili, içerikle ilgili herhangi diğer bölümlerde kitap ismini paylaşmanın bir sakıncası yok..hatta kitaptan önemli bulduğunuz alıntıları bile satır satır paylaşabilirsiniz.
sevgiler

turunç 20-02-2009 10:55 PM

Paylaşım için teşekkürler.

Yazar ve diğer detaylarıda paylaşırsanız kitaba ulaşmamız daha kolay olur.

Sevgıler. sapkal89

turunç 20-02-2009 11:13 PM

Alıntı:

turunç Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 310051)
Paylaşım için teşekkürler.

Yazar ve diğer detaylarıda paylaşırsanız kitaba ulaşmamız daha kolay olur.

Sevgıler. sapkal89

Belki tuhaf ama, kitap ben bu mesajı yazarken baş ucumda duruyormuş.

Okunacak kitaplar arasında.

Demek ki zamanı gelmiş. dusun2

nidanem 21-02-2009 10:22 AM

paylaşımın için teşekkürler güzel bir kitaba benziyor. hyperviper deneyimlerini bizimle paylaşman çok güzel. birazda kitaptan ufak tefek alıntılar yapıp burada paylaşsan olmazmı. ön bilgi olsun bizim için. hoşcakal

hyperviper 21-02-2009 02:11 PM

:) Konu sapmaya başladı arkadaşlar. BU KONUDA KİTAP TAVSİYESİ İSTEYENLERE LAURA DAY'DEN "THE CIRCLE"I ÖNERİRİM. Diyerek kitap konusuna ara vermek istiyorum. Zira benim ilk mesajımda yazdığım yöntem herhangi bir kitaptan değil, benim kendi handikaplarımı yenmek için keşfettiğim bir hile.

Kitap dışında tavsiye isteyen olursa eğer; Topic'te verilen cevapların bazılarını gülerek okudum (yazan arkadaşlarda "eski ben"i gördüğüm için).

Kitap bölümüne bir topic açtım kitabın adı "THE CIRCLE" diyorum, gelen ilk soru "Kitabın adı ne?" oldu. Kitabın adını tekrar ediyorum, ikinci soru kitabın yazarı kim oldu.

Oysa merak eden arkadaşlar, kitap bölümünde açtım dediğim topic'e girselerdi ya da google'a "the circle+kitap" yazsalardı kitabın yazarına da, kitap hakkında kısa bilgilere de ulaşacaklardı.

Benim için bir sorun yok 100 kere sorun 100 kere bıkmadan usanmadan yazarım. Ama bu düşünce yapısı size kaybettirir, eminim çünkü geçmişte bana kaybettirdi.

Çabasız birşeylere ulaşamazsınız (en azından en başlarda ulaşamazsınız), çabadan kastım taş taşımak değil basit şeyler. Sadece hayal etmek yetmiyor, hayallerin gerçekleşmesi için siz de platform yaratmalısınız.

Çinli bir sevgiliniz olmasını istiyorsanız, evinizde buna istediğiniz kadar konsantre olun, kapıyı bir çinlinin çalması zordur (ama imkansız değil;) ). Hayallerinizle aynı çizgiye geçin, kalkıp Çine gidin demiyorum ama en azından bir çin lokantasına takılmanız bu şansınızı katlar.

Bence bu çalışmalar, anahatlarından ilerleyip, detaylara inilince, "kişiye özel"leşiyor. O yüzden bu yolcuğun en azından bir kısmında yalnız olmak gerekiyor.

Hiçbirimizin yaşadığı hayat diğerinin kopyası olmadığı için, birimizin elde ettiği formül diğerine (belki fikir verir ama) tam çözüm olmaz.

Birinizin bilinçaltında güzel bir haberi bir başkaları duyduğunda işlerin ters gideceği "yanlış kanısı" kodludur. Bir diğerinizin evlenmemesindeki neden annesine duyduğu aşırı sevgi ve onu yalnız bırakmak korkusudur.

Engeller kişinin içinde olduğuna ve kişiden kişiye göre farklılık gösterdiğine göre, herkese uyan bir formülü de kimse veremez. Bence ana hatlarıyla konuya hakim olunduktan sonra kişi bu yola yalnız çıkmalıdır.

Lütfen bu konuyu gözünüzde çok büyütmeyin, zor birşey olduğunu zannetmeyin. Yineliyorum istemek konusunda bir sorununuz yok, becerebilenler sizden daha iyi istiyor değiller. Sadece engelleri yok, ya da kaldırmışlar.

Bahçe sulamak için ellerinde hortum, musluklarını açmış bekleyen iki kişi düşünün, birisi hortumdan akan suyla bahçeyi suluyor, diğeri de kan ter içinde, zaten açık olan musluğu açma yönüne doğru zorlayıp duruyor. Oysa musluğu daha iyi açmak diye birşey yok, sadece hortuma bastığını farkedip ayağını kaldırması yetecek.

Bilinçaltınızdaki engelleri bulduğunuzda, ortadan kaldırmak için çok çaba sarfetmeyeceksiniz inanın, bazılarını farketmek bile yok olmalarına yetiyor.

nevresim 21-02-2009 03:23 PM

çok güzel yazı.uygulabailsem süper olacak

esmas 21-02-2009 03:25 PM

harika bir uslupla harika seylerden bahsetmissin Hyperviper.
itiraf etmeliyim bu cekim yasasi konusunu uzun zamandir okuyorum ama ilk kez simdiki kadar sicak baktim olaya.
ve bende yapabilirim, yapabilecegim dedim :)
tarzin, ifade edisin cok samimiydi.
kitap tavsiyesi ve tecrube paylasimlarin icin tesekkurler...
simdi gidip biraz hayal kurayim . tipki senin kurdugun gibi ;)

nevresim 21-02-2009 03:30 PM

ben sosyal fobi yüzünden yaşamdan bıkmış bir insanım (gerçi çok az da olsa biraz geçti,hiç yeterli değil) ne yapmam gerekiyo,nasıl bi hayal kurayım lütfen ya beni kurtarın artık bu rahatsızlıktan.çabalıyorum olumlama filan yapmaya çalışıyorum bi an geliyo yine aynı,artık yaşımda küçük değil kendimi kötü hissediyorum.şimdiden teşekkür ederim.

esen27 21-02-2009 04:08 PM

Alıntı:

hyperviper Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 310099)
:) Konu sapmaya başladı arkadaşlar. BU KONUDA KİTAP TAVSİYESİ İSTEYENLERE LAURA DAY'DEN "THE CIRCLE"I ÖNERİRİM. Diyerek kitap konusuna ara vermek istiyorum. Zira benim ilk mesajımda yazdığım yöntem herhangi bir kitaptan değil, benim kendi handikaplarımı yenmek için keşfettiğim bir hile.

Kitap dışında tavsiye isteyen olursa eğer; Topic'te verilen cevapların bazılarını gülerek okudum (yazan arkadaşlarda "eski ben"i gördüğüm için).

Kitap bölümüne bir topic açtım kitabın adı "THE CIRCLE" diyorum, gelen ilk soru "Kitabın adı ne?" oldu. Kitabın adını tekrar ediyorum, ikinci soru kitabın yazarı kim oldu.

Oysa merak eden arkadaşlar, kitap bölümünde açtım dediğim topic'e girselerdi ya da google'a "the circle+kitap" yazsalardı kitabın yazarına da, kitap hakkında kısa bilgilere de ulaşacaklardı.

Benim için bir sorun yok 100 kere sorun 100 kere bıkmadan usanmadan yazarım. Ama bu düşünce yapısı size kaybettirir, eminim çünkü geçmişte bana kaybettirdi.

Çabasız birşeylere ulaşamazsınız (en azından en başlarda ulaşamazsınız), çabadan kastım taş taşımak değil basit şeyler. Sadece hayal etmek yetmiyor, hayallerin gerçekleşmesi için siz de platform yaratmalısınız.

Çinli bir sevgiliniz olmasını istiyorsanız, evinizde buna istediğiniz kadar konsantre olun, kapıyı bir çinlinin çalması zordur (ama imkansız değil;) ). Hayallerinizle aynı çizgiye geçin, kalkıp Çine gidin demiyorum ama en azından bir çin lokantasına takılmanız bu şansınızı katlar.

Bence bu çalışmalar, anahatlarından ilerleyip, detaylara inilince, "kişiye özel"leşiyor. O yüzden bu yolcuğun en azından bir kısmında yalnız olmak gerekiyor.

Hiçbirimizin yaşadığı hayat diğerinin kopyası olmadığı için, birimizin elde ettiği formül diğerine (belki fikir verir ama) tam çözüm olmaz.

Birinizin bilinçaltında güzel bir haberi bir başkaları duyduğunda işlerin ters gideceği "yanlış kanısı" kodludur. Bir diğerinizin evlenmemesindeki neden annesine duyduğu aşırı sevgi ve onu yalnız bırakmak korkusudur.

Engeller kişinin içinde olduğuna ve kişiden kişiye göre farklılık gösterdiğine göre, herkese uyan bir formülü de kimse veremez. Bence ana hatlarıyla konuya hakim olunduktan sonra kişi bu yola yalnız çıkmalıdır.

Lütfen bu konuyu gözünüzde çok büyütmeyin, zor birşey olduğunu zannetmeyin. Yineliyorum istemek konusunda bir sorununuz yok, becerebilenler sizden daha iyi istiyor değiller. Sadece engelleri yok, ya da kaldırmışlar.

Bahçe sulamak için ellerinde hortum, musluklarını açmış bekleyen iki kişi düşünün, birisi hortumdan akan suyla bahçeyi suluyor, diğeri de kan ter içinde, zaten açık olan musluğu açma yönüne doğru zorlayıp duruyor. Oysa musluğu daha iyi açmak diye birşey yok, sadece hortuma bastığını farkedip ayağını kaldırması yetecek.

Bilinçaltınızdaki engelleri bulduğunuzda, ortadan kaldırmak için çok çaba sarfetmeyeceksiniz inanın, bazılarını farketmek bile yok olmalarına yetiyor.

verdiğiniz bilgiler için tekrar teşekkür ederim.
yarım saat önce yaşadığım bir olayı anlatayım.
2yıl yanımda kalan ve kızım olmadığı için benim evlendirdiğim kaynımı kızımı
aklımdan geçirerek onun ne yaptığını düşündüm ve hayal gücümü genişlettim.
10 dakika sonra arayarak halimi sordu ve bana geleceğini söyledi
eskiden olsa bunu bir tesadüf olarak yorumlardım ama yakın zaman an beri bunu benim çekim gücümün ve düşüncelerimin oluşturduğunu düşünüyor ve düşün
mekle kalmıyorum kesin eminim diyorum
pozitif düşünmek hayatıma çok şeyler kazandırdı
yapım gerği olumlu davranışlariçindeyim fakat içime atmak gibi dert etmek gibi gereksiz bir huyum vardı
bunu kuantum düşünce ile aştım
şimdi sıçrama bölümünü yapıyorum
bendeki bu değişikliği sende bir şey var herşey aynı fakat daha canlısın
diyerek farklılığımı bana bildiriyorlar
ama nedenini bilmiyorlar çünki kendi düşüncelerimi ve kişiliğimi farettim48 sene sonra yrinde hayır demesini öğrendim insanları değiştirmek gibi bir lüksümün olmadığını ama benim onları dairem içine alp almama konusunda
irademi kullanma hakkımın bulunduğunu geçte olsa öğrendim
bu sitede cdlerle dahada güçlendim kendimi mutlu ve güçlü hissediyorum şu anda sorunlarıma göğüs geredim ve onlardan galip çıktım diyorum
son olarak hayatımızın bize ALLAHın bir hediyesi olarak verdiğini
ve bunu bu günden sonra güzel kullanacagım.buna eminim
biraz zamanınızı aldım .sizlerle yaşadığımı baylaşmak istedim
herkesin kendini güçlü ve huzulu hissetmesi diliyorum
saygılar

hyperviper 21-02-2009 08:15 PM

Alıntı:

nevresim Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 310103)
ben sosyal fobi yüzünden yaşamdan bıkmış bir insanım (gerçi çok az da olsa biraz geçti,hiç yeterli değil) ne yapmam gerekiyo,nasıl bi hayal kurayım lütfen ya beni kurtarın artık bu rahatsızlıktan.çabalıyorum olumlama filan yapmaya çalışıyorum bi an geliyo yine aynı,artık yaşımda küçük değil kendimi kötü hissediyorum.şimdiden teşekkür ederim.

Sana bir özel mesaj yolladım.

belginbesir 22-02-2009 12:50 AM

Merhaba;

Evet bildiğimiz ama uygulayamadığımız şeyler. Gerçekten güzel bir dinamik yaratmışsınız arkadaşlarınızla. Bende derhal kitabı okumak ve harekete geçmek istiyorumpartysmiley Teşekkürler....

esen27 25-02-2009 01:45 PM

tekrar örnekler için teşekkürler
size katılıyorum herkesin gideceği izleyeceği yol değişiktir
benim yaşadığım ortam neyi gerektiriyorsa o iz de çözüme ulaşmam gerektir.ip uçlarınız bize önemli bilgiler verdi.hayattazor diye bir şey yoktur.bunu bizim yapmakta ne kadar istekli olduğumuza bağlı olduğudur
biz kişiler herşeyin biraz hazır gelsin diye beklediklerini düşünüyorüm.okumaya başladığımızda harflerin
çarpılarak okunmasını nasıl gözümüzde büyütüğümüzü hatırlayalım.şimdi bilgisayarla uğraşıyoruz.
örnek çoğaltılabilir.allah bize akıl ve mantık vermiş.bunu çok iyi kulanmaya çalışmalıyız

ozlemedl 25-02-2009 02:41 PM

hyperviper gerçekten yazını büyük bir keyifle ve heyecanla okudum. Ben ne zaman istemeden bir isme bir eşyaya odaklansam mutlaka ertesi gün başka bir yerde karşılaşıyorum veya adı geçiyor her zaman bunun çekim yasasıyla olduğunu biliyordum fakat istediğim şeyleri bir türlü uygulayamıyordum çünkü endişe ve güvensizlik var bende ne kadar yok eminim güveniyorum desemde birden umutsuzluğa düştüğümü hissediyoum ama pes etmek yok önerdiğin bu kitabıda mutlaka okuyacağım teşekkürler :)

aprilrose 25-02-2009 03:01 PM

Selamlar, konuyla yakından ilgilenen ve arkadaşımızın bahsettiği kitap dahil bir çok kitabı okuyan biri olarak bir kaç şey de ben ilave etmek isterim. İsteklerimizin tezahür etmesi konusu ilk başlarda benim de kafamı karıştırmaktaydı. Özellikle bazı isteklerimin hemen, bazılarının geç veya hiç tezahür etmemesi.. Okuduğum kitaplardan bunun bilinçaltındaki olumsuz kalıplar yüzünden olduğunu öğrendim ve hemen bilinç altı temizliğine başladım. Tek başıma kolay olmadı tabii. 6-7 ayımı aldı. Bir çok tekniği olmasına karşın, benim en işime yarayanlar, yazılı ve sesli olumlamalar ve derin meditasyondu. Şimdi daha temiz bir bilinçle çekim yasasını tezahür ettirmeye çalışıyorum. Olumlamaları bırakmadım tabi ki.

Sizlere konuyla ilgili en önemli tavsiyem, bir istek tezahür ettirmeye çalışırken gönülden istemeniz ve bu dileğiniz olmuş hislerini evrene yaymanız. Zira evrenin dili sadece duygulardır. Evren duygularla hareket eder. Evrene nasıl bir duygu gönderirseniz, onu size çoğaltarak gönderir.

İsteklerinizin en kısa sürede tezahür etmesi dileğimle..

esen27 28-02-2009 11:47 PM

yazınızı okudum ve etkilendim
bende kuvvetli bir çalışma içindeyim
temizlik işini yapmaya çalışıyorum
sizden bu konuda fikir alabilirmiyim
odaklamyı yapmaya çalışıyorum
sonuçlarını bazen alıyorum bazende aolmuyor temizliğe daha önem vermem
gerekir
sevgiyi hiç eksik etmiyorum
ve olumsuz düşüncelerden kendimi arındırmaya çalışıyorum pozitif düşünüyorum
teşekkürler vereceğiniz cevap için

gökçe y. 28-02-2009 11:57 PM

isteklerin tezahür etmemesinin en önemli nedenlerinden biri bireyin istediği şeyi haketmediğine dair inancı. bu da "değersizlik" duygusundan kaynaklanıyor. Dedğiniz gibi bilinçaltı temizliği kesinlikle gerekli. Bu temizlik de her şeyden önce "SABIR" gerektiriyor

Vaveyla 01-03-2009 04:13 PM

Öncelikle konuyu bize acan arkadasımıza sonsuz teşekkurlerimi sunuyorum.Bir tesaduf eseri yaşamdan bunalmışken google dan bu siteyi buldum artı sizin yazınızla ve yorumlarınızla karşılastım.Artık buna tesaduf demiyorum:) Çünkü biliyorum ki hayatta herşeyin bir sebebi ve amacı var.Bende kişişsel gelişimle eskiden beri ilgileniyorum bu yaşadıgım sıkıntılar sayesinde oldu simdilerde ise kuantuma başladım farkındalıgım gitgide artıyor ama içimdekiş bu yalnızlık ve degersizlik duygusundan epey sıkıldım bunu temizlemek istiyorum kime el uzatıysam mutlaka cok caba sarfetmem gerekiyor ve karşılıksız bir sevgiyle karsılasmadım.Belkide yeterince sevilmedim ama cok sevgi dolu paylasmasını bilen vefalı bir dost oldugumunda farkındayım en azından yeri gelince bir kac kişi bunu hatırlatıyor .Ama durum öyle bir hal aldı ki artık insan görmeye tahamulum kalmadı biliyorum ki sonu hep aynı HÜSRAN .Biliyorum ki emek verilecek hersey için ama çabalamaktanda yoruldum artık...
Bu kitabı bir an önce edinmek istiyorum belki bu kitapla istediklerime ulaşabilirim paylasan yüregi güzel insana sonsuz teşekkurlerimi sunuyorum ..

Baris 01-03-2009 07:18 PM

hyperviper, ilk mesajda yazdığın bilinçaltını kandırmak için olan yol çok hoşuma gitti. Zekice bir yol gibi görünüyor. Mutlaka denemem lazım :) Teşekkürler..

hyperviper 02-03-2009 04:05 AM

Tezahür konusunda tereddüt yaşayan arkadaşlar; Düşünce zaten maddedir. (En azından hammadde) E=mc²


http://www.ipp.phys.ethz.ch/aboutus/...tom_zoom_b.jpg

Atom, nötron, proton derken Quark'lar keşfedildi biliyorsunuz. Maddenin bilinen en küçük parçaları, aslında parça demek yanlış olur hareketli enerji dalgalanmaları diye adlandırabiliriz.

Bu yazıyı okuduğunuz monitör, klavyeniz hatta siz birer katı cisim değil, sürekli hareket edip ışıldayan bir enerji kümesisiniz; milyarlarca temel parçacığın sonsuzca bir dans içinde dönüp duruşundan meydana gelen ve saniyede milyonlarca defa titreşen bir enerji kümesi. Uzun lafın kısası, her cisim temelde enerjiden ibaret, yani inanılmaz bir güce sahip görünmez kuvvetlerin bir arada tuttuğu enerji...


Madde zaten enerjiden meydana geliyorsa, biz de düşünerek enerji üretebiliyor ve yayabiliyorsak... Düşünce zaten madde, en azından madde adayı :) değil midir?


Belkide bilimdeki en meşhur denklem olan E=mc2 üzerinde kusursuz bir test yapan Ulusal Standart ve Ticaret Enstitüsü ile Massachusetts Teknoloji Enstitüsündeki bilim adamlarına göre,Albert Enistein tahmininde haklıydı.
22 Aralık 2005 te yapılan deneyler sonucu bu denklem 0,0000004 hatayla yani milyonun onda dördü kadar hatayla doğrulanmıştır.


Einstein Was Right (Again): NIST and MIT Confirm that E= mc2

gökçe y. 05-03-2009 01:44 PM

Alıntı:

Vaveyla Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 310779)
Öncelikle konuyu bize acan arkadasımıza sonsuz teşekkurlerimi sunuyorum.Bir tesaduf eseri yaşamdan bunalmışken google dan bu siteyi buldum artı sizin yazınızla ve yorumlarınızla karşılastım.Artık buna tesaduf demiyorum:) Çünkü biliyorum ki hayatta herşeyin bir sebebi ve amacı var.Bende kişişsel gelişimle eskiden beri ilgileniyorum bu yaşadıgım sıkıntılar sayesinde oldu simdilerde ise kuantuma başladım farkındalıgım gitgide artıyor ama içimdekiş bu yalnızlık ve degersizlik duygusundan epey sıkıldım bunu temizlemek istiyorum kime el uzatıysam mutlaka cok caba sarfetmem gerekiyor ve karşılıksız bir sevgiyle karsılasmadım.Belkide yeterince sevilmedim ama cok sevgi dolu paylasmasını bilen vefalı bir dost oldugumunda farkındayım en azından yeri gelince bir kac kişi bunu hatırlatıyor .Ama durum öyle bir hal aldı ki artık insan görmeye tahamulum kalmadı biliyorum ki sonu hep aynı HÜSRAN .Biliyorum ki emek verilecek hersey için ama çabalamaktanda yoruldum artık...
Bu kitabı bir an önce edinmek istiyorum belki bu kitapla istediklerime ulaşabilirim paylasan yüregi güzel insana sonsuz teşekkurlerimi sunuyorum ..

bence de bu siteye gelmen kesinlikle tesadüf değil. değişmek için en önmeli adımı atmışsın zaten. Değişme yolunda en önemli iki şey bence SABIR ve İNANÇ. Öncelikle değişeceğine ve "kendini bulacağına" dair inancın tam olmalı. İnancını kaybettiğini düşündüğünde sakın "yapamıyorum" diye düşünme. "bu düşüncemi iptal ediyorum" de ve yola devam et. Unutma kişisel gelişim anında etkisini gösteren bir ilaç değildir; sabırla yürünmesi gereken bir yol, bir süreçtir.
Sitedeki telkinler çok işe yarıyor. Düzenli olarak dinle. Bir de "KENDİ KENDİNE TELKİN" hakkında bilgi edin. İnan bana kendi kendine telkin kendini değerli hissetme yolunda çok etkin bir yol. Mesela her gece yatmadan öce anlamını düşünmeden kendi kendine "ben çok değerliyim" ve "ben her şeyin en iyisini hakediyorum" vb şeyleri en az 30 kez söyle. Bilinçaltın bir süre sonra bunu hiç sorgulamadan kabul etmeye başlayacaktır. (Denedim, gerçekten etkili oluyor.)
Bir de farkında olmadan kendi kendini eleştirdiğinde hemen "bu düşüncemi iptal ediyorum" de ve yerine pozitiflerini koy. Kolay gelsin ;)

sances94 05-03-2009 06:42 PM

Alıntı:

Mesela her gece yatmadan öce anlamını düşünmeden kendi kendine "ben çok değerliyim" ve "ben her şeyin en iyisini hakediyorum" vb şeyleri en az 30 kez söyle. Bilinçaltın bir süre sonra bunu hiç sorgulamadan kabul etmeye başlayacaktır.
yan etkisi var tabi ; bencil olabilirsiniz(biraz da bencil olalım değil mi :) )


bi arkadaşımız sosyal fobiden yakınmış.sosyal fobi belki de dünyadaki en ilginç problem.niye :derman ;dertte.
sosyal fobi= genetik+yetiştirilme tarzı.bu yüzden nasıl ki kalp krizinden sonra EKG de yıllar sonra izler kalıyorsa.bunda da kalacaktır.hedef minimum a düşürmektir.

Ye's öyle bir bataktır ki,
Düşersen boğulursun
Azmine sarıl sımsıkı
Bak ne olursun (m.akif ersoy)

YÜCE ALLAH her derdin dermanını vermiş .O na dua edelim.mevlam görelim neyler neylerse güzel eyler (ibrahim hakkı hazretleri)

nevresim 12-03-2009 12:10 AM

Alıntı:

sances94 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 311267)
yan etkisi var tabi ; bencil olabilirsiniz(biraz da bencil olalım değil mi :) )


bi arkadaşımız sosyal fobiden yakınmış.sosyal fobi belki de dünyadaki en ilginç problem.niye :derman ;dertte.
sosyal fobi= genetik+yetiştirilme tarzı.bu yüzden nasıl ki kalp krizinden sonra EKG de yıllar sonra izler kalıyorsa.bunda da kalacaktır.hedef minimum a düşürmektir.

Ye's öyle bir bataktır ki,
Düşersen boğulursun
Azmine sarıl sımsıkı
Bak ne olursun (m.akif ersoy)

YÜCE ALLAH her derdin dermanını vermiş .O na dua edelim.mevlam görelim neyler neylerse güzel eyler (ibrahim hakkı hazretleri)

inşallah en aza indiririm-riz.çünkü nefes aldırmıyo insana bu rahatsızlık.çok şükür bi nebzede olsa eskisine göre daha bilinçli ve iyi yim.bu da mutluluk veriyo az da olsa.offf okadar istiyorumki krtulmayı bu rahatsızlıktan.görebilecek miyim o günleri...

gunesim 12-03-2009 10:45 AM

paylaşımın için teşekkürler. bendi şimdi bir isme yoğunlaştım. bekliyorum gelmesini. sonucunu sizinle paylaşırım.

dygblmz 17-03-2009 03:09 PM

süperrr istiorum bu kitabı gel elime..ya da beni yanına al:)) çok sevdim ben bu yasayı ya istiosun getirio istiosun getirio..hayatım böyle mi geçecek benimm:)) aman allahhım:DD allahmm şükürler olsun sana..şu genç yaşımda tanıştırdın beni bu yasayla..

YESHAPPY 17-03-2009 04:18 PM

Örneklerin gayet rahat uygulanabilir şeyler "hyperviper" sağol.O0Benim için yararlı olacağından eminim. Bu arada tesadüf yoktur yaşasın tevafuks456 Farkına varmış olmamız çok güzel

sincered 28-03-2009 11:58 PM

Cevap: Bir kaç küçük ipucu ;)
 
acayip mutlu oldum paylaşımını okuyunca. çünkü bende her olaya felaket senaryoları yazan biriyim. kitabı mutlaka okuycam.:))

aprilrose 15-09-2009 04:33 PM

Cevap: Bir kaç küçük ipucu ;)
 
[/B]
Alıntı:

esen27 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 310757)
yazınızı okudum ve etkilendim
bende kuvvetli bir çalışma içindeyim
temizlik işini yapmaya çalışıyorum
sizden bu konuda fikir alabilirmiyim
odaklamyı yapmaya çalışıyorum
sonuçlarını bazen alıyorum bazende aolmuyor temizliğe daha önem vermem
gerekir sevgiyi hiç eksik etmiyorum ve olumsuz düşüncelerden kendimi arındırmaya çalışıyorum pozitif düşünüyorum teşekkürler vereceğiniz cevap için

[/B]Selamlar, yazınızı çok geç (yaklaşık 7 ay sonra) gördüm :) öncelikle çok özür dilerim.
Bilinçaltı temizliği yapmak için öncelikle korkularınızı bulmanız lazım
ona göre o korkuya çalışıp sevgi enerjisine dönüştürmeniz gerek.
Bu çok önemli zira, hayatınızın direksiyonunu bütün korkularınız bittiği an elinize alacaksınız...

O korkuyu nasıl bulacaksınız.. Şöyle olacak;

bedenimizdeki korku enerjisini sevgi enerjisine dönüştüreceksiniz. Korkularınız ancak sevgiye dönüştüklerinde bitebilir. Kızdığımız, öfkelendiğimiz, üzüldüğümüz anlarda aslında bedenimizdeki bir korkumuz tetiklenmiş demektir. Bu anlarda hangi korkumuzun tetiklendiğini bulmak ve sonrasında o korkumuzu sevgiye dönüştürebilmek için, bu duygular içimizde yükseldiği anlarda kendimize şu soruları sormalıyız:

“Şu anda bana ne oluyor?”
“Ben şu anda ne hissediyorum?”
“Karşımdaki kişi bana böyle söyler veya yaparsa bana ne olur?”

Bu sorulara içinizden gelen cevaplardan, kızdığınız veya üzüldüğünüz o anda içinizde tetiklenmiş olan korkunuzu veya korkularınızı bulmuş olursunuz. Korkularınızı bulduktan sonra, her bir korkunuz için aşağıdaki satırları tekrar ederek içinizdeki korku enerjilerini sevgiye dönüştürebilirsiniz:

Benim "suçlanma" korkum var.
Ben "suçlanma" korkumu kabul ediyorum.
Ben "suçlanma" korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ediyorum.
Ben "suçlanma" korkumu seviyorum.

Hemen ardından kalbinizden pembe ışıkların çıktığını hayal edin. Yaratabildiğiniz en yoğun pembeliği yaratın; göremeseniz de hissedin. Size yardımcı olması için pembe sular, pembe çiçekler, pembe kuşlar, pembe balonlar hayal edebilirsiniz.

Günde bir kere sizde var olan korkular için bu çalışmayı tercihen yüksek sesle yapın. Korku ifadesinin olduğu yere kendinizde tespit ettiğiniz korkularınızı yerleştirip çalışmanızı yapabilirsiniz.

Gün içinde ise korku duygusunun yükseldiğini hissettiğinizde, önce derin nefes alıp verin. Ardından hissettiğiniz korkuyu içinize sorarak bulup o anda yukarıdaki gibi sevgiye dönüştürme çalışmasını yapın. Eğer o anda çalışamıyorsanız aşağıdaki cümleyi, tercihen sesli olarak veya içinizden tekrar edin:

Şu anda yaşadığım her şeyi tam olduğu haliyle kabul ediyorum.
Bu benim "değersizlik" duygum.
Ben kendimi "değersizlik" duygum olduğu halimle seviyor ve kabul ediyorum.

Temel Ruhsal Korkuların Listesi:
Değersizlik korkusu
Güçsüzlük korkusu
Güvensizlik korkusu
Yokluk korkusu
Parasızlık korkusu
Kaybetme korkusu
Yalnızlık korkusu
Yetersizlik korkusu

Başarısızlık korkusu
Yok olma korkusu
Esir olma korkusu
Hastalık korkusu
Suçlanma korkusu
İncitilme korkusu
Acı çekme korkusu
Sevilmeme korkusu
Dışlanma korkusu
Reddedilme korkusu
Çaresizlik korkusu
Acizlik korkusu
Ayrılık korkusu
Terk edilme korkusu
Aşağılanma korkusu
Onaylanmama korkusu
Ölüm korkusu
Bırakma korkusu
Aldatılma korkusu
Kandırılma korkusu
Kendini ifade edememe korkusu

Kolay gelsin, sevgiler...

naz78 16-09-2009 10:48 AM

Cevap: Bir kaç küçük ipucu ;)
 
aradaşlar banada borç sıkıntımdan kurtulmam için yardımcı olun ltfn düşüncelerimin sebebi nasıl değiştirim bunu yardım ltfn

aprilrose 16-09-2009 11:22 AM

Cevap: Bir kaç küçük ipucu ;)
 
Alıntı:

naz78 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 476553)
aradaşlar banada borç sıkıntımdan kurtulmam için yardımcı olun ltfn düşüncelerimin sebebi nasıl değiştirim bunu yardım ltfn

Verdiğim korku örneklerine paralel içindeki -borçla ilgili olan- korkuyu bulursan ve
bahsedilen şekilde çalışırsan tamamdır.

sulara 16-09-2009 11:49 AM

Cevap: Bir kaç küçük ipucu ;)
 
Bende caresızlık korkusu var.Kendımı hep cok caresız hıssettıgım olayların ıcınde buluyorum..Bunu nasıl degısıtırcem pekı ?

aprilrose 16-09-2009 12:30 PM

Cevap: Bir kaç küçük ipucu ;)
 
Alıntı:

sulara Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 476560)
Bende caresızlık korkusu var.Kendımı hep cok caresız hıssettıgım olayların ıcınde buluyorum..Bunu nasıl degısıtırcem pekı ?


Bu şekilde çalışın, bütün korkularınıza.....
Yukardaki yazıyı da dikkatlice okuyun.

Benim "çaresizlik" korkum var.
Ben "çaresizlik" korkumu kabul ediyorum.
Ben "çaresizlik" korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ediyorum.
Ben "çaresizlik" korkumu seviyorum.

Turhan 17-09-2009 02:27 PM

Cevap: Bir kaç küçük ipucu ;)
 
Merhaba arkadaşlar, Hyperviperin verdiği teknik çok ilginç olmakla birlikte benim yaşanmış bazı sorularım var Hepiniz hatırlarsınız duymuşsunuzdur Süperloto da ikramiye 50 milyona çoktığında benim düşüncem ikramiyeyi alınca peşime mafya bulaşacakmı, parayı alıp yurtdışınamı kaçsam, ne kadarını eşe dosta dağıtacağım ne kadar adil olur, patronuma ne diyeceğim vs vs. Parayı nasıl harçıyacağımı bile düşünememiştim bu sorunlardan. Bilinç altıma birsürü sorun vermiştim. Neyse sonra 22 milyonu alınca :) şaka şaka bana çıkmadı. Yani bu teknik pek işe yarar gibi gelmiyor bana. ben tecrübe ettim bu tekniği bilmeden uyguladım. İşe yaramadı. Eğer olayla ilgili bir sorun görüyorsanız beyniniz sizi korumak adına olayın gerşekleşmesini engelliyebiliyor. Tercihleri pekte doğru olmuyor ama onun asıl amacı sizi korumak olduğundan tehlikeli bulduğu durumdan sizi uzaklaştırıyor. eğer dileğinizle ilgili bir sorun yaratırsanız dileğinizi sizden uzak tutabilir. Belki doğrusu bilinç altımızdaki engeli kaldırmak. Yani bilinç neyi tehlikeli bulup engelliyorsa onu bulup temizlemek.Bunu bir tartışalımmı??

aprilrose 17-09-2009 03:43 PM

Cevap: Bir kaç küçük ipucu ;)
 
Alıntı:

Turhan Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 476713)
Merhaba arkadaşlar, Hyperviperin verdiği teknik çok ilginç olmakla birlikte benim yaşanmış bazı sorularım var Hepiniz hatırlarsınız duymuşsunuzdur Süperloto da ikramiye 50 milyona çoktığında benim düşüncem ikramiyeyi alınca peşime mafya bulaşacakmı, parayı alıp yurtdışınamı kaçsam, ne kadarını eşe dosta dağıtacağım ne kadar adil olur, patronuma ne diyeceğim vs vs. Parayı nasıl harçıyacağımı bile düşünememiştim bu sorunlardan. Bilinç altıma birsürü sorun vermiştim. Neyse sonra 22 milyonu alınca :) şaka şaka bana çıkmadı. Yani bu teknik pek işe yarar gibi gelmiyor bana. ben tecrübe ettim bu tekniği bilmeden uyguladım. İşe yaramadı. Eğer olayla ilgili bir sorun görüyorsanız beyniniz sizi korumak adına olayın gerşekleşmesini engelliyebiliyor. Tercihleri pekte doğru olmuyor ama onun asıl amacı sizi korumak olduğundan tehlikeli bulduğu durumdan sizi uzaklaştırıyor. eğer dileğinizle ilgili bir sorun yaratırsanız dileğinizi sizden uzak tutabilir. Belki doğrusu bilinç altımızdaki engeli kaldırmak. Yani bilinç neyi tehlikeli bulup engelliyorsa onu bulup temizlemek.Bunu bir tartışalımmı??

Son yazıların tamamı bununla ilgili... Biz de tam burda, bunu konuşuyoruz :)
Yani bilinçaltındaki korkularımızı keşfedip bunları temizlemeyi...

Beynin sizi koruması ne demektir ? Bunu anlamayamadım.

Beyin sizin beyninizse zaten sizin tarafınızdan programlanmıştır.
Dolayısıyla beyninizin sizi koruması diye bişey olamaz, siz kendi kendinizi korursunuz..

Neyse siz son yazılanları isterseniz tekrar okuyun sonra tartışalım.

Saygılar,





WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:38 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.