![]() |
Lütfen cevaplayın... Başıma gelen garip bir olay: Şehir dışında Sahildesiniz, çok uzaklardasınız, deniz kenarında dalgın bir şekilde yürüyorsunuz, kulağınızda walkmen, elinizde kolanız... Sonra yaşlı bir kadınla göz göze geldiniz, o size baktı, siz de ona...Elişleri yaparak hayatını kazandığını sandınız...Sonra elişlerine bakarken, konuşmaya başladınız ve tanıştınız...Ve öğrendiniz ki o geçmişte affedemediğiniz birinin yakın arkadaşı... Bu durum ne demek? Bu insan neden karşınıza çıktı? Bilinçaltıyla ilgisi var mı? Negatif enerjinizi boşaltmanız için mi gönderildi? Yoksa sadece tesadüf mü? Ne derdiniz? -Arkadaşını kötülerdiniz? -Hiçbirşeyden bahsetmezdiniz, geçmiş geçmiştir. -Ya da diğer? Diyelim ki içinizden geçen herşeyi anlattınız, bütün negatif şeyleri olduğu gibi ona, bu durumda: -bÜtün gün ağlar mıydınız, geçmişi hatırlattığı için -Rahatlar mıydınız? Yorumlarınız nelerdir? |
Merhaba Pofuduk, Kişisel gelişimde ilk basamak negatif duygulardan arınmaktır. Kin, nefret bu duyguların başında gelir. Bu yolda yürürken zaman zaman geçmişteki açık bıraktığımız çemberleri kapatmamız gerekmekte. Bence senin yaşadığın rastlantı da bu nedenle. Diğer kişiyle yaşadığınız olay neder bilemem ama ne olursa olsun karmayı ortadan kaldırmak için affetmek ve o olayı sevgiye dönüştürmek gerekir. Yaşadığınız şey sizi kişisel gelişim yolunda bir yere taşıdı, o görevini başarıyla tamamladı. Sizin de bundan sonra yapmanız gereken olayı / kişiyi affetmektir. İçinizde affetmeniz yeterli, bu demek değil ki o insanla görüşmek zorundasınız. Siz sadece kişiyi/olayı serbest bırakın. Bırakın hayatınızdan çıksın, kendi yoluna gitsin. Sevgiler |
Alıntı:
|
O olayı hayatındana çıkarmanın zamanı gelmiş diye düşünüyorum, bu nedenle evren tesadüf / kaza... gibi olaylarla sana işaret gönderiyor. (Bu benim nacizane fikrim) |
Hiçbirşeyden bahsetmezdim. anlattıkça tekrar yaşayıp olumsuz etkiyi tekrar tekrar yaşamış oluyorum bu gibi durumlarda. diyelim ki anlattım. ne diye bu boş şeyleri anlattım ki diye kızardım kendime. çünkü yine sinirlenirdim tekrar yaşamış gibi olup.kızgınlıklarımı dile getirdikçe zehir doluyor içim. mümkün olduğunca üzerinden tekrar geçmem sıkıntı veren olayların. |
Ben böyle bir insanın sadece bir işaret olduğunu düşünürdüm,düşün-düm. Bu insanla karşılaşmam demek O'na tüm sıkıntımı yada en yakın arkadaşıyla aramda geçen problemleri ona aksettirmem için bir sebep demek değildir. O sadece ben sakin sakin bir yerlerde gezerken aslında içimdeki şeyleri halletmem için orada bulunduğumu,geçmişi yepyeni bir yerde bırakmam gerektiğini anlatır bana.Evime huzurlu bir şekilde dönmem için bir işaret. Hiç bir insan negatif enerjinizi O'na boşaltmanız için gönderilmez size.O kişi bir denek ya da toplayıcı değildir.Negatifinizi O'na boşaltmanız demek aslında sizi negatifle besler,huzursuz olan kişi yine siz olursunuz.Her ne kadar aksini düşünsenizde... Şikayetçi olduğunuz kişinin karşınızdaki için ne ifade ettiğini kestiremeyebilirsiniz.Önemli olan sizin içinizde yaşamış olduklarınızdır çoğu zaman,karşınızdaki kişinin paylaşımları değil.Böyle bir durumda arkadaşınızı ne kadar kötülerseniz kötüleyin aslında kötülediğiniz (ben genelde aynaladığınız demeyi tercih ediyorum çoğunluğun dediği gibi) kendinizsinizdir.Kendinizi anlatırsınız.Arkadaşınızın yaptığını değil sizin yaptıkları karşısında tutunduğunuz,aldığınız tavırdır başrolü oynayan.Kısacası SİZSİNİZDİR. Anlattığınız anda bir pişmanlık oluşuyorsa da içinizde yine aynı olaya negatife geliyoruz demektir.Negatif enerji içinde en çok pişmanlığı ve suçluluk hissini barındırır.Siz bunu o kişiye anlatarak kendinizde mevcut olan enerjiyi çoğaltmışsınızdır,oysa karşınızdaki kişi için o (arkadaşınız) yine aynı yerdedir hayatında.Sadece sizi tanımış olur. Böyle bir konuşmanın ardından eğer içimde az da olsa bir bencilliğim varsa eğer evet anlık bir rahatlama yaşardım herhalde.Orada tüm ağırlığımı bırakmış gibi hissedebilirdim.Evet anlattım ve oh be işte şimdi rahatladım diyebilirdim.Ama bu rahatlama sadece bizim kendimizi kandırdığımız gibi,anlıktır.Bir zaman sonra yine kafaya üşüşen düşüncelerle bizi tetiklemeye başlar. Affetmek demek kesinlikle o insanı hayatına yeniden sokmak demek değildir.Affetmek zincirlerden kurtarır bizi.O yükü hafifletir,hatta zamanla yük denen bir şeyde kalmaz.Nötrleşir herşey.Bir şeyler yaşanmıştır,yaşanması gerekmiştir.Önemli olan bu yaşanılandan çıkarabildiğimiz derslerdir,karşı taraftan olan beklentilerimizi görmek,eksik olan yanlarımızı öğrenmektir. Her yaşanılandan alınacak bir şey vardır. Yeter ki öfkemiz gözlerimizi bürümesin,bizi kör etmesin. Sevgiler. |
sanırım biraz alakasız ama benimde hayatımda affedemediğim kimi insanlar vardı.ben bir yakınıyla değildi bir türlü affedemediğim o kişiyle karşılaştım ve telkinleri dinlemeye başlayalı daha 2 hafta falan olmuştu.kendime inanamadım çok sakindim. gördüğümde ona karşı hiç bir şey hissetmediğimi farkettim artık ondan nefret etmiyordum. yani demek istediğim bende bunun bir işaret olduğuna inanıyorum.kimbilir belkide şimdi o arkadaşınla karşılaşsan onu affetmiş olduğunu hissedersin. |
merhabalar pofuduk cum.. o kişinin orada karşına çıkmış olması tamamen senin kendi içinde nasıl yorumladığınla alakalı bir konudur.. ilk karşılaştığında onu bireysel olarak değerlendirerek yaklaştın ama sonra onu içindeki eski hesaplarınla bağdaştırdın.. demekki şimdiki zamanda ki ilişkilerini geçmiş deneyimlerine göre yorumluyorsun yani bir ön yargı ile yaklaşıyorsun.. içimizdeki ön yargı hiç bitmez çünkü ya geçmiş ya gelecek hesapları içinde şimdi anımızı yaşamayız.. o kişi ile o anda karşılaitığında ki verdiğin karar başka bir etki tepkime ile içinde vermiş olduğun karara göre yaşamını şekillendirdi.. konu birisini affetmekse neden affedemediğimizi düşünmemmiz gerekir.. kendimizi affedemeyiz ki başkalarını affedelim.. kendimizi koşulsuz sevemeyiz ki başkalarını koşulsuz sevelim.. affedemem dediğimiz her noktada haklı çıkma isteğimiz yatar.. haklı çıkmaya çalıştığımız her olay bizim dışarıya yansıtmaya çalıştığımız benlik imajımızı koruma çabasıdır.. bu çaba sadece başkalarına karşı değildir .. kendimize de bu imajı dayatırız.. bunun için ne kendimizi ne başkalarını kolay kolay affedemez kolay kolay sevemeyiz.. sadece bizim imajımıza uygun oldukları müddetçe sever sevgi olmayan bu hayale sevmek der imajımıza hizmet etmeyi bıraktıklarında ya da aykırı hareket ettiklerinde de sevmenin yerini affedememe yargılamasına bırakırız... bu bizim duygusal bedenimizin etkileridir.. duygusal yaralarımız çoğaldıkça haklı çıkma ve korkudan örülü bir duvarın arkasında yaşamaya çalışırız.. ya çok mesafeli oluruz kimse bizi yaralamasın diye ya çok verici oluruz herkes tarafından sevilebilmek için.. dengesiz oluruz ve kendimiz olmaktan vazgeçeriz.. sonra karşımıza bir kişi çıkar ona yeni bir şans vermek yerine geçmiş ile gelecek ile onu tanımadan önyargımızla kararını veririz.. onu olduğu gibi kabul etmek sevgiyle yüreğini açmak risktir çünkü.. risk almak korku yaratır.. ya yine yüreğimden bir parça götürürse diye.. haluki sevgi yolu ve korku yolu çok ayrıdır.. ama gerçekliğimiz o kadar karışmış duygusal duvarlarımız o kadar yükselmiştir ki duvarların içindeki yaşantımıza göre karar veririz.. her kararımızda sınırlarımız içinde birbirinin aynısıdır.. yaşam bize neye gereksinimimiz varsa onu sunar.. duygusal zehirlerimizden kurtulmak.. kendimizi kabul etmek için anda yaşamayı öğrenerek kendimizin ve çevremizin farkında olmamız gerekir.. ancak böylelikle her şeyden sorumlu olduğumuzu anlayabiliriz.. sorumluluğu almak ise yep yeni bir başlangıçtır.. sevgiler.. |
Arkadaşlar affet, affet bir yere kadar, sevgi kelebeği diiliz biz yaaa, bazen affededemeyebiliriz...Ben o kadına arkadaşının aslında nasıl biri olduğunu anlattım ve o da tasdik etti...Onun da başına yakın zamanda bişiler gelmiş...Eeeeee, sonuçta herkes herkesin ne mal olduğunu bilmeli diye düşünüyorum... |
Cevap: Lütfen cevaplayın... peki o kadına arkadaşının ne mal olduğunu anlatınca yada haklı olduğun konusunda seni destekleyince eline ne geçti??? bence asıl cevap verilmesi gerekn soru bu.sen arkadaşının sana yaptıklarını anlatınca o olayları yeniden yaşamışçasına hatırladın ve kötü hissettin içini öfke ve kin bürüdü karşındaki insanda sana hak verdikçe oda olumsuz elektirik yüklendi birbirinizin içini bulandırdınız, kan beyninie sıçradı yetmezmiş gibi o kişinin dedikodusunu yaptınız vs.vs. ben mesela yaşadığım kötü olayları anlatmayı hiç ama hiç sevmem çünkü o olayları yeniden yaşıyormuşçasına bir sinir harbine giriyorum o zaman, yüzüm felan kızarıyor bana hiçbir şekilde olumlu dönüşü olmucak gereksiz bir olay olarak görüyorum çünkü anlatmak beni gerçekten rahatlatmıyor. tam tersi yeniden sinirlendiriyor üstelik bide o kişinin arkasından konuşup gıybet ettim diye ekstra bir vicdan azabı duyuyorum her anlamda kötü hissettiriyor yani. YOL VERGİTSİN.... YOL VER GİTSİN... |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:42 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.