Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Bilim ve Teknoloji

Uyarılar

Bilim ve Teknoloji bilim ve teknoloji haberleri, bilim ve teknoloji siteleri, türkiye bilim ve teknoloji, bilim ve teknoloji nedir, bilim ve teknoloji hakkında, bilim ve teknoloji bilgi, eğitim bilim ve teknoloji, bilim ve teknoloji tarihi, bilim ve teknoloji dergisi, bilim ve teknoloji makale, bilim ve teknoloji sitesi, bilim ve teknoloji gelişmeler, tübitak bilim ve teknoloji, tubitak bilim ve teknoloji, bilim ve teknoloji resimleri, bilim ve teknolojisi, bilimsel ve teknoloji, atatürkün bilim ve teknoloji,

Bilgisayarın Tarihçesi...

Serbest Kürsü ve Bilim ve Teknoloji Bilgisayarın Tarihçesi... Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Bildiğiniz gibi bilgisayarlar, bir matematiksel işlemci yani bir hesaplama aracıdır. Aslında bilgisayarların asıl görevi bilgileri işlemektir. Bazı kaynaklara göre bilgisayarların atası (çoğumuzun ilkokul sıralarındaki oyuncağı) olarak abaküs görülmekte ve bu olay yaklaşık 2000 yıllık bir geçmişe dayandırılmaktadır. Abaküs en eski ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Bilim ve Teknoloji telkin cd indir izle İstanbul Bilim ve Teknoloji nerededir kimdir Bilim ve Teknoloji çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Bilim ve Teknoloji hipnoz Bilim ve Teknoloji olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Bilim ve Teknoloji hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Bilim ve Teknoloji kuantum düşünce kitap haberi

Bilgisayarın Tarihçesi...

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09-06-2008, 10:09 PM   #1 (permalink)
Moderator
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 1,682
Tesekkür: 3,394
828 Mesajinıza toplam 4,500 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
comte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond repute
Standart Bilgisayarın Tarihçesi...



Bildiğiniz gibi bilgisayarlar, bir matematiksel işlemci yani bir hesaplama aracıdır. Aslında bilgisayarların asıl görevi bilgileri işlemektir. Bazı kaynaklara göre bilgisayarların atası (çoğumuzun ilkokul sıralarındaki oyuncağı) olarak abaküs görülmekte ve bu olay yaklaşık 2000 yıllık bir geçmişe dayandırılmaktadır.

Abaküs en eski hesap makinası olarak bilinmekle beraber 1642 yılında Blaise Pascal adındaki mucit sadece toplama ve çıkarma işlemini yapan, kaba tuşlara sahip bu alet ile aslında Pascal, vergi toplamakla görevli babasına yardım etmek istemişti. Makinanın çalışma mantığı, bir tarafa doğru döndürülen dişli çarkların hareketinden faydalanarak hesaplamalar yapmaktı



1671 yılına gelindiğince ise Gottfreid Wilhelm von Leibniz tarafından özel bir hesap makinası tasarlanmış ve makina ancak 1694 yılında hayata geçmiştir. Gottfreid Wilhelm von Leibniz tarafından yapılan bu alet ise özel dişli mekanizması sayesinde dört işlemi rahatlıkla yapabiliyordu. Ancak hem Pascal’ ın hemde Leibniz’ in yaptıkları bu basit çalışma prensibine sahip makinalar pek kullanılmadılar.

Uzun yıllar bu alanda çalışmalar devam etmiş ve 1820 yılına gelindiğinde Charles Xavier Thomas tarafından geliştirilen ve ticari anlamda kullanılabilen bir hesap makinası ortaya çıktı. Bu hesap makinası Leibniz’ in hesap makinası gibi dört işlemi yapabilen ancak ondan çok üstün özelliklere sahip bir makinaydı.



Charles Xavier Thomas’ ın hemen arkasından 1823 yılında hesaplamada elektronik sistemin öncüsü kabul edilen İngiliz bilim adamı Charles Babbage, analitik motor adını verdiği ve belli bir programlama esasına dayanan bir hesap makinası geliştirdi. 1822 yılında basit bir modelini yaptıktan sonra 1823 yılında buharla çalışan tam otomatik modelini geliştirmeyi başardı.

1850 yılında George Boole kendi adıyla anılan ve sadece “1″ ve “0″ rakamlarının kullanıldığı Boole Cebiri sistemini bularak, bilgisayarların gelişimi üzerinde önemli rol oynamıştır.

1890 yılına gelindiğinde ise Herman Hollerith tarafından delikli kart sistemiyle çalışan bilgisayar geliştirildi. Elinizdeki delikli kartlarla bilgisayara veri girişi yapabiliyordunuz. Ayrıca bu kartlar bellek deposu olarak kullanılabilmekteydiler. Bu kartlar sayesinde artık bilgisayarlar daha hızlı ve hatasız işlem yapabiliyorlardı. Bu hesaplayıcı ABD’nin 1890 nüfus sayımında başarılı biçimde kullanıldı.

İlk analog bilgisayar 1931 yılında Vannevar Bush tarafından gerçekleştirildi.




1937 yılında ise Howard Hathaway Aiken, Mark-1 adını verdiği yarı elektronik devreler kullanan otomatik dijital bilgisayarı yapmayı başardı. Mark-1 delikli kart sistemiyle çalışmasına karşın diğer modelden farklı olarak elektromekanik rölelerle çalışıyor ve logaritma ve trigonometri fonksiyonlarını da yapabiliyordu. Mark-1 gerçekten yavaştı ancak tam otomatik olduğundan uzun işlemleri tamamlaması ona büyük avantaj sağlıyordu.

Buna karşılık, ilk sayısal bilgisayarı George Stibiz 1939′da New York’ taki Bell Laboratuvarında üretti. Stibiz ikili sistemi bu makinaya uygulayarak komplex sayılarla aritmetik işlemler yapılmasını sağladı.

Gerçek anlamda bilgisayarlar, 1941 yılında Berlin’de Kondrad Zuse tarafından geliştirilmiştir. Onun yaptığı bilgisayar, elektron lambalarından oluşuyordu ve aynı yıllarda Busines Machines Corporation adlı firmanın yaptığı otomatik bilgisayardan çok daha hızlı çalışıyordu.




Bu arada dünya karışıyor ve İkinci Dünya Savaşı patlak veriyordu. Bir grup bilim adamı (J.Presper Eckert, John W.Mauchly ve çalışma arkadaşları) 1945 yılında askeri amaçla geliştirdikleri ENIAC isimli bir bilgisayar yapmışlardı. ENIAC‘ ın en büyük özelliği elektron tüpleri ve RAM (Random access memory) bellek kullanılması olmuştu. 17,500 civarında elektron tüpü, 1,500 röle, 70,000 direnç ve 10,000 kondansatörden oluşmuş 30 ton ağırlığında 167 m² yer kaplayan ve yaklaşık 180 kWh elektrik harcayan bu dev makina, on haneli 5,000 sayıyı bir saniye içinde toplayabiliyordu. Bu bilgisayar da delikli kart sistemini kullanıyordu. Ayrıca tasarlanmış olan belli programları da çalıştırabilme özelliğine sahipti. Bunlara ragmen ENIAC ilk başarılı yüksek hızlı elektronik bilgisayar kabul edilir.




1947 yılında Von Neumann’in teorik çalışmaları sonucunda ilk programlanabilir elektronik bilgisayarlar kuşağı ortaya çıktı. Bunların işlem hızları çok daha büyüktü ve en önemlisi RAM bellek kullanabiliyordu. Bu bilgisayarlar makine diliyle programlanıyordu. Bu grup bilgisayarlar, ilk ticari uygunluğa sahip olan EDVAC ve UNIVAC serilerini kapsar.

1948 yılında transistörlerin kullanımıyla bilgisayarların ağırlıkları azaltılmaya, hacimleri küçültülmeye, bellek kapasiteleri ve hızları artırılmaya başlanmıştır. Bunun en güzel örneğini UNIVAC serisinde görüyoruz.

Ticari amaçlarla kullanılabilen ve seri halde üretimi yapılan ilk bilgisayar 1952 yılında üretilen UNIVAC I oldu. Bu bilgisayarın giriş-çıkış birimleri manyetik bant idi ve bir yazıcıya sahipti. İlk ticari bilgisayar UNIVAC’ ta, 1960′ lı yıllardan sonra elektron tüplerinin yerini önce transistörler, daha sonra da yüzlerce transistörün birleşimi olarak tarif edilebilecek entegre devreler yer almıştır.

Aynı yıllarda IBM firması IBM 701 adlı bilgisayarı piyasaya çıkardı. Bu bilgisayarın vakum tüplü ve basit biçimde programlanabilen bir yapısı bulunuyordu. IBM firması 1958′den itibaren bilgisayarda vakum tüpleri yerine diot ve transistorları kullanmaya başladı. Buna bağlı olarak daha küçük, hafif ve daha az ısınan bilgisayarlar pazarlandı. Ayrıca bilgi depolama ortamları olarak disk ve tamburlar kullanılmaya başlandı.

1964 yılından itibaren ise transistorların yerini bütünleşik devrelerin alması bilgisayar alanındaki gelişmelere ivme kazandırmış; daha hızlı, güvenilir ve maliyeti daha ucuz bilgisayarlar üretilmeye başlanmıştır.

1970 yılından itibaren geniş çapta bütünleşik devrelerin kullanılmaya başlanmasının bilgisayar devrimine yeni boyutlar kattığı görülmüştür. Özellikle 1993 yılından itibaren geniş bellekli ve hızlı bilgisayarlar yanı sıra güçlü programlama dilleri ve işletim sistemlerinin ortaya çıktığı dikkatleri çekmektedir. Artık eski bilgisayarlarda kullanılan çekirdek bellek yerine daha ucuz manyetik iç bellekler kullanılmakta ve bilgisayar maliyetleri gün geçtikçe düşmektedir.

1980′ li yıllardan sonra geliştirilen bilgisayarları baktığımızda gerek ana kartları gerek işlemcileri ile birbirinden farklılık gösteren bu ilginç aletleri inceleyelim…


IBM-PC

12 Ağustos1981 yılında piyasaya çıktığında nerede satılabileceği bile belli değildi. İnsanlar çılgın gibi bu bilgisayarı arıyorlardı. İki tane 5.25 inçlik disket sürücüsü olan bilgisayarın sabit diski (harddisk) yoktu. İşlemcisi 4.77 Mhz hıza sahip Intel 8086 olan bilgisayarda 5 adet kart yuvası ve 64 Kb RAM bulunuyordu. Daha sonra IBM bu bilgisayara sabit disk koydu. Ancak bir sorun daha vardı. RAM denilen ve bilgisayarın en önemli parçası anakartla bütünleşik olduğundan arttırmak imkansızdı.





IBM-XT

IBM firması, IBM-PC’ nin olağanüsüt rağbet görmesinin ardından 10 megabyte sabit disk koyduğu ilk kişisel bilgisayarı olan XT’ yi üretti. XT’ nin CPU’ su da IBM-PC’ ye göre daha hızlı olan Intel 8088′ di. Bu bilgisayarda kart yuvası sayısı 8′ e çıkartılmıştı. Sadece 8 bit tabir edilen standartta kart kabul eden bu bilgisayar da artık antika değerinde olsa gerek!






IBM-AT

1985′ te piyasaya sürülen ve bilgisayarların gerçek atası olan AT modeli, Intel 80286 işlemcisi ile çalışıyordu. Orjinal bilgisayara göre beş kere daha hızlı olan bu bilgisayar 16-bit standardında kart kabul ediyordu.

IBM firması, endüstriden gelen talepleri görmezden gelmeyerek ISA denen ana kart mimarisini bütün endüstrinin yararlanabileceği şekilde kullanıma açtı. ISA, bütün bilgisayar endüstrisi için standart mimari anlamına geliyordu. Birçok şirket AT ile uyumlu cihazlar imal etmeye başladı. Ancak AT bilgisayarların ana kart hızı bugünkülere oranla son derece düşük olduğu için böyle bir bilgisayarın yeni kartlarla güncelleştirilmesi, yeni kartlara verilecek paranın çöpe atılması anlamına geliyordu.

IBM-AT’ ı ilk olarak 1987 yılında babamın çalıştığı Profilo fabrikasında görmüş ve bilgisayarla ilk tanışmam gerçekten güzel geçmişti. Babam bu bilgisayar ile o yıllarda stok kontrollerini yapıyordu. İçinde sadece yukardaki uçak sayesinde bomba atarak alttan geçen bir geminin bacasından bu bombayı sokmaya çalıştığım bir oyun olan AT’ yi ilk açtığımda çok heyecanlanmıştım. Daha önce sadece TRT 1′ de ki çizgi filmler ile eğlenirken böyle bişey bende şok etkisi oluşturmuştu. IBM-AT ile geçirdiğim saatler beynimde silinmeyen güzel bir hatıra olmuştu. Yıllar sonra bilgisayar başında bu yazıyı hazırlarken tekrar bu bilgisayarı incelemek çok değişik duygular yaşamama sebeb oldu. Bilgisayar dünyasının nerelere geldiğini görmek benim gibi bilgisayar tutkunu biri için gerçekten çok güzel bir durum…






PCjr ve PS/2

IBM firmasının endüstriye sunduğu ISA standardının kabulü ile birçok firmanın IBM uyumlu bilgisayar imalatı da hızlandı. IBM dışındaki diğer firmaların ISA standardı ile ürettikleri bilgisayarlar AT modeline göre oldukça ucuzdu. IBM yavaş yavaş ev bilgisayarı pazarını diğer firmalara kaptırmaya başladığı sıralarda PCjr modelini çıkartarak tekrar piyasada üst sıralara çıkmayı çalıştı.

PS/2 de ise durum çok farklıydı. IBM bu bilgisayarı diğer firmaların benzerlerini yapmasına izin vermediği bir mimari ile yapıyordu. IBM bu mimariye MCA (Micro Channel mimarisi) adını veriyordu. MCA teknolojisi, bilgisayarlar için yapılacak kartların kullanıcı tarafından değil de bilgisayar tarafından otomatik olarak yapılabilmesine olanak veriyordu. Ancak IBM’ in bu stratejisi tutmadı. ISA kartları kabul etmeyen ve MCA kartlarında ISA kartlara göre üç-dört kat pahalı oluşu PS/2′ nin rağbet görmemesine neden oldu.






386, 486 ve PENTIUM

Günümüz bilgisayarlarına daha yakın olan bu modeller ile Intel firması her iki yılda bir işlem çipini geliştirmeye başladı. Intel firması ürettiği markaların diğer firmalar tarafından kullanılmasını engellemek ve isim patent haklarını korumak amacıyla 586 çipine “beş” kelimesinin Latince türemesi olam “Pentium” adını verdi. Ancak bu isim o kadar tuttu ki, Intel 686 ve 786 çiplerine Pentium II ve Pentium III adını verdi. Günümüze kadar gelen bu isim Intel firmasıyla özdeşleşmiş bir isim olarak tarihe geçti.

IBM-AT ile tanıştıktan sonra uzun yıllar bilgisayar yüzü görmedim. Aslında bilgisayar kavramını hiç bilmiyordum. At modelinden sonra gördüğüm ilk bilgisayar ortaokul arkadaşımın 386′ sı oldu. İlk oynadığım o basit oyunun yerini DOS ortamının şahane görsel efektleriyle oynanan dövüş oyunları almıştı

Intel firması daha sonraki yıllarda geliştirdiği tüm çiplere, 386 çipi ile geliştirdiği bilgi işlem yöntemini uygulamıştır. Bu mimariye sahip bilgisayarlar ISA ve daha gelişmiş olan EISA mimarisini kullanırlar. Herhangi bir bilgisayar mağazasından alacağınız kartları bu mimariyle üretilmiş bilgisayarlarda kullanabilirsiniz. Ancak Intel ISA ve EISA yerine adına PCI denilen ve aldığınız kartı bilgisayarınıza taktığınızda hiçbir ayar gerektirmeyen bilgisayar mimarisini geliştirdi.

Günümüzde yapılan tüm bilgisayarlarda eskiye göre artan bir teknolojik hız görülmektedir. Eskisi gibi işlemci (CPU), RAM (Random Access Memory) gibi bilgisayarın temel özelliklerinin değiştirilemem durumu ortadan kalkmış ve masaüstü bilgisayarlarımızı istediğimiz özelliklere göre değiştirme imkanına kavuşmuş bulunuyoruz. Ancak bu değişiklikleri yaparken anakartımızın (mainboard) alacağımız kartlar ile uyumlu olup olmadığını kontrol etmeyi unutmamalıyız.

İntel firması, bilgisayar kullanıcılarının yakından tanıdığı “Pentium” kelimesini kullanımdan kaldırarak, Pentium 4 ya da P4 olarak bilinen işlemci üretimini durdurarak yeni nesil işlemci olan “Core” işlemcileri üretmeye başlamıştır.





 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

comte isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Bilgisayarın Tarihçesi...

Serbest Kürsü ve Bilim ve Teknoloji Bilgisayarın Tarihçesi... Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Bildiğiniz gibi bilgisayarlar, bir matematiksel işlemci yani bir hesaplama aracıdır. Aslında bilgisayarların asıl görevi bilgileri işlemektir. Bazı kaynaklara göre bilgisayarların atası (çoğumuzun ilkokul sıralarındaki oyuncağı) olarak abaküs görülmekte ve bu olay yaklaşık 2000 yıllık bir geçmişe dayandırılmaktadır. Abaküs en eski ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Bilim ve Teknoloji telkin cd indir izle İstanbul Bilim ve Teknoloji nerededir kimdir Bilim ve Teknoloji çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Bilim ve Teknoloji hipnoz Bilim ve Teknoloji olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Bilim ve Teknoloji hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Bilim ve Teknoloji kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:21 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.