Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Beklentileriniz (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=53)
-   -   Neler bekliyoruz... (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=325)

hayatimdegisti 06-02-2007 02:51 AM

Neler bekliyoruz...
 
http://www.radikal.com.tr/veriler/2006/04/03/47.gif
Ney değil, gönül sesi

Ercan Irmak yeniden popüler olan ney için "Milattan önce 1800'lü yıllara dayanıyor" diyor.

Sezen Aksu'dan Orhan Gencebay'a kadar birçok ünlüyle ney çalan Ercan Irmak'a soruyorum: Ruhunda kötülük olan biri güzel ney çalabilir mi? 'Hayır' diyor, olmaz



HIZIR TÜZEL (E-mektup | Arşivi)

İSTANBUL- Bu ülkede 'ney' deyince, insanın aklınaNeyzen Tevfik gelir önce. Sonra, ramazan günlerinde televizyonkanallarında ney taksimleri eşliğinde, 'İftar vaktine beş dakika kaldı' anonsu ve Türk filmlerindeki cenaze sahneleri gelir. Dini bir motif gibi kullanılır ney sesi bizde nedense. Oysa ki ney sesi, bir ustanın nefesinden can bulduğu zaman, belki de dünyanın en dinlendirici, en rehabilitasyona uygun, en yumuşatıcı, en içten, en vurucu sesidir. Hele ki piyano ve yaylılarla sohbet ettiğinde...
Neyse ki, son yıllarda ney sesini daha bir güzel duyar olduk. Ustaların yanında Kudsi Ergüner'in çalışmaları ve Mercan Dede sayesinde, neyin o mütevazı ama kendinden emin sesini yeniden keşfettik. Bu kirlenmişlikte iyi geliyor. Ercan Irmak'ın 'Davet' isimli albümünü dinlerken hissediyorum bunları, içim temizleniyor.

Albümlerde hep o var
Ercan Irmak, yıllardır müzik piyasasının içinde. Kimin albümünde ney sesi kullanılacaksa Ercan bey üflermiş o neyi. İşte Sezen Aksu, Orhan Gencebay, Ajda Pekkan, Zülfü Livaneli ve diğerleri albümlerinde ney sesi istedikleri zaman adres hep Ercan Irmak olurmuş, bilmiyordum. Sordum kendisine bu vaziyeti:
"Gönlümüzün sesi, içimizdeki duygularımızın yansıması. Hep yıllardır içimde ukte kalmıştır. Dinlersiniz ve kim olduğunu bilmezsiniz. Ama çok güzeldir o. Ama sizin yaşadığınız ortam birtakım şeylerden sizi ister istemez uzaklaştırıyor. Yapılan işlerin daha çok parasal özellikleri önem kazanıyor. Müzikal anlamda baktığınız zaman o istediğiniz keyfi veyahut da olması gerekeni göremiyorsunuz. İstedim ki, gönül yolculuğu derken tabii ki çok doğru bir laf. Doğru yolu buldum ben diyorum. Çünkü en azından müzik yapmayı, müzik nasıl olur, öğrenmenin zamanı yok. Ama bir şey var, bizim yaşanmış kültürlerimiz var. Farkında değiliz. Ben de farkına birkaç sene önce vardım. Nasıl farkında olmazsınız, hayret bir şey.
Amapara kazanma derdi, geçinme derdi, piyasada böyle bir durum söz konusuydu. Şimdi doğru yolu buldum diyorum en azından. Hoş eskisi gibi para kazanmıyorum işin doğrusunu söylemek gerekirse. Ama şuna inandım ki, para değil her şey."
Bu yazıyı yazarken, beri yandan Irmak'ın üflediği neyinde, Erkan Oğur'un gitarında ve İlyas Mirzayev'in piyano tuşlarında can bulan Sadi Işılay'ın 'Muhayyer Kurdi Saz Semaisi'ni dinliyorum. Beri yandan hiçbir ticari kaygı taşımayan bu albümü çıkardıkları için, TrioLila Müzik Yapım şirketine sempatilerimi sunuyorum. Diyorum ki, Irmak'a "Sanki ruhunda kötülükler barındıran bir insan bunu böyle üfleyemez gibime geliyor":
"Yo, mümkün değil. İçi bozuk olan bir insanın içinden güzel bir ses çıkması mümkün değil. Onların yüzüne zaten baktığınız zaman görüyorsunuz. Hayat bize birtakım şeyleri öğretti. Yaşadıkça öğreniyoruz, gördükçe bilgi sahibi oluyoruz. O tip insanları ney kabul etmez kesinlikle. Çünkü siz ona ne kadar yaklaşırsanız o da size o kadar yaklaşır. Neyinizden bir gün uzak kalın o size 10 yıl gibi gelir, istediğiniz sesi vermez. Ama hiçbir kaprisi yoktur, natüreldir. Bütün enstrümanlarda birçok te ferruat vardır. Ama baktığınız zaman ney, bir hiçmiş gibi duran bir kamış parçasıdır. Yüceliği biraz da
oradan kaynaklanıyor. Yani çıkan öyle ulvi ki bir ses ki, canlı gibi bir şey."


Niye yeniden popüler oldu?
Peki, ney sesi son yıllarda neden popüler olmuştu? Irmak diyor ki:
"Gerçekten artan bir merak var. Ben aşağı yukarı 30 senedir müzik camiasının içindeyim. Fakat baktığınız zaman neye karşı eskiye oranla ilgi müthiş. Çünkü, evvelden popüler müzik içinde bu enstrüman kullanılmıyordu. İlk defa ben kullandım.
Bugün Sezen Aksu'dan tutun herkeste var. Aklınıza kim gelirse hepsinde varım, hepsine çaldım. Neyin sesinin o şarkıyı yücelttiğini, büyüleyici bir ses olduğunun herkes farkında. Bunun yanı sıra elektronik müzikte de, günümüzün gençliğinin dinlediği müzisyenlerde kullanılır oldu. Mercan Dede bir şeyleri dinletti onlara. Neyi tanıttı insanlara."


'Dini bir motif değil'
"Dini bir motif midir peki bu çalgı. Müslümanlıkla bir ilgisi vardır mıdır?" dedim. Yokmuş:
"Milattan önce 1800'lü yıllara dayanıyor. Sümerler zamanından. Yapılan kazılarda ortaya çıkan bir Sümer mezarlığında ney bulunuyor. Philadelphia Üniversitesi'nde sergileniyor bu enstrüman. Bize 13. yüzyılda Mevlana, tekkeler zamanında geliyor.
İnsanla çok örtüşen, insan sesine en yakın enstrüman. O Mevlevilikteki yaşam biçimiyle çok uygun. Çünkü hiç aracısız bir enstrüman. Ortadoğu ülkelerinin hemen hepsinde var, Asya'da, Mısır'da, Tunus'ta, Libya'da. Hayatın acısını ve yoksulluğunu verebiliyor.
İçinde öyle bir güzellik barındırıyor ki, içindeki o boşlukta var olan her şey var ama bir hiçmiş gibi görülüyor, duruyor öyle. Hayat gibi."


gencer 08-02-2007 02:16 AM

Neler bekliyoruz...
 
Alıntı:

hayatimdegisti Nickli Üyeden Alıntı

......Ancak bazı arkadaşlar ney sevmiyorlar.Bunun nedeni bence senelerce ney'in dini bir motif olarak tanıtılması...
Eski Türk Filmlerinde hep böyle mezar sahnelerinde ney sesi çalınırdı..Bu belkide kişilere olumsuz duygular çağrıştırıyor.

Oysa ney dini bir motif değildir.Geçmişi çok eskilere dayanır.Türk filmlerinde yada İnanç Dünyasi gibi programlarda Ney sesini kullanarak belki de bir çok insanın neye farklı bakması sağlandı.


ATAKAN SÖNMEZ;

Kesinlikle çok doğru bir saptama . çok haklısınız.

işten gelince evde her gece dinliyorum. söylediğimiz şekildeki algılama korkarım ki eşimde de var.:)
'kendimi mezarlıktaymış gibi hissediyorum, her an mevlüt başlayacakmış gibi geliyor ' şeklinde tarif ediyor bana hissettiklerini. smiliyface

zaman içerisinde ney'in dini bir motif olduğu şeklindeki algıların değişeceğini umuyorum.

ben peyzaj mimarıyım ancak hastane yöneticiliği konusunda da eğitim aldığımdan şu anda sağlık sektöründe faliyet gösteriyorum. belkide bizlerinde katkısı olabilir bu algının düzelmesinde. eskiden olduğu gibi hastanelerin bazı kliniklerinde hastalara yeniden ney dinletilmeye başlanılarak rahatlatıcı ve huzur verici bir müzik olduğu topluma hatırlatılabilir. oluşan bu bilinç dini bir motif olarak algılanmasının önüne geçebilir mi? pek öyle olacağını sanmıyorum ama artık bazı şeylerin farkında olmalıyız . toplumumuzdaki farkındalık artmalı. ney'in bu kadar unutulmasını birazda toplumumuzun gidişatına bağlıyorum. etrafımdaki insanları gözlemlediğimde yaşadıkları hayatı akıntıda sürüklenen gemilere benzetiyorum. amaçsız ve her sunulanı tüketen. seçicilik çoook az. o sebeple farkındalık artmalı dedim. karşımıza gelenleri sorgulamalıyız... her neyse..

konu önemli ve hassas ayrıca sizin gibi benim de önemsediğim bir konu ama galiba çenem düştü. biraz fazla uzattım. anlattıkça açılan bir konu iyisimi ben fazla dağılmadan konuyu bitireyim. belki farklı ortamlarda tanışır ve sohpetlerimize konu ederiz:) sonuç olarak NEY'i seviyorum:)

ayrıca moderatör arkadaşlarda dahil olmak üzere her konuyu her yazılanı takip etmeniz olabildiğince bunlara cevap yazmanız beni çok etkiledi. bu çabanız ve ilginiz bu forumu inanılmaz misafirperver kılıyor. daha önce böyle bir forum görmedim. ilginiz için çok teşekkürler.



Merto 08-02-2007 11:20 AM

Neler bekliyoruz...
 
Alıntı:

gencer Nickli Üyeden Alıntı

ben peyzaj mimarıyım ancak hastane yöneticiliği konusunda da eğitim aldığımdan şu anda sağlık sektöründe faliyet gösteriyorum. belkide bizlerinde katkısı olabilir bu algının düzelmesinde. eskiden olduğu gibi hastanelerin bazı kliniklerinde hastalara yeniden ney dinletilmeye başlanılarak rahatlatıcı ve huzur verici bir müzik olduğu topluma hatırlatılabilir. oluşan bu bilinç dini bir motif olarak algılanmasının önüne geçebilir mi? pek öyle olacağını sanmıyorum ama artık bazı şeylerin farkında olmalıyız . toplumumuzdaki farkındalık artmalı. ney'in bu kadar unutulmasını birazda toplumumuzun gidişatına bağlıyorum. etrafımdaki insanları gözlemlediğimde yaşadıkları hayatı akıntıda sürüklenen gemilere benzetiyorum. amaçsız ve her sunulanı tüketen. seçicilik çoook az. o sebeple farkındalık artmalı dedim. karşımıza gelenleri sorgulamalıyız... her neyse..




Sevgili gencer, selamlar öncelikle

Orta asyada hala su ve ney başta olmak üzere birçok enstrüman ile tedaviler özellikle psikolojik sorunların çözümünde kullanılıyor.

Sanırım biz biraz da sizin belirttiğiniz gibi akıntıda sürüklenen çoğunluğa sahip olduğumuzdan kendi kültürümüzü dışlıyoruz.
Halbuki yurtdışına gidip tencere tava gürültüsü ile terapi alıp üstüne binlerce dolar ödeyen insanlarımız var.

Kişisel çabaların genele yayılmasıyla bunları aşabiliriz sanırım.

Bu bölümde yorum yapan arkadaşların su ve ney sesi ile ilgili yorumlarına katılıyorum.

Hernekadar hüzünlüde gelse aslında sonsuz huzur veren sesler.

Sevgiler, saygılar. actionsmile

sedam 19-02-2007 12:03 PM

Neler bekliyoruz...
 
merhabalar

aranıza yeni katıldım. daha once bilincaltı kalıplarımı degistirebilmek icin bir cok yontem kullandım. ancak yaptıgım egzersizlerde usengeclik ve sıkılma duygusu bir turlu pesimi bırakmadı.. her ne kadar konu ile ilgili bircok spirituel kitap devirmis olsamda.. sonuclarını düsün seda ! olumlu düsün seda ! iyi hisset seda ! desemde derinlerde bir yerlerde az bir ilerlemeyle , bilincaltındaki olumsuz kalıpların hala var oldugunun farkına varabiliyorum... beklentim once pozitif dusunebilmeyi saglamak ve bunu onemini algılamaktan ote hissedebilmek. henuz 2 gun oldu.. tavsiyelerinizin hemen hepsini okudum.. haliyle ego guclendirici ve sucluluk la basladım.. bakalım... bu yontemin farklılıgı bende nasıl cereyan edecek.. degisimleri sabırsızlıkla bekliyorum.. ve elbette sizi haberdar edecegim...

herşey için ozellikle yonteminizi bizlerle paylastıgınız icin sonsuz tesekkurler..

lalezar 19-02-2007 03:46 PM

Neler bekliyoruz...
 
Sevgili İstanbullu sana katılıyorum,önce inanç önemli..çünkü inançla pozitif duygular umut,bi ışık doguyor önce.alıcılar açık ve hazır hale geliyor.sanırım Atakan Bey inanmayan üzerinde de etkili olur ,demek istedi..etkili olacagına ihtimal vermeyenler kendilerindeki degişimleri fazla ayırt edemezler diye düşünüyorum..
Ben de şu depresif duygulardan kurtulmayı ümit etmiştim,umdugumdan çok daha fazlası oldu..sigarayı bıraktım,saglıklı beslenmeye başladım,çok daha anlayışlı biri oldum,daha umut doluyum..İnsanların içinde bi çekincem kalmadı daha rahatım ve bence en önemlisi karşımdakine düşüncelerimi rahatça söyleyebiliyorum...önceden kafama durup dururken abuk sabuk şeyler takılırdı,kurtulmak için zorlanırdım..bundan kurtuldum bi kere...insan kendini geliştirdiği sürece hiçbir problem dünyanın sonu degildir...bunu da anlamış oldum..sabahları kendimi berbat hissediyordum,bu yavaş yavaş çok azaldı hatta yok oldu..ancak sigaradan mı telkinlerden mi onu tam seçemedim..belki bünye yükten kurtuldu...aslında çok da fazla olmadı dinleyeli...hatta bir ay olmadı desem dogru..Emegi geçen herkese teşekkürler.. blissy

etterna_ 24-02-2007 01:04 AM

Neler bekliyoruz...
 
Alıntı:

lerzan Nickli Üyeden Alıntı
sevgili eterna,
sikayetini tesadufen okumus bulundum. seneler ama cok seneler evveldi seninkine benzer bir problemi en siddetli sekliyle yasiyordum ben de. ve uykusuzluk sorunum oldugunu sanarak. meger sorunum uyku ile ilgili degilmis hic.. uykusuzluk sebebini o kadar cok cesitli problem yaratabilir ki ve bunlarin bazileri bilinc altinda oldugu icin bilemeyecegimiz. bilemeyince de haliyle cozemeyecegimiz. iste bu sebepten biz kendimiz bilincalti ile iletisim kuramadigimiz icin bu tur tekniklere ihtiyac dogduguna inaniorum zaten. ve bu sitede bunu gordum cok yaygin ve cesitleriyle sunulan. bilmedigimiz bir problemi terapi ile gene farkinda olmadan cozebiliriz. eger sorunlarimizin gercek sebeplerini bilebileydik zaten cok daha kolay olurdu cozumler. ama cogu zaman gordugumuzden cok daha baska yerde ve derinlikte oldugu icin sorunlar farkedmioruz, yanlis sorunlari yanlis sekilde cozmeye ugrasior haliyle de cozemioruz. inaniorum ki bu baglamda onemli olan bu surecten kopmamak, yani kendimizi hep telkinlerin icinde tutabilmek. cunku bitmesini bekledigimiz aslinda problemin kendi degil cogu zaman o problemle basedebilecek guce kavusabilmekte. uykularin sebebi sevmedigimiz isimiz degil de belki de sadece yastigimizin rengidir.evet bu espri kadar basit olmayabilir tabi bilmedigimiz sebep.. ama kesinlikle buradaki cok cesitli terapilerden bir tanesinin bunu bulup cozecegine inaniorum. en azindan hafifletecegine.. kisi ugras verdikce basariyor..kopmamali bu heves katan ugraslardan. sabah uyanamamak horlama ile baglantili olabilir, beyne yeterli oksijen gitmior olabilir ve bu apnoe denilen cok insanda olan gizli bir sorunu kisi kendi bilmeyebilir. ve daha nice sebepler.. hepsi de telkinle gecebilir. ama hemen umitsizlige kapilmakla hic gecmeyecegi kesin, cok cok sevgimle,


sevgili Lerzan bu mesajını bu akşam tesadüfen farkettim.
ilgilendiğin için çok teşekkür ederim.her ne kadar bu mesajından sonra tatsız bi sohbet geçmiş olsa da aramızda.
ben yine de sohbete açığım seninle her zaman bilmeni isterim. sevgiler onayi


kadirayvaz 25-02-2007 09:38 AM

Dinlede gör
 
Sevgili İstanbullu Yunus'a sormuşlar aşk nedir? Yunus da demişki ben olda gör. Simdi sende dinlede gör.İster inan ister inanma.Yeterki dinle.Atakan beyin dediği gibi inanman gerekmiyor.Dinlemen gerekiyor.Sitedekilerin çoğu inanarak değil denemek için dinledi. Tabiki bende...

turgay0101 02-03-2007 04:04 PM

Neler bekliyoruz...
 
ben daha önce çare bulamayıpta sürekli dert yandığım sosyal fobiden kurtulmayı umuyorum aslında bunu aşarsam bir çok engeli de rahatlıkla aşabileceğimi biliyorum çünkü bu öyle bir illet ki insan kendisinde mükemmel bir potansiyel olduğunu biliyor ama buna bir türlü müsade etmeyen bir durumla karşılaşıyor ve insanın kendine güveni namına bir şey bırakmıyor bu da insanın müthiş bir arzuyla yapmak istediklerini içinde bırakamsına neden oluyor bu da insana çok koyuyor açıkçası ama bu telkinler sayesin de bütün problemlerin üstün den geleceğimi ve inanılmaz işler başaracağıma inancım tam

turgay0101 02-03-2007 04:28 PM

Neler bekliyoruz...
 
tabiki atakan abini dediği inanmak gerekmez değil telkinler buna seni zaten inandırıyor yani istesen de istemesen de tabi istemeyip dinlemeyi kesersen bir gelişim olmaz telkin mana bakımından inandırmak bir düşünceyi kabul ettirmektir zaten

alalev61 15-06-2007 11:49 AM

Ynt: Neler bekliyoruz...
 
bende yıllardır hafif şiddetlide olsa birlikte olduğum fobimden kurtulmak için dinleyeceğim(sosyal fobi)..birazda kuruntulu bir yapım var bunuda hallederim inşallah..ben inanıyorum olacak.kendine güvenen,kendiyle barışık.mutlu birey olamyı kim istemez?amacım bunu gerçekleştirmek.başaracağım bunu inanıyorum.atakan bey' e sonsuz teşekkürler.. smiliyface


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:36 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.