Cevap: Ben seni hiç unutmayacağım... Selam Scouter, Çok teşekkür ederim yazdıkların için. Çok doğru söylüyorsun. Ben de affettim gitti zaten. Onu kendime hapsetmedim. Özgür bıraktım. Sadece yine de sevdiğimi ve özleyeceğimi itiraf ediyorum. Güzel bir dünyaydı. Fakat yollarımız ayrı. Bir dost olarak başımın üzerinde yeri var sonsuza dek. Yüreğimde hep yeri olacak çünkü biz birlikte büyüdük. Ve çok saygıdeğer biridir kendisi. Bir aşık, bir sevgili olarak vademizi tamamladık. Şimdi dostça ayrı yollara doğru yola çıkmaya hazırlanıyoruz. Bir özlem anında hissettiklerimi ifade etmiştim. Bana böylesine sıcak yaklaşımın ve uzattığın dost eli için sana minnettarım. Dünya beni haksız çıkarmayacak. Sen ve senin gibi duyarlı insanlar oldukça biz bir yerlere varacağız. Seni tanıyor olduğuma çok memnunum. İyi ki varsın canım. Aşağıdaki çiçekler senin için; Sevgiler http://izmitcicek.web.tr/cicek-resmi-mavi.jpg |
Cevap: Ben seni hiç unutmayacağım... Çok teşekkür ederim canım; Çiçekler için ve bu güzel sıcak ve içten mesajların için sonsuz teşekkür... Ben de seni tanıyor olmaktan dolayı çok mutluyum. Bu arada çiçekler için çok teşekkür ederim... |
Cevap: Ben seni hiç unutmayacağım... :(:( naısl ozgur bıraktınız pekii..banada soleyın cunku cok acı cekıorum.................. |
Cevap: Ben seni hiç unutmayacağım... Alıntı:
Ben telkinlerin yanında bir de bizim forum sitesinde 2010 yılbaşından beri http://www.hayatimdegisti.com/forum/...utsal-3-a.html Linkinde yayınlanan Özlem Hanım'ı hazırlamış olduğu meditasyonu da dinledim. Çok işe yarıyor tavsiye ederim... meditasyon linki : File Upload - File Sharing Service - Dedicated Server www.hayatimdegisti.com_shamanic_ozlem_sahin_affetm e_meditasyonu.zip | tekdosya.com alternatif link : RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting |
Cevap: Ben seni hiç unutmayacağım... affetmeye kendimizden başlamalıyız..ve önce herşeyin sorumluluğunu almalıyız..ikisi birbirinden ne kadar uzak gözüküyor ne kadarda tezat değil mi..ama başımıza gelen kötü şeylerden yolunda gitmeyen hayatlardan dolayı başkalarını suçlamayı bırakıp yanlış inançlarımızdan dolayı başımıza geldiğini kabul etmeliyiz..sonra da bu yanlış inançlarımız var diye kendimizi affetmeliyiz.. |
Cevap: Ben seni hiç unutmayacağım... Alıntı:
Aslında Ho'oponopono yöntemi inanılmaz işe yarıyor. Bence tez vakitte denemeye başlaman gerekiyor. Blue'nun dediği gibi önce bütün sorumluluğu kendi üzerine alıyorsun veee Ho'oponopono'ya başlıyorsun. Bir süre içinden sürekli tekrar et sonra ihtiyaç hissettiğinde kendini rahatlatmak için tekrar et. İnanılmaz işe yarıyor canım. Emin ol faydasını göreceksin. Bak aşağıya daha açıklamalı halini de ekliyorum: .... Herhangi bir problemi çözmek istiyorsanız, kendiniz üzerinde çalışın. Eğer başka biriyle probleminiz varsa, kendinize şöyle sorun, “Bu kişinin canımı sıkmasına neden olan içimdeki şey nedir?”. İnsanlar yaşamınıza sadece sizin canınızı sıkmak için çıkagelirler! Eğer bunu biliyorsanız, herhangi bir durumu kaldırabilirsiniz ve orada salıverebilirsiniz. Basittir: “Olan şeyler için üzgünüm. Lütfen beni bağışla.” Herkesin düşüncelerinden toksik enerjileri iptal etmek için uygulayabileceği bir düşünce temizleme aleti; Zihinsel olarak düşünün; “Işığın Düğmesini benim ve ailemin, akrabalarımın, yakınlarımın ve atalarımın düşüncelerine açıyorum”… Bu aletin kullanılabileceği zamanların sayısının sınırı yoktur. Alet, Zihninizi bölen, kendinizin, ailenizin, akrabalarınızın ve atalarınızın toksik düşüncelerini temizlemek içim Sevgiye bir ricadır. “Üzgünüm. Problem olarak tezahür eden içimde süregiden her ne ise lütfen beni bunun için bağışla.” Sevgi bunu siler ve düzeltir. İşte size kendinizi fark ettiğiniz herhangi bir şeyden iyileştirmede kanıtlanmış iki ho’oponopono uygulaması. Başkasında gördüğünüz her şeyin içinizde de olduğunu unutmayın, dolayısıyla bütün iyileştirme olayı kendinizi iyileştirmektir. Bu yöntemi sizden başka kimse uygulayamaz. “İlahi Yaratıcı, tek olan baba, anne, oğul … Eğer yaradılışımızın başlangıcından şu ana kadar, ben, ailem, yakınlarım ve atalarım sana, ailene, yakınlarına karşı düşüncelerde, sözlerde, eylemlerde ve hareketlerde suç işlediysek/kırdıysak, bağışlamanı diliyoruz … Bunun temizlenmesine, arınmasına, salıverilmesine, tüm negatif anıların, blokların, enerjilerin ve titreşimlerin kesilmesine, silinmesine izin ver ve bu istenmeyen enerjileri saf ışığa dönüştür …. Ve oldu” Bu rica (dua) ho'oponopono olarak adlandırılır ve her dinde rastlanabilir, çünkü “her inançta, suç işlediklerimiz için bağışlama istediğimiz bir bölüm vardır… Ancak bunun ötesine gideriz … aile, yakınlar ve atalar… bazı problemler, muhtemelen başka bir yüzyılda birisinin başını baltayla kesen bir büyükbabadan kaynaklanır. Atmayı istediğimiz şey “saf ışığa” dönüştürülür, çünkü aksi taktirde attığımız çöple “atmosferi kirletirdik”. Ancak saf ışık olarak, kirliliğe neden olmaz.” “Ve oldu” dendiğinde, dönüşüm gerçekleşir, ve “bilgisayar depolanan çöpü otomatik olarak siler… -- Benim ve o kişi için probleme neden olan içimdeki hatalı düşünceler için üzgünüm; lütfen beni bağışla”..... (alıntıdır) cat56 Seni seviyorum ve iyi ki varsın The Desert |
Cevap: Ben seni hiç unutmayacağım... Geçmişte yaşanan üzüntüleri devam ettirdiğimizde, bundan yine bizler acı çekeriz. Derler ya “zaman en iyi ilaçtır” diye. Geçmişte size yaşatılan bir üzüntüyü, sürekli canlı tutmaya çalışmak, sizi üzmekten başka bir şey getirmez. Ayrıca bu üzüntüyü yaşatan insana karşı içinizdeki kin tazeliğini korur. Affetmek bir erdemdir. Bu duyguyu terk edersek, yerine nefret, kin, intikam gibi kötü duygular geçer. Yaşamımızda karşılaştığımız her kötülük için, kendimizi yada başkalarını suçlamak durumu iyileştirmez; yalnızca bizi güçsüz bırakır. Suçlamak her zaman çaresizce bir harekettir. Affetmek, bize acı veren kimliğimizden kurtulmaktır. Koşulsuz bir affedicilik ile hataları affedin. Siz affettikçe kendinizle beraberi gezegenin iyileşmesine de yardımcı olacaksınız. Size bir “Acı Testi” yapmayı öneriyorum. Nasıl olduğunu ise aşağıda anlatacağım: Bir yeriniz yaralandığında, canınız yanar. Bir süre sonra bu yara metabolizmamızın mükemmel ve kusursuzluğunun bir örneği olarak kapanmaya ve kabuk bağlamaya başlar. Ama hala dokunduğunuzda azda olsa bir acı hissedersiniz. Biraz daha zaman geçer, yara tamamen kapanır. Artık dokunsanız bile hiçbir şey hissetmezsiniz, hatta o yarayı unutursunuz. Bunun fiziksel yaralanmanın aynısını birde duygusal açıdan inceleyelim. Sevdiğiniz bir dostunuzun sizi üzdüğünü ve acı çektirdiğini düşünelim. Zaman zaman herkesin başına gelebilecek bir olay. Bu manevi yaralanma ilk başlarda sizi çileden çıkartır, ruhunuzu acıtır ve sizi fazlasıyla incitir. Bazen o kişiye öfke duyarsınız, bazen neden bunu yaptı diye düşünürsünüz. Zaman geçer, geçer, geçer. Sonra içinizdeki acıda anlamını yitirmeye ve yok olmaya başlar. Eğer sizi üzen kişiyi gerçekten affettiyseniz, bu olayı hatırladığınız da kapanan yaraya dokunmak gibi, hiçbir şey hissetmemeniz gereklidir. Eğer hala bu arkadaşınız hakkında kötü duygular besliyorsanız, yara hala kapanmamış demektir. Bu testi uygulayın, ne kadar affedici olduğunuz, ya da yaraları taze tutmak konusunda ne kadar yetenekli olduğunuzu bir görün. Ne olursa olsuni başa çıkabilecek donanıma sahipsiniz. |
Cevap: Ben seni hiç unutmayacağım... Alıntı:
y789happy6y789 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:03 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.