Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Üyelerin Hikayeleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-hikayeleri/)
-   -   Başlıksız (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-hikayeleri/994-ba351l305ks305z.html)

Korkunc 10-03-2007 07:07 PM

Başlıksız
 
Merhaba. Ben Korkunc. Eskiden ingilizce takma isimler kullanıyordum ama türkçe birşeyler olsun dedim ve daha korkuncunu bulamadım.

Ne kadar da komiksin.

etterna_ 10-03-2007 08:15 PM

Başlıksız
 
O kadar güzel anlatmışsın ki thumbsanim bu uzaya çıkamama meselesini ben de çok kafama takıyorum doğrusu. Reklamlardaki gibi ne zaman halay çekicez ayda smil56

Korkunc 11-03-2007 12:45 AM

Başlıksız
 
Evet bir anda bir çok şeyi yazınca karışık oluyor sanırım. Kitabı illegal şekilde indirdim ama ingilizce kıtlığı nedeniyle okuyamadım. sözlükle de boğuşmak zor geldi. Neyse yine de teşekkür ederim (Askerlikte astlarınız bir emri yerine getirdiği zaman karşılığında teşekkür edersiniz. Ben de askerliğimi subay olarak yaptığım için askerlere bol bol teşekkür ettim. Geçen hafta askerliği bitirdim. Şimdilerde insanlarla konuşurken, alışveriş yaparken veya birisinden yardım alırken çok daha rahat teşekkür ediyorum. Eskiden sadece kuru bir sağol yetiyordu. )

Düzenli yazı yazmak için planlar dahilinde hareket ederek giriş, gelişme ve sonuç gibi temel ilkeleri dikkate almak gerekiyor. Benimki biraz, yok yok fazlaca serbest (grekoromen değil) olmuş. İnsan içindekini bir solukta bir ejderha misali üfleyince böyle oluyor sanırım.

Bu bana teksir kağıtlarının arkalarına içimdekileri yazdığım günleri hatırlattı. Yazıya güzel bir başlangıç. Sonra kızgınlık, öfke, çaresizlikle birlikte hem yazım hızı hem de ifade hızında artış. Sonra sigortanın aşırı yüklenmesinden dolayı yazıda bozulmalar ve takip eden satırların daha kalın ve daha bozuk bir hal alması. Sonunda kalemin atılıp sayfanın bir kitap arasına sıkıştırılması ve walkmenin alınarak şehrin sokaklarının arşınlanmasıyla son bulan bir süreç.

Düşünceler bir bütün halinde kafanızda ama soldan sağa dizince biraz zor oluyor.

Eğitim şart.


lalezar 11-03-2007 08:36 AM

Başlıksız
 
meraba korkunç..hiç de korkunç degilsin bence bir de demişsin ki buldugum en korkunç kelime buydu..valla bende ne korkunçlar var mesela alsana hayattaki en korkunç kelime: koca.. n9598evet evet dogru okudun......evet bende yazındaki samimi anlatımı begendim çekincesi olmayan ifadeler bence de bi de Lerzancııım begendiyse bu yolda yürüyebilirsin emniyet içinde... 44 sevincli

Korkunc 11-03-2007 01:37 PM

Başlıksız
 
Teşekkür ederim. Açıkça yazıyorum çünkü bu site bir paylaşım sitesi. İnsanlar zaten açık oldukları zaman birşeyleri paylaşabilirler.

Bazı konularda komplekslerim var ama kişiliğimi yansıtırken neden insanlara olmadığım gibi görüneyim. Çıkar gütmediğim için açık oluyorum. Yoksa politik olmak daha kolay. İnsanlara duymak istediklerini söylersiniz. Ama bunu samimi yazışmaların olduğu yerde yapayım.

Hayatımda iki kez psikoloğa gittim. Bana ilk seferinde konuşmalardan önemli gördüğü kısımları beni tanıma maksadıyla kayıt altına almak istediğini söylemişti. Ben de "tabii ki nasıl isterseniz. İsterseniz soranlara da durumumdan bahsedebilirsiniz" dedim. bir kurum ve amirleriniz var malum. neden çekineyim. Zaten kendim gitmişim. kendi başıma başa çık(a)madığım meseleler için profesyonel yardım almak isteyeceğim ve açık olmayacağım.

Gerçi ilaç desteği de olsaydı iyi olacaktı. Daha sonra başka bir uzman aracılığıyla kavuştum emellerime. Süper oluyor insan ilk ilaç kullanınca. Bir draje alıyorsun sonra sevincli İnsanın ilk etapta gerginliğini alıyor. Ama çözüm için uğraşmadığınız zaman elinizdeki manyak raporuyla kalırsınız. Deli raporu gibi de değil ki cezai ehliyeti ortadan kaldırsın. clapping

Ben de bir fayda sağlaması amacıyla methini duyduğum bu sitenin sağladığı temel olanaktan yararlanmaya başladım. Dinliyorum ney sesini açıyorum bilgisayarda okey oyununu. Dışardan biraz absürd gözüküyor tasavvuf musikisinin ana öğelerinden neyi dinlerken okey oynamak ama "PURPOSE" başka. Bir de dalıp dalıp da okey atmasam iyi olacak ama.

Edebi yorumlar için ayrıca teşekkürler. Birde başlığa eleştirel yaklaşım olsaydı. İçeriği de içine katan. Gerçi o zaman hevesimi mi kırardınız?

turgay0101 11-03-2007 03:40 PM

Başlıksız
 
Gerçekten güzel paslaşmalar böyle tatlı sohbetleri okuyunca daha bir huzur buluyor insan

lalezar 11-03-2007 04:45 PM

Başlıksız
 
sevgili korkunç,sen az biraz ilaç kullanıp altı üstü birkaç doktora görünmüssün..ohooooo,çok sayıda doktoru iyileştirdim bu güne kadar...ilacın verdiği o baştaki rahatlıgı mutlulugu bilirim,yeniden dogmuş gibi yapar birden..ama sonra aradan zaman geçer stresler tugla tugla taş taş birikir,en sonunda yeniden bi patlama daha,çünkü bilinçaltı dolu rahatlama orda olmalı ilk etapta,aşşası fokur fokur rahat nefes aldırmaz sana...hiçbi doktorda bunu açıklamaz..geçen arkadaşla onun doktoruna birliktr gittik,onun dozunu tam iki katına çıkardı o gün,arkadaş biraz tedirgin oldu..hayatın için birşey yapmazsan bu yol böyle devam eder,başka çıkış yolları olmalı oysa ,insan bu denli aciz olamaz...ben de kısmetse bir aya kadar bu antidepresanlardan kurtulcam çok ümitliyim...çalışmalarım hep sürecek.. bisiklet

Korkunc 11-03-2007 05:59 PM

Başlıksız
 
Aslında on sene önce gitmem gerekiyordu ama artık dayanılmaz boyutlara gelince durum, bir büyüğümün EMRİ ile gittim. Artık bakışlarım sabitlenmiş, denilen lafları anlayamaz duruma gelmiştim. Aslında beni göndermek istemelerinin nedeni hem konuşup rahatlamam hem de o güzel psikolog bayanı görmem ve titreyerek kendime gelmemmiş. Gördüm, etkilendim, titredim ama kendime gelme faslı ne yazık ki vuku bulmadı. Bayanı da Allah sevdiğine bağışlasın diyor ve kaldığımız yerden devam ediyorum.

İlk konuşma tanışma faslı ve birkaç duygudurum araştırmasından öteye geçmedi. Ben de hayatın anlamına kavuşacağımı zannetmiyordum zaten. Görüşme biterken psikolog bayan son olarak bana oradan çıktıktan sonra ilk olarak ne hissedeceğimin farkında olmamı, bunu not etmemi ve kendisine bir sonraki görüşmede anlatmamı istedi. Dışarıda güzel ve güneşli bir öğleden sonra yaşanıyordu. Yüzümde biraz önceki görüşmeden kalan yalancı gülümseme solarken aklımdan ilk geçen şey ACI oldu. Bakmayın siz bu kelimenin üç harfli olduğuna. Her bir harfi bir zehir gibi sardığında bedeninizi, yüzünüzdeki ifadeler anlamsızlaşır, vücudunuz sabitlenir ve kıvranmaya başlarsınız.

Bir sonraki görüşme olmadı. İçinde bulunduğum kurum dolayısıyla çeşitli görevlere gittiğim için fırsat yaratmadım kendime. Daha sonra bir vesile ile gittiğim bir uzman nörolog, iş stresini alır diye hap verdi. Daha doğrusu yazdı, ben kendim gidip eczaneden aldım. Böylelikle sinsi amacıma ulaşıp hapçılık günlerime başladım.

Neyse ilaç konusu yeter bu kadar.

Bu arada lalezar sana bir sorum olacak. Önceki mesajında korkunç koca sendromundan bahsetmiştin bir cümle ile. Affına sığınmak talebiyle, eğer erkek olsaydın acaba "korkunç olan: kadın (eş anlamından kullanmak istedim. Normal şartlarda karı-koca ikilisinden karı tabiri kullanılıyor ama tabirin dışında olduğunda biraz itici bir kelime olduğu için kullanmadım) tabirini kullanma ihtimalin neydi?

görüşmek üzere.



lalezar 11-03-2007 06:53 PM

Başlıksız
 
aslında gerçekten böyle bir soru soracagın aklıma geldi yazarken...erkek her zaman egemenliğini koruyor hükmü sürüyor yani..ama korkunç kadın yok mu ?istemediğin kadar...burda karakter devreye giriyor,cinsler ötesi bir durum bu...3 kadından biri şiddet görüyorsa bunda bayanların da oldukça payı var aslında...belki yaratılış gereği erkek her zaman daha özgür kadınsa bagımlı...erkekler bunun böyle olması için elinden geleni yapmış..bi kadın düşün sadece anne ve eş..kendi hayatı var mı şimdi bu varlıgın..sürekli erkegi hoşnut etmek için yaşıyor..en ufak bi kazıkta çökmesi normal,çünkü herşeyi başka birşeye baglı...ben de dahil.bu kıskaçta yaşamaya devam ettiğimiz sürece korkarım biraz pişmanlık kapımıı çalacak...ama şöyle bi fark olabilir,,kadın çogunlukla pozisyonunu begenmediği için ,degiştirmek istediği ama buna gücünün yetmediğini gördüğü için şeytanlıgını devreye sokuyor..erkekse zaten buna sahip ama niye böyle yaptıgını ben de anlayamıyorum anlayan varsa anlatsın bi zaamet 2600....

Korkunc 11-03-2007 09:06 PM

Başlıksız
 
Benim kastetmek istediğim şey bakış açısı veya dahil olduğun gruptu. Bu gruplar kadın-erkek, sağ-sol, gs-fb vb. olabilirdi. Ben bu soruyu erkek milletinin bir ferdi olduğum için değil başka bir nedenle sormuştum.

Bu objektifin buğulu olması durumu bende henüz gençliğin ilk çağlarında ortaya çıkmıştı. Bir fenerbahçe-beşiktaş maçıydı. Fenerbahçeli olduğum için sanırım önce takımımı yazdım. fbsmile Fanatikliği kaldığım yurtta insanların daha doğrusu normalde birbirleriyle çok iyi arkadaş olup farklı takımları tutan fakat maç anında yaratık haline bürünüp birbirlerini yok etmeye çalışan kişilerin arasında sonlandırdım. Bunu da belirtirim.

Beşiktaş maçın sonlarına doğru bir pozisyon yakaladı ve top çizgi civarlarında seyrederken fenerbahçeli oyuncu tarafından tekmelenerek uzaklaştırıldı. Ve sonra bu olay yıllara damgasını vurdu. Ayrıntıları hatırlamıyorum. Şampiyonluktaki önemi, ezeli rekabet vs. sonuçta orada bjk ve fb'li oyuncular vardı. Bjk'liler ellerini havaya kaldırıp gol diye sevinirken fb'li futbolcular ise hakemi muhtemelen sevdiklerinin üzerine yemin edip, bir takımın kaderiyle oynanmaması gibi futbolun başladığı günlerde icat edilen deyimlerle baskı altına almaya çalışıyorlardı.

Sonuç gol kararı çıktı.

O gün anladım ki bir sürü göz aynı anda aynı şeye bakmalarına karşın -terbiyesizlik faktörünü işe katmıyorum, çünkü oyuncuların hepsinin de iyi insanlar olduklarına inanıyorum - fb'liler çizgiyi geçmedi, bjk'liler ise çizgiyi geçti şeklinde gördüler.

Bu kadar uzattıktan sonra sizin daha ilk cümlede sezdiğiniz şeyi açıklığa kavuşturayım.

Dahil olduğumuz gruplar, izmler biz de algı yanılsaması yapıyor mu? Hoyratça taraf mı tutuyoruz, yoksa dahil olmadığımız şeyleri daha mı iyi görüyoruz?

-----------o------------
Bekarlık güzel şey niye evleniyorsunuz ki. Kimsenin derdini çekmezdiniz.

Benim gibi her akşam ne yemek yesem diye düşünüp sonra hiçbir şey yapmayıp kahvaltı yapabilirdiniz. Veya bulaşıkları biriktirip sonra bir gün bulaşık yıkamaya karar verdiğinizde "yahu bizde bu kadar bardak var mıydı?" diye söylenip 26 (Yirmi altı) adet bardak yıkayabilirdiniz. 88a Çatal kaşık sayısını söyemeye gerek yok sanırım. Monitörünüz tozdan ve kirden kahverengiye döndüğünde ve monitördeki renkleri ayırt edemediğinizde temizlik yapardınız. falan filan işte. aç aç yazıyorum zaten. gidip birşeyler yiyeyim bari.



NOT: Arkadaşlar bu forumu ben açtığım için kendimi bir nebze rahat hissediyorum. Aslında rahatlığım yazıların sululuğuna bakılırsa çok daha net olarak görülecektir. Bir hata ettiysek affola.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:00 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.