![]() |
Ynt: Ha Gayret! Bir sabah açtım gözlerimi uyandım kendime. Hemen farkettim farklı bir uyanıştı bu, sanki bir başka göz daha vardı. göz bildiklerimden başka ve o açmıştı kendini bu güzel dünyaya, doğduğumdan beri ilk defa. “Merhaba” dedim içimden gülümseyerek, “herşeye merhaba” Gözlerimi gezdirdim etrafta herşey aynı gibi duruyordu, ama aynı değildi sanki. Ellerime baktım uzun uzun, sonra fırladım yataktan koştum aynaya kendime baktım, gözlerimde ne engin bir güzellik varmış, ne çok şey anlatmaya çalışırmış anladım. “Merhaba dedim içimdeki muhteşem varlığa “seni çok seviyorum” Sonra çıktım sokağa yüzümde kocaman bir gülümseme, atladım arabaya gitmeye başladım her gün geçtiğim yollardan. Herşey konuşuyordu bana. “Nihayet gördün ben’i” diyordu ne kadar muhteşemim değil mi? “Evet” dedim “evet, harikasın, bütünüyle harikasın”. İnsanların yüzlerine baktım hepsi bir’in bir parçası, göz kırpıyorlardı bana. “İşte perde açıldı, hoş geldin yeni dünyaya”. Sevgi taştı içimden anladım herşeydim ben, herşey de ben. Sevgiyi hissettim her zerremde , sevmeyi ne kadar özlediğimi anladım birden önemli değildi sevilmek, sevmeyi özlemiştim ben, kimbilir kaç zaman önce bırakmıştım bu güzel duyguyu, kaç zaman önce kapatmıştım gözlerimi, saklanmıştım perdenin arkasına , çabalayıp duruyordum, yarattığım dramlarla ağlayıp, içime sinmeyen kahkahalarla yetiniyordum. Hep bir eksiklik vardı. Sevilmeye çalışıyordum önce sevmenin gerekliliğini unutarak. Zannediyordum ki sevilmek di hayatı mutlu kılan. Oysa bu uğurda her çabaydı beni gerçek ben’den uzaklaştıran. Sevebildiğimi de sanırdım üstelik oysa ne kadar uzakmış yaşadıklarım bu tanımdan. Sevmek karşındakinin içteki muhteşemliğini görmekti öncelikle, sonra dış ta oynamayı seçtiği yüzüne kabul vermekti, saygı duymaktı varlığına, olmasına izin vermekti, değiştirmeye çalışmadan. Bütünü görüp severek, her bir parçayı kucaklamaktı yaşadığım. Ne muhteşem bir zeka vardı bu oyunun arkasında, hayran kaldım gördüklerime, o an yaşadıklarıma. Hissettim kendi gücümü, anladım birden bana anlatılmaya çalışanları. Uzun zamandır zaten olduğum şeyi olmaya çalışıyormuşum ben anladım. Derin derin uğraşlar veriyormuşum, çabalıyormuşum. Oysa zaten ben mişim. Zaten sevgiymişim, zaten ışıkmışım. Bunları gördüğümde sanki bir kalıbın aktive olması gibi başladı sistem çalışmaya,uyandı tüm bilgiler güzel bir ışık yayılmaya başladı etrafa. O an anladım endişelenecek hiçbir şey yoktu bu oyunda. Herşey olması gerektiği gibi en uygun çözümle yaratılıyordu olması gerektiği anda. Oyunun şifresi çözülmüştü artık. Tüm cevaplara ulaşabiliyordum bir anda. O andan itibaren karşıma çıkan her sorun karşısında bunalmak yerine söylediğim tek şey vardı “ bu sorun çoktan halledildi ve çözüm gelecek bana en uygun anda”. Nerden di bu güven? Ben’den. Bendim yaratıcı, bu oyunu kurgularken ve oynarken her sorunun cevabını da yazıp kaldırmıştım bir rafa. Hepsi ama hepsi duruyordu orada. O kaynağı unutmuştum sadece. Hatırladığımda oyun şekil değiştirdi bir anda. Herşeye gülmek geliyordu içimden , “bakalım bunun cevabı neymiş gelince görelim” diyordum her sorunda. Anladım ki görmemiştim o ana kadar bütünün zekasını oynadığım oyunda, kendi küçük penceremden bakmaya çalışıp çözmeye çalışmıştım, çözümden uzaklaşa uzaklaşa.Oysa yarattığım cevaba güvenmemek, beklememekmiş bütün aldatmaca. Birde herşey kendisi olmalıymış sadece kendisi için varsa güzelmiş bunu anladım bir anda. An’da yaşamak dedikleri buymuş aslında. O an da yapılan, yaşanan ne ise onu tatmakmış ve farklı sorumluluklar yüklememekmiş hiçbir konuya. Sevmekse birini sadece sevmek olmalıymış ilişkilerde amaç. Oysa ne çok beklenti yıkmışım ilişkilerime yıllarca. Sevmek sevilmek ve sevgiyi hissetmek kenarda köşede kalan bir ayrıntı olmuş hiç farkında olmadan. Sadece “sevgi için olmalı” dediğim an o cevap ta çıktı geldi kısa sürede karşıma. Artık beklentim yoktu ve olmayacaktı bu duygulardan başka. Anladım ki anda yaşanırmış herşey ya da hiç yaşanmazmış farkında bile olmadan. Geçmiş öldürürmüş bizi gelecek ise boğarmış. Gerçek olmayan bu iki kavrama odaklandığında yaratıcı gücümüz ne yapacağını bilemez susarmış, çünkü bu olmayan zamanlarda yaratım da olamazmış. Bir karmaşa saramış benliğin dört bir yanını, an’a gitmeye özlem duyarmış tüm benlik, çünkü yaratıcılık sadece an da varmış. Oysa ne çok uğraşmıştım geçmiş ve gelecekle, ne çok uzak kalmıştım an’dan. Hiç olmayan kavramlarla uğraşıp kendim de olmamayı seçmiştim uzun zamanlar boyunca. An’da gördüm var olan herşeyi, an da tattım, an da yaşadım. Ben an’da isem varım anladım. Şimdi ne mi yapıyorum? Her sabah gülümseyerek başlıyorum bu güzel oyuna. Oyunun yaratıcısı olduğumu bilerek güvenle sarılıyorum hayata. Tad alıyorum kendime çektiğim her olaydan, yaratımdan. Karşıma çıkan her sorunda görüyorum bana yola çıkmış gelen cevabı, bekliyorum yüzümde kocaman bir gülümseme.Cevaplar geldikçe kahkahalar atıyorum yaratıcılığımın büyüklüğüne. Seviyorum her an içimde sevginin muhteşemliğini hissederek ve sevilmeyi çekiyorum içime her anını hakettiğimi bilerek. Bir çocuk gibiyim kendi muhteşemliğinden başka bir şey bilmeyen. Birazda şımarık bir çocuk, aksi söylendiğinde gülüp geçen. Oyunum önemli bir tek, her sabah oynamak için kalkarım. “Ben’im ben” bunu söyler, her an bunu yaşarım. sevgili dostlar yazıyı ben yazmış olmayı çok isterdim ama ne yazık ki şimdilik henüz böyle bir durum yok. yazı ise takip ettiğim bir siteden alıntı. ama çok hoşuma gitti. birgün olmak istediğim beni anlatıyordu ve birgün ben de böyle olmayı istiyordum. hedefim buydu. hayat yolunda bu derece bir farkındalık sahibi olabilmek çok güzel...... ancak şu var ki kendimi bir kapının önünde hissediyorum. kapı şimdilik kapalı.içimde açılacağına dair bir his var. ama ne zaman bekleyip göreceğiz bakalım?????? |
Ynt: Ha Gayret! muhteşem bir yazı bu, harika kiss3 anı yaşamak konusunda her gördüğümü okuyorum bu günlerde, zor ama farkındalık çok önemli |
Ynt: Ha Gayret! uzunca bir ayrılıktan sonra sana merhaba diyorum günlük. merhaba yeni başlayan gün, merhaba yeni umutlar, merhaba sağlık (kısmen), merhaba dostlar...... her hastalığın insana vermek istediği mesajlar olurmuş ve insan yatağa düştüyse bir illetten veya oturup kalmak zorunda kaldıysa bi yerde düşünsün diye düşünsün hayatını, kararlarını..... öyle duymuştum, ya da okumuştum bi yerlerde.... ben de sizden ayrı kaldığım bu süre içinde çok minik bi tatil ve arkasından kocaman hastalık dolu bi süreç yaşadım. ama çok şükür atlatılacak şeylerdi. sarstı, üzdü, yordu belki, belki hala izleri var. ama geçip gidiyor işte güzel olan yanı da bu... hayatım değişti sitesiyle tanışmamdan bu yana hayatımın değiştiğini ifade ettim pek çok kereler. farkındalıklarım arttı. kendime bir olumlama defteri yaptım ve bunu hergün aklıma geldikçe ama en az bir kez okuyorum. çok faydasını görüyorum. atlara gözlük takarlar ya hani. o sadece belli bir açıya kadar görür. farkındalığı olmayan insan da öyleymiş gibi geliyor bana. dar bir açıdan görebiliyor bazı şeyleri, belki de hiç göremiyor. ama farkındalık şimdiye kadar görülmeyen şeyleri de görmeyi sağlıyor, çok farklı şeyleri seçip ayıklamayı. bu hastalık sürecinde kendime yeni bir hedef edindim. belki de hayatımın amacını fark ettim. bu yolda ilerlemek benim kendimi tamamlamamı sağlayacak bunu hissediyorum. ama bunun için önce yapmam gereken daha pek çok şey var. hepsi olur, hepsi olur. biz istersek canı gönülden, herkesin iyiliğine olduktan sonra olmayacak ne var ki değil mi dostlar.... herkese, hepinize saygı ve sevgilerimi gönderiyor ve kocaman bir merhaba diyorum..... sapkal89 |
Ynt: Ha Gayret! Mücevher'cim güzel gönüllüm hoşgeldin tekrar.Herşey bizler için değil mi hayatta?Önemli olan kendimize yaşananlardan paye çıkartmak. Yeni hedeflerin sana umut ve huzur getirsin,emin adımlarla yürümeyi nasip etsin. kiss3 |
Ynt: Ha Gayret! Canım mücevherim aramıza hoş geldin seni çok özledik.Canım kuzucukların iyileşti ya gerisi teferuat .Sizleri Allaha emanet ediyorum . |
Ynt: Ha Gayret! Alıntı:
|
Ynt: Ha Gayret! 1. ses: Gel bakalım 5. sayfa güzeli. nerelerdeydin bakayım. 1 ay olmuş görüşmeyeli . günlük dediğin bi arar sorar nerelerde benim sahibim diye.... sen orda oturmuş kös kös bakınıyosun, üstün başın toz içinde kalmış, hah silkelen azıcık kendine gel bakiim. smil56 2. ses: yaaa olur da bu kadar olur kurban psikolojisine bürünüp dışarıdakileri suçlamak, hatta hatta abartıp bir günlüğü suçlamak ne kadar da kolay böyle... n9598 1. ses: ne olmuş yani sen de kimsin ki bana karışıyorsun istediğimi suçlarım ben sana ne kardeşim. 789569 2. ses: bak kabalaşıyosun gene. yapma cicim ben senim işte tanımadın mı gene? 44 1. ses: tanıdım canım tanıdım da tanımamazlıktan geliyorum, anladım da anlamamazlıktan geliyorum dlckrn 2. ses: bırakalım, şu bölünmüşlükten cayalım sadede gelelim, bir olalım gene bir. güzellik birlikte, huzur birlikte.neymiş ki bu sen ben gel etme eyleme. tender45 1. ses: Yaa bana bak abartma sırası sana geldi heralde tamam dedik, uzatma işte geldim. birim. ark5 (zihnimden bir pasaj) 98569 sevgilerimle... smiliyface |
Ynt: Ha Gayret! keyifli bir paylaşım olmuş mücevherim.. hayattaki her fikir ayrılığımız böyle keyifli olsun inşallah kiss3 |
Ynt: Ha Gayret! bugün günlüğüme yazmak için içimde çok büyük bir istek var. sabahın köründe oturdum klavyenin başına içimdeki tarifsiz hisleri tarif edebilmek için kelimeleri seçiyorum. kendime yolculuk/ içimdeki yolculuk/ kendini bilmek ve farkındalık neydi tüm bunlar? kelime olarak baktığınızda çok basit gibi görünse de,mesela kendini bilmek kendini bilmektir işte gibi cevaplanıverecek gibi görünse de bu kelimelerin altında yatan daha derin anlamları var mıydı ya da bir sırları? yolcu kimdi? ben, yol kimdi? ben, yolculuk nereyeydi? bana gerçekten mi? hadi canım bu da ne demekti şimdi? ya farkındalık? neyin farkında olacaktım ki ben yaşayıp gidiyordum işte. bir koşuşturmacanın içinde, esen rüzgara göre savrulup giden bir yapraktan farkım olmaksızın. uzun zamandır zihnimi kurcalayan düşünceler, sürekli olarak bir gelip bir giden düşünceler... ama sadece düşünmekle kalıyor ve sorularımı cevaplayacak en ufak bir hissi içimde yakalayamıyordum. bu arada telkinleri dinlemeye yeniden başlamıştım ve ilk başta "başkalarının düşüncelerini önemsememe telkini" vardı. derken yavaş yavaş şöyle bir düşünce belirdi: ben kiminle konuşursam konuşayım, kimlerle diyaloğa geçersem geçeyim tamamen karşımdakine odaklanıyor, kendimi unutuyordum. evet, mantıklı ve usulünce konuşuyor ve gayet iyi bir şekilde kendimi ifade edebiliyordum bu konuşmalarda ama sanki o anlar benden kayıptı. sanki o anlarda ben orada değildim. konuşan da ben değildim. kendim ufalıyor, ufalıyor küçülüyor belki yok oluyor belki de çoğu zaman küçücük bir kız çocuğu kadar kalıyordum. ama sadece karşımdaki önemliydi, o ne düşünürdü? ne hissederdi? ya şöyle düşünürseydi, ya böyle düşünürseydi. bunun gibi düşünceler işte. ya ben neredeydim, benim hislerime ve düşüncelerime o anda neler oluyordu? hem konuşan kimdi? ya konuştuklarım kimlerdi? hiç... bu hiçlik duygusu çok ilginç ve anlık bir şeydi. benim tüm bunların dışında birşey olduğumu fark ettim bir an. ve her şeyden bağımsız bir izleyen olduğumu, sükunet içerisinde orada var olan hiç bir şeye karışmayan sadece gören, gözleyen ve çok huzur verici biçimde var olan. ama bir anlıktı ve anlıkta olsa çok güzeldi, çok özeldi. bu konularda yazılanları okumak başka bir şeydi, ama yaşamak bambaşka bir şeydi. yıksa farkındalık bu mu olsa gerekti? biliyorum çok karışık oldu. tıpkı benim düşünce ve hislerim gibi. tıpkı hayatım gibi. ama ben ancak bu şekilde tarif edebildim. ve burada sizlerle paylaşarak onları adeta yakalamak hapsetmek istedim. kalıcı olsunlar, o anlık düşünce ve hisler hep benimle kalsın istedim. bazen ağladım bu satırlarda, bazen güldüm, bazen oynadım hatta. ama hep beraberdik. desteğiniz hep üzerimdeydi farkındaydım. işte şimdi bunuları da bilin istedim hakkımda. belki saçma sapan düşünceler diyenleriniz de olur. belki haklı da olabilirler. bilmiyorum gerçekten bilemiyorum. tek bildiğim birşeyler değişiyor, değişim başlıyor belki çok yavaş olacak, belki olmayacak öylece kalacak. ama şunu da biliyorum ki eski benden milyonlarca ışık yılı uzak bir mesafedeyim. bambaşka bir yerdeyim. ve sevgisini esirgemeyen, ne olursa olsun desteğini üzerimden çekmeyen herkese teşekkür ediyorum. iyi ki varsınız. iyi ki varız. kiss3 Not:alıntı değildir. krzm67 |
Ynt: Ha Gayret! Canım mücevherim senin adına çok sevindim .Birkere yaşamış ve tadına varmışsan devamı gelecektir .sen yeterki kendile olmayı seç bak göreceksin devam ediyor bende bu gün günlüğüme yazmıştım içimdeki putları yıktım diye üstüne senin yazın çok iyi geldi içimizdeki sınır ve putlardan kurtulmaya başladıktan sonra çok farklı bir ben çıkıyor ve onunda tadına doyulmuyor .Sana farkında günler dilerim. kiss3 |
Ynt: Ha Gayret! Alıntı:
Senin bu anlatış tarzın yok mu.Bu kadar mı olur dedirtiyor insana.Bu kadar mı güzel anlatılır bu çelişkiler,farkındalıklar,yaşananlar,çözümler,mutl uluklar. Hepsi bir arada.Senin benim gönlümde çok farklı bir yerin var biliyorsun.Beni tanımadan yüreğini ortaya koyarak o kadar yardım ettin ki bana unutulmaz. Sende iyi ki varsın canım. Sevgiler şelale kiss3 |
Ynt: Ha Gayret! canım benim mesajını okuduğumda tüylerim diken diken oldu korktum anlamında değil ama. tender45 o kadar derinden etkilendim ve duygulandım ki anlatamam. senin de benim gönlümde yerin çok farklı bilesin. sevgilerimle... kiss3 |
Ynt: Ha Gayret! Not:alıntı değildir. krzm67 girlhaha içindeki bu duygu seli farkındalığını geliştirmen yolunda atılmış dev bir adım.. bir çoğumuz yazılarınla birlikte düşüncelerinin içinden aktık tatlım.. roller farklı sahneler farklı olsada benzer oyunların içerisinde yetiştik.. ulaşmaya çalıştığımız hedef aynı olunca ister istemez yaşanmışlıklardan çıkardığımız paylarımızda benzer olmakta.. ludwing borne nin dediği gibi; yanlış inançlardan kurutulmak.. bizi bir gerçeği bulmaktan daha çok bilge yapar.. ben bu ara konuları biraz geriden takip ediyorum canım.. http://img82.imageshack.us/img82/1076/1rose31433df8.gifyavrularının ve sizlerin sağlıklı sıhatli günleri daim olsun.. sevgiler.. |
Ynt: Ha Gayret! uzun zaman olmuş, epey bir zaman.... aslında bu siteden fazla ayrı kalmak; beni rahatsız, yalnız ve huzursuz hissettirse de bazen uğraşmam ve halletmem gereken işler bunun önüne geçiyor ve beni buradan ayrı kılıyor. bu ayrılık zamanlarında da ben yine kendimle başbaşa oluyorum elbet. kendimi yalnız bırakmıyorum, bir köşeye atmıyorum ve kendimle ilgili yeni şeyleri keşfetmeye çalışıyorum. sizlerle çocukluğumla ilgili bir anımı paylaşmak istiyorum. paylaşmak istememin sebebi bi şekilde o anda hissettiğim o duygularımın hayatımda tekrar etmesi. kişiler farklı, mekan ve zamanlar farklı olsa da aynı sahnenin tekrarlanıp durması. kısacası ben bu sahnenin artık hayatımdan çıkmasını istiyorum ve bunun için ne yapmam gerektiği konusunda desteklerinizi bekliyorum. ilginiz için şimdiden teşekkürler... çocukluğumla ilgili ilk hatırladığım anılardan biri olarak bir bayram günü hatırlıyorum. ben belki dört belki beş yaşındayım, yaşımı tam olarak bilemiyorum, ama çocuğum. kız kardeşim de var. annem ve babamla birlikte aile büyüklerimizi ziyarete gidiyoruz. onlar kardeşimi kucaklayıp seviyorlar ve ona demir para veriyorlar. bana ise sen artık büyüdün, kocaman kız oldun, kucaklanmazsın diyorlar. para da vermiyorlar. ben kendimi dışlanmış hissediyorum ve değersiz. kötü hissediyorum ve anormal olduğumu düşünüyorum. bu sahnenin hayatımda nasıl tekrar ettiğine gelince alanı ve yeri farketmez hep birileri mutlaka benim yerime tercih edilecek korkusunu yaşıyorum ve bu rekabet ortamlarını kendime çekiyorum. aslında ne yapmam gerektiği belki çok açıktır. belki ben de bilmiyor değilim. ama yine de sizlerin bilgeliğinizle çözüme ulaşmak, tekrar edip duran bu sahnelere bir dur demek istiyorum. Yapabilirsem eğer hayatım öyle bir değişecek ki sormayın...... Başka tekrar eden sahneler de var. onları da zamanla buradan sizlerle paylaşmak isterim elbet. ama henüz temel sahnelere varamadığımdan onlardan şimdilik bahsetmeyeceğim. smil56 Not: Hepinizi çok özlemişim. Buradaki sıcaklık hiçbir yerde yok. tender45 |
Ynt: Ha Gayret! Canım benim aramıza tekrar hoşgeldin.Bende EFT yap diyeceğim gerçekten bu olayı çözmezsen daha bir çok yerde hayatına girecek ve seni rahatsız edecek.Ben küçüken yaşadığım bazı sorunları çözünce diğerlerinin de onlara bağlı olarak çözüldüğünü gördüm ve şimdi çok rahatım .Her ne yaparsan yap ama yap ve sorunlarından kurtul çünki sen çok özel birisin kimsenin sana kendini değersiz hissettirmesine izin verme .Seni ve kuzucuklarını kocaman öptüm. kiss3 kiss3 kiss3 |
Ynt: Ha Gayret! Alıntı:
bugün de sitede önerildiği üzere adaçayı tütsüsüyle tüm evimi kötü enerjilerden temizledim. artık evimin bir huzur yuvası olması için gereken her şey yapıldı diye düşünüyorum. y789 zaten evim her zaman huzuru bulduğum yer olmuştur benim için. evimi çok severim tıpkı bir ev kedisi gibiyimdir. evim sadece bana değil kapıdan içeri giren herkese bu huzuru versin isterim. konuyu biraz dağıttım ama işte bunlarla uğraşırken biryandan da sizleri özledim. kiss3 deep peat ı başka bir konuda daha önce denemiştim oldukça da faydasını gördüğümü hissetmiştim ama birşeyleri eksik ya da yanlış yapıyorum düşüncesi bu uygulamayı bırakmama sebep oldu sanırım. ne de olsa hasta olunca doktora gitmeye alışmışız ya. en iyi doktorun insanın kendisinin olduğu gerçeğini yok sayarak yıllarca buna alışmışız ya. doktor şu şu ilacı al iç diyecek ve iyileşeceğiz ya... yılların alışkanlıkları ve önyargıları burada da sanırım önümü kesti. şimdi bu konuyu düşündüğümde sebep olarak bunlar aklıma geldi. bir de sanırım konunun uzmanından bu uygulamayı dinlemedikçe ve anlamadıkça kendimi bu konuda yetersiz hissedecek gibiyim. 12 Ekim izmir buluşmamıza değerli Keops gelse ve deep peat konusunda bizlere bir seminer verse ne iyi olurdu diye düşünmeden de edemiyorum. biliyorum yazılarım biraz karışık oldu. ama benim ufaklık sürekli ayaklarıma dolanıyor. aramızda bir klavye savaşı yaşanıyor bu arada. hoşgörünüze sığınıyor sizlere en derin sevgilerimi gönderiyorum Hayal Ablacığım. kiss3 |
Ynt: Ha Gayret! Alıntı:
Haklısın temizlemek lazım. bilinçaltım çöplük gibi düşünce ve kodlarla doluymuş meğer. şimdi bunlar sanırım gelişen farkındalığım yüzünden birer birer gün yüzüne çıkıyorlar. belki çözüm çok basittir. ama yine benim o önyargılarım ve klişeleşmiş inançlarım (herşeyin zor olduğuna dair) bu kolaylıkları da engelliyor sanırım. işte bu karmaşanın içinde nereden başlayacağımı şaşırdım. ne yapacağımı da. önerileriniz için çok teşekkür ederim. Sevgili Hayal Abla'nın önerdiği deep peat bana eft den daha basit gelmişti. eft nedense karışık geliyor. yani ben öyle algılıyorum. bilemiyorum. yanılıyor da olabilirim. bu konuda da bir seminere veya kursa ihtiyaçcım olduğunu hissediyorum. keşke onu da senden alma şansım olsa? sonsuz sevgilerimi gönderiyor sycorox u ve seni öpüyorum. kiss3 |
Ynt: Ha Gayret! genel olarak seminerde bahsedeceğimiz konular gruptaki katılımcıların çoğunluğunun isteğine göre aşağı yukarı şöyle olacaktır Kişisel gelişim: Motivasyon, karar verme ve iletişim becerilerinin geliştirilmesi, Fikirlerin açıkça ve gerektiğinde ortaya konması, Her tür davranış değişimi, İstekleri davranışa dönüştürme becerileri kazanma, İstemediğimiz davranışlardan kurtulma, Mevcut olmayan davranışların kazanılması, Bağımlılıkların giderilmesi ( Sigara, alkol, kumar,vb..), Genellemesiz ve stressiz bir yaşam, Self-motivasyon, Yeme alışkanlıklarının değiştirilmesi,, Moral gerektiren tüm durumlar, İç çatışmaların yok edilmesi ve iç barışın sağlanması, Hayır diyebilmeyi öğrenme. ayrıca hayal abladan reiki ve enerji sistemleri ve bende kısaca nlp,deep peat,eft,sedona,çekim yasası, gibi konulara ağırlık vericem ve bunların kısa bi tanıtımını yapıcam... ve faydalı tekniklerde öğreticeğiz.. . hadi bakalım...kimler hazır .. |
Ynt: Ha Gayret! belkı ben de gelebılırım,istiyorum yanı Hayal abla sen çek beni girlhaha aa bu kacıncı ama gelıcektım sana ben hep bı engel cıkıyor artık olsun ama kiss3 kiss3 arkadaslar sızlere de kacırmamanızı onerırım Hayal abla kadar entellektuel, gercekten ama gercekten ısının ehlı bır ınsan gormedım ben cok reıkı master var ama Hayal abla kadar bırcok konuda bılgı sahıbı bu kadar okuyan arastıran ogrenmeye meraklı bır ınsan gormedım Keops da bırcok konuda bılgı sahıbı mutlaka hayatımızı degıstırıcek dokunusları olacaktır onlar bu ısı bılıyorlar Şamancım da gelıcek mı? kiss3 |
Ynt: Ha Gayret! Alıntı:
şu taşların gizemini merak ediyorum hala |
Ynt: Ha Gayret! şimdi ben ne desem ki. körün istediği bi göz Allah verdi iki göz desem y789 sevgili keops yazdığın konular harika ve benim için ideal konular. 12 ekimi sabırsızlıkla bekliyorum. cilgin897 Shaman da gelse süper olur harika olur. gogogo bu buluşma bir nevi konferans niteliğinde olacağına göre buluşma yerimiz de buna uygun bir yer olsa nasıl olur acaba diye düşünmeden edemiyorum. sevgilerimle... Not: Hayal Abla sen harikasın... partysmiley |
Ynt: Ha Gayret! orada olmayı ne kadar çok isterdim sad456 sad456 agl34 agl34 agl34 harika bir toplantı olacağını biliyorum ooofff ne yazıkki gelemiyorum 88a |
Ynt: Ha Gayret! Alıntı:
insallah gelirim bu kez, keopsla da konustuk cok super bırsey olacak senın gıbı bır ustad keops gıbı entellektuel genc bır beyin; mutlaka cok faydası olacak katılan tum arkadaslara evet kımler gelıyor ??? |
Ynt: Ha Gayret! Heyo heyo!!! uy897 uy897 uy897 seminer (buluşma, tanışma) gerçekten güzel olacak şimdiden belli. bugün hakkımda yapılan birkaç dedikoduyu duydum. 12389 aslı astarı olmayan şeyler, hazımsız kişilerin balonları sadece. hih33 eskiden olsa karalar bağlar, vay neden öyle düşünmüşler neden öyle söylemişler diye üzülürdüm. ama şimdi vız geldi, tırıs geçti. hih33 ar damarım da çatlamadığına göre sanırım ben pozitif yönde epey bir yol almışım. geçirgen olmuşum mesela. kırılganlığımı bir kenera bırakmışım. güzel super hoşuma gitti. kendimi takdir ettim şöyle en içten olanından. art56art56 yola devam. 98569 |
Ynt: Ha Gayret! artık rüyalarımdan korkmuyorum. sevincli hih33 eskiden kötü bir rüya gördüğümde mesela rüyamda patlıcan görmek hiç iyiye çıkmazdı. şimdiyse kendimi güvendi hissediyorum. aa34 gece rüyamda bir sürü patlıcan topladım. ama korkmuyorum işte. ben güvendeyim . smileydance o patlıcanlar sadece bir sebze ve bana bişey yapamazlar... clapping |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:27 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.