![]() |
Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm.. Nesîra.. 21 Şubat 2010/Pazar… Değişmeye karar vermek istiyorum. Öyle ya, başarının ilk adımı karar vermektir, tüm ataletimden sıyrılıp karar verebilmek, başarabilmek istiyorum. Yardım istiyorum Yaratandan... Evrene pozitif enerji yayan ve evrenin yalnızca pozitif enerjisini alan; bardağın her iki tarafını da görüp, yalnız dolu tarafından etkilenen; geçmişimin ve üzerimde bıraktığı izlerin yalnızca benim bakış açımdan kaynaklandığını bilen ve bazen de çizginin yerini değil, çizginin hangi tarafında olduğumu değiştirmem gerektiğini bilen bir insan olmak var hayalimde.. Ve daha nicesi.. Çok hayallerim vardı zamanın ve insanların gem vurduğu; her şey için geç mi, değil şaire göre.. “Hiçbir şey için geç değil ve geç değil bir şey için hiçbir şey..” Bugün sinemadaydım cqm ile birlikte. Onun da zoruyla “Recep İvedik” izledim, normalde sevdiğim bir tarz değildir kendisi.. Güldüm yalan değil, ama film daha kaliteli olabilirdi. Asıl sorun şu; bu kaba kahramanımızın bu komik ve yapay hikâyesinde, bir yerde gözlerim doldu y789 Evet yanlış duymadın, ağladım y789 Hangi sahne olduğunu merak ediyorsun biliyorum. Bankta Zeynep ile oturan Recep İvedik, “anneme babama çok kızıyorum. Madem genetik yapınız bozuktu, neden beni bu dünyaya attınız? İlkokuldayken sınıfça hayvanat bahçesine gittik, babam da yanımdaydı. Görevli babama muz getirdi orangutan diye. Bir insanın babasına hayvanat bahçesinde muz verilmesi ne kadar koyuyor biliyon mu?” diyordu.. Gülebilirdi herkes, serbestti. Aynı Recep gibi bana da dokundu o sözler.. Neden mi? Bir babanın evlâdının önünde küçük düştüğü, bir evlâdın gözü önünde babasının mahcup edildiği savaşları, yoksullukları, acizlikleri düşündüm. Öyle sızladı içim.. Yahu ben mi çok duygusalım, yoksa olması gereken mi bu, çözemedim. Recep İvedik filminde ağlayan ilk Türk genciyimdir herhâlde f678h Şimdi uyumak istiyorum. Güzel uyumak, güzel uyanmak, güzel yaşamak istiyorum, tüm az güzellere inat… Bana yardım eder misin ?.. |
Cevap: Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm.. Nesîra.. Hayırlı olsun günlüğün actionsmile Recep İvedik filminde ağlamış olman hiç tuhaf değil böyle kalitesiz işlere prim verenleri gördükçe benimde ağlayasım geliyor inan sevincli İnşallahhhh çook güzel cümleler doldurur günlüğünü..Mutlu kal. |
Cevap: Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm.. Nesîra.. çok güzel...en kötü filimde bile mesajlar vardır duymak isteyenler için ve sen o mesajı almışsın..duyuların açık evrenin tüm gönderdiği mesajları alabilecek durumdasın..en çok kendini sev..sevgiler.. |
Cevap: Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm.. Nesîra.. Çok teşekkür ediyorum gülenyüz gül, salvemeaa ve yüsra.. İyi ki varsınız ::) Gülen yüz gül, haklısın. Herşey bir düşünce ile başlar zira, herşey bir küçük hayâl, bir küçük adımla başlar.. İnşAllah hepimiz mutluluk yollarında koşarcasına ilerlememizi sağlayacak ilk adımı bir an evvel atabiliriz.. salvemeaa, çok haklısın. Hiç sevmem bu tarz filmleri de, bunlara pirim verilmesini de.. Her fırsatta da eleştiririm. Ama dün izlerken bir ara aklıma, Aşk-ı Memnû'dan daha masum bir film olduğu geldi ^-^ O çok güzel temennin için de ayrıca şükranlarımı sunarım.. yüsra, en fazla kendini sev demişsin ya, ne kadar da haklı bir cümle.. İnsanoğlu kendini ezmeye, kendine acımaya, kendini sevilmeye lâyık hissetmemeye çok meyilliymiş; hatta kutsal kitabımızda "kendinize acımayın" gibi bir ibare geçiyor, bir ara ayrı bir başlık altında insanın bu istemdışı meyili konusunu hep birlikte istişare etmek isterim. Esenlikle kalın.. Kucak kucak sevgilerimle..superxy |
Cevap: Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm.. Nesîra.. Hayırlı olsuuuunn sevincli |
Cevap: Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm.. Nesîra.. nesira bılıyormusun o fılmde bende aynı sahnede duygulandım...mıletın gulmesne karşılık...duygusallık deılde hassasıyet dıyelım...belkıde bu kadar hassas oldugumuz ıcın bu kadar zor gelıyordur dunyadakı olumsuzluklar? |
Cevap: Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm.. Nesîra.. Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm..2.. Nesîra.. 22 Şubat 2010/Pazartesi Bir word belgesinde dünyayı kurtarmak…::) Değişime karar vermek istiyorum dedim de, bu da değişime karar vermeye karar vermek ile başlayan bir süreç diyelim; adım adım “evet değişeceğim” diyeceğim güne yol alıyorum belki de.. Küçükken hep bir yazar yahut şair olmak isterdim. Kabiliyetim var mıydı ? Birazdan 7 yaşımda yazdığım ve büyük kardeşlerimin senelerdir dalga geçmekten sıkılmadıkları o 2 mısramı okuyacaksın.. Ama eminim fark var seninle onlar arasında kocaman bir; çünki bu küçük çocuğun o anda neler düşünmüş olabileceğini kimse hesaba katmamıştı. Pis şekilciler..utananadam İlkokul 5’de müfettiş gelmişti sınıfa, “kitapları kaldırın, bir beyaz kağıt çıkarın..” Sarı saman kâğıdı olsa olmaz mıydı sanki.. Herkesin beyaz kağıtları var mıydı bakalım.. Çıkardık velhasıl, kitaptan okuduklarını yazmamızı istedi, noktalama işaretleri ile.. Noktalama işaretlerim süperdir; koymadan da duramam.. He ama cümle sonlarına ellerimin artık bilinçsizce koyduğu iki nokta benim tekelimdedir ona göre.. Hmm bu evrenin bana bir mesajı olabilir mi.. sudem8’in iki noktası gibi yani.. Sormak lâzım.. dusun2 Dağıtma konuyu dur şimdi.. Sonra ben büyümüşüm. Hiç farkında değilim. Bir sabah uyandım ve artık büyüdüğümü fark ettim. Tamam da nasıl anladım biliyor musun..? Çocuklukta hesaba almadıklarım ergenlikte korkuya; bu korkular gençlikte küçük ve bazen de dev paranoyalara dönüşmüş.. Anam ya, bu muymuş büyümek.. Gel yeğenim öpeyim seni alnından, pek özleyeceksin bugünlerini kuzum.. Yazar olmak istedim, istedim amma; sor bakalım iki satır yazmışlığım var mı yıllardır.. Hoş benim kalemim de, kağıdım da zihnimde, ama yaz diyor Oğuz Saygın.. Yaz ki hayallerin kağıt üstünde de olsa şekil alsın. Hatta resmini çiz, her gördüğünde seni bir kez daha heyecanlandırsın.. Ama Oğuz Abi bana siyah çerçeveli büyük gözlükler yakışmaz be.. Sadece ofisimi çizsem olur mu ki ? Ahmet Özer Hocamınki gibi Cağaloğlu’nda bir büyük kitaplık.. Babam rüyalarında şiir yazdığından beri anladım genlerimizde var bizim bu edebiyat olayı.. Dur şimdi tribünlere oynamayayım; eversek yok demeyecek kardeşim iki satır yazamaz kâğıda. Neyse, sonra ben siyaseti soydum kendime.. Baktım neymiş bu alıp verilemeyenler.. I ıh bana göre değil hocam, ben bir kere agresif bir kişiliğim. İhrac ederler bu ülkeden.. Yine de o kadar zor değildi bu ülkeyi düzlüğe çıkarmam. Hatta dünyayı da.. Zamanımın bilge insanlarından saydığım babamın bana bir sözü vardı; “asla küçümsemeyin kendinizi; tek bir kişi ile bir şey olmaz demeyin. Bu dünyaya çağ atlatan Fatih Mehmet’ler, Amerika’da zencilere sınıf atlatan Rosa Parks’lar da hep tek kişiydi..” Haklısın baba.. Şimdi ben dünyayı kurtaran adamın teyzesi de olabilirim, kendisi de.. Ama önce kendimi kurtarmam gerekmez mi.. Nasıl sorayım bunu adama şimdi.. ::) Oturdum ve başladım yazmaya.. Ne mi yazdım ? Hiç, günlük yazdım işte.. Bu da bir gelişmedir bakma.. Tamam belki yavaş ilerliyorum zamana nazaran, ama daha bi’ geliştim 7 yaşıma göre.. Korkma değişmedi duygularım.. Hem zaten, “Bizim evde soba var, Sizin evde soba var mı ?” diye şiir yazan o çocuğun tek düşüncesi, “kimse bu kar kışta donmasın, sobası ve yakacak kömürü olanlar, olmayanları hatırlasın”dı.. Çünkü babam, aylarını sıcak sobasından uzakta, büyükçe bir tırın yalnız ve ıssız soğukluğunda yaşamaktaydı… Yazar belki olur da.. söyle bana.. Asıl benden adam olur mu..? |
Cevap: Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm.. 3.. Nesîra.. 24 Şubat 2010/ Çarşamba Sen de kimsin ? Ben kimim ? Neredeyim ?.. Muayeneye gittim Dr. Nihan’a.. Bu kendisini kaçıncı görüşüm bilemiyorum, fakat nüfus cüzdanıma her baktığında “Bu sen misin ?” demekten alıkoyamıyor kendini. “Nihan Hanım hep bu soruyu soruyorsunuz..””Gülüm sen de değiştir artık şu resmi, fi tarihinden kalmış neredeyse..” Hiç bile, lise sonda çektirmiştim.. Tamam 10 sene oldu.. Tombik bir şeydim o zamanlar.. Bir de kaşlarımın şekli komikti.. Yazın cqm de görmüştü o resmi. “Çok yakışıklıymışsın o zamanlar” diye gülmüştü, uyuzlukta sınır tanımayarak.. Ama ben o zamanlar daha mı mutluydum acaba.. Bilinçaltı temizlikleri yapabiliyor muyum bilemiyorum ama, son 2 aydır ilginç biçimde her uykumda geçmişime ait rüyalar görüyorum. Bugün ortaokuldaki fen bilgisi öğretmenimi gördüm, laboratuarda. Halbuki 15 senedir aklımın ucundan geçmez kendileri.. Rüyamda görünce hatırladım yüzünü. Neydi bu şimdi ? Bilinç altım ne yapmaya çalışıyordu, altını üstüne getirerek ? Bu bana kurduğu bir komplo mu, yoksa gerçekten bir temizlik mi yapıyordu bilinç üstüne atarak.. Yalnız bununla kalsa iyi.. Yazsam romandan uyarlama dizi film olur rüyalarım.. Ama garip bir biçimde, uyanıp da eskiye dair gördüğüm rüyaları hatırlayınca mutlu oluyorum. Ben eskiden daha mı mutluydum ? Sanırım evet. Ne zaman ki gerçek hayatla tanıştı bu gözler, bu kulaklar, bu yürek.. O zaman acı nakış nakış işlendi derinlerine, bilmeyerek.. Yazık oldu bana, pek de severdim ben beni.. Ama şimdi, avaz avaz yeni doğan şarkıları söylemek gerek.. Başla bakalım Barış Manço.. |
Cevap: Yazarsam günlüğüm, yazmazsam dünlüğüm.. Nesîra.. Yazdıkların beni gerçekten rahatlattı. Çünkü tuhaf hissediyordum kendimi. Öyle çok rüya görür oldum ki eski ve yeniye dair.. Şaşırıyorum. Bazen rüyamı hatırlamıyorum ama rüyadaki hislerim devam ediyor gün boyu.. İnşAllah gerçekten bir temizliktir bu.. İyi yönde tabi ::) Faydalı olanları temizlemesin kurban olayım, onları biriktirene kadar 25 senem geçti y789 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:01 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.