SELENE’NİN IŞIĞI VE AY ÜLKESİ BAFA
Troja Gizemi
Bilinmeyen Anadolu´dan bir dilim[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Üzerlerine binlerce kitabın yazıldığı, filmlerin çekildiği kayıp uygarlıklar ve kentler sizlere kendi içinizdeki göremediğiniz yerleri açabilir veya kapalı kapıları aralayabilir[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Bilinmeyene doğru derken ve bilinmeyeni genelde hep gökte veya bir başka boyutta ararken gelin yere inelim[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Anadolu binlerce yıldan bu yana sayısız uygarlığın beşiği olurken birçok gizemi de bağrında saklamış[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Selene’yi hissedebilirsiniz[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Bugün Bafa Gölü ve kıyıları ne yazık ki özellikle kumsalı, endüstri canavarına kurban edilmişse de hala bir başka gezegen görünümünü koruyor ve üçbin yıllık bir efsane hala yaşıyor, hemen yolun sonundaki kalıntı, Çoban Endymion´un Ay Tanrıçası Selene ile buluştuğu yerdir[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Çapkın Baba’nın maço kızı
Bir diğer mite göre ise, Büyük Tanrı Zeus Endymion’a ölümsüzlük ebedi yaşam ve gençlik bağışlamıştır ama genç kalması için hiç uyanmamalıdır, bu amaçla tanrısal Hypnos’u yollar[img]/images/smilies/nokta.gif[/img] Yaşam gerçektir ve hayallerle harcanmayacak kadar değerlidir…
Kos’lu Ozan Teokritos
Halikarnas Balıkçısı’nın anlattığına göre, dünyanın ilk “idil” yani “kır şiiri” şairi Teokritos’dur, Teokritos tahminen Sicilyalı’dır ama bir süre Kos yani İstanköy Adası’nda yaşamış ve şiirlerini Güney Anadolu’nun Dorik lehçesiyle yazmıştır[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Bir Troya kaçağı[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Öyüye göre, Troya’dan kaçan genç bir tutsak ozan (Teokritos?), Beşparmak Dağları’na ve Bafa kıyılarına ulaşır[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Teokritos’un ötesindeki ozanlar
Büyük ozan Keats´ın en sevilen şiirlerinden birisi Selene ile ilgilidir ve ona seslenir;
“ [img]/images/smilies/nokta.gif[/img] Uyuyan büyük bir hayvan gibi,
Uzanmış senin parlak ilahi rüya sedirine,
Sayısız dağlar yükseliyor, yükseliyor
Tutkulu ve kutsallaştırılmış kısık gözlerle,
Ve henüz senin kutsaman bitmedi,
Saklı, gizli bir yerde, bir küçücük ışık,
Orada zevk, haz var, bir çalıkuşunun yuvasında,
Senin parlak yüzün sessiz ve durgun…”
Bir diğer İngiliz ozan olan Fletcher ise “Sadık Çoban” şiirinde şöyle der;
“… Solgun yüzlü Phoebe, koruda avlanırken,
Önce gözleriyle genç Endymion’u gördü,
Ebedi ateşle onu yaktı, hiç ölmesin diye,
Onu yavaşça götürdü, hiç korkutmadan uykuya,
Tapınakları yalçın tepelerde, papatyalarla çevriliydi,
Her gece oraya, Eski Latmos’un zirvesine geliyordu,
Kardeşinin ışığı ile dağları yaldızlıyordu,
Onu tüm tatlılığıyla öperken…”
Ve neler oldu?
Gelelim öyküye; bir gece Artemis gümüş arabasıyla göklerde dolaşırken, aşağıya bakar ve bir tepenin eteğinde uyuyan genç bir adam görür[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Bir diğer bakış açısı[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Öykü bu ama mitolojiye bakılırsa tanrıçanın uyuyan aşkını öpmekle yetineceğini düşünemiyoruz[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
AY’LA İLGİLİ GARİP OLAYLAR Yüzyıllar içindeki garip olaylar;
* 5 Mart 1587: "Ay´ın yüzeyinde bir yıldız görüldü[img]/images/smilies/nokta.gif[/img] (Harrison 1876 - Lowes 1927)
*12 Kasım 1671: Gökbilimci ve fizikçi Cassini, Ay´ın üzerinde küçük beyaz bir bulut gördü[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
*18 Mayıs 1787: Astronom Halley ve De Louville, Ay yüzeyinde hareketli ışıklar gördüler[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* Mart-Nisan 1787: William Herschel, Ay´da parlak noktalar ve dört volkan gördü[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* Temmuz 1821: Alman astronom Gruithuisen, Ay yüzeyinde, birden parlayan ışık patlamaları gördü[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 12 Nisan 1826: Fizikçi Emmett, Ay´daki Krizler Denizi üzerinde, kara bir bulutun hareket ettiğini rapor etti[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* Şubat 1877: Işıklı bir hat veya çizgi Eudoxus Krateri´nin batısından doğusuna giderken görüldü[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 4 Temmuz 1881: Ay yüzeyinde piramit şeklinde ışıklı iki tümsek belirdi ve bir saat içinde yavaş yavaş sönerek kayboldu[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 24 Nisan 1882: Aristotle Bölgesi´nde hareket eden dev gölgeler gözlemlendi[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 31 Ocak 1915: Yunanca´daki Gamma işaretine benzer 7 beyaz ışık görüldü[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 23 Nisan 1915: Clavius Krateri yanında dar ve ışıklı bir çizgi belirdi ve on dakika sonra kayboldu[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 14 Haziran 1940: Sisli keskin bir çizgi çok net olarak Plato Krateri yanında görüldü, çevresinde binlerce küçük ışık yanıp sönüyordu[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 19 Ekim 1945: Darwin Duvarı yanında üç büyük parlak nokta görüldü; Olay, astronom Moore ve daha birçok astronom tarafından rapor edildi[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 24 Mayıs 1955: Ay´ın güney kutbu bölgesinde, elektriksel parlamalar, bilimci Firsoff tarafından izlendi[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 8 Eylül 1955: Taurus Hattı sınırında iki parlak ışık görüldü, bu yer yıllar sonra Apollo 17´nin indiği yerdi[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 21 Haziran 1964: İki saat süreyle, gözlemci Ross D[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 3 Temmuz 1965: Bir saat on dakika süreyle, Aristarchus Bölgesi´nde nabız gibi yanıp sönen bir ışık gözlendi[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 25 Eylül 1966: Yine Plato Krateri yakınında yanıp sönen ışıklar gözlendi; bazılarına göre kırmızımsı bir yama gibiydiler; aynı gün Gassendi Bölgesi´nde 30 dakika süreyle kırmızı büyük bir ışık belirdi[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
* 11 Eylül 1967: İnsanlığın ilk ayak bastığı yer olan Sessizlikler Denizi´nde görülen kara bir bulut sonradan mor renge dönüştü; olayın Montreal´li bir astronomi grubu tarafından gözlendiği NASA tarafından açıklandı[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
AY’LA İLGİLİ ŞAŞIRTICI GERÇEKLER Bilimsel gariplikler
1[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
NASA, bir Ay kayasının 5[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
2[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
3[img]/images/smilies/nokta.gif[/img] Bazı bilimciler, Ay´ın içinin yoğunluğunun yüzeyden farklı olduğu düşüncesindeler? Gerçekten Ay´ın içi boş olabilir mi?
4[img]/images/smilies/nokta.gif[/img] Ay´ın 8 mil üstünde, yüksek dozda radyoaktivite vardır, bu elemental olarak doğal mıdır?
5[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
Ve diğerleri[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
1[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
2[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
3[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
4[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
5[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
6[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
7[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
8[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
9[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
10[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
11[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
12[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]
13[img]/images/smilies/nokta.gif[/img]