| ||||||||||
|
Serbest Kürsü ve Tartışma Fikir Telakisi Kuantum ve Din Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Din ve siyaset kişiye özgü konulardır.Genelde zaten bu tür tartışmalar bir yere varmaz.Herkesin kendince bir görüşü vardır. Sanıyorum Ozyns yazısını yazarken forum onu hareketsiz gördüğü için çıkış yapti sanarak dışarı atmış.Bu nedenle uzun yazilar yazarken mutlaka göndermeden önce kopyalayınız....
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Tartışma Fikir Telakisi telkin cd indir izle İstanbul Tartışma Fikir Telakisi nerededir kimdir Tartışma Fikir Telakisi çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Tartışma Fikir Telakisi hipnoz Tartışma Fikir Telakisi olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Tartışma Fikir Telakisi hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Tartışma Fikir Telakisi kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() | #1 (permalink) |
Administrators Atakan Sönmez ![]() Üyelik tarihi: May 2006 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Din ve siyaset kişiye özgü konulardır.Genelde zaten bu tür tartışmalar bir yere varmaz.Herkesin kendince bir görüşü vardır. Sanıyorum Ozyns yazısını yazarken forum onu hareketsiz gördüğü için çıkış yapti sanarak dışarı atmış.Bu nedenle uzun yazilar yazarken mutlaka göndermeden önce kopyalayınız.
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Oct 2009
Mesajlar: 10
Tesekkür: 1
10 Mesajinıza toplam 61 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() bak ben de merak ettim şimdi. ama artık cevap yazmam. bu konuyu kapatıyorum. bunlar bana göre kapitalizmin bir sempatik oyunu. nasıl ki aydınlanma dini yendi ve yeni dünyayı yarattı. sonra bu yeni dünyanın tahtına oturan kapitalizm varlığı sürdürmek için yeni yollar aradıysa işte bu da o oyunlardan biri. avrupa ve amerika artık ciddi bir bunalımın eşiğinde bu bunalım kapitalizmin sonu olabilir. bu yüzden insanlara oyalanmaları için yeni bir oyun yaratmaları gerekir. bu oyun manevi olmalı çünkü bunalım temel nedeni bu maneviyatın eksikliğidir. kapitalizm yarattığı bencil aç gözlü ilkesiz insanla başı fena halde dertte. bunun çözümü hristayanlık olamaz. çünkü hristiyanlık evvellce kapitalizme çokça yandaşlık etmişti. bakın amerikada köleciğin tarihine. ya da sanayi devrimi sonrarı avrupaya. marx neden dini inkar etmesin ki. çünkü en adicesini gördü yaşadığı çağda. dikkat edin arkadaşlar. kapitalizm insanların isteklerinin sınırsızlığıyla aç gözlülükle ayakta durur. şimdi bu tekniklere bakın. hepsi de isteklere ulaşmayı vaat eder. bir de manevi bir alandan bahseder ki kapitalizmin kirli yüzü görünmesin. ama altında kapitalizmi yaşatan doymak bilmez istek vardır. kendi hayatlarınıza bakın demelerinizden biri başarılı olduğunda yenisini sonra daha iyi ve daha yenisini istemiyor musunuz. işte o zaman kapitalizm yanı başınızda. asıl yabancılaşma budur. bir de pozitif düşünce olumlama iyimserlik falan derler. ya arkadaşlar açın islam tarihine bakın taa peyganberden beri bunlar söylenir. allah insanın kalbine göre verir boşuna denmemişti. açın mevlananın mesnevisine bakın başından sonuna bu iyimserlikle ilgilidir. en katı islam filozofu gazali bile kötü yoktur saklı iyilik vardır der. biz hala ne diye kapitalizmin oyunlarıyla uğraşalım. bu kapitalizm olacak illet bize duayı da yanlış öğretti. dikkatinizi toplayın ve bakın bizim toplum duayı bir acizlik olarak görüyor. çünkü ne zaman başımız sıkışsa aciz duruma düşsek o zaman sarılıyoruz dua ya. ne mücade etmek var ne savaşmak. avrupa insani değerleri koca bir çukura gömdüğünde biz elimiz kolumuz bağlı dua ettik. biz sadece duayla yetinmeyip mücadele verdiğimizde dünya biz müslümanlardan soruluyordu. avrupa ise dev kiliselerde dogmalarıyla karanlık bir çağ yaşıyordu. uzun zaman önce roller değişti. eli kolu bağlı dua etmek duanın özüne de aykırıdır. dikkat edin dualarımız hep bir nedene bağlıdır. dur bakalım bir dön bak ettiğn duaya acaba duan allahın iradesiyle çelişiyor mu çelişmiyor mu. buna bakmayız çünkü yabancılaşmışız, kapitalizm bize doymak bilmez bir benciliği kabul ettirmiş. sonra allah duamı kabul etmedi diye umutsuzluğa düşeriz. eee sen umudunu kesersen allah senin duanı niye kabul etsin. bilinçaltınızı zorlayalım arkadaşlar göceğiz ki orada koca bir umutsuzluk var. duaya karşı. çünkü basifize olduğumuzda başvuruyoruz duaya. bir de bize öğretilen bir şey daha var. dua etmek için iyi bir müslüman olmak gerekir. hiç de değil açın bakın allahın isimlerine orada "rahman" diye bir sıfat var. ve o tüm insanlığı kapsar inanan inanmayan herkesi. ayrıca yukarıda arkadaşlarım manevi bir alanda tanrıya yaklaşmaktan bahsediyor. sizce umudunu kesmeksizin her sabah her akşam dua eden tanrıdan uzaklaşır mı. biz duayı biçimsizleştirip içini başalttıkça kapitalizm kazanır. çünkü istediği insanı yaratmıştır. bencil insanı. ben burada hiçbir şey tebliğ etmiyorum haddim değil. üstelik hepiniz okumuş yazmış insanlarsınız. ben sadece bize sunulan bu yemeği yemeden önce biraz düşünmek gerektiğini savunuyorum. bunlar dogma değil olamaz da ayrıca. mesale marxı okumak gerektiğini güşünüyorum. tarihe bakmak falan. en büyük aydınlanma kendini bilmektir. tarih bilmeden felsefeye bakmadan dine şüpheyle yaklaşmadan, onu derinlemesine incelemeden spritüelle falan olacak iş değil kendini bilmek. sonra aradaşım diyor ki spiritüel olarak senin için mümkün olmayan bir şey zaten olmazmış. e ben benim için mümkün olan şeyi emekle ter dökerek kazanamaz mıyım. dünyadaki en büyük değer emektir arkadaşlar. işte kapitalizm bunu yok etmeye çalıyor. emeğin değerini kimliksizleştiriyor. böylece ucuzlaştırıyor emeği. emeğe sahip çıkmayı yok ediyor ve doğal olarak hakkımız olana kendince değer biçiyor. bizde boynu bükük kabul ediyoruz. sonra yoksullaşınca değersizleşince tanrıdan intikam alıyoruz. çoğu psikolojik sorunun altında yatan bu intikam duygusudur. bir dayanak bulamıyoruz kendimize ve ya kapitalizmin içinde boğuluyoruz kimliksiz değersiz aç gözli biri olarak ya kafayı yiyiyoruz ya da böylesi şeylere umut bağlıyoruz. |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) | |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Jun 2009 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 0
Tesekkür: 33
64 Mesajinıza toplam 415 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Alıntı:
normalde cevap vermeyecektim çünkü bir önceki mesajda HZ. Mevlana'dan güzel bir söz var onu tekrar tekrar yazmanın yıpratma olacağına inanıyorum... fakat demişsin ki "...sonra aradaşım diyor ki spiritüel olarak senin için mümkün olmayan bir şey zaten olmazmış. e ben benim için mümkün olan şeyi emekle ter dökerek kazanamaz mıyım. ..." ben bu kadar amacını belli etmeyen bozuk ve saçma bir cümle kurmadım kuramamda... çünkü buradaki anlam spritüel ol sonra yat... böyle bir şey yok... spritüel zaten olunmaz :D çünkü her madde spritüel kavramında değerlendirilir... anlatmak istediğine de gelirsek spritüelizmde yapılan tüm aktivitelerde ciddi bir emek vardır.. en önemlisi kendini, düşüncelerini kontrol etmek vardır... bunlar taş taşımaktan daha ciddi bir emek ister aslında bu birazda emek kavramının ne olduğuna bağlı senin zihninde... eğer fiziksel bir şey emek ise o iş baştan yatar... çünkü asıl emek beyinde olur... örnek ise bir eşyayı taşırsın... o eşya orada durur değil mi? ama değişime evet dediğin anda düşünceni ne kadar taşırsan taşı (ilk zamanlar) o hareket eder, kayar tutamazsın... en önemli başka bir örneği cinsellik konusunda verebiliriz... (tabii ki de bu herkes için geçerli değildir)... eğer çocukluğunda kadınlara bir obje gözüyle bakılan bir yerde büyümüşsen ergenlikten sonra sende böyle biri olursun... derken bu senin evliliğine ailene zarar verir ve sen değişim istersin işte gerçek emek o anda başlar... bu değişim için bir emektir... bir daha hiç bir kadına cinsel obje gibi olmadığını, herkesin bedenine saygı duymaya başladığın anda emeklerin meyvesini verir... bunun da sonucunda ödüllendirilirsin... bu mesela çocuklarının sıcak bir kucaklaması olur veya çok istediğin bir ayakkabı olur belki sevgi dolu bir eş... yani bu senin isteklerine bağlı... bu hayatta öğrenmemiz gereken dersler var... bu dersleri eğer başarıyla verirsek (bu hiç kolay değildir çünkü bilinç altı, üstü bir sürü duygusal engel vardır) karne hediyesi alırız... devamı kitabımdadır :) armenak kardeşim (kinaye amaçlı yazmadım) sen de başkaları da hiç bir şeyi umursamak, öğrenmek veya muhalif olarak başkalarını dürtme sorumluluğunda, görevinde değilsiniz... istediğin şeye inanırsın, uygularsın... önemli olan şey hayatta ne olduğun... savunduğun değerleri sözde değil gerçekten yürekten uygulayabiliyormusun? önemli olan şey budur... yoksa Allah hiç bir zaman gelipte sen dua etmedin seni cehenneme atacağım demez... çünkü yarattığı bir parçasını niye acı çektirsin ki? aslında bir bakıma şu da var eğer sen hayatın boyunca düşünce ve fiziksel olarak negatif bir şey yapmamışsan (tüm duygulardan başlayarak, özellikle de cinsellik konusunda) zaten dinli imanlı olmasanda korkacağın birşeyin olmaması gerekir... çünkü temizsindir... başkasına da bunu kanıtlamak zorunda değilsindir... kendin bil, bunun rahatlığıyla dur yeter... gerisine gerek yok... hadi kendine çok iyi bak ;) | |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Guest
Mesajlar: n/a
| ![]() Almanya rda üçüncü Almanya’nın Bayreuth kentinde bulunan r Edenlerin Yakınlarına Yardım Kuruluşu (AGUS-Angehörige um Suizid) örgütünün son açıklamalarına göre Almanya’da her 47 dakikada bir insan r yoluyla yaşama veda ediyor. Alman Psikiyatrik Toplumu (Deutsche Gesellschaft für Psychiatrie“) tarafından sunulan resmi verilere göre 2002 yılında Almanya genelinde 8.106’sı erkek, 3.057’si kadın, toplam 11.163 insan r sonucu hayatını kaybederken, 2007 yılında toplam 9.402 insan r sonucu (bunlardan dörtte üçü erkek, dörtte biri ise kadınlardan oluşmaktadır) yaşamını yitirdi. r edenlerden yüzde 14’ü, 15- 24 yaşları arasında. 2007 yılında 100.000’e yakın insanın da r girişiminde bulunduğu tespit edildi. Almanya bu r oranı ile dünya r istatistiklerine göre Litvanya ve Rusya’dan sonra dünya genelinde üçüncü sırada yer alıyor. Almanya’da r sonucu ölenlerin sayısı trafik kazası, uyuşturucu, cinayet gibi vakalardan ölenlerden çok daha fazla. r eden 10 kişiden 8’i r girişimini önceden ailesine ve arkadaşlarına yazılı, sözlü ya da ima ederek bildirirken, r eden erkeklerden dörtte üçü arkasındabir veda mektubu bırakıyor. Araştırmalara göre r gerekçeleri şöyle: Depresyon, suçluluk duygusu, özel ilişkiler, aşırı maddi borçlanma, arkadaşlık veyahut aile içi ilişkilerde yaşanan sorunlar, tecavüz, esrar ve alkol bağımlılığı, siyasi (r komandoları), kendisini yaşlı, aile yakınlarına muhtaç ve onlara karşı bir yük olarak görme, ölüm sonucu kaybedilen bir insan ile tekrar buluşma/ birleşme umudu, çevre ve aileyi protesto etmek ya da intikam alma isteği. Alman Tıp Araştırma Merkezi’nin son açıklamalarına göre; insan beyninde “Serotonin” isimli “Neurotransmitter” maddesinin eksik olmasından dolayı yaşanan genetik bozukluk r girişimlerinin yaşanmasında en belirgin risk faktörünü oluşturuyor. |
![]() |
![]() | #5 (permalink) |
![]() Üyelik tarihi: Oct 2010
Mesajlar: 7
Tesekkür: 0
5 Mesajinıza toplam 17 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() burada da istemek ve seçim hakkı insana verilmiştir. zaten islamiyetteki nefis senin seçimlerin ve isteklerindir. bunların aşırılığı veya azlığı sana bağlıdır...islamiyette herşeyin hayırlısı istemek için dua edersin.elinde olmayacak şeyler için dua edersin...islamiyeti tamamen kavramış insan buranın sınav yeri olduğunu bildiği için dualarında hep öbür taraftan bahseder ve oarası için birşeyler ister.burasının gelip geçiciliğinin farkındadır.haline şükreder. bazen yaşanan tezatlar kendi içimizde istediklerimizi dışarıdan bakamamız. nerden bakarsak o pencereden görüyoruz. kuantum düşünce de böyle. sen olaya hangi pencereden bakarsan onu görüyosun. mesala kendisinin kapasitesinin üzerinde bir şeyi istediğin kadar imgele olması bence imkansızdır.... başarı düzeyi düşük öğrencinin tr sıralaması ilk yüzde imgelemesi hiçbir sonuç vermez. örnekleri istediğimiz kadar arttırabiliriz. aslında yapılan kuantumla herşeye olumlu bakmaya sevketmekten başka birşey değil. sadece kendimizi imgelediğimiz yerden aşağıda gördüğümüz için olaylar ters gidiyor. bu düşünceyi bir deneyim dediğimizde imgeliyoruz ve inanıyoruz. böylece o aşağıda gördüğümüz kendimizi istediğimiz seviyeye yani ''ben o halde şu şekilde olurdum düşüncesini'' yaşadığınızda size normal geliyor... misal verelim gene. topluluk karşısında konuşmaktan utanan bir kişiye topluluk karşısında konuştuğunu imgele deniyor. adam yatarken yada sabah kalktığında imgeliyor. beyin bu zamanlarda alfa modunda zaten. yani kabullenmenin max olduğu beyin seviyesi. beyin bunu kendi içinde özümsüyor.güven artıyor. zaten konuşmasını bir şekilde görüntülü şekilde kabul ediyor... imgelediği an gerçek hayatta olunca otomatik olarak bu şekilde seni yönlerdiriyor. sen de çıkıp vay be ben neymişim bu kuantum süper diyorsun. belirteyim burda. buna karşı değilim. insanın kendini geliştirmesi için çok çok güzel bir durum. yani bulunduğu durumdan bulunmak istediği konuma çıkması, potansiyelini bir üste taşıması için bulunmaz bir gelişim. ama uç noktlar için imgelemyi geçtim. zaten kuantumda kendini eksik hisstetiğin tafaların imgeleniyor. onun dışında kendini petrol zengini olacam diye imgelesende değişen hiçbirşey olmaz. fantezi yapmış olursun... bunun islamiyet açısında; şükür bolluk bereket olumlamalarında hep sahip olunanlara şükrediliyor. zaten bunlar islamiyette olan şeyler. tam manası ile kendi coğrafyamızdaki inancı araştırmadan , toplumdan kaynaklanan din yaşantısı ile islamiyet kavranılmaya kalktığından bu durumlar oluyor.. yani gördüğümüğze yürüdüğümüze vucudumuzun sağlıklı olmasına niye inancımız varken olumla yapıyoruz.zaten bunlar vardı şükredilmesi gerekiyordu da inançta. bunları es geçip taa uzaklardan bir yabancı dedi diye mi aydınlandık... yada zengin olmak için çalışmak gerekiyor. sen şu işi yaparak zengin olduğunu imgelediğinnde aslında kendini daha çok çalışmaya sevkediyorsun. yaptığın iş sana zor gelmiyor. onu kolay ve kazanacağın bir iş olarak imgeliyorsun. oysaki bunu yapsakda kazanamıyacam hep bizi mi bulur, elin oğlu yapar bizim ki ters gider diye düşünürsen kafada bunu yer ettirirsen o iş zor gelir. yapamzın. başarılarını küçümser kendini bitirirsin. inancım var diyosan çalışmanın yanında dua ile yardım istersin o zaman Allah sana yardım verir. ama herkes islamiyette çalıştığının karşılığını alır. ister inançlı ister inançsız. şöyle bir şey yok. sen iyi imgeledin bu çalışıyor eşşek gibi ama sen iyi imegeldin diye sana istediğini verecem ona vermeyecem durumu yok. zaten bu insanın akıl mantığına da aykırı. eğer ki fantezi kurarak evren bana bişiler getirir diyorsanız oturun imgeleyin. kuantum gelişim açısından iyidir. ancak birşeyleri imgeleyip onun bize getireceği biraz boşluklu bir düşüncedir... bunalıma giden avrupa özellike amerika toplumları için yeniden yapılandırılmış kast düşüncedir. zaten abd de kullanılan antidepransan ilaçlarının seviyesi bunu gösteriyor. dinle psikolojinin birleştiği düşünce tarzı. ama çoğu islamiyette olan şeyler... merak edenler tavsiyem mevlana okumanız... göreceksiniz ki kuantum bile daha geride kalır... |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Serbest Kürsü ve Tartışma Fikir Telakisi Kuantum ve Din Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Din ve siyaset kişiye özgü konulardır.Genelde zaten bu tür tartışmalar bir yere varmaz.Herkesin kendince bir görüşü vardır. Sanıyorum Ozyns yazısını yazarken forum onu hareketsiz gördüğü için çıkış yapti sanarak dışarı atmış.Bu nedenle uzun yazilar yazarken mutlaka göndermeden önce kopyalayınız....
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Tartışma Fikir Telakisi telkin cd indir izle İstanbul Tartışma Fikir Telakisi nerededir kimdir Tartışma Fikir Telakisi çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Tartışma Fikir Telakisi hipnoz Tartışma Fikir Telakisi olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Tartışma Fikir Telakisi hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Tartışma Fikir Telakisi kuantum düşünce kitap haberi