Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Yaratıcı Yazarlar Edebiyat Tarih Felsefe Klubü > Yaratıcı Yazarlar Klubü > Tarihten Telkinler

Uyarılar

Ekmek Arası Tarih...

Yaratıcı Yazarlar Klubü ve Tarihten Telkinler Ekmek Arası Tarih... Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız EKMEĞİN hikâyesi de, her şeyin hikâyesi gibi, Âdem babamızın Cennetten, yeryüzüne indirilmesiyle başladı. Âdem Peygamber için Cennetten dünyaya gönderilmek, elbette son derece sıkıntılı bir sürecin başlaması demekti. Dünya hayatı, Cennet hayatına hiç benzemiyordu. Dünyada soğuk vardı, sıcak vardı, yorulmak vardı, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Tarihten Telkinler telkin cd indir izle İstanbul Tarihten Telkinler nerededir kimdir Tarihten Telkinler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Tarihten Telkinler hipnoz Tarihten Telkinler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Tarihten Telkinler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Tarihten Telkinler kuantum düşünce kitap haberi

Ekmek Arası Tarih...

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 02-05-2008, 09:42 AM   #1 (permalink)
Binbaşı
 
Lier22 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 1,076
Tesekkür: 20
180 Mesajinıza toplam 475 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Lier22 is an unknown quantity at this point
Standart Ekmek Arası Tarih...

EKMEĞİN hikâyesi de, her şeyin hikâyesi gibi, Âdem babamızın Cennetten, yeryüzüne indirilmesiyle başladı.

Âdem Peygamber için Cennetten dünyaya gönderilmek, elbette son derece sıkıntılı bir sürecin başlaması demekti. Dünya hayatı, Cennet hayatına hiç benzemiyordu. Dünyada soğuk vardı, sıcak vardı, yorulmak vardı, uykusuzluk vardı ve elbette açlık vardı. Dahası, bu dünya hayatı, çalışıp çabalamak yeriydi. Burada Cennetteki gibi bir rahat yoktu.

Ve Allah, Âdem’e ekin ekmesini emretti.

Âdem, alnının terini sile sile toprağı sürdü.

Sonra ekini ekti.

Sonra o ekinleri suladı.

Ve biçme zamanı geldiğinde, ekinleri biçti.

Ve biçtiği ekinlerin tanelerini ayırdı.

Taneleri öğütüp un yaptı.

Ve unu hamur etti.

Hamuru pişirdi. Hamur ekmek oldu.

Ve Allah’ın izin verdiği zamanda ekmeği yedi.

Böylece ilk insan, ilk ekmeği yapmış oldu. Bugün Müslüman fırıncılar, Hz. Âdem’i mesleklerinin pîr’i sayarlar.

Allah’ı ve Peygamberlerini kabul etmeyen tarihçilere göre ise, ekmek tesadüfler sonucu bulundu. Ateist bilim adamlarının, yeryüzündeki canlıların tesadüfen ortaya çıktıklarını iddia etmesi gibi, Ateist tarihçiler de, herşeyi tesadüflerle açıklarlar. Onlara göre, ilk insanlar, iri buğday başaklarını görmüşler ve “Bakalım bunun içinde ne var?” demişler. Tabii son derece ilkel oldukları için, ilk yaptıkları şey, başakları ağızlarına tıkamak olmuş.

Çiğnemişler, çiğnemişler… Yüzlerce yıl böyle çiğneyip yutmaya çalışmışlar. Sonra içlerinden bir tanesi:

“Arkadaşlar şunun sapla samanını, taneleri ile çöpünü ayırsak ya!” deyivermiş. O günden sonra, sap ile saman, tane ile çöp ayıklanmaya başlanmış.

Ve ilk insanlar uzun bir süre de, o taneleri beygirin arpa kırması gibi kütür kütür yemeye başlamış. Ancak bu pek zahmetli bir işmiş. Hazmı da çok zormuş.

Zaman geçip gitmiş.

Aralarından bir akıllı daha çıkmış ve:

“Bu buğday tanelerini taşla falan kırsak nasıl olur?” demiş.

Sonra bir başkası:

“Bu kırılmış taneleri su ile ıslatalım, bakalım tabiat ne gösterecek” diye düşünmüş.

Birkaç yüz yıl da, böyle su ile ıslatılmış buğday yemiş insanoğlu.

Aradan yine hatırı sayılır bir zaman geçmiş. Ve bir gün farketmişlerki, bu ıslanmış ve kırılmış buğday taneleri durdukları yerde şişip kabarıyor.

Ve insanoğlu hamuru bulmuş!

Hikâyenin devamını tahmin edebilirsiniz. “Hadi bunu pişirelim, nasıl olsa ateşi de bulduk” diyerek ekmek yapmaya başlamışlar.

İşte, Ateist tarih görüşüne göre, ekmeğin keşfi… Bilimsel bir dayanağı var mı derseniz, öyle bir dayanak yok. “Ama olsa olsa böyle olmuştur herhalde” diye ortaya atılan bir ekmek tarihi öyküsü bu kadar olur.

Ha, bir de, sakın o tarihçilere “Peki o buğday nerden çıktı?” diye sormayın. Çünkü bu sorunun cevabını, Evrimci bilim adamları çoktan verdi:

“Tabii ki, tesadüfler sonunda! Bir kısım çok şefkâtli ve insanoğlunun ihtiyaçlarını düşünen terliksi hayvanlar, evrimleşe evrimleşe buğday olmaya karar verdiler!”



DÜNDEN BUGÜNE EKMEK


BUGÜN, İngilteredeki British Museum’da, 5000 yıllık bir ekmek vardır. Bu tarihi ekmek, müzedeki pek çok asar-ı antika gibi, Mısır’dan oraya götürülmüştür.

Eski Mısırlılar, MÖ yıllarında mayalı ekmek yapmayı keşfetmişlerdi. Ekmek o kadar önemliydi ki, bir dönem işçilere maaş yerine ekmek verilirdi. Özellikle piramitlerde çalışan işçiler, emeklerinin karşılığını ekmek olarak alırlardı. Bir kimsenin zenginliği, kaç somun ekmeğe sahip olduğu ile ölçülürdü. Ekmek parası için değil, ekmeğin bizzat kendisi için ter dökülürdü.

Buğdayı un haline getirmek tamamen kölelerin vazifesiydi. Ancak bu işi yaparlarken o çok kıymetli unu yememeleri için, ağızlarına tahtadan bir tıkaç takılırdı.

Ölüler ise, öteki hayatlarında doya doya yesinler diye, ekmek somunlarıyla beraber gömülürdü.

Fırıncılık mesleğine çok önem veren eski Mısırlılar, ekmek hamuruna çeşitli şekiller vermek için, kalıplar yapmışlardı. Bu iş bir sanattı.

Eski Mısır’da gereğinden fazla üretilen hububat, Yunanistan’a ihraç ediliyordu. Böylece, buğday taşıyan gemiciler, ekmek yapma sanatını Mısır’dan Yunanistan’a götürdüler. Yunanlılar bu işe özel bir alâka duydular. Kısa zamanda ekmek, sofraların baş tacı oluverdi.

Buradan Roma’ya ve bütün Avrupa’ya ekmekçilik sanatı hızla yayıldı. Romalıların beygir gücüyle çalışan bir hamur karma makinesi yaptıkları söylenir. Sonraki yıllarda Roma’da bir frıncılar locası kuruldu. Böylece halkın ekmeği ile oynanmaması için, bir takım kurallar getirildi.

MS. 30’larda Roma’da 300’den fazla ekmek fırını vardı. Romalılar bu ekmek işini, Pizza yapmaya kadar götürdüler.



KANUNLA KORUNAN

EKMEK


HALK için, özellikle de fukara halk için çok önemli bir nimet olan ekmeği üreten fırıncılar, sektörün ilk zamanlarından beri, idareciler tarafından sıkı takibe alınmıştı. Çünkü ekmeğin bozulması, peşinden pek çok başka bozulmayı sürüklüyordu. Şairin dediği gibi, önce ekmekler bozuluyordu.

Tüketiciyi koruma ve üretilen mala belli standartlar getirme konusunda en kapsamlı kanunlar Sultan II. Beyazid zamanında belirlendi. Elbette bu kanunların en önemlileri ekmek ve fırıncı esnafı ile ilgiliydi.

Yüzlerce maddelik Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisâb Kanunnâmeleri’nin konumuzla ilgili maddeleri oldukça ilginçtir:


“Ekmekçiler, standart olarak alınan ekmeği narh üzere pâk işleyeler, eksik ve çiğ olmaya. Ekmek içinde kara bulunursa ve çiğ olursa, tabanına sopa uralar; eksük olursa tahta külâh uralar veyahud para cezası alalar. Ve her ekmekçinin elinde iki aylık, en az bir aylık un buluna. Tâ ki, aniden bazara un gelmeyüb Müslümanlara darlık göstermeyeler. Eğer muhâlefet edecek olurlarsa, cezalandırıla.”


Bu kanun günümüzde hakkıyla uygulanacak olsa, pek çok fırıncı esnafının tabanları davul gibi şişerdi her halde. Üstelik, sokaklarda, başına tahta külah geçirilmiş ekmek ustalarına rastlamadığımız gün geçmezdi.

Fırıncıları değil ama, fırınlara un tedarik eden değirmencileri ilgilendiren madde de şöyledir:


“Değirmenciler gözlene; değirmende tavuk beslemeyeler ki, halkın ununa zarar etmeye. Ve âdetlerinden artuk almayalar ve iri öğütmeyeler ve kesmüklü buğdayı değiştirmeyeler ve illâ muhkem ve müntehî hakkından geleler.”

NAN-I AZİZ


HEMEN HEMEN bütün dinlerde ve bütün kavimlerde mübarek bir nimet olarak kabul gören ekmeğin, sofralarda vazgeçilmez bir yeri vardır.

Eğer siz, bir ay boyunca her gün baklava yeseniz, ay sonuna varmadan, baklavadan nefret etmeye başlarsınız. Oysa, kendimizi bildiğimiz günden beri, soframızdan eksik olmayan ekmek, su ile yan yana anılır. Çok ihtiyaç duyulan her hangi bir şey için “ekmek ve su gibi lazım” tabiri kullanılır.

Kaza ile yere düşen ekmek, yerden alınır, öpülür ve başa değdirilir. Dünya nimetlerinin başı sayılan ekmeğe hürmetsizlik edilmez.

Eskilerin “veliyy-i nimet” yahut “nan-ı aziz” dedikleri ekmeği, zamanımızda “şişmanlatıyor” diye hakir görenler vardır. Daha da kötüsü, artık çocuklar yarım kalan ekmek lokmalarının arkalarından ağlayacağına inanmadıkları gibi, özellikle büyük şehirlerde,—“israf haramdır” emreden İslâm şehirlerinde bile—ekmek israfı korkunç boyutlara ulaşmıştır.

Nan-ı azize, pek çok nimet gibi, hürmetsizlik edilmektedir. Belki de bu hürmetsizliğimiz yüzünden ekmek artık aslanın ağzındadır. Ve Cenab-ı Hakk’ın yeryüzüne bol bol verdiği bu aziz nimete karşı tavrımızı düzeltmez isek, aslanın midesine inecektir. Çünkü nimete hürmetsizlik şükürsüzlükten gelir ve şükürsüzlük, nimetin azalmasına hatta, bütün bütün kaybolmasına sebeb olur.

Acaba, ekmek bulamazsak, pasta yiyebileceğimizi mi zannediyoruz?

Hüseyin A. Emiroğlu

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
http://site.mynet.com/dexlier
Lier22 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Ekmek Arası Tarih...

Yaratıcı Yazarlar Klubü ve Tarihten Telkinler Ekmek Arası Tarih... Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız EKMEĞİN hikâyesi de, her şeyin hikâyesi gibi, Âdem babamızın Cennetten, yeryüzüne indirilmesiyle başladı. Âdem Peygamber için Cennetten dünyaya gönderilmek, elbette son derece sıkıntılı bir sürecin başlaması demekti. Dünya hayatı, Cennet hayatına hiç benzemiyordu. Dünyada soğuk vardı, sıcak vardı, yorulmak vardı, ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Tarihten Telkinler telkin cd indir izle İstanbul Tarihten Telkinler nerededir kimdir Tarihten Telkinler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Tarihten Telkinler hipnoz Tarihten Telkinler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Tarihten Telkinler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Tarihten Telkinler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:52 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.