| ||||||||||
|
Serbest Kürsü ve Sözlük el alem ne der eksenli yaşamak Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız gülmek istiyorken ağlamak, ağlamak istiyorken gülmek, üçüncüyü yapman gerektiğinde sap gibi ortada kalmak. kişiliğini rölantiye alıp, hayatta römorklarla ilerlemek... temelinde aileyi düşünerek yaşamaktır. en başta bu el alem ne der kalıbını ebeveynler sokmuştur kafaya. karar verme konusunda aileden bağımsız hale ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() | #1 (permalink) |
Albay ![]() Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() gülmek istiyorken ağlamak, ağlamak istiyorken gülmek, üçüncüyü yapman gerektiğinde sap gibi ortada kalmak. kişiliğini rölantiye alıp, hayatta römorklarla ilerlemek... temelinde aileyi düşünerek yaşamaktır. en başta bu el alem ne der kalıbını ebeveynler sokmuştur kafaya. karar verme konusunda aileden bağımsız hale gelindiğinde kurtulunur bu yaşantıdan. insanın yaşama sevincini öldüren bir felsefedir. başkalarına göre yaşamak yapaydır ve yapay olan herşey iticidir. oysa, aslen olduğu gibi davranan insanlar her zaman en güzel görünen ve bilinenlerdir. -halim abi, her gün 4 kilo hıyar alıyorum manavdan. elalem ne der? +ibne der. -abi o zaman almıyım ben en iyisi. +vibratör al ucuza gelir. -e o zaman elalem ne der? +cimri der. sokakta kırmızı lens takan birini görmemizin akabinde yaşanılan diyalog. + = why georgia - = elalem ne der eksenli yaşayan şahıs - yuh ya insan mısın sen? +sana ne abi? - insan gibi çıksın ne bu böyle korku filmi gibi elalem neder? + abi sana ne? kime ne?, canım ister yarın ben de takar çıkarım - abi deli misin sen ya senin böyle uç bir şeyi yapacak karakterin yok ki + ulan sana ne karakter benim değil mi, inadına çıkarım. - iyi abi sen yap öyle bişey sokağa çıkmam ben senle +!! yuh be mantaliteye bak! - doğruya doğru abi, psikolojisi bozulmuş derim +zaten dış görünüş için sokağa çıkacak kişiyle ben hiç sokağa çıkmam - ayıp ediyosun ama + ben mi ayıp ediyorum, ulan ne sığsın ya, sana ne kimin ne giydiğinden taktığından? sen kendi taktığın gözlüğe bak. - ne gözlüğü abi? + at gözlüğü - abi şurada bi çay içelim mi? + içelim abi. * uzay insanı.. -anne ben mars tan bi kızı seviyorum onunla evleneceğim.. -olur mu oğlum el alem ne der.. -anne kontörüm az, ben seni sonra şeyapiyim.. hadi bye. biz ne kadar reddetmeye çalışsak, kendimize özgü olmaya çabalasak da, bir toplumun içinde sosyal hayata atılıyoruz. toplumda yaşamak ya da en azından yaşamaya çalışmak da büyük bir özveri gerektiriyor aslında, kurallara en bağlı olanımız için bile. ne var ki sosyalleşmenin bir gereği bu. bu noktada, can sıkıcı olabilen koşullanmalar devreye giriyor işte ilk başlarda olaylar ben kendimden başkası, insanların bana olmam için dayattıkları şey olmak zorunda değilim ben bir bireyim başlı başına ve seçeneklerim de kendi iradem dahilinde düşüncesiyle gelişiyor. istediklerimizi bu şekilde gerçekleştirmeye başlıyoruz, etraftaki garip ve uzlaşmasız bakışlarla dalga geçiyor, umursamıyor ya da umursamıyormuş gibi görünüyoruz. sonra, yaş ilerledikçe o bakışlardan rahatsız olmaya ve yanlış bir şey yaptığımızı düşünüp, toplum çarkının tam göbeğine doğru bir adım atıyor ve kendimizi törpülemeye başlıyoruz. sorun toplum değil burada aslında, birey olmaktan korkan kişilerin topluca hareket etme isteği yani büyük bir insan kitlesi olarak değil, kişisel olarak kendini bir gruba uydurma çabası. insanlar ancak o zaman bir yerlere gelip bir kişilik kazanacaklarına inanıyorlar. zamanlama hatası buradaki en büyük sorun insan önce kendini birey olarak kabul etmeli, neyi nasıl yapacağına kendisi karar vermeli, ardından kendi görüşüne uyan insanlarla bir araya gelmeli. günümüzde bu tam tersi yönde işliyor, önce gruplaşma, ardından birey olmaya çalışma ve nihayetinde çuvallama. bunların istisnaları da yukarıda bahsettiğim, birey olmaya çalışırken kişiler tarafından törpülenen insanlar kendisi olmaya çalışırken belki fazla düşünceli olmaktan, belki de bazı değerlere aşırı -hatta bazen körü körüne- saygı duymaktan kaynaklanan kişilik sapmaları. bir grup istisna daha var ki, onlar bu el alem ne der düşüncesini, kendisini toplumun kazandırmaya çalıştığı kurallara göre değil, kendi doğrularına göre şekillendirerek aşmış insanlar. onlar önce -sabit fikirli olmak olarak da adlandırılabilecek bir tutumla- kendi doğrularını çiziyor ve bu doğrulardan milim şaşmıyor. hiç bir zaman insanların akıllarından geçenlerle ilgilenmiyor. bu yüzden daha az sıkıntı çekip daha iyi yerlere geliyorlar . bu kişiler de prime mover oluyorlar işte, harekete geçirenler. . yaşayamamak. kendine eziyet eden insan modeli. kendine ettiği eziyet yetmezmiş gibi bulduğunu da ortak eder,iç daraltır bu modeller. üstelik elalem ne der diye gizlediği durumlarıda meşrulaştırır ve hizmet eder farkında olmadan. görüyorum da herkes bu sorunun temelini kişinin kendisinde aramaktadır. ama yanlıştır. neden yanlıştır? çünkü bireyin toplum ne der diye çekinerek kendini geliştirmediği, kendi kişiliğini törpülediği ve gizli tuttuğu durumlar olabildiği gibi toplumun da bireyin kişiliğine, düşüncesine saygı duymadığı durumlar olabilmektedir. eğer bunu tartışacaksak toplumdan birkaç örnek seçerek değil de genele bakarak tartışmalıyız. yani demek istediğim şu bugün toplumun bir eşcinsele, bir metalciye, bir fahişeye ya da bir mahkuma bakış açısı ve verdiği tepkinin ağırlığı farklı farklıdır ve toplumun tepki gösterdiği bu kişilerin de kendi dünyalarındaki farklı doğruları vardır. eğer terazinin bir tarafına yükleniyorsak diğer tarafına da yüklenmeliyiz ki eşit olsun. bir eşcinsel bu toplumdaki yerini kendisi de bilir. eğer kendi doğruları doğrultusunda yaşamak isterse bu toplumda barınamayacağının farkındadır. işte bu nedenle toplumu kendisine değil kendisini topluma uydurmak zorundadır. çünkü toplumun doğrularını değiştiremez ve kişiliğini ve düşüncelerini törpüleyip kendisini toplumdan en az tepkiyi alacağı bir duruma sokmak zorunda kalır. dört bir yandan toplum tarafından sıkıştırıldığı için, toplumun belirlediği eksen dışına çıkamaz. bu bir fahişe için de, ağır suçtan yatmış bir mahkum için de geçerlidir. ama mesela bir metalci için ya da garip lensler takan bir insan için, yani kısaca günümüzde çok uç olmayan noktalar için bunu söyleyemeyiz. bu noktada toplum kişiyi değil kendi doğrularını ve düşüncelerini törpüler ve belli bir elastikiyete erişir. yani bu noktada kişi kendi kişiliğini ve düşüncesini törpülemek zorunda değildir. aslında toplum onu kabul etmeye hazırdır ama kişi bunun için harakete geçmediği taktirde toplum onu içine almaz. bu biraz da zaman meselesidir. hani derler ya zaman herşeyin ilacıdır diye. gerçekten de öyledir. bundan 15-20 sene önce kalkıp ben metalciyim dediğiniz zaman toplum sizi hemen dışlardı. satanist damgası yerdiniz. ama zamanla toplum bunu yavaş yavaş kabullendiği için bu konuda bir elastikiyete erişilmiştir. zaman ilerledikçe belki diğer bazı uç noktalar da toplum için bir tepki nedeni olmaktan çıkacaktır. hee tamam ben toplum falan tanımam. içimden nasıl geliyorsa öyle yaşarım. tanımam kimseyi diyen nisanlarda olacaktır. elbette ki onların da kendi düşüncelerini yaşamaya hakları vardır ama bu düşünceye tepkisi olan toplumda bu yapılamaz. gidersin daha elastik düşünceye sahip başka bir güruhda yaşarsın. hem sen rahat edersin, hem de toplum. hiç tanışılmayan ve fakat her ne hikmetse her yaptığınızı izleyen ve tek işleri yaptıklarınız hakkında paso yorum yapmak olan güruhun bi halt demesine izin vermeden yaşamaya çalışmak.hayır böyle bir şey mümkün müdür, bu elalemgiller kimdirler, bağlantıları mı vardır bilinmez ya siz binlerce kez duyarsınız ailenizden kendilerinin onay vermediği her durumda, bu arkadaşların ne diyeceği hakkındaki soruyu. dünyanın en sıkıcı ve en çekilmez yaşam biçimi olsa gerek. böyle yaşayacağıma öleyim daha iyi dedirten durum. Kaynak: İtüSözlük
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Serbest Kürsü ve Sözlük el alem ne der eksenli yaşamak Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız gülmek istiyorken ağlamak, ağlamak istiyorken gülmek, üçüncüyü yapman gerektiğinde sap gibi ortada kalmak. kişiliğini rölantiye alıp, hayatta römorklarla ilerlemek... temelinde aileyi düşünerek yaşamaktır. en başta bu el alem ne der kalıbını ebeveynler sokmuştur kafaya. karar verme konusunda aileden bağımsız hale ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi