Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Uyarılar

Sözlük Nedir,Kimdir,İngilizcesi,Türkçesi,Nerededir,Hayatı,Anlamı,neden,sadece,anlamı,kullanımı,çeşitleri türkçe sözlük, sesli sözlük, ingilizce sözlük, türkce sözlük, almanca sözlük, moonstar sözlük, eng sözlük, fransızca sözlük, turkçe sözlük, tükçe sözlük, sözlük türkce, sözlük türkçe, hollandaca sözlük, pratik sözlük, türçe sözlük, rusça sözlük, redhouse sözlük, inglizce sözlük, sözlük almanca, turkce sözlük, rusca sözlük, ingilzce sözlük, babylon sözlük, bedava sözlük, sözlük sesli, mtu sözlük, sözlük indir, çeviri sözlük, teknik sözlük, italyanca sözlük ispanyolca sözlük, zargan sözlük, sözlük indirme, fransizca sözlük, dil sözlük, yunanca sözlük, japonca sözlük

ben ruhi bey nasilim

Serbest Kürsü ve Sözlük ben ruhi bey nasilim Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * istanbul devlet tiyatrosu tarafindan da uzun sureden beri sahnelenen edip cansever eseri. * her yeni yaşla birlikte tekrar okunduğunda anlam değiştiren ya da yeni anlamlar kazanan uçsuz bucaksız bir edip canseverşiiri * istanbul devlet tiyatrosunda sahnelenen oyunda, uğur polat'ın ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi

ben ruhi bey nasilim

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12-01-2009, 02:03 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart ben ruhi bey nasilim

* istanbul devlet tiyatrosu tarafindan da uzun sureden beri sahnelenen edip cansever eseri.









* her yeni yaşla birlikte tekrar okunduğunda anlam değiştiren ya da yeni anlamlar kazanan uçsuz bucaksız bir edip canseverşiiri



* istanbul devlet tiyatrosunda sahnelenen oyunda, uğur polat'ın oyunculuğuna taptıran, edip cansever şiiri.



* edip cansever'in 1976 yılında yayımlanan şiirinin ismi. aynı isimli oyunun başrolünde uğur polat var. diğer rollerde taner birsel, rüçhan çalışkur, mahmut gökgöz, ali fuat çimen, ali ersin yenar, celal kadri kınoğlu, canan şanan ve yurdaer okur yer alıyor. içeriği nedeniyle biraz ağır bir oyun olsada, güzel oyunculukları farkedebilmek için izlenmesi gereken oyunlardan.



* yeri geldiğinde sorusuna yine kendi cevap veren nasıl olan ruhi beyin zihin fırtınasının sebebi...



nasıl olan ruhi bey



nasılım?



iyiyim iyiyim...



* uğur polat'ın alkışlanası performansı ile edip cansever okuyucularının beğenerek izleyeceği oyun. zira diğerleri için sıkıcı gelmesi muhtemel.







o ben ki



bir kadında bir çocuk hayaleti mi



bir çocukta bir kadın hayaleti mi



yalnızca bir hayalet mi yoksa.



* istanbul devlet tiyatrosu oyunudur.







Yazan: Edip Cansever



Reji: Cüneyt Çalışkur



Dekor: Ethem Özbora



Kostüm: Gülhan Kırçova



Işık: Önder Arık



Müzik: Tamer Çıray







Oyuncular:



Uğur Polat



Taner Birsel



Rüçhan Çalışkur



Mahmut Gökgöz



Ali Fuat Çimen



Ali Ersin Yenar



Celal Kadri Kınoğlu



Canan Sanan



* edip canseverin ölmeden önce sahneye koymayı çok istediği ama maalesef gerçekleştiremediği eseridir. ancak o öldükten sonra sahnelenebilmiştir..



* Soluksuz izlediğim Uğur Polat'ın oyunuyla sahnede hakkını verdiği Edip Cansever şiiri.



* Ölüler ki bir gün gömülür



içimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler



insan yaşıyorken özgürdür



insan



yaşıyorken



özgürdür.



* edip cansever'in insana dair destanının başlangıcı ,ruhi bey'in konuşmasıyla başlayan giriş bölümü, ruhi bey'in "ben ruhi bey nasılım" diye sormadan önceki ilk kendinden bahsedişi:







1







gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda



gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi



büyük bahçelerin küçük içinde



saksılardan birinde



gördüm de



uyurken uyandırılmış gibi



beni bir sardunya büyüttü belki.







o ben ki



bir kadında bir çocuk hayaletimi



bir çocukta kadın hayaleti mi



yalnızca bir hayalet mi yoksa.







ne peki



yere dökülen bir un sessizliği mi



göğe bırakılan bir balon sessizliği mi



işini bitirmiş bir org tamircisinin



tuşlardan birine dokunacakken ki



dikkati ve tedirginliği mi.







bekler mi beni



her yanı, ama her yanı çocuklar gibi gülümseyen



bir sürü yaz gününün içinde



acaba bekler mi beni



uykularım, o sonsuz uykularım



yanmış bir limonluktaki







- ve limonlar ki her gün bir yaprak ayininde



sesini hiç eksiltmeyen -



ama bilmez miyim ben



bilmez miyim hiç



böyle sığ hayallerle oyalanmak yerine



kısacık bir zaman olmalıydı elimde



turfanda meyva gibi bir zaman



yollar yollar kateden tadı ve ekşiliği



geçerek erguvanların dönemecinde



leylakların dörtyol ağzından



yapıştırıncaya dek beni dudaklarına



acının dudaklarına ve geçmişin



bir yaban gülü yaprağı gibi beni



ama ne gezer.







korkmuyorum artık solmaktan



solmaktan ve solgunluktan



gelmişim nerelerden böyle



kurumuş bir dere yatağı gibi



ya da pek kurumamış da



baygın, hasta ya da cançekişen



çırparaktan yüzgeçlerimi dip sularında



ya da yer tahtaları, muşamba, örtük perdelerin kasvetini



yorgun düşerek taşımaktan



ya da ne çıkar ayırmasam kendimi



suların büyük içkilere kavuştuğu koylardan.







koylardan



kapsayan o sevimsiz, o küçük aşkları da



eskiyen turunçlar gibi ilk rengini pek aratmayan







ayırmasam kendimi diyorum ayırmasam



köhnemiş bir geminin - izine pek rastlanılmayan -



içindeki bir yolcudan da, değerli taşlarla dolu cepleri



cepleri yüreği cepleri



ayırmasam da ben



kim görürdü o yolcuyu, yani kim farkederdi beni



sıradan acılardır çünkü bütün ilgileri toplayan



oysa sıkıntıyı buruşuk bir iç çamaşırı gibi saklayan



bu kımıltısız gövde



görülmemiştir ki hiç görülsün şimdi



görülmediği gibi gündoğumundan havalanan kuşların



ya da bir oda kapısını açtığınız zaman



o müthiş öğle sıcağında



pencerenin önünde örgü ören birinin



- örgü mü, bir çay bardağını başka başka tutan ellerin becerikliliği mi -



görülmediği gibi



ama var mıydı sanki görülmeyi isteyen



var mıydı bir şeyler bekleyen yüreğimin eskittiklerinden.







alinti: sairin seyir defteri toplu şiirleri 2, edip cansever



adam yayinlari onbirinci basım



* toplam altı bölümden oluşan, üstadın güzel eseri.







II







Ve her şey hızla yetişti sonra



Sarı bir günün kahverengi yarınına.







Yıkılmış bir ağacın üstünde yıllarca oturdum da



Gözleri avına benzeyen bir avcıydım sanki



Ağaç da çürümüş zaten



Kazımış, oymuş bir yerlerinden gelip geçen onu



Ağaç mı, içi yıllarla dolu bir kutu mu



Çözmek için mi acaba içlerindeki bir gizi



-Gizi mi, bir giz gereksinmesini mi-



Yoklamışlar orasından burasından



Kim bilir.







Ama sessizlikten başka ne bulmuşlar



Önemsiz bir iki anıdanbaşka



Ya insan kılığında ya da bir dekor taşkınlığında



Sorarım ne bulmuşlar



Çoktan yeni bir umuda dönüşmüştür onlar da



Anılar.







Oysa bambaşka şeyler olmalıydı ağaçta



Kazılmış, oyulmuş yerlerinde ağacın



Buruk mayhoş, daha çok da bir zehir tadındaki



Bir şeyler olmalıydı. Ve sanki



Yıllar var ki saklamışım orda ben







Saklamışım anlaşılan



Odasında yapayalnız doğuran bir kadının



Dışa vurmak istemediği



Ya da pek gereksinmediği



O iniltiyi andıran



Duyurulmayan her şeyi.



* III







Ve her şey dönüştü işte



Kahverengi bir çarşambadan



Sapsarı bir cumartesiye.







Ansızın bir rüzgar çıktı demin



Çölde yanıt arayan alaycı bir rüzgar



Kolalı bir örtü gibi acıtıyor yüzümü



Yakıyor gözkapaklarımı da



Toplayıp getiriyor anılarımı bir bir



Uzun yolları hiç sevmeyen anılarımı.











* IV







Bırakıp gidiyor anılarımı rüzgar



Denize bırakılmış çöpler gibi



Yol kenarlarında birikmiş gereksiz eşyalar gibi



Geri veriyor ve çekip gidiyor usulca.







Bulanık bir havuzun yanında buluyorum kendimi



Bakımsız, taşları kırık bir havuzun yanında



içinden koyu yeşil bir çocuğun baktığı



Çürümeye yüz tutmuş yaprak renginde



Ağlaması yağmurlu bir sundurmaya benzeyen



Kırık iskemleleri, çatlamış mermer masasıyla



Yağmurlu bir sundurmaya



Ve pencerelerde belli belirsiz bir kadın



Pencerelerde ve her yanda.







Bir çocukta bir kadın hayaleti mi



Bir kadında bir çocuk hayaleti mi



Yalnızca bir hayalet mi yoksa.









Geri getiriyor bunları rüzgar



Geri getiriyor anılması kırmızı bir konağı da



iniltili, hasta bir konağı da



Çatısında baykuşların tünediği



Birtakım iplerin düğümlendiği tahtaboşlarda



Ve bütün konuşmaların tek bir cümlede toplanıp



Suskunluğu bir anıt gibi yükselttiği



Bir konağı ve konağın olanca görkemini



Geri getiriyor rüzgar.









Ve yıllar ve günler ve saatler ayarlandı



Caddeler, işhanları kahveler ayarlandı



Meyhaneler, genelevler



Pasajlar, dar sokaklar, geçitler



Soğuk biralar ayarlandı, soğuk her şey



Ve bütün ilişkiler



Birden yerini aldı.







Ve her şey yetişti gene



Sarı bir çarşambadan



Kahverengi bir cumartesiye.



* V







Ben Ruhi Bey, nasıl olan Ruhi Bey



Nasılım



Bir yaz ikindisinden çıktım geldim



Diyelim bir pazartesiydi, biraz da şöyle geldim



Kapıyı iyice kapadım



- Kapadım mı, evet, kapadım -



Çitlenbik ağacının altından geçtim



Frenk üzümlerinden bir iki salkım kopardım



Dişlerimle sıyırdım



Sardunya renginde ve sardunya tadında idiler



Biri fotoğrafımı çekiyorkenki gibi durdum



Azıcık gülümsedim



Ve dünya bana gülümsedi



Çakılların üstünden yürüdüm



Yürüdüm ki, bir sese benziyordum sanki



Yüzyıllarca önce kırılmış bir kemik sesi



iyice duydum



Çıkarken bahçe kapısını açık bıraktım



- Çok yüksekti. Deniz dibi renginde ve demirdendi. Üstünde aslan başı



kabartmalar vardı. iki yanında çok yüksek iki duvar uzar giderdi.



Dışardan çam ğaçları görünürdü. Bir kırbaç gibi görünürdü. Ve



ağaçların üstünde kırbaç kılıflarına benzeyen ve evlatlıkların mavi



pazen giysilerini andıran kalınlaşmış bir gökyüzü dururdu -



On sekiz on beş trenine yetiştim



Geniş kadife koltuğa oturdum



Puromu yaktım - iki kibrit harcadım -



Akşam gazetelerinde pek bir şey yoktu



Haydarpaşa''ya kadar bulmaca çözdüm



iskelede saçları çok iyi taranmış bir kız bana baktı



Bakışından tedirgin oldum



Giyimsizdi, boyasızdı, bakımsızdı



Vapurla Karaköy''e geçtim



Tokatlı''ya uğradım



Köprüden aldığım Fransız dergilerini karıştırdım



Kirazla bir kadeh rakı içtim



Çıkarken boy aynasında kendime baktım



Oldukça yakışıklıydım



Gömleğim temizdi, beyaz ceketim



Tertemizdi ve ayakkabılarım



Pantolonum ütülü



Yelek cebimde ince altın bir zincir



Sarı ve ince bıyıklarım



Tam Ruhi Bey bıyığıydı



Ve iki parmağın arasında bir çiçek sapı



- Zakkum muydu, değil miydi, belki yazpatı -



Boynumda menekşe rengi bir papyon



Hafifçe sarkık



Dudağımda bitti bitecek bir sigara



Kenarında dudağımın



Dışarı çıktım.



Tünele bindim, Asmalımescit''teki Viyana lokantasına geldim.



Avusturyalı karı koca beni karşıladılar



ikisi de eğilerek ben dimdik durdukça onlar bir kez daha eğilerek beni



karşıladılar



Benden başka oldukça şişman iki adam daha vardı. Beyaz Ruslardandılar, gözleri



necef taşı gibi sert ve parlaktı



Tezgahta bir Leh Yahudisi votka içiyordu, yüzündeki ince damarlar fırçayla



çizilmiş gibiydi, bir silinip bir canlanıyorlardı.



Soğuk et getirdiler bana, omlet, bira filan getirdiler



Üstüne kremalı ahududu getirdiler, likörle kahve getirdiler



Çıkarken bolca bahşiş bıraktım.



Markiz''e uğradım, dört mevsimden süzülmüş bir konyak içtim



Düzeltip arada bir bıyıklarımı



Uçları hafifçe ıslak



Bir ara pencere camında kendime baktım



Baktım ki, ben Ruhi Bey



Nasıl olan Ruhi Bey



Daha nasılım.







Oradan Galatasaray''a kadar yürüdüm



Bir kadının pembe beyaz teni dağılıp uçuşarak



Gezindi ortalıkta bir süre



Ve durdum



Durdum bu güzel yaz ikindisinden çıkıp



Bambaşka bir sonbahar sabahını giyinceye kadar Nasılım.



* VI







Nasıl olacaksınız Ruhi Bey



Bugün de erkencisiniz Ruhi Bey



Şarapla bira mı içiyorsunuz Ruhi Bey



Böyle sabah sabah Ruhi Bey



Akşam akşam Ruhi Bey



Akşam sabah Ruhi Bey



Cıgara alır mıydınız Ruhi Bey



Yakalım Ruhi Bey, yakalım



Böyle üşümüyor musunuz Ruhi Bey



Benim de ayakkabılarım su alıyor Ruhi Bey



Ne olur ne olmaz



Önümüz kış Ruhi Bey



Ee, daha nasılsınız Ruhi Bey



- iyiyim, iyiyim.









Sizinle görüşelim Ruhi Bey



Vaktim yok, vaktim yok



Ruhi Bey, görüşelim



Vaktim yok görüşmeye kimseyle



Ruhi Bey



Kendimle bile, kendimle bile.





* ruhi bey uğur polat olunca izlemek de ayrı bir zevk oluyor oyunu. 1.5 saat boyunca o upuzun monologlarda bile insanın sıkılmasını engelliyor o muhteşem ses ve oyunculuk. hatta abartıp oyun çıkışı sonraki ay için tekrar bilet bile aldırtabiliyor...



* oyun hakkında bi tanıtım broşürü verilse seyircilerin oyun hakkında bişey



* anlamasına yardımcı olunsa pek bi iyi olacaktır zannımca..



* hakkında bilgi verilse ve yönetmenin oyun hakkındaki görüşleri yer alsa bu broşürdeyani bilgilerindirilse izleyici..ben bu oyundan önce tanımıyodum edip canseveri...evt,bu benim eşşekliğim,ama araştırdım,ikinci yeni nedir,ne anlatır,nasıl anlatır..şimdi az çok biliyorum..ve önümüzdeki sezon bu oyuna tekrar gidecem..36 sayfalık a4 kağıdına çıkarttığım şiiri anladıktan sonra



* 'ın oyunculuğundan daha da fazlasıyla tad alacam..bunu biliyorum..







edit:24 şubat pazar günü oyuna tekrar gittim.broşür dağıtıldı ama broşürler 2001-2002 sezonuna ait..ama içerik olarak broşür güzel..yani doyurucu..



..''gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda''..



* Bugün de erkencisiniz Ruhi Bey



Şarapla bira mı içiyorsunuz Ruhi Bey



Böyle sabah sabah Ruhi Bey



Akşam akşam Ruhi Bey



Akşam sabah Ruhi Bey



Cıgara alır mıydınız Ruhi Bey



Yakalım Ruhi Bey, yakalım



Böyle üşümüyor musunuz Ruhi Bey?



* "..bu çevrede herkes onu tanır



bana sorarsanız tanımaz



şöyle ki, bir ayakkabı çivisi gibi kendine batar



şarabıyla batar, uykusuzluğuyla batar



gülmesi hüznüne batar



konuşması susmasına batar.."



* ugur polat'in sahnede devlestigi oyundur.kendisi bir anlik bile gecmisiyle,gercekleriyle,ölümle hesaplasan ruhi bey rolünden kopmadi.siiri tadindan uzaklasmadan tiyatrolastirmak baslı basina güc bir mevzu iken bunu cok iyi bir sekilde kotarmis olan yönetmen cüneyt caliskur'u da ayrica tebrik etmek gerek.dekor,kostüm hersey iyi düsünülmüs.kisacasiugur polat'ı birde edip cansever'in dizeleriyle izlemek lazimdir..kesinlikle gidilip görülmesi gereken oyundur



* ilk izledigimde bir bok anlamadigim,aptal ve entel gorunumunun altinda bir mal yattigini sonradan ogrendigim cahil kiz arkadasimin gaziyla dalga gectigim ama sonradan ben ne salakmisim diye yakinip bu sene iki kere izleyip kendi kendime af diledigim monologlar harikasi oyun.



* edip cansever'in mükemmel şiiri ve aziz nesin tiyatrosu'nda sahnelenmekte olan mükemmel bir oyundur. tabii ki uğur polat'ın çıkardığı müthiş oyunculuk da görülmeye değer.



* edip usta'nın minimalist okyanusu. basite indirgemeye çalışılıp hafife alınırsa içinde boğulur insan. yazıktır. şiir olağanüstüdür.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

« superbamm | jazzbone »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


ben ruhi bey nasilim

Serbest Kürsü ve Sözlük ben ruhi bey nasilim Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * istanbul devlet tiyatrosu tarafindan da uzun sureden beri sahnelenen edip cansever eseri. * her yeni yaşla birlikte tekrar okunduğunda anlam değiştiren ya da yeni anlamlar kazanan uçsuz bucaksız bir edip canseverşiiri * istanbul devlet tiyatrosunda sahnelenen oyunda, uğur polat'ın ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:22 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.