[bluemoon24]

* yök başkanının imam hatip okulları için söylediği cümle.







http://milliyet.com.tr/de...ate=18.06.2008&ampver=69



* ilk defa iyi birşey söylemiş kendisi.



* memleketin en absürd kurumlarından birinin absürd başkanı'nın absürd cümlesidir.







imam-Hatip Okulları da bu ülkenin resmi okullarındandır,lakin illegal muamelesi görmektedirler.Ayrıca yurdum insanının laikçi kesiminin bir kısmı,bu okulda sadece din eğitimi verildiği zannıyla hareket etmektedir ki bu çok yanlıştır.Bu okullarda,normal müfredatın yanında birtakım dini ilimler de öğretilmektedir,bu okulların adının imam-Hatip Okulları olması,buradan sadece imam ve Hatip yetişebileceği anlamını taşımaz.Ezcümle,katsayı gibi uygulamalar adaletsiz ve saçmadır.Hatta ve hatta bir katsayı uygulanacaksa bu imam-Hatiplilerin ve Meslek Liselerinin lehine bir pozitif ayrımcılık olmak zorundadır.







Bu sözlükte yazan ve bu sözlüğü okuyan herkesin bildiği gibi,amaç dini eğilimlerini önemseyen,-hadi adını koyalım- islami kimliğini öncüleyen insanların önünü kesmek için düşünülmüş bir tezgahı devreye sokmaktır,katsayı gibi uygulamaların ve zıkkım ifadelerinin bunun ötesinde bir anlamı yoktur.Bu memlekette herkes birer Abdurrahman Yalçınkaya zihniyetinde olmalı,kızlarımız Nur Serter gibi düşünmeli,gençlerimizin darbelere yaklaşımı tansel çölaşan gibi olmalıdır.Kendi kafa yapılarının haricinde-olumlu ya da olumsuz anlamda söylemiyorum- insanların eğitim görmesi,yetişmesi ve birtakım mevkilere gelmesi onları fena halde ürkütmektedir,ancak bu korkularını laiklik,atatürkçülük gibi kisveler ardına gizlemişlerdir,yersek...



* zikkim sıfatını kullandıysa çok büyük bir gaf yapmıştır. dinin öğretildiği bir kuruma zıkkım demeği hiç bir bünyenin kaldıramaması gerekir. ülkenin yönetilmesi, ayakta kalması için imam hatip liseleri de şarttır. imama da ihtiyacımız var, olacak da.



* zakkumdur o. liselilerin zakkum şarkıları dinlenmesine karşı bir tepki vermiştir. yanlışlık olmasın.







-gerekirse şu zakkumları kapatalım!



+ama başkanım gençlerin yeni gözdesi nasıl kapatacaz



-o zaman sadece teomanlı şarkılarını dinlesinler. o biraz daha güzel.



* kapatılsın kapatılmasına da, zıkkım-ül alâ en başta olduktan sonra neye yarardır.



gençliğin amına koyan yök de kapatılacaksa eyvallahtır.



* işte ülkenin en önemli kurumlarından birinin başkanının aciz sözü. güç yetiremeyince, çözüm bulamayınca kapat. kolaycılıktır bu, sen ki binlerce genci yetiştirecek, yönlendiren bir kurumun başkanısın. sence söylediklerin mantıklı mı, çözümcül mü, insanlık mı?



* imam hatipler bu ulkede arap kulturunun yayılmasına resmi bir kurum altında



onay vermektir. bir an once kapatılması gerekir. skini sallasan imama carpıyor.



* yok başkanı için fazla iddialı bir cümle. kendisine seslenmek ne kadar anlamsız olsa da sözlük yazarıyım, lüzumsuz çıkışların adamıyım, seslenmeden edemem..



yiğidim!



bi kere







-abdullah gul'le yaptığın görüşme ertesinde sürpriz bir şekilde yök başkanı olmuşsun. neresinden bakarsam bakayım, ikna kabiliyetinden ziyade, vermeyi taahhüt ettiğiklerin aklıma geliyor.







sonracığıma



kemal unakitan senin hakkında "sıkıysa bişi desin ohoho" tarzı açıklamalar yaparken tık diyememiş, karizmadan, duruştan, makamının ağırlığından ve hatta kişiliğinden yemeyi kabullenmişsin. yani hükümete o derece boyun bükmüşsün.







-hükümetin"in" eğilimleri yönünde hareket etmiş, türbandan girmiş, paralı eğitimden çıkmışsın.







-beş rektörü bir araya getirmekten acizken. ben onların amiriyim vs. diye abidik gubidik konuşmuşsun.







şimdi bütün bunları bir kenara koyalım da şu imam hatip mevzuuna gelelim...



nasıl edeceksin o dediğini? yüzde bilmem kaçı imam hatip kökenli hükümet, yüzde yüzü imam hatipli başbakana ve yüzde iki yüz on dört hükümet yanlısı geçmiş tavırlarına rağmen nasıl olacak?







hadi yaptın diyelim. "yüzde 5 yüzünden yüzde doksan beş şey olmasın" demeyi biliyorsun da, yüzde doksan beş yüzünden yüzde beşi kökten kazımayı nasıl savunabiliyorsun? "zıkkımlar" dediğin o kurumlar neredeyse cumhuriyetin başından beri türkiye'nin bir gerçeğiyken nasıl bir gerekçeye dayanıyorsun?







bu "zıkkımların" amacından saptığını varsaysak bile, bu "zıkkımları" yoluna sokma sorumluluğu kimdedir? hükümetinde mi, sende mi?



hükümetteyse, hükümete tık diyemeyen sen nasıl kapatacaksın? sendeyse niye kapatmayı düşünmeden önce düzeltmeyi akıl edemiyorsun?







ha bir de, yüzde hesabı yaparak her şeye hakkın olduğunu varsayma hastalığın acaba kimden sirayet etti sana?







özetlersem pek tutarlı olmamış sayın yök başkanım, sayın amirim.



arz ederim.



* altından yine bir bok çıkacak sözlerdir. insan inanmak istiyor ama zor.



süleyman demirel'in de tepkisi merak ediliyor açıkcası.



* kendilerine yakıştıramadığım bir cümle.







"şu okullar da olmasa maarifi idare etmek ne de kolay olurdu" mantığının 21.yüzyıldaki tezahürü. işine gelmedimi kapat, ne âlâ memleket.



* bi doğru söz söyleyemeyen yök başkanı sözü. adamım bi mantıklı bir şey çıksın ağzından ne olur? *



* ''her devrim kendi çocuklarını yer.'' sözünü kanıtlayan tümce. ikiyüzlülük, art niyet, sinsilik kokuyor. umarım kullanmaya çalıştıkları kızlar da bunu anlar ve bu ikiyüzlülerden temizlenir ülkemiz.



* kesinlikle yapılması gereken ancak yapılmasını hiç beklemediğim eylem. imam hatip liselerinin amacı imam yetiştirmektir. aç onun yerine bir ebelik hemşirelik okulu gibi imamlık okulu isteyen gitsin. ama buraya kızlısı erkeklisi gidiyor sonra bir de hakkımız yeniyor diyorlar. sanki girerken bilmiyordun ne olduğunu. imam hatiplerin görevi imam yetiştirmektir doktor, mühendis veya öğretmen değil.



* bir takım saçmalamalarından sonra yusuf ziya özcan'ın sırtını sıvazlayan, akıl veren, "man hocam" diyen, "bravo" diyen güruhun sırasıyla "had bildirme" "özür diletme" sırasına girdiği, "kendilerine yakıştıramadım" diye bir yandan yereken bir yandan da daha önceki tavırlarından olsa gerek sahip çıktığı yök makamına en son oturacak kişi bile olmayan kişinin açıklaması.







"durmak yok, saçmalamaya devam" mottosunu son gaz devam etirmektedir.







güle güle kullan türkiye.



* meb bakanı hüseyin çelik'in yök başkanının özür dilemesini beklediği ama onla beraber chp li önder sav'ı da özüre davet ettiği







yani bir bizden bir sizden, bir sana bir bana, kutu kutu pense tadında bir hali tattırmış cümledir.