abiler

[bluemoon24]

* nur cemaatinin universite ogrencileri departmanina verilen isim. goreve alanlari lise ve orta okul ogrencileridir.







aslinda nur cemaatinde abi, kisiden buyuk olan herkesdir. hiyerarside kisinin ustu onun abisidir. ama abiler departmani lise ve ortaokul ogrencilerine cemaate kazandirmakla gorevlidir. orta okul zamanlarinda fazla ustune gidilmez. hali saha maclari, mangal partileri gibi eglenceli aktivitelerle kisi cemaate isindirilir. yavas yavas yaninda namaz kilmaya baslanir ve ogrenci de buna alenen olmasa da tesvik edilir. zaten herkes namaz kilarken onun oturmasi buyuk bir baskidir onun icin. boyle namaza baslar, kendi istegiyle degil de, dis baskiyla, soguk savas diyoruz biz buna.







lise yillarina basladiginda, dini egitimin dozaji artirilir. kamplar duzenlenir, il disinda aileden uzak bir veya iki haftalik kamplarda her gun sayfalarca risale-i nur okunur hic bir sey anlamadan, cunku onlara gore onemli olan okumaktir onun bile sevabi vardir. bu kamplarda bu kisinin beyni gittikce yikanir, ifrat ve tefrite varan hikayelerle beyin sulanir iyice.







yavas yavas ufak sorumluluklar verilir kisiye, orta okul ogrencileriyle ilgilenmek gibi, hali saha maci organize etmek gibi. aileden uzaklasma da yavas yavas baslar. yani sonuca geleyim. en sonunda kisi beyni yikanmis ve sisteme mukemmel bir hizmetci olmus olur. fethullah hoca'nin da dedigi gibi, universite ogrencileri cok onemlidir. gencecik cocuklari daha hicbir sey yasamadan, sisteme kole yapma, beyni yikanmis sorgulamaktan uzak bireyler haline getirmekte cok onemlidir universite ogrencileri. cok onemlidir abiler.



* aynı şekilde "ablalar"ı da mevcut olan oluşumdur. Bunlar genellikle bir apartman dairesinde bulunurlar. fettullah gülen'e "hocaefendi" diyerek hitap eden bu topluluk, her daim dini içerikli sohbetler yapıp, gencecik beyinleri köreltmektedirler. haa efendim dini içerikli sohbet ile beyin mi körelir? diyenler içi şunu da belirtmeliyim bu din öyle sizin benim bildiğimiz bir din değildir, bu din "yobazlık"tır, "gericilik"tir.







* ece ayhan'ın mor külhani şiirinde geçen aşkı en iyi anlatan mısralardan biridir.







ask devrimdir! orgutlenin abiler!



* m. fethullah gülen hocaefendi nin sevenlerince yürütülen faaliyetin aktörleri.



çocuklara ders anlatırlar, abone filan yaparlar.



çok sistemli çalışırlar.



bir de bu adamlar kız gibi 10 ellerinde 10 marifet tiplerdir.



evde annesinin yemeklerini yemeyen iştahsız çocukların bile maklube denen bir yemekle iştahını açmaktadırlar.



ideal evlenilecek iyi aile erkeğidirler ama evlendikten sonra sürekli hizmet ettikleri için hanımları ilgisizlikten sıkılabilir



* ablalarla görücü usulü evlendirilen kişilikler.



* 3 kanatlı kuşlardır bunlar. appiler olarak da bilinirler.



* Öncelikle şunu anlamalıyız bu cemaatte herkes aynı derecede muhafazakar yada herkes beyin yıkayıcı değildir. Abiler denen olgu da evden eve değişiklik gösterir tabi. Ama bir ailenin yapacağı en büyük hata ilkokul ortaokul çağındaki çocuğu bu evlere göndermektir daha büyük kişilerde bile ciddi psikolojik zararları bulunmuştur. Çocukların bakış açısı bire indirgenir herşeye fanatik bir futbol taraftarı gbi tek yönden bakarlar. Tabi bu evlerin iyi örnekleri de vardır, gerçekten derslere yardım eden güncel konuları konuşabileceğiniz sosyal yaşamdan kopmayacağınız örnekleri vardır ama bu örnekler gün geçtikçe azalmaktadır.







Abiler diye tanımlanan insanların herşeyden öte çok zeki olmaları ve dünya görüşü geniş insanlar olmaları gerekir



* ama son zamanlarda giderek artan günde 3 vakit beyin yıkayıp başka bir halta yaramayanlarının eline geçen bir çocuk artık hayattan kopmuştur ve tedaviye ihtiyaç duyar. Anne babanın klasik kaygısı çocuğun okul ortamında kötü ortamlara girmesi kötü arkadaşları olmasıdır. Evet abilere giden bir çocuk esrar alıp elinde bıçakla dolaşmaz ama böyle düşünen aileler de çocuğuna hiçbirşey veremez. Ailenin önce çocuğuna sonra da kendilerinin iyi bir anne-baba olduğuna inanmaları gerekir.







son olarak fazla abi çocuğa zarar, kararında kullanılırsa iyi sonuçlar elde edilebilsede siz yinede çocuğunuza istediğiniz her türlü eğitimi kendiniz veriniz.



* önce 2 saatliğine gidilen, sonra 4 saatliğine gidilen, ilk başlarda ders ağırlıklı geçmesine rağmen zaman ilerledikçe ders unutulan, hayatınızın yarısını geçirmeye başladığınız, genellikle benzer dini sohbetlerin edildiği yerlerdir.**



* Junebug filmiyle oscar adayı olan vicenza doğumlu italyan oyuncu. catch me if you can'de de tom hanks ve leonardo di caprio ile başarılı bir performans sergilemiştir.



* evlilik nasihati verecekleri zaman hatta karşı cinsle alakalı bir durum olduğunda "belki bunu söylemem biraz ters kaçacak ama yarın öbürgün çok afedersiniz bir hanımla evleneceksiniz ve... " şeklinde utana sıkıla konuşmalar yapan, hizmet evlerinde



* hizmet eden üniversiteli "ak sakallı dedeler" dir.







ayrıca bu evlerde ayakta işemek sağlığa zararlıdır. kapılar herzaman kapalıdır. yemekler yerde yenir.herşey sadece maneviyat içindir



* . kimsenin hiç bir çıkarı yoktur



* .







başımıza gelen hazin bir olay: ahmet ben ve fatih kardeşlerim bir sabah abi evinde uyanıp namazımızı kıldıktan sonra test çözmeye koyulduk, hava iyice aydınlanınca kahvaltı yapıldı sonra teste devam.. namazlar.. akşam yemeği ve test.. saat gece 1 e geliyordu biz hala test çözüyorduk. ahmet birader arada sırada bizi kontrole gelip yardım eden sorularımızı çözen abilerden birine çok sıkıldığımızı söyledi, "farklı bir aktivite yapsak?" abi haklısın, alın şu



* kitapları biraz da kitap okuyun sıkıntınız geçer...



* bilidiğim kadarıyla yapabildikleri yegane şeyler maklube pişirmek ve hali saha maci organize etmek olan kişiler.



* uzak durulması gerekilen kişilerin başında gelen insanlar.



* zaman gazetesinin üstünde yemek yiyen insanlardır.



* ablalarla evlendirilmek istenilenlerdir. hatta cemaatte matching programi varmış diye bir efsane var. *



* aşçıdırlar maklube mi ne yaparlar, parmaklarını yermişsiniz o kadar. hakikaten bu abilerin mesleği yoktu evet.







- genç ne iş yapıyosun sen?



+ abiyim ben...



- anladım aşçısın yani...



+ hönk..



* yaptıkları halı saha maçları bile berabere biten insanlardır. bu kadar ne bir kalp kirilsin ne bir ana aglasin felsefesiyle hareket eder/yaşarlar.



* karısızlıktan kendi aralarında cinsel ayinler düzenledikleri iddaa edilen şahıslar.



kimlerdir nedirler bilmiyorum ama bende birinden duydum. *



* samimi ve cahil, badem bıyıklı adamlardır.yaptıkları işe göre sınıflandırılırlar.iaşeci abi, esnaf abi falan gibi...



* başlarının ne idüğü meçhul.



ama abi olarak bilinen üniversite talebelerinden zarar gelmez..



* default olarak makrube yapmayı bilen şahıslardır. ayrıca



* nickleri abi ya da ab ile başlayan yazarlar topluluğudur.











* türkülerde yaşan berber türü.



* ben de bir ara gitmiştim bu abilere. bir arkadaşım gelmişti ve dersaneye gidip gitmediğimi sormuştu ve gitmediğimi öğrenince beni bu abilere davet etti. neyse gittik biz bu abilere. oldukça mülayim tiplerdi. temiz çocuklara benziyorlardı. ben bunlara gitmeye başladım ve oldukça güzel ders anlatıyorlardı. öyle urcu tipleri falan yoktu. bildiğimiz üniversite öğrencisi. ama kayseriden gelmiş, saf ve iyi biri gibi duruyorlardı.







sonra bir gün ben bu abilere gittim baktım vede kimse yok. kapıyı kimse açmıyor. sonra öğrendiğime göre bana ders veren abi o evden taşınmış.**







daha sonra komşumuzun oğlu da böyle abilere gidiyormuş. abileri sayesinde namaz kılmaya başlamış. sonra bu arkadaş da beni davet etti. ben yine gittim.** sonra bu abilerle tanıştım falan. konu beni bırakıp giden abiden açıldı ve bunlar onu tanıyormuş. onunla biraz taş*k geçer gibi konuştular.







sonra bir daha hiçbirini görmedim. artık iç yüzlerini araştıramadan kaldım öyle dımdızlak.



* tamamen türlü imkansızlıklardan girerler bu cemaate. git gide kanlarına girilir bu gençlerin. sonra akpli bıyığı bırakıp öğretmenliğe terfi ederler. hizmet dedikleri bir oyunun parçası olur çıkarlar.



* içlerinde dersane pikniğinde maça alınmayan şişkolarla *** japon kale oyanayacak kadar ince düşünceli, cana yakın tipleri olduğu gibi. gece sessize alınmış telefonla manitanızla mesajlaşmanızı yakaladığında sırf hasetinden * telefonunuza el koyacak kadar dangalakları da mevcut olan bir kitle.







çekinmeden söylüyorum. benimle japon kale oynayan abileri hatırladıkça halen içim burkulur. bize gösterilen şey gerçekten kimsede bulunmayacak bir insan sevgisiydi orada.







telefonumu alan dangalaksa tamamen kişiliksiz eksik bir yapılaşmaydı. ve ben asla abiler kılıfının içine sokmadım oadamı.







benim için gülen cemaati ya da fem dersaneler ya da abiler, o gün ben ve benim gibilerle futbol oynayan, attığımız her pasta/şutta ercan taner taklidiyle "evet onur'dan harika bir pas!" diye bağırıp gülüşen üç beş anadolu çocuğudur. bu kadar.







anadolunun bagrindan kopup gelen diyorlar ya, aynen öyle bu gençler. şark kurnazı da var, buğday kadar temizi de.