![]() |
EŞREFOĞLU RUMİ sizce ne demek, EŞREFOĞLU RUMİ size neyi çağrıştırıyor? * YÜREĞİMİN YARESİ İy ‘âceb bilsem nedür yâ Rab bu derdün çâresi Gün gün artar hiç onulmaz yüreğümün yâresi Yüreğümün yâresine hiç tabib kılmaz ‘ilaç İy ‘aceb var mı dahi bencileyin bî-çâresi Çâresi bî-çârelükdür yine bu derdun hemân Çün belâ burcındadur ‘âşıkların sitâresi Gözi yaşlu bağrı başlu ciğeri delük delük Olmuşam ‘âlem içinde ‘ışkınun avâresi Her kim inler bu belâdan varsun ol ‘âşık değül Görsün ol bir ana neyler dünyânun mekkâresi Dünyâ-yı mekkâreye her kim tolaşdı tâ ebed Gitmedi gitmeyiser anun yüzinün karesi Her kim gönlinde zerre denlü dünyâ hubbı var Anı mahrum itdi bilsün nefsinun emâresi Dost yolında ‘âşıkı ger kılsalar yüz bin pâre Düşmeye dost dost diyü çağıra her bir pâresi Eşrefoğlu Rûmî bu derde giriftâr olalı Düşdi bir deryaya ki yokdur anun kenâresi panteist Elinde sükkeri ayruğa sunup, Ağuyu kendi yutmaktır adı aşk... Canımı uryan edüp saldım bu aşk deryasına Nagehan aşkın sataştım dürr-i bi hemtasına Can u baş u din ü dünya verdim aldım derd-i yar Merhem ol derd oldu ancak yüreğim yarasına İlm ü akl ü zühd ü takva çün hicab oldu bana Külli sevdadan geçüp düştüm anın sevdasına Masivadan göz yumup gördüm anın didarını Kendüzümden el yudum girdim fena sahrasına Ol fenadan bir fenaya bir fenadan key fena Key fenadan sonra eriştim anın bekasına Bir bekadır ol beka hergiz fena irmez ana Aklını ko gel eresin bu sırrın manasına Akl ile aşka girilmez aşk aklı mahv eder Akl aşkın ol sebebden gelemez yurasına Akil ister cennet ü hur ü kusur gılman ola Aşıkın hiç meyli yoktur cennet ü ni'masına Aşık ol kim göresin Dost yüzünü bunda bugün Mağrur olma zahidin ol va'de-i ferdasına Va'de-i ferdaya göymez aşık-ı şurideler Göz karar derd ü şer erer zülfünün karasına Eşrefoğlu Rumi aşkdan hoş haber verdi yine Müddeinin hiç kulak urmaz kuru da'vasına Müddeinin her sözünde vardurur niçe garaz Talib isen girme zinhar müddei arasına Eşrefoğlu Rumi Gelse celalinden cefa Yahut cemalinden vefa İkisi de cana safa Senden hem ol hoş hem bu hoş Asıl adı Abdullah olan Eşrefoğlu Rumi'nin doğum yılı bilinmiyor. Babası Ahmet Eşref'in Mısır'dan geldiği ve bir Mısır'da kalan bir Türk ailesinin çocuğu olduğu sanılıyor. Eşrefoğlu Rumi, İznik medreselerinde öğrenim görmüş, öğrenimini bitirdikten sonra da yine İznik'te Çelebi Mehmet medresesinde müderris adayı olmuştur. Daha sonra Ankara'ya giderek Hacı Bayram-ı Veli'nin tekkesine girip kendini tasavvufa verdi. Hacı Bayram'ın kızı ile evlendi. Bir süre sonra Hacı Bayram tarafından Hama'ya gönderildi. Orada da tasavvufla uğraştı. Yetiştikten sonra Bursa'ya gelerek bir tekke kurdu ve Eşrefiyye tarikatını yaymaya başladı. 1470'te İznik'te öldü. Yunus Emre yolunda yürüyen Eşrefoğlu, şiirlerinde temiz bir Türkçe kullanır. 1 Aşıklar iki cihanda Nefs muradın almayalar Ağlayalar dün ü günü Şad oluban gülmeyeler İlm ü kemal terk edeler Dostla ahdi berk edeler Yüz tutup dosta gideler Aldanuban kalmayalar Sekiz uçmak bezeklerin Hur u kusur u köşklerin Arzedeler aşiklara Her giz nazar kılmayalar Aşıkların maşuk ile Candan öte esrarını Şol sır içinde sırrını Feriştehler bilmeyeler Aşıklar dost didarını Kanda baksalar göreler Musi'leyin münacata Tur'u tayin etmeyeler Tur ne hacet aşıklara Çün her yerde maşuk bile Daim münacat ideler Bir dem ayru olmayalar Vahdet-i sırfa erenler Ol dost ile dost olanlar Ol denizde gark olanlar Ad u sana gelmeyeler Eşrefoğlu Rumi'sin der Aşk içinde mahvolagör Ta ki sen de senlüğünden Zerre ayar bulmayalar http://www.sirinnar.net/html/turku/ozanlar/esrefoglu.htm. Kaynak:Antropoloji |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:12 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.