[bluemoon24]

Aynalar ile barışık olmak. Zaman geçtikçe zorlaşan bir durum. Gençken hiç önemsemediğimiz birçok sağlık konusu, yaşlar ilerledikçe bir bir karşımızda çıktıkça insan zamanın nasılda geçtiğini o zaman anlıyor. Kırışıklıklar da öyle. Oysa ne güzeldi 20 li yaşlarda dipdiri ve parlak bir cilt, gergin, sağlıklı ve alımlı idi. Ne oldu da böyle ihanet edercesine kırışıyor cildimiz ve rengi solup, sarkmaya başlıyor?

20'li yaşlarda kadar cildimizi gergin, sağlıklı, pırıl pırıl yapan en önemli faktörlerden biri büyüme hormonu. Büyüme hormonu 20'li yaşların ortasından itibaren azalmaya başlıyor ve aslında yaşlılıkta o zamandan itibaren başlamış bulunuyor. Kendimize özen göstermemek, dış faktörler, güneş, sigara, çevre kirliliği, stres, yaşam biçimi falan derken birde bakıyoruz kırışmaya başlamışız. Ama bunu ortalama 30 lu yaşların ortasında hissetmeye başlıyoruz.. Aynada ince ince kırışıklıklar, gülünce veya üzülünce ortaya çıkan çizgilenmeler. Oysa bu kötü gidiş 20'li yaşlarda başlayıp, şimdi göze batar hale geldi. Zaman akıp giderken, beraberinde cildimizden de birtakım şeyleri alıp götürüyor.

Anti-Aging kelime anlamı olarak "yaşlılığa karşı" demektir. Anti-Aging terimini tıbbi olarak, aktif tedbir alma veya koruyucu tıp olarak nitelendirebiliriz. Anti-Aging yaşlanmayı mümkün olduğu kadar yavaşlatmak ve vücudun bir bütün olarak orantılı ve sağlıklı yaşlanmasını sağlamak amacıyla uygulanır. Cilt dokusunu ve bağlayıcı hücreleri yenilemek, hormonal dengesizlikleri erkek ve kadında ayrı ayrı ele alarak dengelemek, cinsel gücü ve sağlığı arttırmak, yaşlanma sonucu oluşabilecek hastalıklara karşı erken tanı ve önlem almak Anti-Aging `in temel amacıdır.Yaşlanma aşamaları günümüzde ölçülebilmekte ve değiştirilebilmektedir. Yaşlanmanın pek çok sebebi vardır, ama en önemli 3 faktörü büyük ölçüde kontrol edebiliriz: Serbest radikaller, hormonların azalması ve sağlıksız yaşam. Siz de bu faktörlere savaş açarak, uzun yıllar gençliğinizi koruyabilirsiniz.

Kırışıklıklar, zamana, güneşe ve yaşam biçimimize bağlı olarak karşımıza çıkan, bizi en çok etkileyen sorunlardandır. Önceleri erken dönem kırışıklıklar halinde başlayan minik çizgiler zaman içinde sabit ve uzaktan bile seçilir hale gelir ki, işte bu en fazla rahatsız olduğumuz dönemdir.Bu en fazla rahatsız olduğumuz dönem aslında, bazı işlemler için geç kaldığımız dönemdir de. Daha ucuza ve daha ağrısız, daha kolay ve daha sağlıklı bir şekilde önleme fırsatımız varken, uzaktan seçilebilir kırışıklık dönemine geldiğimizde yapılabilecekler azalmış, yapılabilecekler ise ağrılı, pahalı, daha fazla riskli medikal işlemler haline gelmiş demektir.

Kendinize olan güveniniz, cildinizi nasıl gördüğünüz ya da nasıl hissettiğiniz ile yakından bağlantılıdır. Güneşin zararlı etkilerinin oluşturduğu cilt bozuklukları, sivilce izleri ve yaşlanma, sigara, az su içilmesi cildinizin götüntüsünü etkileyen önemli faktörlerdir.

Günümüzde bu şikayetlerin giderilmesinde en sık kullanılan yöntemlerden biri kimyasal peeling yöntemidir. Kimyasal Peeling genellikle kimyasal özellikte tahrip edici bir madde kullanılarak derinin katlarının planlı bir şekilde soyulmasıdır.

Pekçok deri problemi, ölü hücrelerin cildi kalın ve cansız hale getirmesiyle ilişkilidir veya direkt olarak bu sebepten kaynaklanmaktadır.Yüksek tahrip özelliğindeki peelingler uygulama sırası ve sonrasında bazı yan etkilere meydan vermesinden sonra bu gün artık, daha kontrollü peelingler kullanılmaktadır.Soyma özelliği kontrol altına alınmış, anti-aging içerikli peelingler mevcuttur ki, bu özel bir peeling olup, kırışıklıkların giderilmesinde oldukça yüz güldürücü sonuçlar yaratmaktadır.

Doktorlar, kozmetik ve tedavi amaçlı deriyi soymaya başlamadan çok önce, eski Mısırlılar ve Türkler hayvan yağları ile, Avrupalılar ise Macar Çingenelerinin formüllerini kullanmışlardır. Babil ve Hintlilerin kulladığı rezorsinli içerikler bugün Avrupalı doktorların uyguladıkları Peeling formüllerine esin kaynağı olmuştur. Ama bu gün gelinen noktada, sadece cildi soymak yeterli görülmemekte, zaman içinde şu veya bu sebebe bağlı olarak kaybettiğimiz, cildimizin sağlığını, gençliğini veren peptit, mineral, vitaminlerin de uygulama ile birlikte cilde yedirilmesi sağlanmakta, böylelikle sonuçlar çok daha belirgin, daha kalıcı ve daha az riskli olmaktadır.

MCC de uygulanan Anti- aging Peeling işlemi ile, bu gereksiz hücrelerin kaldırılarak, alttaki taze ve hasarsız – genç cildin açığa çıkartılması; böylelikle alttaki taze cildin yapılanması ve inşası sağlanır. Yeni cildin aktive edilmesi ile sağlıklı, gergin ve dolgun bir görünüm kazanılır.



Bu süreçten sonra cildin düzenli ve uzun süreli olarak, güneşten korunması, stressten uzak kalınması, sigara içilmemesi, fazlaca su tüketilmesi ve doktorunuza danışarak edindiğiniz doğru anti-aging içerikli bakım kremlerinin uzun süre kullanılması sizi, çok uzun süre aynalarla barışık kılacaktır.