[bluemoon24]

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kayıt altına alınan yeni tüberkülozlu hasta sayısında yaşanan artışa karşın, ölüm sayısında düşüş yaşandığını bildirdi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel'in soru önergesine verdiği yanıtta, 2002'de kayıt altına alınan yeni tüberkülozlu hasta sayısının 16 bin 435 iken, bu sayının 2006'da 18 bin 544'e yükseldiğini açıkladı. Kayıt altına alınan yeni hasta sayısında yaşanan artışa karşın, ölüm sayısındaki düşüşe dikkat çeken Akdağ, 2002'de ölüm sayısının 556 iken, 2005'te bu sayının 546'ya düştüğünü söyledi. Sağlık Bakanı Akdağ, Bakanlık olarak 247 verem savaş dispanseri ile bu dispanserlerde çalışan 60'ı uzman 478 pratisyen hekim olmak üzere 538 doktorla tüberkülozla mücadele ettiklerini belirtti.



- VEREMLİ HASTA SAYISINI ÇOK ALTINDA GöSTEREN POLİTİKA İZLEMİYORUZ-



Dünya Sağlık örgütü'nün Türkiye için öngördüğü hedeflerin çok üzerinde vakayı tespit ettiklerini ifade eden Bakan Akdağ, Dünya Sağlık örgütü'nün her ülke için tahmin ettiği veremli hasta sayısının çok üzerinde hastaya ulaşıldığını belirtti. Asgari kriterin tahmin edilen hastaların yüzde 70'ini ortaya çıkarmak olduğunu ifade eden Bakan Akdağ, DSö 2007 verilerine göre ise hastaların yüzde 89'una ulaşılmıştır. Geçmiş dönemler gibi ulaşılmamış verem hastaları bırakan ve veremli hasta sayısını olduğunun çok altında gösteren bir politika izlemediğimiz, aksine DSö hedeflerinin çok üzerinde vakayı tespit eden ve tedavi ederek gelecek nesillere verem hastalarını miras bırakmayacak bir politika içerisinde olduğumuzun göstergesidir dedi.



-VEREMLE MüCADELEDE 2008 BüTÇESİ 67 MİLYON 860 YTL -



Verem Savaşı Dairesi'nin 2008 bütçesinin, 67 milyon 860 bin YTL olduğunu açıklayan Akdağ, Verem hastaları merkezi olarak tek tek kayıt altına alınarak tanı, tedavi ve sonuçları takip edilmektedir. ülkemizde bütün verem hastalarının ilaçları ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Hastaların yüzde 90'ından fazlası tedavilerini doğrudan gözetim altında almaktadır dedi. Bakan Akdağ ayrıca, ulaşılan hasta sayıları ve ulaşma oranları değerlendirildiğinde reel hasta sayısında giderek bir azalma olduğu, buna karşın kayıt altına alınan hasta sayısında ise artış olduğuna da işaret etti.



Zaman