Gelişim yoluna giren, bu alanda okumalar ve çalışmalar yapanlar ani heyecanlar yaşayabiliyor. İşte bu noktada dikkat edilmesi gereken bir şey var, oda yere sağlam basmak. Yani ne zaman ne yapacağını iyi bilmek; bin düşünüp bir karar vermek...
Kişisel gelişim sözcüğü sihirli, büyüleyici ve dikkat çekici bir kavram. İnsan yaşamının vaz geçilmez bir durumunu ifade ediyor. Çünkü her gün sabaha doğan güneşle merhaba dedikçe gelişimin ve değişimin içinde buluyoruz kendimizi. Gelişmeye dirensek bile değişmeye kesinlikle direnemiyoruz çoğu zaman.
Kimimiz insanların değişmediğinden şikâyet edip dururuz. Ya da “ben kendimi değiştiremiyorum” diye yakınanlar da aramızda olabilir. Aslında değişmeyen insan yoktur. Ancak gelişmeyen ya da kendini geliştirmeyen insan vardır.
Değişim farklılaşmayı, yenileşmeyi içeriyor. Dolayısıyla yaşam akıp gittiği sürece öyle ya da böyle değişiyoruz. Fark etmediğimiz birçok özelliğimiz kayboluyor, önemsemediğimiz birçok şeyi hayatımızın bir parçası haline getirebiliyoruz.
Örnek verecek olursak gündeme yeni çıkmış bir şarkıyı belki beğenmiyoruz, hatta ondan nefret ediyoruz. Ancak gel zaman git zaman bindiğimiz arabada o parçanın çalması, yürüdüğümüz sokakta o parçadan nameler duymamız, o kanal senin bu kanal benim diye dolaşırken karşımıza çıkan video kliplerle önce o parçanın ritmine alışıyoruz sonra ise sözlerine. Bir de bakmışız ki parçanın sözleri dilimizde dolaşır olmuş.
Değişmek konusunda ne kadar çok direnirsek direnelim çoğu zaman hayatımızda birçok farklılık ister istemez söz konusu oluyor. Değişmenin mümkün olmadığını düşünenler “can çıkar huy çıkmaz”, “insan yedisinde ne ise yetmiş yedisinde de odur” diye atalarımızın yüzyıllar önce söyledikleri sözlere başvurabilirler. Şu bir gerçek ki bazı huylarımızın ve davranışlarımız değişmediği doğrudur. Ancak bu bizim değişmediğimiz anlamına gelmez. Öyle ya da böyle bir şekilde değişiyoruz.
Zor olan değişmek değil, gelişmektir. Çünkü kişisel gelişim kişinin bulunduğu pozisyondan daha iyi bir pozisyona geçme sürecini içerir. Bu ise değişmekten farklı bir durumdur. Değişmek hem pozitif hem de negatif yönde gerçekleşebilirken, kişisel gelişim pozitif bir değişmeyi içerir.
Kişisel gelişimin gerçekleşmesi için öncelikle kişinin bulunduğu durumdan memnun olmaması ve kendini daha iyi pozisyonda görmek istemesi gerekir. Bundan sonraki aşamada ise gelişim konusunda karar verme süreci başlar. Yani kişi kişisel gelişimini sağlama konusunda karar almalıdır. Ancak kararını alırken mutlaka kararına bağlı olarak bir hedef seçmesi kaçınılmazdır. Çünkü hedefsizlik kararsızlığın bir sonucudur. Kişinin “ben kendimi geliştireceğim” demesi bir karar içermez. Bu bir kabulü ihtiva eder. Bu kabulden sonra bir sonraki aşamaya geçilerek hedef belirlenmelidir.
Hedef belirlendikten sonra eyleme geçme zamanı gelmiştir artık. Kişi bir plan çerçevesinde hedefine doğru adım adım ulaşmanın yollarını aramalıdır. Bu yollardan en kısa ve en etkili olan tercih edilmelidir. Eğer başvurulan yol kişiyi hedefe ulaştıramadıysa hemen yeni bir plan çerçevesinde başka bir yol tercih edilmelidir. Hedef belirlerken mutlaka ne zaman ve nasıl gerçekleştirileceğinin iyi düşünülmesi gerekir.
yani dinlediğimiz telkinleri inanarak yada inanmayarakta dinlesek bu telkinler bilinç altımıza yerleşip bizim düşüncelerimizi olumlu yönde etkiliyor çok seviyorum telkin dinlemeyi huzurluyum ve mutluyum