[Belgin ∞]

4.Gün

Ruhum benim özümdür. Beni bilir ve beni duyar.

Bu olumlama ruhun dinleme yeteneğiyle ilgilidir. Bu olumlamayı söylerken, varlığınızın ışık gibi her yönde genişlediğini hayal edin. Varlığınızı odanızı, ardından evinizi, daha sonra evinizin çevresindeki alanı her yönde doldurduğunu gözünüzün önünde canlandırın. Tüm bu alan sizindir. Ruhla dolduğu için sizi tanır ve sever.

5.Gün

Gerçek ihtiyacım, kendimi ruhumun beni tanıdığı gibi tanımak.

Bu olumlama iyileşmenin amacıyla ilgilidir. Bir insan acı içinde olduğunda, günlük yaşamındakinden fazla bir ihtiyaç içerisindedir. Kendimizi kayıp bir çocuk gibi hissederiz. Terk edilmişlik ve savunmasızlık duygusu normaldir. Ama bu gereksinimler geçmişin anılarıdır. Çocukken hissettiklerinizi tekrarlarlar! Şu anda gerçek gereksinimiz bilgi ve güçtür. İyileşmek için anlamalısınız ve bir kez anladığınızda, acıdan kurtulmak ve ilerlemek için enerjiye ihtiyacınız olacak.

6.Gün

Ruhum tam ve bir bütün olduğumu bilir.

Bu olumlama parçalara ayrılmamış yeni bir kendinizle, imaj kazanmakla ilgilidir. Bütünlük basitçe, başka her şey değişirken aynı kalan şey olarak tanımlanır. Bu tek şey ruhtur. Varlığı önyargısız bir neşe olarak hissedilir. Gerçek ben’iniz sizi böyle görür.

[sudem8]

Bu kadar olur öyle bir çekim yapmışım ki içimdeki acıyı dindirdi.düşüncelerimle çektim bunu...bana iaç gibi geldi ALLAH razı olsun.elimde kalem defter not alarak yazıyorum.nasıl bildiniz benim içimdeki acıyı..tekrar teşekkürler mucize bu...

[Belgin ∞]

Ruhunuza şifa olsun

O zaman bu mucizeyi çekerek hayatımızda yer etmesini sağladığınız için ben de size teşekkür etmeliyim. :)

Sevgilerimle.

[Belgin ∞]

7.Gün

Ruhum yumuşak ve nazik olduğumu bilir.

Bu olumlamayı zor kullanmama gereksinimi ile ilgilidir. Bu olumlamayı söyleyin, ardından kendinizi yumuşak ve nazik biri olarak tanımaya çalışın. Kendinizi hoş bir söz söylerken ya da yumuşak ve nazik bir davranışta bulunurken gözlemleyin. Bu basit bir teşekkür, omuza bir dokunuş, anlayışlı bir söz olabilir. Bunu yaşayın. Böyle anların çoğalmasını isteyin. Gerçek ben’inizle hareket ediyorsunuz!

8.Gün

Ruhum huzurlu olduğumu bilir.

Bu olumlama öfkeli olmama gereksinimiyle ilgilidir. Bu olumlamayı söyledikten sonra kendinizi huzurlu olarak görün. Gün içinde bir anda öfkelendiğinizi fark ettiğinizde kendinize bunun siz olmadığını anımsatın. Öfke enerjisinin bir konuk gibi gelip gitmesine izin verin. Bırakın diyeceğini desin ama gerçek ben’inize sadakatinizin her yerde olduğunu bilin.

9.Gün

Ruhum eksiksiz olduğumu bilir.

Bu olumlama her tür meydan okumaya karşı koyabilecek kadar kendi içinizde yeterli olma gereksinimiyle ilgilidir. Bunu bugünkü olumlamanız olarak kullanın. Sonra olağan yaşamınıza devam edin, satın almak istediğiniz ya da kendinizin olarak sahip olmak veya tutunmak istediklerinizi fark edin. Bu istekleri yargılamayın; sadece onlardan haberdar olun. Kendinize yaşamınızda bir şeylerin gelip gittiğini ama içinizdeki bir dolulukla doğduğunuzu anımsatın. Eksik olan hiçbir şey yok. Bu arzunun altında yatan bir kaygı olabilir mi? Ego güvensizlik duygusu dolayısıyla bazı şeyleri elde etmek ister. Kendinize ruh dışında her şeyin gelip geçici olduğunu anımsatın. Bir insanın içsel doluluk duygusuna ulaşmasını sağlayan ruhtur. Ruhun hiçbir isteği yoktur ve bu yüzden dış dünyayla ilgili bir kaygısı olamaz: Bir şeyi elde etme gereksinimi duymaz ve kaybetmek de bir tehdit oluşturmaz.

[aysegul_tirtil]

canımmm cok ama cok güzel bir paylaşım olmuş.ellerine saglık çok sevdim ben.

ruhum saglıklı oldugumu bilir.karnım agrıyo şu an

[turkem]

canım yüreğine sağlık. Bu olumlamaları reiki ile yapmak daha iyi sonuç verirmi diye sormak isterim.tşk.

[Belgin ∞]

Ayşegül'cüm

Turkem' cim verir tabii vermez mi, zaten şimdiye kadar yazdıklarımı toplasak Reiki'nin 5 prensibiyle neredeyse aynı şey oluyor. Reikini aç ve ellerini kalp şakrana koyarak her gün bir tanesini söyle.

Bugün yazamıyorum maalesef, birazdan çıkmam gerekiyor. Geldiğim zaman yenileri geliyor efenim.

Güzel bir hafta geçirmenizi dilerim

Sevgilerimle

[Belgin ∞]

10.Gün

Ruhum neşeli olduğumu bilir, çünkü özgürüm.

Bu olumlama özgürlükle ilgilidir. Bu olumlamayı söyledikten sonra günün kalan bölümünde hiçbir şeye takılmamaya özen gösterin. Takılmama, olan her şeyi itirazsız ve direnmeden kabul etmek demektir. Kabulleniş yoluyla varolursunuz. ‘Sana, benim kendimle olduğum gibi benimle olma izni veriyorum,’ dersiniz. Kabulleniş diğer insanları rahat ettirir ki bu, sonuçta sevilmeyi de olası kılar. Gelip gidişleri arzularsanız hep özgür olursunuz. Bu özgürlük tam bir neşe halidir. Gerçek ben’inizde size acı çektirilemez.

11.Gün

Herkesi kendim gibi göreceğim.

Bu olumlama algıyla ilgilidir. Bu olumlamayı söyledikten sonra, bir an düşünün. İnsanların birçok biçimde farklı oldukları yadsınamaz. Farklı görünüyoruz; farklı geçmişlerimiz ve beğenilerimiz var. Egonun yaptığı gibi farklılıklara odaklanırsanız, kendinizi başka birisinden iyi ya da kötü görme eğiliminden kurtulamazsınız. Bu karşılaştırma oyunudur ve karşılaştırma sizi her zaman yargıya götürür. Ama farklılıkları silmeye çalışmadan karşılaştırma oyununu oynamalısınız. Sizde olanın herkeste olmasına izin verin: Bütünlük. Gerçek ben’inizin gözleriyle bakın ve siz bütünseniz ve başka herkes de bütün olmalı.

12.Gün

Başkalarını yargılamak dışında her gereksinimi besleyeceğim.

Bu olumlama yargılayıcı olma gereksinimini serbest bırakmakla ilgilidir. Bu bugünkü dersiniz olsun. Birisini yargıladığınızda ne olduğunu düşünün: Belirli bir biçimde hissettiği, belirli bir biçimde baktığı, belirli görüşlerde olduğu için birisini yanlış buluruz. Yargı hemen ayrımı yaratır. Yanlış olan herhangi biri, hemen ‘onlar’ oluverir. Yargılama gereksinimi yalıtılmış olma gereksiniminden doğar – bu, egonun savunma biçimidir. Ama aynı zamanda gerçek ben’inizden de uzaklaşırsınız. Başka insanları dışarıda tutan duvarlar ruhunuzun akışını da engeller. Yargılamayı öğrendiğinizde temelde ‘ ilk olarak, onun iyi ya da kötü olduğuna karar vermeden her şeyi olduğu haline bırakmak istiyorum’ diyorsunuz. Açıklık pratiğinde ruhunuzu size yaklaşmaya davet ediyorsunuz.

[fkacar]

Merhabalar,
Bir aydır tesadüf eseri bulduğum ŞAH-ESER' inizi keşfetmekten dolayı hem sizi hem de kendimi KUTLUYORUM.
İnanın burda kendimi sakin sulara bırakmış; huzur, mutluluk ve şifaya kürek çeken bir kayık gibi hissediyorum. Yarattığınız sevgi dünyasının rastladığım her köşesinde ihtiyacım olan birşeylere rast gelmek beni buraya görünmez bir sevgi ile bağlıyor.

İyi ki varsınız, teşekkür ediyorum şimdi ve her güzel gün için; hergün...

Yanlız kalma korkum olduğunu keşfettim, birkaç gün önce... Oysa ben hiçbir şeyden korkmaz büyütülmüştüm...

redflowers, özellikle yazıların ve paylaşımların çok güzel; bu uygulamayı yarın yapmaya başlayacağım.

"GÜÇLÜ OLANLAR KORKULARINI KABUL EDENLERDİR" sözüne katılır mısın?

Yüreğinize sağlık...

[Belgin ∞]

Sizinde yüreğinize sağlık, ne kadar güzel kelimelere dökmüşsünüz hislerinizi.

Özümüzün tek sahibi ve gerçeği olan sevgiyi karşılıklı yaşamak, paylaşmak gibisi yoktur. Ve kendinizin farkında olduğunuz zaman hiç yalnız kalmazsınız, bu konuda geçmişte bir makale yazmıştım forumda şahsıma ait :)

Güçlü olanlar korkularını kabul edenlerdir - evet. Kabul etmek farkındalıktır. Farkındalıkta sizi sonsuz sevgiye taşıyan yegane unsurdur. Fark et, kabul et, ve sevgiyle dönüştür. Korkularımız bizim prangamızdır. O prangayı takan da biz'iz, mahkum olan da biz'iz, özgürlüğe giden anahtarın sahibi de biz'iz.

Hep beraber, ilmek ilmek ördüğümüz, sevgiyle emek verdiğimiz Şaheser'inize hoşgeldiniz.

Sevgilerimle.