Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Uyarılar

II. MAHMÛD ve dönemi

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler II. MAHMÛD ve dönemi Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Amcası Üçüncü Selim Han onun yetişmesine çok îtinâ göstererek, modern askerî ve teknik bilgileri ve devlet idâresini iyi bir şekilde öğrenmesini sağladı. Selim Han tahttan indirildikten sonra da yeğeni Mahmûd'la sık sık görüşerek, ona tavsiyelerde bulundu ve tahta çıktığı zaman ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi

II. MAHMÛD ve dönemi

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 01:08 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart II. MAHMÛD ve dönemi

Amcası Üçüncü Selim Han onun

yetişmesine çok îtinâ göstererek, modern askerî ve teknik bilgileri ve devlet

idâresini iyi bir şekilde öğrenmesini sağladı. Selim Han tahttan indirildikten

sonra da yeğeni Mahmûd'la sık sık görüşerek, ona tavsiyelerde bulundu ve tahta

çıktığı zaman dikkat etmesi gereken hususları bildirdi. 28 Temmuz 1808'de

Alemdâr Mustafa Paşanın Selim Hanı tekrar başa geçirmek üzere saraya girdiği

sırada sâbık hâkânın âsîler tarafından şehit edilmesi üzerine Sultan Mahmûd,

Osmanlı tahtına çıktı.

İkinci Mahmûd Han, Alemdâr Mustafa

Paşayı, vezîriâzam tâyin edip, Kabakçı isyânından sonra ülkede pekçok hâdise

çıkaran zorbaları yola getirmekle vazifelendirdi. Kabakçı Mustafa isyânında rol

oynamış bulunan âsîler cezâlandırıldı. Fesat çıkaranlar İstanbul dışında ikâmete

mecbur tutuldu. İstanbul'da otorite sağlamaya çalışılırken, Rumeli ve

Anadolu'nun birçok yerinde ve bilhassa Halep ve Bağdât'ta vâlilerin çıkardığı

karışıklıklar devâm ediyordu. Cezâyir'in idâresini dayılar ele geçirmişti.

Vehhâbîler Haremeyn'i zaptederek, hutbelerden pâdişâhın adını kaldırmışlardı. Bu

kötü gidişe, dur demek isteyen Sultan Mahmûd, Anadolu ve Rumeli vâlilerini

İstanbul'a dâvet etti. Bu vâlilerin yeni Sultan'a bağlılıklarını bildirmeleri

istendi. Vâliler İstanbul'a gelip, Sultan Mahmûd Hana bağlılıklarını arz ettiler

ve muhtemel âsîlere karşı ittifak senedi imzâladılar. Diğer taraftan isyânlar

neticesinde iyice bozulan yeniçeri ocağını yola getirmek için tâlim ve terbiye

usûllerinin tekrar tatbik edilmesi istendiyse de, yeniçeriler bu icrââttan

memnun olmadılar. 14 Ekim 1808'de Sekbân-ı Cedîd adıyla modern bir ordu

kurulmaya başlandı. Sekbân-ı Cedîd askeri, yeniçeriler ve taraftarları

tarafından Nizâm-ı Cedîd'in ihyâsı olarak kabûl edildi. Vezîriâzam Alemdâr

Mustafa Paşanın devlet adamlarına ve askerlere karşı tâvizsiz icrââtları,

yeniçerileri harekete sevk etti. 14-15 Kasım gecesi meydana gelen büyük isyan

sırasında Alemdâr Mustafa Paşa öldürüldü. Mahmûd Han, yenilikleri durdurmak

zorunda kaldı.

İstanbul'daki hâdiselerin

yatıştırılmasından sonra diğer iç ve dış meselelerin halline bakıldı.

Arabistan'daki Vehhâbîler, Osmanlı Devletine ve Ehl-i sünnet Müslümanlara karşı

siyâsî faâliyetlerden katliamlara varan tecâvüzlerde bulunuyorlardı. Bu arada

Vehhabîlerin reisi Sü'ûd bin Abdülazîz, Hicaz'ı istilâya teşebbüs etti. Hac

mevsiminde hacıların yollarını kesip, Müslümanlara işkenceleri ve İslâm dînine

olan hakâretleri, dayanılmaz bir hâl aldığından, Halîfe İkinci Mahmûd Han, Mısır

vâlisi Mehmed Ali Paşaya ferman gönderip, Vehhâbîleri cezâlandırmasını emretti.

Mehmed Ali Paşa bir dizi harpten sonra mübârek beldeleri Vehhâbîlerden

temizledi. Zafer haberine çok sevinen Mahmûd Han, Mısır vâlisi Mehmed Ali Paşaya

ihsanlarda bulundu.

Öte yandan Balkanlarda, Avrupa

devletlerinin Osmanlı Devletinin birlik ve bütünlüğünü parçalamak gâyesiyle

yaptırdıkları bölücü ve yıkıcı faaliyetler çok artmıştı. Sırplar Bükreş

Antlaşması ile (28 Mayıs 1812) muhtâriyet kazanmalarına rağmen rahat

durmuyorlardı. Osmanlı Devletine ödeyecekleri senelik vergiyi kestiler. Tam

istiklal propagandaları ile kalelerdeki Osmanlı askerlerine saldırmaya

başladılar.

1813 yılında, Sırplıları yola

getirmek için Hurşid Paşa seraskerliğinde sefer açıldı. Hurşid Paşa Belgrad'a

gelip, âsîleri yola getirdi. Âsî Sırp lideri Kara Yorgi, esir düşmekten

kurtulmak için, Avusturya'ya kaçtı. Belgrad ve Semendire kaleleri Osmanlılara

tâbi oldu. Serasker Hurşid Paşanın umûmî af îlân etmesiyle, Sırplıların

silahları toplatıldı. Kara Yorgi'den sonra Sırplıların başına Miloş Obrenoviç

geçti. Osmanlı Devletine sadâkatle hizmete devâm eden Miloş Obrenoviç, 1818'de

Avusturya'dan dönen rakibi Kara Yorgi'yi öldürdü. 1829 yılında Sırbistan'a

muhtâriyet verilmesine rağmen, yıllık vergi vermeyi ve dış işlerinde Osmanlılara

bağlılığını devâm ettirdi.Arnavutluk'ta ise Tepedelenli Ali Paşanın nüfuzu

sebebiyle Rumlar, Rusya'nın bütün teşvik ve yardımlarına rağmen isyana cesâret

edemiyorlardı. Ancak Fenerli Rumlarla eskiden beri sıkı münâsebetlerde ve

İngilizlerle gizli muhâberelerde bulunan Hâlet Efendinin hâince faâliyetleri ve

özellikle Tepedelenli Ali Paşayı bertaraf etmesi Yunanlılara ayaklanma fırsatı

verdi.

Etniki Eterya ve Fener'deki Rum

Patrikhânesinin hedef tâyin ettiği isyan, 1820 yılında başlatıldı. 12 Şubat

1821'de Mora Yarımadasına yayıldı. Rum âsîler, yüzyıllardır hâkimiyeti altında

yaşayıp, komşuluk hakkını dahi çiğneyerek, Müslüman ahâliye karşı katliamlara

giriştiler. İsyan Atina, Tesalya ve Adalara da yayıldı. Katliamlarda 1500

Müslüman şehit edildi. Rus Çarının yâveri ve Etniki Eterya lideri Aleksandra

İpsilanti, 6 Mart 1821'de Eflak'ta isyan çıkardı. İsyan bastırıldı. İkinci

Mahmûd Han, âsîlere karşı yerinde ve zamanında tedbir aldı. Bölge ahâlisine

silâh dağıttırdı. Bölgede isyanlarla alâkası görülenler cezâlandırıldı.

İstanbul'daki Rum Patriği ve birkaç metropolit, isyanla alâkası görülerek

asıldılar. Osmanlı Devletinin iç durumu ve Avrupa devletlerinin âsîlere devamlı

yardım ve müdâhaleleri, isyânın bütünüyle bastırılamamasına sebep oldu.

Mora'daki isyan büyüyerek Adalara ve Selanik'e kadar yayıldı. Bu durum üzerine

Sultan Mahmûd Mısır vâlisi Mehmed Ali Paşayı isyanı bastırmaya memur etti.

Nitekim Kavalalı Mehmed Ali Paşanın oğlu İbrahim Paşa kumandasında gönderdiği

küçük, fakat disiplinli ve modern ordu, isyânı kısa sürede bastırmaya muvaffak

oldu (1825).

Yunan isyânı sırasında yeniçeri ve

sipâhîlerin daha fazla bozulduğunu gören Sultan Mahmûd Han, bu fesât yuvalarını

ortadan kaldırmaya karar verdi. Yeniçerilerin artan tecâvüz ve zorbalıkları

kamuoyunu da aleyhlerine çevirmişti. Pâdişâh, Yunan isyânının bastırılmasıyla

kavuşulan sulh devresinde önce, orduyu ıslâha girişti. Ancak askerî tâlim ve

terbiyeye karşı çıkan yeniçeriler, isyân mânâsında kazan kaldırdılar. Buna

karşılık Sultan Mahmûd Han da sadrâzam, şeyhülislâm ve devlet erkânını

toplayarak yeniçerilerin artık hıyânette bulunduklarını, bu sebeple tedbir

alınmasını belirtti. Âlimler, din ve devletin bekâsı için bu fesat yuvasının

ortadan kaldırılması gerektiğini bildirdiler. Şeyhülislâmın fetvâsı ile sancak-ı

şerîf çıkarılarak, dînine ve pâdişâhına bağlı olanların onun altına gelmesi ve

mücâdeleye girişmesi istendi. Böylece eşine ilk defâ rastlanan bir olayla

pâdişâha bağlı birlikler halkla bütünleşerek fitne ve fesat yuvası yeniçeri ve

sipâhî ocaklarını ortadan kaldırdılar. İstanbul'da âsî, ahlâksız, serseri

temizliği yapılarak, yirmi binden ziyâdesi cezâlandırıldı. Yeniçeri ocağının

kaldırılması hayırlı bir hâdise kabûl edilerek Vak'a-i Hayriyye denildi.

Kendilerini Bektâşî kabûl eden yeniçerilerin ortadan kaldırılmasıyla, hurûfî

olan sahte Bektâşî tekkeleri kapatılıp, babaları başka yerlere gönderildi.

Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye adlı asker ocağı kurularak, devrin ihtiyâçlarına

göre tâlim ve terbiye edilmesi, silâh verilmesi ve özel kıyâfet giydirilmesi

kararlaştırıldı. Topçu, humbaracı ve lağımcı ocakları ıslâh edildi. Mekteb-i

Bahriye açıldı. Eğitim ve öğretimi en üst seviyeye çıkarmak için Avrupa'dan

hocalar getirildi.

Osmanlı Devletindeki bu süratli ve

olumlu gelişme, Avrupa devletlerini harekete geçirdi. İngiliz ve Fransızlar,

Osmanlı Devleti içerisindeki Mustafa Reşid Paşa gibi adamlarını yardım vâdiyle

kullanarak Rusya ile harbe sebebiyet verdirdikleri gibi, Mısır vâlisi Mehmed Ali

Paşayı da devletine karşı kışkırttılar. Mısır'da Mehmed Ali Paşanın hâkim

olacağı bir devleti tanıyacağını bildiren İngiliz ve Fransızlar, onun güçlü ve

disiplinli kuvvetlerini Osmanlılara karşı çevirmeyi başardılar. Mehmed Ali Paşa,

oğlu İbrâhim Paşa kumandasında, daha ordusu bütünüyle yeniden teşekkül etmemiş

Osmanlı Devletinin Suriye eyâleti üzerine asker sevk etti. 1831-1832 yılındaki

muhârebelerde, Mısır askeri, çokluğu ve intizamlı olması sebebi ile gâlip

gelince, Osmanlılar Rusya'dan yardım istediler. Bu durum, İngiltere ve Fransa'yı

telâşa düşürdü. Fransa'nın aracılığıyla 8 Nisan 1833 Kütahya Antlaşması

imzâlandı. Antlaşmaya göre, Mehmed Ali Paşaya Mısır vâliliğine ilâveten Suriye,

oğlu İbrâhim Paşaya da Adana eyâleti muhassıllık olarak verildi. 8 Temmuz

1833'te Rusya ile savunma ve yardım esâsına dayanan Hünkâr İskelesi Antlaşması

imzâlandı. 1839'da Mısır üzerine ordu sevk edildiyse de neticesi gelmeden

İkinciMahmûd Han İstanbul'da vefât etti ve Çemberlitaş'daki türbesine

defnedildi.

Sultan İkinci Mahmûd Han, Osmanlı

Devletinin ilerlemesini, teknik ve sanâyide devrin seviyesine ulaşılmasını

isteyen tedbirli, gayretli bir pâdişâhtı. Devrindeki büyük hâdiseler karşısında

aslâ ümidsizlik ve gevşeklik göstermedi. Gayreti sâyesinde devlet, Avrupa

tarzında sistemli orduya sâhip oldu.

Avrupa'ya askerlik ve yeni

silâhların kullanılmasını öğrenmek için, talebe gönderdi. Askerî Tıbbiye ve

Harbiye mekteplerini kurdu. Bu iki müessesenin eğitim ve öğretimini en üst

seviyeye çıkarmak için Avrupa'dan hocalar ve mütehassıslar getirdi. Askerî

Tıbbiye, Harbiye ve sivil yüksek okulların öğrenci ihtiyâcını karşılamak için

medrese ve mekteplere ilâveten sıbyan mekteplerinin üstünde Rüşdiyeler

(ortaokul), devlet memurlarının yetiştirilmesi için de Mekteb-i Maârif-i Adlî

kuruldu. Ülkenin ihtiyâçlarını karşılamak, çeşitli sâhalarda mütehassıs eleman

yetiştirmek içinAvrupa'ya çok sayıda öğrenci gönderildi. Eğitim ve öğretim

parasız olup, ilk tahsil mecbûrî hâle getirildi. Açılan okulların seviyesini

yükseltmek için ve lüzumlu fen ve teknik kitapların tercümesi için batı

dillerinde tercüme bürosu kuruldu. Tekrar Avrupa devletlerinin şehirlerine

konsolos gönderilmeye başlandı. 1 Ekim 1831 târihinde Takvim-i Vekâyi adlı

gazete, Osmanlı Türkçesi ile ülke içinde çıkarılmaya başlandı. Fransızcası da

dış ülkelere gönderildi. Avrupa ülkelerine gönderilen gazeteler ile Türkiye'nin

propagandası yapılarak hâdiseler ve ıslâhâtlar dünyâ kamuoyunda değerlendirmeye

tâbi tutuldu. Avrupa basınında, Türkiye ve Sultan Mahmûd Hakkında neşredilen

yayınlar tâkib edildi.

İkinci Mahmûd Han,

hükûmet teşkilâtı usülleri, kıyâfet nizamında yenilikler yaptı. Osmanlı Devlet

teşkilâtındaki önceki müesseselerin yerine, Sadrazama Baş Vekil (Başbakan);

Defterdara Mâliye Nâzırı (Mâliye Bakanı); Reisü'l-küttâba Hâriciye Nâzırı

(Dışişleri Bakanı); Sadrâzam Kethüdâsına Dâhiliye Nâzırı (İçişleri Bakanı)

denilmeye başlanıldı. Osmanlı Devletinde büyük bir yekün tutan vakıflar için

Evkaf Nezâreti kuruldu. Hükûmet ve ahâlinin önemli meselelerinin görüşüldüğü

Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye; askerî işlerin görülüp, kararlaştırıldığı Dâr-ı

Şûrâ-yı Askerî müessesesi kuruldu. Memurlar iç ve dış işlerde olmak üzere ikiye

ayrılıp, maaşları, rütbe ve derecelerine göre bağlanarak, verilmeye başlanıldı.

1827'de Osmanlı Tıp Fakültesi kuruldu. 1838'de Karantina usûlünü vücûda getirdi.

Posta müessesesini kurdu. Posta yollarının kurulmasına çalıştı. Üsküdar'dan

İzmit'e kadar bir posta yolu yaptırdı. 1831 yılında kısmî nüfus sayımı yapıldı.

Arabistan'dan asker alınmadığı için sayımdan hâriç tutuldu. Nüfus sayımında

insan ve servet durumu ölçülmüş oldu. Dört milyon Hıristiyana karşılık sekiz

milyon Müslüman ahâlinin sayımı yapıldı. Bölgelerdeki Hıristiyanların sayısı,

devlete verilen cizye miktârını da ortaya çıkarmış oldu.

İkinci Mahmûd Hanın ilmi

fazla olup, dînî, fennî, teknik, askerî, idârî ve sanat sahalarında kendisini

çok iyi yetiştirmişti. Dindar, akıllı, zekî, çalışkan olup, gayret ve azim

sâhibiydi. Şâirdi. Adlî mahlasıyla şiir yazardı. İlim, sanat adamlarına ve

eserlerine çok alâka gösterirdi. Onlara kıymet verip, himâye ederdi.

Ülkenin îmârına, ilim,

sanat, hayır ve sosyal müesseselerine önem veren İkinci Mahmûd Han, pekçok eser

yaptırdı. Bâyezîd Yangın Kulesini; Unkapanı ile Azapkapı arasındaki şimdi

Unkapanı Köprüsü denilen Mahmûdiye Köprüsünü; Beylerbeyi ve Çırağan saraylarını;

Tophâne'de Nusratiye, Bahçekapı'da Hidâyet, Üsküdar'da Adliye, Arnavutköy

sâhilinde Tevfikiye câmilerini yaptırdı. Hazret-i Hâlid'in türbesini mükemmel

tâmir ettirip, iyi bir hattat olduğundan sandukası pûşîdesi üzerindeki yazıyı

kendi el yazıları ile yazdı. Yine güzel bir hüsnü hatla yazdığı Lefkoşe'de

Selimiye Câmiinde asılıdır. Tophâne'de Kâdirî Câmii ve tekkesini tâmir ettirdi.

İkinci Mahmûd Han, 1820 senesinde Hücre-i saâdete hediye ettiği şamdanla

birlikte gönderdiği aşağıdaki yazı, Osmanlı Sultanlarının Resûlullah'a olan

hürmet ve muhabbetlerinin bir vesîkasıdır:

Şamdan ihdâya eyledim

cüret yâ Resûlallah!

Murâdım der-i ulyâya

hizmet, yâ Resûlallah!

Değildir ravdaya

şâyeste, destâviz-i nâçizim,

Kabûlünle kıl ihsân u

inâyet, yâ Resûlallah!

Kimim var hazretinden

gayrı, hâlim eyleyem i'lam,

Cenâbındandır ihsân u

mürüvvet, yâ Resûlallah!

Dahîlek, el-emân, sad

el-emân, dergâhına düşdüm,

Terahhüm kıl, bana eyle

şefâ'at yâ Resûlallah!

Dü-âlemde kıl istishâb

bu Han Mahmûd-i Adlîyi,

Senindir evvel ü âhırda

devlet yâ Resûlallah!

Mısır, Yanya ve Mora

gibi vilâyetlerin isyânı ve yeniçerilerin kazan kaldırmaları, yok edilmeleri ve

Rus ordularının saldırmaları sırasında Sultan Mahmûd Han, Mekke ve Medîne'yi

ancak tamir edebilmiş, kendisinden sonra oğlu Abdülmecîd Han, bunları tezyîn

için şaşılacak bir himmet ve gayret göstermiştir.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
 

Bookmarks

« Balık Ve Zekâ | Antepfıstığı »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


II. MAHMÛD ve dönemi

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler II. MAHMÛD ve dönemi Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Amcası Üçüncü Selim Han onun yetişmesine çok îtinâ göstererek, modern askerî ve teknik bilgileri ve devlet idâresini iyi bir şekilde öğrenmesini sağladı. Selim Han tahttan indirildikten sonra da yeğeni Mahmûd'la sık sık görüşerek, ona tavsiyelerde bulundu ve tahta çıktığı zaman ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:58 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.