Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Meditasyon (http://www.hayatimdegisti.com/forum/meditasyon/)
-   -   BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ (http://www.hayatimdegisti.com/forum/meditasyon/622598-boslugaga-giris-meditasyonun-gizemi.html)

bird of paradise 25-01-2013 12:54 PM

BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ

Meditasyon sözcükler olmadan yaşamak demektir. Mediatif bir zihin oluşturmanın ilk adımı her şeyi sürekli sözcüklere dönüştürdüğünüzü fark etmek ve bunu durdurmaktır.



Hiçbir şeyi sözselleştirmeden, yalnızca varolduğunuz anlar olmalı. Bu bilinçsiz olduğunuz anlamına gelmez, bilinciniz hep oradadır, hatta sözler olmadığında bilinç daha keskin daha canlıdır.



Bilinç Varoluş ile birleştiğinde en derin anlamda fikir alışverişi ortaya çıkar, işte bu meditasyondur.



Gördüklerinizi sadece görün, sözcüklere dökmeden, varolduklarını farkında olun ama onları sözcüklere dönüştürmeyin, bu yapılması mümkün olmayan bir şey değildir, aksine doğal olandır. Doğal olmayan şu andaki durumdur ama her şeyi sözcüklere dökmeye o kadar alışmışız, o kadar mekanik bir hale getirmişiz ki deneyimleri sürekli sözcüklere dönüştürdüğümüzün farkında değiliz.



Gün batımını seyrediyorsunuz, onu gördüğünüz an ile sözcüklere dönüştürdüğünüz an ile geçen zamanın farkında bile değilsiniz. Gün batımının bir sözcük olmadığını anlamalıyız. O bir olgudur, bir olandır.



Zihin yaşananları otomatik olarak sözselleştirir. O zaman sözcükler sizle yaşanılan arasına girer ve büyüyü bozar.



Sorun nasıl meditasyon halinde olacağınız değil, neden meditasyon halinde olmadığınıza yanıt bulmaktır.



Hiçbir şeyi sözselleştirmeden yalnızca varolduğunuz anlar olmalı. Meditasyon tam anlamı ile yaşamaktır, ancak sessiz olduğunuzda tam anlamıyla yaşayabilirsiniz. Meditasyon ortada dil olmaması demektir, ama aynı zamanda bilinçli olmalısınız, yoksa Varoluşla tam bir iletişiminiz olamaz.



Bu yüzden mantralar aracılığı ile yapılan meditasyonlarda kendinizi ancak hipnotize edebilirsiniz. Yalnızca tek bir kelimeyi sürekli tekrarlayarak zihninizde öyle bir can sıkıntısı yaratırsınız ki, sonunda zihniniz uyuşur ve hipnotize olur, bu meditasyon değildir. Çünkü zihin engelini ortadan kaldırırsınız ama aynı zamanda bilinciniz de yok olur.



Onun için ilk yapılacak şey farkında olmaktır. Zihninizin işleyişinin farkında olduğunuz an siz zihin olmaktan çıkarsınız. Uzaktan gözlemleyen bir tanık, bir gözlemci olursunuz.



Farkındalığınız arttıkça yaşanan ile sözcükler arasındaki boşluğu daha fazla farkına varırsınız. İki sözcük arasında ne kadar minik, ne kadar farkedilemez olsa da daima bir boşluk vardır. Yoksa iki sözcük iki sözcük olarak kalamazdı, bir olurlardı, tıpkı müzikte notalar arasındaki boşluklar gibi...



Sessizlik her zaman oradadır, ama kimse onun farkında değildir, zihin sözcüklere odaklanmıştır, sessizliği hissetmez bile.



Farkındalık arttıkça zihin yavaşlamaya başlar, farkındalığınız ne kadar az ise zihniniz o kadar hızlı çalışır.




Zihniniz daha çok farkında oldukça, düşünceler arasındaki boşluklar büyür, işte o zaman onları görebilirsiniz. Her boşluğu bir sözcük, her sözcüğü bir boşluk takip eder.



Yalnızca boşluklara odaklanmış zihin “mediatiftir”. Dikkatle izlerseniz sözcüklerin orada olmadığını, yalnız boşluk olduğunu görürsünüz.



Zamanla boşluklar birleşir, tek bir boşluk haline gelirler. “Meditasyon boşluğa odaklanmaktır.”



Zihninizi izlerken sözcüklere değil, boşluklara odaklanın. Bu bir sokaktan insanların geçişini izlemek gibi bir şeydir, bir insan geçer, diğeri henüz görünmez. Arada bir boşluk olur, sokak boştur.



Boşluğu tanırsanız içine girmek istersiniz, kendinizi onun içine atlamış bulursunuz. O dipsiz kuyu son derece huzur verici son derece bilinçlendiricidir.



Boşluğun içinde olmak “Meditasyondur, değişimdir.” Sessizliğin, sonsuz sessizliğin farkında olursunuz, onun bir parçası haline gelir, onunla bir olursunuz.



Dipsiz kuyuyu “öteki” olarak değil, kendiniz olarak algılarsınız.



Bu boşluk İlahi Olanla, Var Olanla karşılaşmadır. Bu karşılaşma olduğunda ondan kaçmayın, onunla olun. Bunun en başta korkutucu olması kaçınılmazdır ve doğaldır. Bilinmeyenle yüz yüze gelince korku ortaya çıkar, çünkü bilinmeyen ölümdür.



Bu nedenle boşluk karşısında ölümü hissedersiniz, o zaman yapmanız gereken ölü olmaktır, sessizlik içinde ölümü yaşadığınızda hayat gerçekten canlanır, ve siz ilk kez gerçekten yaşarsınız.



İşte bunun için meditasyon bir teknik, bir metot değil bir kavrayıştır; öğretilemez ancak yolu gösterilebilir. Meditasyonu aramak gerekir, ancak arayınca o size gelir. Çünkü yalnızca arayış içindeyken açık ve savunmasız olursunuz ve ona ev sahipliği yaparsınız.



“Meditasyon nedir? Nasıl yapabilirim?” diye sormayın. Bunun yerine ne gibi engeller olduğunu sorun. Karanlıkta el yordamı ile arayın. Karanlıktaki arayış size karanlıktan kurtaracak kavrayışı getirecektir.



Dipsiz kuyudayken meditasyon vardır. Orada zihin yok, ego yok sadece “olmak” var. Bütün dinlerin, bütün arayışların özü budur. Nihai Varoluştur.



Sevgiyle kalın-alıntıdır

bird of paradise 25-01-2013 06:51 PM

Cevap: BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
MFO - BUSELiK MAKAMINA - YouTubeactionsmile

azraist_24 26-01-2013 11:06 AM

Cevap: BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
Cok tesekkurler,

Aydinlatici bir yazi,

Butunun hayrina olmasini diliyorum....

bird of paradise 26-01-2013 11:54 PM

Cevap: BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
SESSİZLİĞİN DİLİ...
Rastgele ilişki kurdun bugüne kadar, ve biriyle şekil olarak ilişki kurduğun zaman, binbir türlü saçma şey söyleyebilirsin çünkü hiçbir şeyin önemi yoktur, sadece vakit geçirmektesindir.


Ama birini kendine yakın hissettiğinde, yakınlık doğduğunda, söylediğin her kelime önem kazanır. O zaman kelimelerle kolayca oynayamazsın çünkü her şeyin bir önemi vardır. O yüzden, sessizlik boşlukları olur. İnsan başlangıçta kendini garip hisseder çünkü sessizliğe alışık değildir. Bir şeyler söylenmesi gerektiğini düşünürsün, diğeri ne düşünür yoksa?


Birine yakınlaştığında, sevginin herhangi bir türü doğduğunda, sessizlik gelir, ve söylenecek bir şey kalmaz. Aslında gerçekte de söylenecek bir şey yoktur. Hiçbir şey yoktur. Bir yabancıyla, söylenecek çok şey vardır; dostlarınla, söylenecek hiçbir şey yoktur. Ve sessizlik ağır gelir, çünkü buna alışık değilsindir.


Sessizliğin müziğini tanımıyorsun. Sadece tek bir iletişim yolu biliyorsun, o da sözel, zihin kanalıyla. Kalple iletişim kurmak, sessizlikte, kalpten kalbe iletişim kurmak nedir, bilmiyorsun. Sadece orada bulunarak, varlığın kanalıyla iletişim kurmayı bilmiyorsun. Büyüyorsun, ve eski iletişim yöntemlerin yetmiyor. Sözel olmayan, yeni iletişim yöntemleri geliştirmen gerekiyor. İnsan olgunlaştıkça, sözel olmayan iletişime daha çok ihtiyaç duyar.


Dile ihtiyaç duyuyoruz, çünkü iletişim kurmayı bilmiyoruz. Bunu bildiğimiz zaman, yavaş yavaş, dile ihtiyacımız kalmaz. Dil, son derece ilkel bir ortam. Gerçek iletişim ortamı, sessizliktir. O yüzden, yanlış bir fikre kapılma, yoksa büyümeni durdurursun. Dilin kaybolmaya başlaması bir eksiklik değildir; bu yanlış bir fikirdir. Yeni bir şey var olmaya başladı ve eski kalıp bunu içine almaya yetmiyor. Sen büyüyorsun, elbiselerin kısa gelmeye başlıyor. Bir şey eksilmiyor; sana her gün yeni bir şey ekleniyor.


Daha çok meditasyon yaptıkça, daha çok seversin, ve daha çok ilişki kurarsın. Ve sonunda bir an gelir ki, o an sadece sessizlik işe yarar. O yüzden, bundan sonra biriyle birlikteyken ve sözcüklerle iletişim kurmadığınızda, ve sen de kendini garip hissettiğinde, mutlu ol. Sessiz kal ve o sessizliğin iletişim kurmasına izin ver.


Sevgi ilişkisinde olmadığın insanlarla ilişki kurmak için, dil gereklidir. Sevgi ilişkisinde olduğun insanlarla birlikteyken, dilsizlik gereklidir. İnsan yeniden bir çocuk gibi masumlaşmalı, sessizleşmelidir. Hareketler olur yine; bazen gülümser, el ele tutuşursun, bazen sessizce göz göze kalırsın; hiçbir şey yapmadan, sadece var olarak. Varlıklar buluşur, birleşir, ve sadece ikinizin bildiği bir şey gerçekleşir. Sadece bunu yaşayan ikiniz bilirsiniz; başka kimse farkına varmaz, öyle bir derinlikte olur her şey.


Bu sessizliğin tadına var; hisset ve tadını çıkar. Kısa zamanda anlayacaksın ki, onun kendi iletişimi var; daha büyük, daha yüksek, daha derin ve daha içten. Ve bu iletişim kutsaldır, saftır... Özgürlüktür...

Sevgiyle kalın-alıntıdır

bird of paradise 28-01-2013 10:08 PM

Cevap: BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
http://youtu.be/gcT8h_8c3Ms


Ogün Sanlısoy - Ne Yerdeyim Ne Gökte - Yüxexes '07 - YouTube


http://www.youtube.com/watch?v=pjnmwxIpdtI&list=ALNb4maWNoT6QydMihzJZPFziC-xby0xqK

cansuyu 01-02-2013 03:52 PM

Cevap: BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
sözcüklerin efendisi dendiği oldu bazen bana. oysa hep neye inandım biliyor musunuz Yarim?
sözcüklerin tutsağıydım, tutsağıydık; çünkü sözcükler tutsaklığımızdı.

anla/ş/ma/ma korkusuyla , değişen imgelerle aynı sözcükleri örtüştürerek anlaşamayarak savuruveriyoruz.
çünkü sessizlik denetleyemediğimiz.. ve denetleyemediğimiz herşey gibi ürktüğümüz..oysa sessizlikta sezinlediğimiz, ama tanımadıklarımız saklı.
sözcükler güvenli sularımız, sözcükler güvenli surlarımız..
sözcükler yaşanmışlığı bir tepside sunuveren, ve yaşamaktan, deneyimlemekten meneden..
tüm duyularımızın toplamından daha fazlasıdır sözcüklere maledilen,
örnek mi?
seni seviyorum sözcükleri duygudan, bakıştan, kokudan ve hatta korkudan sıyrılmış, sevginin kendisini açık ara geçivermiş değil midir?
her aşk farklı yaşandığına göre her aşkta sözcükler farklı olmalı sanıyor insan, ama hayır, sözcükler yaşanmışlığı tektipleştiriveriyor işte, tüm deneyimlerin öncesi ve ötesinde..
peki aşk yok muydu sözden önce?

yaşanmışlığı algılayış yeteneğimiz dilin bizi hapsettiği küçük ve sınırlı dünyadan misillerce zengin oysa.oysa biz sözcüklerden, sözcüklerin abartılmış egemenliğinden ötürü deneyimlerimizi bilinçli olarak sınırlıyoruz.daha az görüyor, daha az işitiyor, daha az kokluyor,dokunuyor ve tat alıyoruz; birçok deneyimi es geçiyoruz. tanımlanan herşey sınırlanmış demektir bana göre ve sözcüklerle tanımladığımız yaşamı dikkatsizce, kısıtlı yaşıyoruz.

ah ne çok korkuyoruz suskunluklardan..tanımsızlıktan..
suskunluk ki duyularımızı çığ yapan, ve iletişimin doruk noktası..çünkü bir tek sessizliğin içinde kendimizden, ikimizden ya da üçümüzden daha büyük bir şeyi paylaşmak mümkün..sessizlik, duyularla algılananların tümünün ortak noktası..ve hatta söylenen her sözcük, o bütünleşme duygusuna yapılmış bir saldırı nerdeyse..durgun suya atılan taş misali..hani taşın oluşturduğu halkalar yüzünden bulanıverir de bir daha asla aynı açık seçikliğini sermez ya önümüze..

sözcükler, geçici bir ölümsüzlük peşinde ben varım çığlığıyla koşmak gibi, sessizlik..zaman ve zamansızlık.. sonsuzluk ve toz zerreciğinin ta kendisi..
dünyayı mı sözcüklere tutsak ettik, kendi sözcüklerimizin tutsağı mı olduk ki?

cansuyu 01-02-2013 03:53 PM

Cevap: BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
boşluk değil midir sözcükler arası ya da notalar arasında andan küçük bir anda ANLAtan


AN la anlamayan ANLA ile anlar mı ki?
ses olmak mıydı mesele ses duymak mı yürekte

sweeet 01-02-2013 04:17 PM

Cevap: BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
Ancak boşluk varsa yürekte yüreğin sesi doğru çıkar. Yüreğinin sesini dinleme vakti işte o vakit. Tüm doğrular oradadır.

sweeet 01-02-2013 04:22 PM

Cevap: BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
Önce dışarıdan gelen sözcüklerin sonra da içimizdeki düşüncelerin tutsağı olduk. Farkındaysan sen hükmedersin artık bunlara. Farkında değilsen onlar sana...

bird of paradise 02-02-2013 12:34 AM

Cevap: BOŞLUĞAĞA GİRİŞ: MEDİTASYONUN GİZEMİ
 
Alıntı:

cansuyu Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 836490)
boşluk değil midir sözcükler arası ya da notalar arasında andan küçük bir anda ANLAtan


AN la anlamayan ANLA ile anlar mı ki?
ses olmak mıydı mesele ses duymak mı yürekte

Yeni Türkü - Sevgi Özleyendir - YouTube

Ancak boşluk varsa yürekte yüreğin sesi doğru çıkar. Yüreğinin sesini dinleme vakti işte o vakit. Tüm doğrular oradadır. sweeet üç nokta(sevgi bitmeyendir)


WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:15 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.