Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kuantum Düşünce (http://www.hayatimdegisti.com/forum/kuantum-dusunce/)
-   -   TANRILAR OKULU (http://www.hayatimdegisti.com/forum/kuantum-dusunce/463033-tanrilar-okulu.html)

sudem8 13-05-2010 04:19 AM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
arkadaşlar emeğinize sağlık oğlum bahsetmişti bu kitabı okumak nasip olmadı.teşekkürler.tekrar tekrar okunması gerekiyor bence...krzm67

ecemre 19-05-2010 08:38 PM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
Alıntı:

arca Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 746652)
ben bu okula kaydımı yaptırmıştım bir zamanlar. sonra devamsızlıktan atıldım. Şimdi aftan yararlanabilir miyim ecemre?
emeğin için teşekkürler

Tabi ki sung66 Okuyup paylaşımlarınızı yazdığınız için ben teşekkür ederimactionsmile

ecemre 20-05-2010 02:10 AM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
Yaşantımızda kısaca ‘dünya’ olarak nitelendirdiğimiz, yaşamımızı ilgilendiren tüm olaylar ve durumlar kendi yansıttığımız görüntülerdir. Bunun bilincindeysek, sadece yaşam,refah,zafer ve güzellik yansıtabiliriz. Eğer her an uyanık ve dikkatliysek, özgürlüğü yani engelleri olmayan, sınırsız, yaşlılığın,hastalığın ve ölümün yer almadığı bir dünyayı yansıtabiliriz.

Bildiklerine ekleyebileceğin hiçbir şey yok. Gerçek bilgi sonradan edinilemez,o yalnızca ‘hatırlanabilir’.
Dünyanın bütün kitapları varlığın tek bir atomunda saklıdır.
Kitaplar sendeki bilgiye hiçbir şey ekleyemezler; sen onlardan hayata ulaşamazsın. Bilgi senin varlığından gelir.Varoldukça bilirsin.

Herkes insan zekasında bir aşamayı doldurur. Ve aha üstteki aşamaların önüneki bekçidir. Olduğun gibi kalırsan, her karşılaşma senin için bir fırsat, bir adım daha ileriye gidebilmek için ayağını basabileceğin bir basamak olacaktır.
Unutursan,kendini yaşamının korkunç karmaşasının içine seni gerisingeri fırlatacak senin dışındaki sanal bir oyunun kapanına sıkışmış bulursun.

Beden, ruhun ete bürünmüş halidir. Ruh ne kadar ölümsüzse, beden de o kadar ölümsüzdür.

Ölümün yenilmez olduğu inancı, insanlar için zararlıdır. Ne kadar uzun yaşayacağınız, içinde bulunduğunuz zihinsel durum ve yaşama isteğinizle belirlenir.

Yalan söylemek, gizlenmek,şikayet etmek ve kendi sorumluluklarından kaçmaya yeltenmek, hataya ve bölünmeye düşmüş kişilerin, varoluş nedenini unutan insanların taşıdıkları yara izleridir.

İnsanlık, doğuştan kendinin olan haktan bir kez vazgeçince ve bütünlüğünü unutunca, sefaletine bir son verebilmek için, bir çare olarak ölümü icat etti. İnsan zor bir iş olan, kendisini, kendi eksikliklerini yenmek yerine, ölmeyi yeğliyor. Oysa ölüm bir çözüm değildir. İnsan, daima bıraktığı yerden yeniden başlar.

Kötülük iyiliğe hizmet eder.Her zaman!..Herşey bizi iyileştirmek için gelir. Aslında fiziksel ölüm bile bir iyileştirmedir. SON FIRSAT!

Bizi iyileştirmek ve kucaklamak için tüm girişimler boşa çıktığında, varoluşun önüp gireceği son sığınak ölümdür. Sokrates, anlamak için ölümü kullanmıştır! O fevkalade anda, ölümün, iyileştirme yolunda atılan bir adımdan, bütünlük merdivenindeki uzun basamaktan başka bir şey olmadığının farkına varmıştı.Bu onun son ve en büyük öğretisidir.

arca 02-06-2010 11:29 PM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
harika lütfen devam et

ecemre 12-06-2010 08:49 PM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
devamsmileydance

Hastalandığınızda, acı çektiğinizde ve yoksulluk içine düştüğünüzde Tanrı'dan nefret edebilirsiniz, ama sizi temin ederim ki, hastalığınızın, acılarınızın ve yoksulluğunuzun nedeni Tanrı'dan kopmuş olmanızdır.

Sizler unutmuş olan Tanrılarsınız. ..belleğini yitirmiş Tanrılarsınız.

Yaşamı seçebilmek için ölümün yenilmez olmadığı fikrini seçmemiz gerekir. Ve bu yolla kendi varoluşumuzda, canlılığın, uzun ömürlü olmanın ve sonsuzluğun ilkelerini bulmak zorundayız.

Bir girişim ancak kurucusunun görüş ve ilkeleri kadar canlı, zengin ve uzun ömürlü olabilir.

Hep aynı olaylarla karşılaşıyorsun çünkü sende hiçbir şey değişmiyor. Benzer benzeri çeker. Cennetİ yaşayan cennete, cehennemi yaşayan cehenneme doğru yol alır.

Düşüncelerimiz kaderimizdir. Düşüncelerimizin kalitesi yükseldikçe yaşam kalitemiz de yükselir.

Dünyadaki yaşam,bir Tanrılar Okuludur. Karışıklık, şüphe, kargaşa, kriz, kızgınlık, umutsuzluk ve acı, tümü büyümek için yararlanılması gereken mükemmel fırsatlardır.

"Kendini bil." Geleceğini bilmek istiyor musun? O halde kendini bil!

Kendisini, varlığını kendi düşüncelerini, önyargılarını ve duygularını bilen kişi, geleceğini de bilmektedir. Çünkü düşündüğümüz her şey yaşadığımız dünyayla bağlantılıdır; ruh durumumuz kendi kaderimizdir.

Kişinin kendi içine baqkması, dünyayı tanımasının anahtarıdır., bu durum aynı zamanda onu olayları anlamaya ve öngörüye götüren yoldur.

İçsel durumlarımızla, buna karşılık bizim dışımızda oluşan olaylar arasında belli bir zaman geçmektedir ve Oluş'umuzdaki durumlar zaman boşluğunda dışımızdaki olaylara dönüşerek karşımıza çıkmaktadırlar. Ne var ki bir sis perdesi gibi araya giren zaman, bu gerçeği anlamamızı engellemektedir.

Kişinin duygusal durumları, aslında görünür hale geçmek ve kişinin başına gelmek için fırsat kollayan olaylardır.

Zaman olayları durumlardan ayırır ve onların kimliğini gizler. Bizi şaşırtarak, tam da unuttuğumuz, daha doğrusu onları üretmiş olduğumuzu anımsamadığımız bir anda, kara bir ekranın ardında pusuya yatmış olayları görünür hale getirmek üzere fişi pirize takar.

Hiç bir şey birdenbire olmaz.

Bir kişinin varlığından ve psikolojisinden bilinçli veya bilinçsiz olarak geçmeden karşılaşabileceği hiçbir şey, başına gelebilecek hiçbir olay yoktur. Dünya heyecanlarımızla, tutkularımızla ve düşüncelerimizle yakından alakalıdır. Bunlar iç dünyamız ile dış dünyamız arasındaki aktarımı sağlayanbir hareket kayışıdır. Duygularımızla düşüncelerimizi, ayrıca belirli bir anda hissettiklerimizle yaşadıklarımızı denetleyebilirsek, yani duygularımıza hâkim olursak, yaşamımızın kontrolünü ele geçirmiş, kaderimize yön vermiş oluruz.

İnsanın en büyük yanılgısı, dış koşulları değiştirebileceğine ve dünyayı düzeltebileceğine inanmaktır. Halbuki ancak kendimizi değiştirebilir, tutumlarımızı farklılaştırabilir, tepkilerimizi düzeltebilir ve hissettiğimiz olumsuz duyguları ifade etmemeye çalışabiliriz.

Evren olduğu haliyle mükemmeldir. Değişmesi gereken yalnızca sensin!


Kişi kendisi için açık seçik olarak sadece sağlık, zenginlik ve esenlik diler. Kendisini gözleyebilseydi ve yüreğini duyabilseydi, aslında hiç durmaksızın bir olumsuzluk ezgisi söylediğini, yani endişelerden, sağlıksız imgelerden ve başına gelebilecek, belki de hiç gelmeyecek korkunç olayları beklemekten ibaret bir felaket duasıyla yakardığını işitebilecekti.

Her şeyde kendinizi suçlayın, başınıza her ne gelirse gelsin kendinizi sorumlu tutun.

MEA CULPA (SUÇ BENİM) devamlı söyleyin.

Kendini gözlemlemek, kendini düzeltmektir.

Tanrı her istediğini yerine getirecektir, sınırsızca...Tanrı iyi bir hizmetkârdır., ama iyi bir efendi değildir. ..Tanrı hizmet etmeyi sever,sevmeyi sever...Tanrı tüm teslimiyetiyle senin hizmetindedir...Tanrı vardır çünkü sen varsın. Sen var olmasaydın,O'nun var olmasının bir nedeni olmayacaktı.

Beden savaş alanıdır. Zafer bütünlüktür.

Her bir organın, kasların, dokuların ve hücrelerinle tüm bedenin en son atom parçacığına dek düşlerinin ışığıyla yıkanıncaya kadar, düşlerini genişlet. Düşlerin harekete geçtiğinde her şey mümkün olacaktır.

'Kendini yenmek' kadar kutsal bir savaş yoktur. Kendi sınırlarını aşmak kadar büyük bir zafer yoktur.

Bütünlük, varoluşun bir iyileştirme sürecidir. Bin yıllık inanışları yıkmayı, olumsuz duyguların ve yıkıcı düşüncelerin dönüşümünü; kendi ustalığına ulaşmayı; yiyecekler, uyku ve nefes alma üstüne hakimiyet kurmayı gerektirir.

Bir insanın nefesi genişledikçe kendi gerçekliği de zenginleşir. Amacın kişisel yazgını değiştirmekse, nefesin üstünde çalış, solunuma yeterince zaman ayır.

Enerjilerini yönetmesini bilmeyenler içingünün sonunda tükenmiş olarak uykuya dalmak, canlı olmaktan çok ölü olmaktır. Yine de birkaç dakika bile uyumak gerekiyorsa, ayık olarak uykuya geçmeye çalış. Bu cehennemin derinliklerine düşmemene yardım edecektir.

Uykunun ölümün bir temsil edilişi olduğunu kavradığında, ona artık asla eskisi gibi yaklaşamazsın.

Uyanık durma sanatında kendini geliştir.

ecemre 13-06-2010 10:36 PM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
Azla yetinmeye doğru yaptığımız her diyet ve her çaba, yıllardır birikmiş duygusal kabuklarımızı soyarak bizi hafifleteceği için, sıradanlığımızın cehennemlerinden kaçışımıza bir hazırlık olacaktır.

Lupelius'a göre Bir gram yiyeceğin bile bilinçli olarak tüketilmesi ve bir dakikalık da olsa uykudan kaçınmak öylesine güçlü bir etkiye sahipti ki, kişinin bütün inanç sistemini yerinden oynatabilir ve yanlış kurulmuş dengelerini altüst edebilirdi.

Daha az ye, daha çok düşle. Daha az uyu, daha çoknefes al. Daha az öl ve ebediyyen yaşa.

Bir insanın düşüncesi, duyguları ve bedeni iç içe geçmiş eş merkezli evrenlerdir, hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Kişinin bilerek ses tonunu veya tınısını değiştirmesi, sırtını bir milim dikleştirmesi veya açıkça görünen önemsiz alışkanlığını düzeltmesi bütün yaşamını değiştirmesi demektir. Bu, neredeyse olanaksızdır.

Herkes kararlılıkla inandığı şeyin, noktasına virgülüne kadar gerçekleştiğini görmüştür. İnsan daima yaratır. Karşısına çıkan engeller ise insanın kendi sınırlarının, çelişen fikirlerinin ve zayıflığının maddeye dönüşmesidir.

İnsanoğlu imanının yönünü bir milim dahi oynatacak kapasiteye sahip olabilseydi; inançlarının gücünü ölüm yerine yaşama yönlendirebilseydi, yaşadığı dünyadaki tüm dağları yerinden oynatabilirdi.

Düş var olan en gerçek şeydir.

Senin en sarsılmaz inancın, en zararlı inanışın, kendin dışında bir dünyanın varlığına, bağımlı olduğun bir şeye veya birisine, sana bir şeyler veren veya senden alan, seni seçen veya suçlayan bir şeye veya birisine inanmandır.

Bir savaşçı, bir anlığına bile olsa kendisine dışarıdan gelecek bir yardıma inanacak olsa, o anda kendine olan yıkılmaz inancını yitiriverir.

Dışarıda hiç bir şey yok...Hiçbir yerden gelecek bir yardım yok.

İnsanın en kötü hastalığı bağımlılıktır.

Dünyanın kendi yansıman olduğunun farkına vardığında, ondan özgür olursun.

Kendimizin dışındaki bir şeye aşık olup kendi varlığımıza olan inancı unutmak, bağımlı olan bir dünyanın karmaşası içinde kendimizi yitirmek, kişisel gerçekliğimizin tek yaratıcısının kendimiz olduğunu unutmak demektir.

Bizim dışımızda başka bir dünya yoktur, her karşılaştığımız, her gördüğümüz ve her dokunduğumuz şey aslında sadece bizi yansıtmaktadır. İnsanın yaşantısındaki diğer kişiler , olaylar ve durumlar, onun koşullarını açığa çıkarır.

İster iyi, ister kötü olsun, güzel veya çirkin, doğru veya yanlış, kişinin karşılaştıklarının hiçbiri, gerçeklik değil, kendi yansımasıdır.

Herkes kendinde neyi ekerse daima ve yalnızca onu biçer. Tohum da, harman da sensin.

Bundan böyle yardım almak miçin dünyaya bel bağlama. Sen onun ötesine geç! Dünyayı geliştirenler, ancak dünyanın ötesine geçenlerdir.

Sen bu delilikten vazgeç! Savaşları, devrimleri,ekonomik, politik ve sosyal reformları unut. Her olanın ardındaki gerçek nedenle ilgilen.Düşlenenle değil, içindeki düşleyenle ilgilen.
En büyük devrim, tüm girişimlerin en büyüğü, hatta tek ve en anlamlı olanı, kendini değiştirmektir.

Sana bunu tekrarlamaktan asla vazgeçmeyeceğim. Senin dışında olan hiçbir şey yok. ..dışarıdan gelecek hiçbir yardım yok...senin adına 'dünya' dediğin yer, bir görüntüden ibaret...Gerçek dediğin şey ise düşlerinin ya da kabuslarının pürüzsüz bir aynaya yansıması, maddeye dönüşmesidir...

Vizyonunu genişlettiğinde dünyanın küçüldüğünü göreceksin. Vizyon ve gerçeklik bir ve özdeştir. Bütünlüğü ara. Başkalarına aşılmaz görünen sıradağlar senin gözünde küçük tümsek yığınlarından farksız olacaktır.

İnsan saklanamaz! En küçük hareketimiz, her görüşümüz, her düşüncemiz ve yüzümüzün aldığı her şekil ve her ifademiz sonsuzlukta kaydedilir.

Hiç duurmaksızın çalışır ve kendini yıpratmak için harcadığın yılların kadar zamanı bu işe adarsan, bir gün zamanın çökeceğini ve içinde açılacak bir tünelin seni en gerçek ve en doğru parçana, herkesin birgün yeniden birleşmesi gereken parçasına, kendi düşüne yönelteceğini göreceksin.

arca 14-06-2010 09:16 PM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
"Bundan böyle yardım almak miçin dünyaya bel bağlama. Sen onun ötesine geç! Dünyayı geliştirenler, ancak dünyanın ötesine geçenlerdir."
Dünyayı değiştirmek dileğiyle... Eline emeğine sağlık ecemreciğim

arca 27-07-2010 11:55 PM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
Nerdesin ecemre ya....

ziko 28-07-2010 12:56 AM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
çok ama çok süper,emeğine sağlık, devamını beklıyoruz(:

elccy 14-09-2010 05:07 PM

Cevap: TANRILAR OKULU
 
İnanmayacaksınız ama,dün kitap aldım ve bu kitabı aldım.. aslında kitap almak için çıkmamaıştım.ama gözüme takıldı,aldım,özetini okudum,yerine geri koydum.Sonra tekrara tam gidecekken sanki parladı ve beni al dedi.. aldım bende... başucumnda duruyor ve başlayacağım bugün okumaya... tesadüfe bakın... bende okudukça sizlerle paylaşırım inşallah...


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:10 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.