Evlilik Danışma Merkezi

[Bluesky24]

Evlilik Danışma MerkeziBakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bünyesinde bulunan Evlilik Danışma Merkezi 6 yıldır çiftlere danışmanlık yapıyor. E.D.M Türkiyenin ilk ve tek Evlilik Danışma Merkezi olarak faaliyetlerine devam ediyor. Merkezde evlilik terapisi konusunda özel bir eğitimden geçmiş iki doktor yer alıyor. Uzm. Dr. Rukiye Hayran merkezin kurulma amacını şu şekilde açıklıyor "Psikiyatrik sorunların altında yatan nedenlerden bir tanesi de insan ilişkileri. Kişiler arası ilişkilerde sorun yaşandığında bu bizim psikolojimizi önemli ölçüde etkiliyor. Psikolojik sorunların altına baktığımız zaman evlilik çatışmalarının da çok yoğun olduğunu görüyoruz. Bu sorunların değerlendirilmesi, özel olarak bu konuda yardım verilmesi amacıyla Evlilik Danışma Merkezi kuruldu."

Merkeze gelen kişilerin çoğunluğu kadınlardan oluşuyor. Uzmanlar her yaştaki sorunlu insanı kabul etmesine rağmen en çok 20 ve 30lu yaşlarda olan kişilerden talep görüyorlar. Evlilik Danışma Merkezi hakkında daha ayrıntılı bilgi almak üzere Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Rukiye Hayran sorularımızı yanıtladı:

: Başvurular nasıl gerçekleşiyor?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: Eşler çoğunlukla birlikte başvuruyorlar ama eşlerin tek tek başvurduğu durumlarda oluyor. Merkezimize tek başına gelen kişilerin çoğunluğu kadınlardan oluşuyor, nadir olarak erkeklerde tek başlarına geliyorlar. Fakat bizim isteğimiz eşlerin birlikte gelmelerinden yana, çünkü ilişki sorunu iki kişilik bir sorundur ve bunun birlikte çözümlendirilmesi gerekir.

: Genel olarak baktığınız zaman Türkiyede eşlerin en büyük geçimsizlik nedeni nedir?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: Bize olan başvuruların çoğunluğunda eşler, "biz birbirimizi anlayamıyoruz, dinleyemiyoruz ve bu nedenle de anlaşamıyoruz" diyorlar. Bütün bunlar da bize en büyük sorununun iletişimsizlik olduğunu gösteriyor. Bunların dışında aldatma sorunu ön planda geliyor. Daha çok erkeğin aldatması ve kadının durumu kabullenemeyip, yoğun üzüntü yaşaması durumuyla karşılaşıyoruz.

: Nasıl bir tedavi yöntemi uyguluyorsunuz?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: İlk yaptığımız şey çiftleri tanımak oluyor. Kişilik özellikleri nedir, nasıl bir iletişimleri var, ilişkinin şekli nasıl, nasıl evlenmişler vs. gibi soruların yanıtlarını bulmaya çalışıyoruz. Eşlerle birlikte görüştükten sonra seanslara tek tek devam ediyoruz. Bireylerin bu evlilikle ilgili yalnız bize aktaracakları duyguları var mı diye anlamaya çalışıyoruz. Bütün bunların ardından hangi alanda sorun yaşıyorlarsa buna yönelik terapi yöntemleri uyguluyoruz. Çok davranışçı terapi dediğimiz, sorun olan davranışa yönelik duyguların olumluya çevrildiği, birbirlerine daha uygun davranışların geliştirilmesi bakımından özel teknikler uyguluyoruz. Tek başına her birey için bu tedavi tekniği olmayabilir, psikoterapi tekniği çok çeşitlidir. Bazen ilişkileri dışında kişilerin kendi bireysel sorunları da olabiliyor. Bu alanda da bireysel sorunlarını çözme konusunda yardımcı oluyoruz.

: Çiftlerin haricinde üçüncü bir etkenden kaynaklanan sorunlar varsa onları da terapiye alıyor musunuz, onlarla da görüşüyor musunuz?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: Zaman zaman onlarla da görüşüyoruz. Türkiyede çok yaygın olan birşey de, çiftlerin sorunlarının geldikleri ailelerden kaynaklanıyor olmasıdır. Aileler ile olan ilişkilerde ya eşlerin aile ile olan ilişkiyi onaylamaması, kabullenememesi ya da beğenmemesi ile ilgili sorunlarla karşılaşıyoruz –gelin-kaynana sorunu gibi-. Biz toplum olarak çekirdek aile olarak yaşıyor görünsekte hala geniş ailelerin uzantısı çekirdek aileler şeklinde yaşıyoruz. Aileler, Karsta ya da Erzurumda da olsa bu ailelerin uzantısı olan İstanbuldaki çekirdek aile, geldiği aile ile sorun yaşıyor. Çoğunlukla kadın ya da erkek, eşinin ailesi ile görüşmek istemeyebiliyor. Ben burada eşlerin geçmişle çok fazla takıntılı olduklarını, geçmişte yaşanılan öfkelerin etkisinden çok kurtulamadıklarını görebiliyorum. Benim düşüncem, bu duygulara, bu sorunlara takılıp kalmak yerine bu gün ne yapılabilir, bugün biz birbirimizle nasıl ilişki içinde olabiliriz bunu düşünmeleri. Çünkü bu durum yetişkin ve sağlıklı bir birey olmanın gerekliliğidir.

: Evlenmeden önce de başvuranlar oluyor mu? Bunları kabul ediyor musunuz?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: Evet, tabii ki kabul ediyoruz. Evlilik öncesi ilişki sorunu olan çiftlerden de bize başvuranlar oluyor. "Benim ilişki sorunum var partnerimle. Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz?" diye geliyorlar ve biz de kabul ediyoruz. Türkiyede yaşadığımız için biz bu merkeze "Evlilik Danışmanlığı" diyoruz. Batıda artık eskiden manital terapi denilen terapi yöntemi couple terapi olarak değiştirildi. Couple ingilizce de "eş" demek, yani eş terapisi. Yani evli olursunuz, olmazsınız, partneriniz kadın olur, erkek olur ya da hemcinsiniz olur, bu artık çok da fazla önemli değil. Biz bu durumu bir eş sorunu şeklinde değerlendiriyoruz.

: Yaptığınız çalışmalarda amaç ilk olarak ilişkiyi kurtarmak mı?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: Bizim ilk amacımız kişilerin arzu ettiği sağlıklı bir yaşam biçimini onlara sağlamak. Bazen bize "ilişkimizi kurtarmak istiyoruz" diye gelen çiftler sonuçta boşanmanın kendileri için daha uygun olduğunu görebiliyorlar. Ayrılma kararını sadece onlar verebilirler, biz onlar adına bu kararı veremeyiz. Bizim yaptığımız ilişkide neler yaşanıyor, potansiyeller nedir, bu ilişkiyi kurtarmak için olumlu potansiyelleri var mı, bunu ne kadar kullanabilirler ve bunun üzerinde ne kadar sağlıklı gidebilirler, bunu görmelerinde yardımcı olmak.

Boşanma öncesinde de başvurular olabiliyor. Bunlar genelde merkeze son bir umut olarak bakıyorlar. Ama artık karar verme aşamasında bize başvurduklarından bizim onların üzerinde etkimizin olması oldukça düşük oluyor. Boşanma arifesindeki kişiler bize başvurduklarında belki evliliklerinin mutlu bir şekilde devam etmesini sağlayamıyoruz ama boşanmanın daha kolay, daha sorunsuz ve yıkıcı tutumlar içermemesi açısından da yardımcı oluyoruz. Eğer arada bir de çocuk varsa sorunların çocuk üzerinden aktarılması ve burada çocuğun ciddi zarar görmesi söz konusu olabiliyor. Bu duyguların farkına varılıp, daha yapıcı, daha olumlu davranışlarda bulunmaları açısından da eşlere yardımcı olabiliyoruz.

: Tedavi ne kadar sürüyor, bir süre verebiliyor musunuz?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: Terapinin ortalama 12 seans sürebildiği gibi daha uzun olduğu durumlarda var. Bu durum çiftin ihtiyacına ve süreci yaşama biçimine bağlı olarak değişiyor. Terapisi bir yıl süren çiftlerde var, üç-beş görüşmenin ardından "biz birbirimizi daha iyi anladık, sorunu çözdük" deyip, terapisini sonlandırdığımız çiftler de var. Ama bizim önerimiz çiftlerin en az 8-10 seans gelmeleri.

: Terapiler sırasında psikolojik sorunları olan insanlara ayrı bir tedavi yöntemi uyguluyor musunuz?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: Bazı ruhsal sorunlar sanki bir evlilik sorunuymuş gibi de karşımıza gelebiliyor. Bu noktada hekimin ve psikiyatristin kişiyi değerlendirmesi çok sağlıklı olur. Kişinin ruhsal psikolojisi o noktada evlilik sorunu oluşturmuş ki kişi bunu böyle algılıyor. Çiftlere bu konuda yardım edilmesi gerekir, eşlerden birisinin veya ikisinin altta yatan psikolojik sorunu varsa bunun da tedavisi şarttır. Tedavi yapılmazsa da bu sorun sürüp gider ve bazen daha da ağırlaşır. Bazen bir kartopu gibi sorun, evlilik sorununu arttırır. Evlilik çatışması psikiyatrik sorunu daha da ağırlaştırır, bir kaosa dönüşebilir. Bu nedenle çiftlerin psikiyatrik sorunları varsa bunların da çözülüp, yoluna koyulması gerekir.

: Terapilere çocukları da alıyor musunuz?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: Hayır normal şartlarda çocukları almıyoruz fakat bazen aile içindeki negatif atmosfer çocukları da çok olumsuz etkiliyor. Bu gibi durumlarda, eşlerde çocukların psikolojisinin hiç iyi olmadığını belirtiyor, belirtmezlerse de biz soruyoruz. Çocuklarının yaşlarına bağlı olarak etkilenme biçimleri de değişebiliyor ve onların da psikolojik bir yardım almalarını öneriyoruz. Bu durumda çocuk psikiyatristi ile koordineli çalışıyoruz. Bazen de bilgi almak amacıyla çocuklara danışıyoruz.

: İlişkileri yolunda gitmeyen çiftlere tavsiyeleriniz neler?

Uzm. Dr. Rukiye Hayran: Evlilik sorunlarına yaklaşırken çiftler, "bunlar bizim sorunlarımız, bir başkasını ilgilendirmez. Bunlar bize ait. Biz yetişkin, aklı başında insanlarız, biz bu sorunları çözemiyorsak, bir başkası bize nasıl yardımcı olabilir" gibi yanlış yaklaşımlarda bulunabiliyorlar. Halbu ki insan kendi içinde bulunduğu soruna objektif yaklaşmakta çok zorlanır. Daima subjektif algılarıyla hareket eder, duygusal yaklaşır. Bu durum da tamamiyle insanın doğasında olan birşeydir. Bu nedenle bir psikiyatrist kendi sorununu kendisi çözmekten ziyade bir başka hekimden yardım alır. Bu nedenle evliliğinde sorun yaşayan çiftlere, ilişkilerine daha objektif açıdan bakabilecek, bu konuda özel eğitim almış insanlardan yardım almalarını öneriyorum. Mutlaka bir çıkış yolu olabiliyor. Eğer sorun çözülmeyip, sürüp giderse duygusal sorunlar, olumsuz duygular daha çok birikir. Ve sorunu daha çözümsüz hale getirir. Yol yakınken çözüm yoluna gidilmesi bizim işimizi de onların yaşamını da daha çok kolaylaştırır. Daha huzurlu hale gelirler diye düşünüyorum.

Dr. Rukiye Hayrana merkezde yapılan çalışmalar konusunda bizleri bilgilendirdiği için çok teşekkür ediyoruz. Evlilik Danışma Merkezi sizin ve ailenizin daha mutlu ve sağlıklı bir gelecek yaşaması için sizleri bekliyor...

Tel: 543 65 65