10-04-2010, 12:11 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Beethovenı Anlamak – Dar Alanlı Bir Biyografi
Beethovenı Anlamak – Dar Alanlı Bir BiyografiAgnieszka Holland Beethovenı Anlamakta, genelde yaşam öyküsü bütünüyle perdeye aktarılan Ludwig van Beethovenın yaşamının son yıllarına, sanatçının en aksi ve sanatının en dorukta olduğu döneme odaklanıyor. Müzisyenin işitme duyusunu yitirdiği dönemde yazdığı 9. Senfoninin yolculuğu filmin ana iskeletini oluşturmuş. Beethovenın nota kopyalarını çıkartmak için hevesle dehayla çalışmaya koyulan, besteci olma hayalleriyle yanıp tutuşan Anna Holtz (Diane Kruger) karakterinin müzisyenle ilişkisi ve dehanın müziğini anlamakta çıktığı yolculuk, bizim Beethovenın karmaşık dünyasına penceremiz oluyor. Ed Harrisin Beethoven yorumu şimdiye kadarkiler arasında hatrı sayılır bir yeri hakediyor.
Biyografik filmlerde seçilen öznenin hayatının belirli bir dönemine yönelmek artık moda oldu. Malum, tüm insanlığa mal olmuş bir figürü canlandırmak için hayatını beşikten mezara izlemek ne anlamlı ne de gerekli. Ancak bu yöntem beraberinde ciddi bir zorluk da getiriyor: bu kısa ve özel yaşam dilimi öyle bir seçilmeli ki, izleyici bu dönemden hareketle koca bir hayatı hissedebilmeli, koca bir evrimi dolu dolu yaşamalı. Beethovenı Anlamak doğru bir zaman aralığında geçiyor olsa da, kurduğu açılımın bütün bir kişiliğe yansıması zayıf. Öyle ki, Beethovenı doyurucu bir şekilde anladığımız yalnızca üç sahne/bölüm var: Beethovenın ruhsal ve fiziksel durumunu gördüğümüz Holtzla olan sahnelerinden parçalar; Beethovenın müzikal dehasının keyfini çıkardığımız 9. Senfoninin icrası; Beethovenın deliliğine şahit olduğumuz, Holtzun nişanlısını rezil ettiği sahne.
Genel olarak kuru, ve kurgusal olarak boşluklu bir yapıya sahip olan filmde kimi ilginç diyaloglar yok değil. Örneğin Beethovenın Tanrının bir elçisi olarak insanlara Onun müziğini getirdiğine ilişkin inancı Harrisin güçlü performansıyla tüylerimizi diken diken etmeye yetiyor. Öte yandan kurmaca bir karakter olan Holtzla kurulan duygusal ilişki fazlasıyla yüzeysel ve sevimsiz duruyor. İkili arasındaki yakınlaşma sahneleri, Beethovenı savunmasız ve daha ‘insansı göstermektense filmin inandırıcılığını zedelemiş.
Yeri gelmişken filmin Beethovenın bilinen geçmişine sadık kalmadığına dair eleştirilerden bahsedelim. Bir figürü yeniden hayata getirmenin güçlüğü göz önünde bulundurulursa, yönetmen ve yazarların hikayeye kurmaca araçlar ekleyerek kendilerine verimli çalışma alanları oluşturmaları elbette ki doğal. Örneğin, gerçeklerin aksine filmde anlatılan dönemde Beethovenın tamamen sağır olmayışı öyküyle ilgili olarak bizi yanlış yönlendirmiyor; Holtzun varlığı filmde Beethoven hayranlarının ve meraklılarının yerini dolduran bir vasıta.
Bununla birlikte, asıl filmin otantikliğini bozan, izleyiciye içine girebileceği bir atmosfer hazırlanmasını engelleyen problem, filmin Almanca yerine İngilizce çekilmesi. Günümüz sinemasında, öykü kahramanlarının asıl dilinin kullanılmasına giderek daha çok dikkat ediliyor; doğallık her zamankinden daha çok ön planda. Hollandın böyle önemli bir detayı –kimbilir gişe kaygıları, yapımcılarla olan anlaşmazlıklar, ya da Harrisin projedeki varlığı nedeniyle– feda etmesi üzücü.
Anthony Hopkinsin de düşünüldüğü bu kaçırılmayacak rol, Ed Harrisin ellerinde ustalıkla değerlendirilmiş. Harris Beethovenın sadece sinirli ve kaba tarafını değil, çocuksu heyecanını da perdeye taşımış; sanatçının dengesiz ruh hallerini şık nüanslarla yansıtmış. Diane Krugerın özellikle Beethovena orkestra şefliğinde destek olduğu sahnedeki kukla-vari performansı, genel olarak ruhsuz ve acemi duruşu, Harrise eşlik edebilecek kapasitede olmadığının göstergeleri.
Filmin bitiminde Beethovenı ne kadar anlamış oluruz bilemiyorum ama Beethovenı Anlamak izleyiciyi sarsmaktan, Beethovena yepyeni bir ilgi ve merak uyandırmaktan uzak. Film, Harrisin performansıyla ilgili merakınızı gidermek; Bernard Haitinkin şefliğinde Amsterdam Concertgebouw Orkestrasından 9. Senfoniyi dinlemek; Stephen Kovacevich ve Vladimir Askenazy gibi piyanistlerin, Roger Tapping, Andras Fejer, Robert Holl gibi müzisyenlerin Beethoven icralarını duymak için güzel bir çalışma. Ancak daha önce Nixon (Oliver Stone, 1995) ve Ali (Michael Mann, 2001) gibi senaryolarıyla tanıdığımız Stephen Rivele ve Christopher Wilkinsondan, derin araştırmalarının tadına varabileceğimiz sahneler, daha hareketli ve heyecan uyandırıcı buluşlar ve daha güçlü diyaloglar beklerdim.
Selin Sevinç
selinlesinema@gmail.com
Selin Sevinç'in tüm sinema yazılarına filmbutik.net'ten ulaşabilirsiniz!... Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |