Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Kadınlarla ilgili haberler

Uyarılar

Berlinalenin Ardından

Serbest Kürsü ve Kadınlarla ilgili haberler Berlinalenin Ardından Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Berlinalenin Ardından57. Berlin Film Festivali yılda yaklaşık 350 film ile 120 ülkeden 19.000 profesyonel ve 180.000 sinemaseveri ağırlıyor. Bu yıl da aralarında Robert De Niro, Clint Eastwood, Judi Dench, Catherine Deneuve, Matt Damon, Cate Blanchett, Lauren Bacall, Sharon Stone, Jennifer ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kadınlarla ilgili haberler telkin cd indir izle İstanbul Kadınlarla ilgili haberler nerededir kimdir Kadınlarla ilgili haberler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kadınlarla ilgili haberler hipnoz Kadınlarla ilgili haberler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kadınlarla ilgili haberler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kadınlarla ilgili haberler kuantum düşünce kitap haberi

Berlinalenin Ardından

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-04-2010, 12:07 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Berlinalenin Ardından





Berlinalenin Ardından57. Berlin Film Festivali yılda yaklaşık 350 film ile 120 ülkeden 19.000 profesyonel ve 180.000 sinemaseveri ağırlıyor. Bu yıl da aralarında Robert De Niro, Clint Eastwood, Judi Dench, Catherine Deneuve, Matt Damon, Cate Blanchett, Lauren Bacall, Sharon Stone, Jennifer Lopez, Antonio Banderas, Steve Buscemi, Emmanuelle Beart, Danny Glover, Joseph Fiennes ve Diana Krugerın da bulunduğu ünlü yıldızlar; Arthur Penn, Steven Soderbergh, Andre Techine, Bille August, François Ozon, Jacques Rivette, Hal Hartley, Zack Snyder, David Mackenzie, Park Chan-wook ve John Waters gibi başarılı yönetmenler de festivalde boy gösterdi.



Festival, uluslararası büyük prodüksüyonların yer aldığı Competition bölümünün yanı sıra, yine dünyanın dört bir köşesinden seçilmiş bağımsız ve sanat filmlerinin gösterildiği Panaroma; özellikle genç sinemaseverler için tasarlanmış Generation; Alman sinemasından heyecan verici örneklerin izlenebileceği Perspektive Deutsches Kino; deneysel ve şaşırtıcı sinemacılığın sergilendiği International Forum of New Cinema; kısa filmcilerin yarıştığı Short Films gibi bölümleri de içeriyor. Berlin Film Müzesinin küratörlüğünü yaptığı, önemli bir sinema emekçisinin tüm çalışmalarının yeniden gösterildiği Retrospective ve Homage bölümleri de festivalin geniş kapsamlı programına dahil.



Berlinale sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar sinema çalışanlarına ve sinemaseverlere film dolu günler sundu. Berlinalenin yoğun programından olabildiğince yararlanmaya çalışan izleyenler Berlinin çeşitli bölgelerinde inanılmaz kalabalıklar oluşturdu. Bu yoğun atmosfer sinema kapılarından basın toplantılarına, oradan kırmızı halıya kadar uzandı. Berlinale organizasyonu, film sürelerini bile dikkate alarak incelikle hazırladığı detaylı programı ve özverili ve sabırlı ekibiyle 57inci kez dünyanın en büyük film festivallerinden birini daha geride bıraktı.

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Ödüller[/b]

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/b]

1.600 konuğun ağırlandığı 57. Berlin Film Festivali ödül töreninde, en iyi filme verilen bir Altın Ayı ve Jürinin özel seçimine, yönetmene, oyunculara, müziğe ve sanatsal başarıya verilen altı Gümüş Ayının yanı sıra en yenilikçi filme verilen Alfred Bauer Ödülü; en iyi ilk filme verilen 50.000 Avroluk para ödülü; festivalin diğer bölümleri için özel ödüller ve jüri ödülleri de dağıtıldı.



<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Gecenin Altın Ayısı[/b], Çinden <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Tuyas Marriage[/b] adlı filmle yarışmaya katılan <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Wang Quanan[/b]a gitti. Moğolistan bozkırlarında geçen filmde inatçı ve kararlı Tuyanın, engelli kocası Bater ve iki çocuğuyla sürdürdüğü yaşamı değiştirmek zorunda kalışı ve hayatın getirdiği yeni şartlarla başa çıkışını izledik. Köylü pragmatizmine parmak basan film, dramatik açıdan fazla derin olmamakla birlikte konu edindiği bozkır ikliminin yavaş ve yalnız yaşam tarzını başarıyla perdeye taşıyor. Daha önce de yönetmenle çalışan <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Yu Nan[/b]ın Tuya portresi etkileyici; ışık ve görüntüler uyumlu ve akıcı.



Israilin umut vaad eden yönetmenlerinden <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Joseph Cedar[/b], Lübnandaki Israil işgalinin bitimini simgeleyen tampon bölge Beaufort üzerine kurduğu güçlü hikayesi <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Beaufort[/b]la <B style="mso-bidi-font-weight: normal">En İyi Yönetmen[/b] ödülünü aldı. Filmde politik anlamda tarafsız kalmayı tercih eden Cedar, ödülünü alırken de asıl anlatmak istediğinin bir savaşın sonu olduğunu ve bugünün liderlerinin de savaşları nasıl sonlandırmayı bileceklerini umduğunu vurguladı. Cedar, bombalar altındaki gerilimi, karakterlerin koşullara karşı gösterdiği farklı tepkiler aracılığıyla ayakta tutuyor.

İkinci yönetmenlik deneyiminde Berlinalede yarışma fırsatı bulan Arjantinalı genç yönetmen <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Ariel Rotter[/b], yaşamımız için bize ayrılan zamanı sorguladığı, bu zamanı nasıl değerlendireceğimiz üzerine kurduğu hikayesi, <B style="mso-bidi-font-weight: normal">The Other[/b]la hem <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Jüri Grand Prix[/b] ödülünü aldı hem de başrol oyuncusu <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Julio Chavez[/b]e <B style="mso-bidi-font-weight: normal">En İyi Erkek Oyuncu[/b] ödülünü kazandırdı. Rotter, hayatındaki boşluktan farklı kimliklere bürünerek kaçmaya çalışan bir adamın öyküsünü, sabit bir kamera, yavaş bir ritim ve anlatımdaki minimalistik nüanslarla, izleyiciyi zaman zaman yorarak perdeye taşıyor. Chavezin anlamlı yüz ifadesi filmi ayakta tutan en önemli faktör.

Alman yönetmen <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Christian Petzold[/b]un, ünlü Alman aktris <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Nina Hoss[/b]a<B style="mso-bidi-font-weight: normal"> En İyi Kadın Oyuncu[/b] ödülünü kazandırdığı <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Yella[/b], yaşamının iplerini ellerine almaya çalışırken eski kocasının baskısından kurtulamayan Yellanın sade ve durgun öyküsü. Petzoldun bu hikayede işlemeye değer bulduğu Yellanın kısır döngü ilişkisinden ve bir türlü hayatta istediği geçişleri yapamayışından ziyade, içindeki tutkuları ve işte ve aşktaki gerçek potansiyeli. Ne yazık ki, Hossun film boyunca etrafı dehşet içinde izlemenin ötesine geçemeyen oyunculuğu ve Petzoldun neredeyse izleyiciden gizlercesine arka planda bıraktığı tematik detaylar filme huzursuzluk veren bir atmosfer ve sığ görünen bir içerik vermiş.



İkinci Dünya Savaşı sırasında CIAin doğuşunu bir CIA istihbaratçısının gözünden anlatan ve aynı zamanda <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Robert De Niro[/b]nun ikinci yönetmenlik deneyimi olan <B style="mso-bidi-font-weight: normal">The Good Shepherd[/b], Hollywoodun duayenleriyle dolu kalabalık oyuncu kadrosu için <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Sanatsal Katkı [/b]ödülünü aldı. Bu kadro <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Matt Damon[/b] ve <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Angelina Jolie[/b] gibi popüler oyuncuların yanı sıra <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Alec Baldwin[/b], <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Billy Crudup[/b], <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Robert De Niro[/b], <B style="mso-bidi-font-weight: normal">William Hurt[/b], <B style="mso-bidi-font-weight: normal">John Turturro[/b] ve <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Joe Pesci[/b] gibi unutulmaz yetenekleri de içeriyor. Amerikan tarihinin gizli sırlarına ayna tutan film resmi bir dille, kalın bir ansiklopedinin sayfalarını ağır ağır çevirir gibi ilerliyor. Karmaşık olay örgüsü çoğu zaman gerekli gerilimi detaylarla boğuyor. Matt Damonın metodik oyunculuğu da filmin kuru dramasını kurtarmaya yeterli olmamış.

Kendini cyborg sanan bir kızın tımarhanede kurduğu sıradışı ilişkiler ve fanzatilerini yansıtan, festivalin en çılgın ve kural tanımayan filmi <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Im a Cyborg, But Thats OK [/b]her yıl en yenilikçi filme verilen <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Alfred Bauer[/b] ödülünü aldı. Yönetmen <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Park Chan-wook[/b]un, her sahnesinde beklenmedik bir fikirle seyirciyi şaşkına çeviren; her karesiyle ilgiyi ayakta tutan bir sinemacılık sergileyen; delilerin dünyasından son derece duygusal, romantik ve mizah yüklü bir sesle izleyiciyi sarmalayan; sersemletici, vahşi, enigmatik ve çok katmanlı filminin, festivalin tek yenilikçi filmi olarak bu ödüle layık görülmesi kaçınılmazdı.

İskoç yönetmen <B style="mso-bidi-font-weight: normal">David Mackenzie[/b]nin merakla beklenen filmi <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Hallam Foe[/b] ise <B style="mso-bidi-font-weight: normal">En İyi Müzik[/b] ödülüyle taçlandırıldı. Başrolde, annesinin rını kaldıramayarak üvey annesini cinayetle suçlayan kederli, uçuk olduğu kadar da sevimli röntgenci Hallamı canlandıran <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Jamie Bell[/b], Gümüş Ayının en muhtemel adaylarındandı. Mackenzie, duygusal karmaşa içindeki trajik karakterleri mizahi bir dil ve hafif bir melodramayla süslemeyi başaran, festivalin ender yönetmenlerindendi. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Franz Ferdinand[/b] imzalı şarkılar ve müziklerin genel seçimi ve düzenlemesi öyküye pop-rock bazlı bir arka plan ve dolayısıyla filme de yumuşak bir yüz vermiş.



<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Festivalden İnciler...[/b]



Çekoslavakyanın gözde yönetmeni <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Jiri Menzel[/b]in son <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Bohumil Hrabal[/b] uyarlaması <B style="mso-bidi-font-weight: normal">I Served the King of England[/b] festivalden yalnızca bir <B style="mso-bidi-font-weight: normal">FIPRESCI[/b] ödülüyle ayrıldı. Filmin başrol oyuncusu <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Oldrich Kaiser[/b], <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Buster Keaton[/b]ın sıcak kanlı hüznünü anımsatan oyunuyla ödüle layık bir performans sergiledi. Kara mizahı her sahnede lezzetli, radikal sahneleri ise apolitik olmakla birlikte enfes altanlamlar içeren filmle Menzel, Çek sinemasının vazgeçilmez auteurlerinden olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.



Festivalin bir diğer güldürü kaynağı da, ikinci uzun metraj çalışmasıyla yarışmaya katılan <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Sam Garbarski[/b]nin <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Irina Palm[/b]ı oldu. Yönetmen büyük zorluklarla finanse ettiği orijinal öyküsünde torununun acil sağlık sorunlarını gidermek için bir seks kulübünde çalışmaya razı olan orta yaşlı bir orta sınıf kadınının kendini buluşunu anlatıyor. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Marianne Faithfull[/b] ve seks kulüp patronunu canlandıran <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Miki Manojlovic[/b]in oyunculukları hem komediyi besliyor hem de filmin romans ihtiyacını gideriyor. Film daha çok hafif dozlu televizyon komedilerini andırsa da keyifli bir seyirlik.

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Cao Hamburger[/b]in, Brezilyada bir Yahudi mahallesinde, polisten kaçmak zorunda kalan devrimci Komünist babası tarafından geride bırakılan bir çocuğun, Brezilyanın Dünya Kupası coşkusuyla avunmasını konu alan <B style="mso-bidi-font-weight: normal">The Year My Parents Went on Vacation[/b]<B style="mso-bidi-font-weight: normal"> [/b]adlı filmi festivalin bir başka sürpriz keyif kaynaklarındandı. Hüzün, bekleyiş, özlem, yabancılık, dostluk, coşku, beraberlik gibi kavramları birleştiren dengeli bir senaryo; sıkı bir gözlemciliği yansıtan oyuncu seçimi ve diyaloglar; samimi tonlarla ışıklandırılmış özenli çerçeveler, Hamburgerin gelecek yılların dikkate değer yönetmenlerinden biri olduğunun göstergeleri.



<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Stefan Ruzowitzky[/b]nin İkinci Dünya Savaşında toplama kamplarında kalpazanlık yaparak hayatta kalan Yahudileri konu alan filmi <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Counterfeiters[/b], ve <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Bille August[/b]un <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Nelson Mandela[/b]nın 27 yıllık hapis döneminde cezaevi sorumlusu Edward Wilsonla olan ilişkisini, Mandelanın yaydığı barış ışığını Güney Afrikayı değiştirmek için nasıl kullandığını sembolize etmek üzere perdeye taşıyan <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Goodbye Bafana[/b]sı festivalin yönetmenlik açısından çığır açmasa da keyifle izlenebilecek filmlerindendi. Goodbye Bafananın aldığı kaçınılmaz <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Barış Ödülü[/b]nün dışında filmler fazla ses getirmeden festivalden ayrıldı.



AIDSin Avrupayla tanıştığı dönemde eşcinsellik, evlilik ve annelik gibi konuları ele alan radikal <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Andre Techine[/b] imzası <B style="mso-bidi-font-weight: normal">The Witnesses[/b] da festivalden eli boş dönenlerden oldu. Anneliğin kutsal tarafını keşfetmekte zorlanan roman yazarı rolünde solgun bir <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Emmanuelle Beart[/b]; eşcinsel eğilimlerini keşfeden polis rolünde <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Sami Bouajila[/b]; ele avuca sığmayan cinselliğiyle barışık AIDS kurbanı Manu rolünde <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Johan Libereau[/b] ve aradığı yakınlığı yardıma muhtaç genç erkeklerde bulan doktor rolünde <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Michel Blanc[/b] ilginç bir karakter çalışmasının kahramanları.

Festivalde yerden yere vurulan, Amerikan bağımsız sinemasının örneklerinden <B style="mso-bidi-font-weight: normal">When a Man Falls in a Forest[/b]la çaresizce mutluluğu arayan anti-kahramanları işleyen <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Ryan Eslinger[/b]ın fazlasıyla üstüne gidildiğini düşünüyorum. Evet, klasik bir banliyö yalnızlığı, kopuk dostluklar, toplumdan itilmişlik, evlilikte sevgiyi ve şefkati bulamama, ifade eksikliği, iletişim bozukluğu vs vs gibi konular Amerikan bağımsız sinemasının köksüz temaları. Ama Eslingerın karakterlerini bir araya getirmekte gösterdiği çabasızlık filmi benim için yeterince ilginç kıldı. Filme girip çıkan karakterler, beklenmeden eklenen hikaye parçaları özgür bir kurguda çözülüyor. Film, karakterleri ve olayları arasında derin ve felsefi bağlar kurmaya gerek duymayarak kendini bilen bir olgunluk sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda soğuk atmosferine rağmen samimi bir portre çizmeyi başarıyor.

Festivalin açılış filmi olarak gösterilen, efsanevi Fransız şarkıcı <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Edith Piaf[/b]ın biyografisi <B style="mso-bidi-font-weight: normal">La Vie en Rose[/b] festivalin son günlerine doğru akıllardan silinen filmlerinden oldu. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Marion Cotillard[/b]ın üstesinden gelmesi zor derinliklerde trajedi ve coşkuyu bir arada yaşamış bu güçlü karakteri canlandırmaktaki kayda değer başarısı dahi filmi gözdeler arasına sokmaya yetmedi. Yine de film, Piafın hayatından zafer ve acı dolu sahneleri bir araya getiren kolaj-vari kurgusu ve konusunun dayanılmaz çekiciliği sayesinde sinemalarda ilgi toplayacaktır.<B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/b]

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/b]

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Berlinalede Hayal Kırıklıkları[/b]



Her filminde kendini bir kere daha aştığını hissettiğim yönetmen <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Steven Soderbergh [/b]bu kez kendine birkaç boy büyük gelen bir tema seçmiş. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Amerikalı ve Rus yetkililerin önemli Alman bilim adamlarını kendi saflarına çekmek için giriştikleri yarışta kişisel arzularının peşinde koşan iki karakter etrafında dönen <B style="mso-bidi-font-weight: normal">The Good German[/b], tematik olarak zayıf, artistik olarak ise tutturmaya çalıştığı film noir estetiğinin gölgesinde kalmış. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Toby Maguire[/b]ın çocuksu hareketliliği ve <B style="mso-bidi-font-weight: normal">George Clooney[/b]nin her zamanki alaycı ifadesiyle örtüşmeyen içe kapanıklığı, <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Cate Blanchett[/b]in usta Alman aksanı ve <B style="mso-bidi-font-weight: normal">Marlene Dietrich[/b]i andıran gizemli soğukluğunun yanında fazlasıyla beceriksiz duruyor. Film yıkık Berlin sokakları ve iç mekanlarının dekoruyla güzel bir set tasarımı örneği; müzik eskiye öykünen estetiğe dikkatle eşlik ediyor; sinematografi, yüksek kontrastlı film noir karelerinin günümüz teknolojisiyle gıcır gıcır görünmesi nedeniyle tutarsız bir sinemacılığın kanıtı.

12

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Berlinalenin Ardından

Serbest Kürsü ve Kadınlarla ilgili haberler Berlinalenin Ardından Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Berlinalenin Ardından57. Berlin Film Festivali yılda yaklaşık 350 film ile 120 ülkeden 19.000 profesyonel ve 180.000 sinemaseveri ağırlıyor. Bu yıl da aralarında Robert De Niro, Clint Eastwood, Judi Dench, Catherine Deneuve, Matt Damon, Cate Blanchett, Lauren Bacall, Sharon Stone, Jennifer ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kadınlarla ilgili haberler telkin cd indir izle İstanbul Kadınlarla ilgili haberler nerededir kimdir Kadınlarla ilgili haberler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kadınlarla ilgili haberler hipnoz Kadınlarla ilgili haberler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kadınlarla ilgili haberler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kadınlarla ilgili haberler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:44 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.