[Bluesky24]

Kadın ve Erkekteki Fonksiyon ve Yapı Farklılıkları·Kadınlarda kalp, erkekğinkine nazaran küçük, ciğer ve nefes kapasiteleri daha az, nabız sayısı ise biraz daha fazladır.

·Kadınların kandaki hemoglobin sayıları erkeklerden %8 daha azdır. Kan dolaşım kapasitesi %20, vital kapasite %30, kas grupları oranı %20-40 daha azdır.

·Normal seviyedeki kadın vücudundaki yağ oranı %28, erkeklerde ise %18 dir.

·Spor yapmayan kadınlar, spor yapmayan erkeklerin kuvvetlerinin 2/3 kadar kuvvete sahiptirler. Maksimal kuvvet kapasiteleri, yaklaşık erkeklerin yarısı kadardır.

·Ancak bu farklılıkların spor yapan bayanlarda azaldığı ve spor yapmayan erkekleri bile geçtikleri gözlenmektedir.

·Kadınların önsezileri erkekten üstündür.

Kadınların cinsiyet farklılığından kaynaklanan özel fonksiyonları ve sportif güçleri:

Kadında da erkekde de hormonları özelleştiren hormonlardır. Üreme sürecinin başlangıcından bitimine kadar kadın organizması sürekli bir üreme hazırlığı ve değişim içindedir. Bilindiği gibi kadınlarda yaklaşık dört haftada bir yumurtalıktan yumurta hücresi çıkar ve aynı anda organizma gebelik için hazırlık yapar. Yumurta erkek spermi tarafından döllenmezse ölür ve dışarı atılır. Bu duruma menstruation (ay başı) devresi denir. Bu esnada kadınlarda nabız, vücut ısısı, nefes ve kanları değişime uğrar. Bu dönemde kadınların güç veriminde düşüşler olur. Ama spor yapan kadınlarda bu düşüşün daha az olduğu saptanmıştır.

Menstruation, ovaryumdan salgılanan östrojen ve progesteron etkisinde meydana gelir. Östrojen yumurtlamadan önceki 14 günde, progesteron ise sonraki 14 günde salgılanır. Erkek devamlı erkeklik hormonu olan testosteron hormonunun etkisi altında olduğu halde, kadının bu iki hormonun etkisinde olması, değişik ruhsal ve fiziksel farklılıklar yaşamasına sebep olur. Bilimsel araştırmalar, spor yapan bayanların bu değişimden de daha az etkilendiklerini göstermiştir.

Selülit: selülit, genişleyen yağ hücrelerinin bir araya gelip, derinin hemen altındaki kas dokusunun üzerine yerleşmesi ve ciltte portakal kabuğu gibi pütür pütür, girintili çıkıntılı görünüm oluşturmasıdır. Sıkışarak kümeleşmiş bu inatçı dokuyu yok etmek çok zordur. Bazı kadınlar selülite daha meyillidirler ama bundan kurtulmanın mümkün olmadığını düşünmek yanlıştır.

Selülit kilolu olmayan bayanlarda bile görülmektedir. Bu onlardaki kas yoğunluğunun azlığı ve deformasyonundan ileri gelir. Bunların oluşmasını engellemek veya azaltmak için;

·Selülit olan bölgelerde devamlı sportif çalışmalarla, kas yoğunluğunu arttırarak, deformasyonun giderilmesi,

·Düşük yağlı ve düşük kalorili diyet yapılması

·Mümkün olduğu kadar çalışmalara yüzme de ilave edilerek, deriye sert masaj yapılması

·Yağ dokusu bütün vücuttan yavaş yavaş gideceğinden, en son mide ve kalça yağlarının ve selülitlerin yok olacağının bilinmesi ve ona göre devamlı diyet ve spor yapılması gerekmektedir.

Metabolizma ve yağ yakımı kişiden kişiye değişir ama bu yöntemler uygulanırsa sonuca ulaşılabilir. Olumsuz şartlar yaşamış pek çok aşırı şişman insanların iğne ipliğe döndüğüne rastlanılmıştır. Şişmanlık, vücudu güçsüz düşürdüğü için şişman insanlarda uzvi ve mikrobik hastalıklara zemin hazırladığı görülebilir. Şişmanlığın zararlarına örnek:

·Yağ dokusunda her 500 gram fazlalığı için, yaklaşık 500 metre damar gerekmektedir.

·Kalp daha fazla kan pompalamak ve daha fazla atmak suretiyle, şişmanlığın derecesine göre daha fazla yorulmaktadır.

·Özellikle mide yağları sebebiyle diyafram sıkışacağından, solunum kapasitesi azalmaktadır.

·Şeker hastalığı riskini arttırır.

·Ağır vücudu taşıma zorunda kalan eklem yerlerinde, çeşitli eklem hastalıkları oluşmaktadır.

·Kalp hastalıklarının en önemli sebebidir.

·Solunum yetersizliği dolaşıma yeterli kanı ve oksijeni aktaramamakta ve "anfizem" hastalığı oluşmaktadır.

·Yağlar kasları ve damarları çevreleyerek sıkıştırdığından kasların hareketi zorlaşmakta, çabuk yorulmakta ve damar sertliği, tansiyon, hemoroit, varis ve benzeri damar hastalıkları riski artmaktadır.