Güneş Yanıklarından Koruyun

[Bluesky24]

Güneş Yanıklarından KoruyunGüneş, çocuklarımız için deriden D vitamini sentezini sağlamakla birlikte özellikle yaz aylarında maruz kalındığında yaydığı UV ışınları ile zararlı etkiler oluşturabiliyor.

Güneş ışınlarının bir kısmı ultraviyole denilen gözümüzün göremeyeceği dalga boyundaki ışınlardan oluşmaktadır. UVA ışınları derinin derin tabakalarını etkilemekte ve böylelikle deri kanseri riskini artırmakta, mevsim ve hava koşullarında değişmeksizin yıl boyunca etkili olmaktadır. UVB ışınları ise derinin üst tabakasını etkileyip, UVAdan farklı olarak yaz aylarında daha yoğun bir şekilde karşımıza çıkmaktadır ve bu ışınlar güneş yanıklarına neden olmaktadır.

İnsan tüm hayatı süresince aldığı ışınların çoğunu çocukluk çağında almakta olup, UV ışınları bu dönemde erişkin döneme oranla daha zararlı olmaktadır. Ayrıca günümüzde ozon miktarındaki azalma sonucunda UV ışınlarına maruz kalma düzeyi de artmıştır. Güneş ışınları ciltte kuruluk, güneş yanığı, pigmentasyon değişikliği, lekelenmelere neden olmakta ve deri kanseri oluşum riskini artırmaktadır. Bu nedenle, çocuklarımızı küçük yaştan itibaren güneşe karşı korumak gerekmektedir.

Öncelikle çocuklarınızı güneş ışınlarının daha yoğun olduğu saatler olan 10:00-16:00 arasında güneşe çıkarmamaya özen gösterin. Özellikle 1 yaş altındaki çocuklar mümkün olduğunca gölgede tutulmalı, güneş ışınlarına direkt olarak maruz bırakılmamalı. 3 yaş altındaki çocuklar ise kesinlikle korunmasız olarak güneşin altında bırakılmamalıdır. Güneş kremi güneşe çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli, 1,5-2 saat aralıklarla tekrarlanmalı, terleme, denizden çıkma ve duş sonrasında yenilenmeli, uygulanırken cilde eşit miktarda yedirilerek, ince bir tabaka oluşturacak şekilde sürülmelidir. Korunmasız bir ciltte 15 dakika gibi kısa bir sürede bile güneş yanıkları oluşabildiğini unutmamak gerekir. Güneş ışınları yerden yansıyarak vücudumuza ulaşabilmekte, ayrıca bu ışınlar % 80-90 oranında da bulutlardan geçebilmektedir. Bu nedenle gölgede ve bulutlu havalarda bile korunma yöntemlerine dikkat etmek gereklidir. Güneş kremi seçerken suya ve terlemeye dayanıklı, yüksek faktörlü olanları seçmelisiniz. Güneş koruyucularının etkinliğini ölçen SPF, ürünün UV ışınının ne kadarını cilde geçirdiğini gösterir. Örneğin 50 SPF, ışının 1/ 50sini geçirmektedir. Ancak SPF sadece UVB ışınlarına karşı korumayı ölçmektedir, bu nedenle ürün seçilirken aynı zamanda UVA ışınlarına karşı da koruyucu olduğu mutlaka sorgulanmalıdır. Seçilen güneş koruyucular çocuklarda en az 30 koruma faktörlü, süt çocuklarında ise cilt daha ince ve hassas olduğundan en az 50 koruma faktörlü olmalıdır. Güneşten korunma yöntemleri başka önlemlerle mutlaka desteklenmelidir. Çocuklara açık renkli, bol, sık dokunmuş kumaştan giysiler giydirilmeli, çevresi geniş olan şapkalar ve UV korumalı güneş gözlüğü takılmalı, şemsiye yardımıyla güneşten korunmalı, su kaybını önlemek amacıyla bol su içirilmelidir. Tüm bu önlemlere sadece yaz aylarında ve deniz kıyısında değil, çocuğunuzu sokağa çıkarırken bahar aylarında da dikkat etmeyi unutmamalısınız. Eğer çocuğunuzda güneş yanığı gelişecek olursa ciltte kızarıklık, şişlik, ısı artışı ve ağrıya neden olacaktır. Bu durumda ağrı ve sıcaklık hissini azaltmak maksadıyla analjezik ve antipiretik etkili ilaçlar kullanabilir, ayrıca yanık gelişen bölgeye soğuk su ile ıslatılmış bez uygulanabilir. Çocuklarınıza bol su içirmeyi de ihmal etmeyin. Güneş yanığı meydana gelen yere diş macunu, yoğurt sürmek gibi yanlış uygulamalardan, yağlı ve kalın pomatlar kullanmaktan da kaçınmalısınız.