Alacakaranlığın Komiser Ferit'i: ‘Artık oyuncu olmaya karar verdim - 2

[Bluesky24]

Bu röportajın ilk bölümünAlacakaranlığın Komiser Ferit'i: ‘Artık oyuncu olmaya karar verdim - 1 başlığı altında okuyabilirsiniz.







Peki uzak kaldığınız, ıskaladığınız bir sürşeyi o bir buçuk yılda yaşadınız mı. Neler yaptınız bu sürede?







Kenan İmirzalioğlu :[/b] Eee kısmen yenilendim tabii. Kafamı dinledim. Yapmak istediğim bir sürşeyi gerçekleştirdim. Dinlendim..







Hayranlarınızla ilişkileriniz nasıl[/b]<BR style="mso-special-character: line-break"><BR style="mso-special-character: line-break">



Kenan İmirzalioğlu :[/b] Evet fenomen derecesinde sevenlerim var ama bu yelpaze bununla sınırlı değil Her kesimden insanın sevmesi beni çok mutlu ediyor. Bu arada anne-babalar dan da çok olumlu tepkiler alıyorum. Onların da sevgisinin farkındayım. Aynı zamanda "ailecek" yaşlısıyla, genciyle ilgi gösterenler var. Genel olarak hayran yelpazesi geniş. Sokaktan aldığım tepkilerde tanık oluyorum buna. Sanırım ailemin bana verdiği terbiye de anne babaların bana yönelik ilgisinin nedeni. Anadolu insanı da seviyor. bundan ötürü. Fakat bir yüzüm de Batıya ve kente dönük. O yüzden severler açısından geniş bir yelpaze var. Ama esas mutluluk oyunculuktan alınan hazda







Siz nerede büyüdünüz?







Kenan İmirzalioğlu :[/b] Ankarada Bala ilçesinin Üçen köyünde büyüdüm. 30 hanelik bir köydü. Annem babam, ablam ve ağabeyimle 12 yaşına kadar oradaydım. Ama bizim orası farklı bir köydü. Ağabeyim okudu makine mühendisi oldu Bizim soydan gelen bir durum var. Hemen hemen gençlerinin çoğu üniversiteyi bitirmiş bir sülale. Köy ama en çok okuma yazma ve en çok üniversiteyi bitiren sülaledir İmirzalıoğulları.. Babanız asıl olarak makine mühendisi mi olmanızı isterdi yoksa oyuncu mu?







Kenan İmirzalioğlu : Tabii makine mühendisi olmamı isterdi ama şimdi oyuncu olmamdan da memnun. Babam benim üniversiteyi bitirmemi çok isterdi. "Oğlum çitçi olacaksan da diplomalı çifçti ol" derdi. Ben de bitirdim ve diplomayı verdim eline.







Yine diziye dönmek istiyorum. Çok fazla eski Türk filmlerinden sahneler var deniyor. Bunu eleştiriyorlar.







Kenan İmirzalioğlu :[/b] Bir hikaye anlatıyorsunuz ve hayatta böyle bir şeyle de karşılaşılabilir bence. Bizim dizinin gerçekçi bir tarafı var genel olarak Ama bakın böyle şeyler de olabilir diye farklı sahneler de yazılıyor. Sonuç olarak bir dizi, olacak böyle şeyler.







Zaman gazetesinde bir eleştiri çıktı. Kızkardeşinizin türbanlı arkadaşına karşı çıkmışsınız.







Kenan İmirzalioğlu : O tamamen yanlış anlaşılmış. Her türlarkadaşın tabii ki, bunu demiyorum ama neyin peşindesin" diyor. Yani bir türlkendini bulamadığını düşünüyor onun. Çünkkızkardeşin bir gençlik bunalımı var. Ferit sadece bunu ona deşifre ettirmeye çalışıyor. Tehlikeli bir durum varsa bu sadece türbanın altında değil, her türlkafanın altında olabilir. Olaya böyle bakmak lazım aslında. Doğru algılayamamışlar o sahneyi.







Bu diziyi "Kurtlar Vadisi"yle karşılaştırıyorlar. Katılıyor musunuz? O diziye rakip olarak çıktı diye yorum da yapılıyor.[/b]







Kenan İmirzalioğlu :[/b] Hayır, bu görüşe katılmıyorum kesinlikle. Biz sadece bir hikaye anlatıyoruz orada. Kimseye rakip olmak gibi bir derdimiz yok. Bu bir polisiye dizisi o ise bir mafya dizisi







Aşka ilişkin düşüncelerizle ilgili de bir şeyler sormak istiyorum, Mutlu bir aşkı mı tercih edersiniz. Yoksa aşkta acı çeken bir sevgili olmak daha mı hoşunuza gider.







Kenan İmirzalioğlu : Aman mutlu aşk olsun! Ama şunu da biliyorum ki aşk olup da içinde acısı olmayanı yok. . Biraz rahatsız bir olgu aşk Ama benimkisi mümkünse mutlu bir aşk olsun! Yani aşkın acısını duymalı insan, bu daha iyi diyenlerden değilsiniz.







Kenan İmirzalioğlu :[/b] Aşk insanın dengesini, kimyasını bozanı bir şey. Ama ben ne kadar şu olmalı bu olmalı desem de kendime gelince uygulayamam.. Kadın erkek ilişkilerinde az buçuk bildiklerimi arkadaşlarımla paylaşırım. Onların aşkta yaşadığı sorunlarda araya girip "bakın bu böyle olmalı" gibi akıl veririm çoğu arkadaşıma, destek olurum., ama iş kendime gelince bunların hepsini unuturum!.







Yani arkadaşlarınıza (Radikal gazetesinde bu adla köşesi olan yazar gibi) "aşk doktorluğu" mu yapıyorsunuz?







Kenan İmirzalioğlu :[/b] Evet ama kendime gelince donup kalıyorum!.Yaa bu durum olduğunda ben arkadaşlarıma nasıl akıl veriyordum gibi hallare geliyorum.







Bu diziden çok önce "Memoli" vardı. O da polisiye idi. Alacakaranlıkla Memoli arasında ne fark var?







Kenan İmirzalioğlu :[/b] Memoli biraz daha eğlenceli bakıyordu polislerin hayatına. Ama burada olaylar daha ciddi, o diziye göre daha reel bir olaylar dizisi var ortada. Yani gerçek hayatta nasıl oluyorsa o yapılmaya çalışılıyor Bu dizinin örnek alınacak sahneleri de var mı. Yani senaryo yazılırken böyle kaygılar duyuluyor mu.?







Kenan İmirzalioğlu :[/b] Bu iş yapılırken birilerine örnek olsun kaygısıyla yapılmıyor.







Kendinize bakar mısınız? Beslenmeniz nasıl?







Kenan İmirzalioğlu :[/b] Seviyorum bedenimi, ilgi gösteriyorum ona. Mesela spor yapıyorum. Kendime dikkat ediyorum. Ama öyle sebze ile besleneyim falan diye düşünmem. Eti çok severim. Kahvaltıda ise mutlaka bal yerim.







Tatile gider misiniz?







Kenan İmirzalioğlu : Ben kafamı dinlemeye giderim genellikle. Ama tatil deyince aklıma deniz gelmez hemen. Ormanlık yerleri ve dağları da çok severim. Doğayı tutkun olduğumu söyleyebilirim.. Onu izlemeyi çok severim. Gün batışını, güneşin doğuşunu izlemekten büyük keyif alırım. Olympos gibi yerleri de çok beğendiğimi söyleyebilirim







Kaynak:Kadınvizyon