[Bluesky24]

Karşınıza çıkan erkek, sizi mutlu edecek beyaz atlı prens mi? Yoksa o bir kalp hırsızı mı? Kalbinizi çalacak, sonra da br gün arkasına bile bakmadan çekip gidecek mi?







Siz de beyaz atlı prensinizi bekliyorsunuz, biliyorum. Ancak onu bulmak için daha dikkatli bakmanız gerekli. Karşınıza çıkan erkeği değerlendirirken, kalbiniz kadar kafanızı ve gözlerinizi de kullanın.Kalp hırsızları aslında size kendileri ile ilgili ipuçlarını vereceklerdir. Bunları görmezden gelmeniz size pek bir şey kazandırmaz. Sadece üzüntülgeçecek günlerinizin sayısını arttırır. Unutmayın bu tür bir ilişki ne kadar uzun sürerse, o kadar da yıkıcı olur.Şimdi isterseniz, size birkaç ipuçu verelim. Bunları tartıp, karşınızdaki erkeği anlamaya çalışın.

Önceliklerine bakın. Öncelik sizde mi? Yoksa arkadaşları, futbol maçı, işi ya da başka bir şeyde mi?



Sizi arkadaşları ve ailesi (zamanı geldiğinde) ile tanıştırıyor mu? Kendi çevresine girmenizi istiyor mu? Sizin çevrenize girmek istiyor mu? Arkadaşlarınızı, ailenizi (zamanı geldiğinde) tanımak istiyor mu?



İlişkinizde, başkaları ile birlikte olunan süre mi yoksa yalnız kaldığınız süre mi daha çok?



Size söz verdiklerini yapıyor mu? Yoksa her seferinde, bir sürbahane mi uyduruyor?



Sorunlarınızla ilgileniyor mu? Size zaman ayırıyor mu? Sizin hoşunuza giden şeyleri yapmaya özen gösteriyor mu?



Bu ipuçları size karşınızdaki hakkında bazı ipuçları verecektir. Bunları dikkatlice değerlendirin. Size vakit ayıran, sizin için çaba sarfeden, size özen gösteren erkeği seçmezseniz, mutsuzluğu baştan garantilemiş olacaksınız. Cengiz Aymatovun filmi de yapılan ünlromanı "Selvi Boylum, Al Yazmalım"ım sonunda Türkan Şorayın canlandırdığı Asya biri çılgınlarca sevdiği ama bir gün çekip giden erkek, diğeri onları yersiz yurtsuzluktan kurtaran diğer erkek arasında kalır. Yüksek sesle sorar: "Sevgi nedir?" Sorusuna yine kendi cevap verir: "Sevgi Emektir". Evet sevgili okuyucularım, sevgi emektir. Siz de sevginiz için emek sarfedip, onu güzelleştirin ama emek sarfetmeyen erkeğin sevgisine de inanmayın.







Kaynak:Kadınvizyon