Beslenme alışkanlığınızda değişiklik yapmayacaksanız detoks yapmayın daha iyi!

[Bluesky24]

Beslenme alışkanlığınızda değişiklik yapmayacaksanız detoks yapmayın daha iyi!

Bir gün değil her gün detoks yapmanızı, sağlıklı beslenme ve yaşam alışkanlıkları kazanmanızı tavsiye ediyorum.





Nevşah Fidan





Bu şu an, hemen sevdiğiniz, zevk aldığınız yiyecek ve içeceklerden vazgeçeceksiniz anlamına gelmiyor. Her şeyin bir zamanı olduğu gibi alışkanlıklarımızı değiştirebilmemiz de zaman alıyor. Et, süt ve rafine gıda ağırlıklı beslenen bir kişinin 10 gün içerisinde vejetaryen olmasını veya canlı gıdalarla beslenmeye başlamasını bekleyemeyiz. Bu mümkün değil zaten.



Aşağıda sağlıklı bir yaşama geçiş için izlememiz gereken yolları tek tek sıraladım; daha sonraki yazılarımda size hepsiyle ilgili detaylı bilgiler ve neler yapabileceğinizle ilgili ipuçları da vereceğim. Bunlar ilerleyen zaman içerisinde işleyeceğimiz konu başlıkları.



Sağlıklı bir yaşam için...



Gerçekçi olun. Şu an sizin, bedeninizin, düşünce sisteminizin içinde bulunduğu durumun farkında olun. Kendinizi kimseyle kıyaslamayın. On gün içerisinde, ömür boyu detoks yapmış veya onlarca defa detoks programına katılmış bir arkadaşınız gibi olamazsınız. Sisteminizde yıllardır ne kadar çok toksin biriktirdiyseniz temizlenmesi de o kadar zaman alacak. Kararlı ve sabırlı olun. O zaman başarabilir, size zarar veren tüm alışkanlıklarınızı (ya da büyük bölümünü) bırakıp daha sağlıklı, enerjik ve dinç bir yaşama adım atabilirsiniz.



Her zaman olumlu düşünün. Hiç kimse veya hiç bir şey sizden değerli değil. Etrafınızdaki herkesin sizin sağlıklı olmanıza ihtiyacı var. Siz sağlıklı oldukça bu zaten etrafınızdaki herkese ve her şeye yansıyacaktır; bunu hep hatırlayın. Bunu hatırlamak ve ne olursa olsun olumlu düşünmek kararlı olmanızı ve karar verdiğiniz yolda emin adımlarla ilerlemenizi sağlayacaktır.



Bol su için, canlı sebze meyvelerle beslenin.



Kendinizi sevin.



Affedin. Duygusal çöplük dediğimiz "pişmanlıklar"dan uzak durun. Geçmişte veya bugün yaşanan her şey yaşanması gerektiği için yaşandı, yaşanıyor. Kimseyi, hele kendinizi suçlamaya ve sisteminizde size zarar verecek duygusal çöplükler biriktirmeye hiç gerek yok. Ayrıca geçmişten hücre hafızanızda taşıdığınız olumsuz duygular (eleştiriler, pişmanlıklar) hedeflerinize ulaşmanızı engelleyen en önemli unsurlardan biri. Bugün duygusal arınma ve geçmişten arınmayla ilgili uygulayabileceğiniz birçok sistem ve yöntem var.



Destek alın. Sisteminizde geçmişten kalan unutamadığınız anılar, insanlar, durumlar veya hastalıklar olduğunu hissediyorsanız ve bu durum artık sizin tek başınıza başa çıkabileceğinizden fazlaysa mutlaka bir uzman desteği alın. Hedefinize daha kolay ve çabuk ulaşabilmenizi sağlayacak iyi bir yaşam koçu ile çalışmaya başlayın.



Nefes alın. Biz insanlar ihtiyacımız olan enerjinin % 60'ını kendi nefesimizden alıyoruz. Yemek yemeden aylarca, su içmeden 2 gün yaşayabilirsiniz, oysa nefes almazsanız birkaç dakika içinde ölürsünüz. Aşırı yeme alışkanlıklarının, şeker bağımlılığının ana sebebi ihtiyacımız olan enerjiyi nefesimizden alamıyor olmamız. Bu nedenle başka yerlerden enerji almaya ve tatmin olmaya çalışıyor, sonunda da sigara, içki veya yemek bağımlılıkları üretiyoruz. Gün içinde aklınıza geldikçe derin nefes alın, imkanınız varsa en kısa zamanda bir nefes açma çalışmasına katılıp nefesinizin ne durumda olduğuna bakın ve tıkalı bir yer varsa açtırın.



Meditasyon yapın. Sürekli "yapma" ve belki de "üretme" odaklı yaşamınız içerisinde her gün mutlaka en az bir saatinizi, 10-15 dakikalık dilimlere bölerek meditasyona ayırın. Sakin bir ortamda oturun veya yatın, gözlerinizi kapatıp 15 dakika hiçbir şey yapmayın, sadece içinize dönün.



Dinlenin. Kaliteli ve düzenli uyku sağlığımız için en önemli şeylerden biri. Düzenli uyuyun. Uyumanız gereken saatlerde, mümkün olduğunca akşam 23:00 ile sabah 07:00 arasında uyumaya özen gösterin. Vücut dengemizi bozan önemli etkenlerden biri de uyumamız gereken zamanda uyumayıp kaliteli uyku almamamız.



Doğal olun. Yaşam içerisinde herkesin duygusal iniş çıkışlar yaşayabileceğini hatırlayarak duygularınızı ifade etmekten çekinmeyin. Ağlayın, gülün, bağırın. Bu duyguları bastırarak içinize attığınızda, her birinin sisteminizde ileriki yıllarda ciddi hastalıklara sebep olabilecek toksinler olarak kaldığını her zaman hatırlayın.



Bir sonraki hafta ilk konu başlığımızda görüşmek üzere.



Sağlıkla kalın.



29 Temmuz 2008









Kaynak: Joy Dergisi