İSKORPİT ( Scorpaena Serofa)
İskorpit denizlerimizde Trakonya ile Varsam’dan sonra dikenleri ikinci derecede zehirli olan balıklardandır.
Scorpeanidae familyasından olup bilimsel adı "Scorpaena scrofa" dır. Şekil ve görünüş itibariyle çirkin sevimsiz bir balıktır. Yan tarafları ve kuyruk yüzgeci hariç, başı dahil olduğu halde bütün dikenlerle kaplıdır.
Dikenlerin bir çoğu, özellikle birinci sırt yüzgecinin on bir dikeni, kıç yüzgecinin üç dikeni ve karın yüzgecinin de bir dikeni zehirlidir.
Dikkate değer bir konuda küçük boyda, yani yavru olanlarının zehiri büyüklerine oranla çok kuvvetli ve etkilidir. Balıkçı diliyle yavru iskorpitlere sıçan iskorpit denir.
İskorpit ( Scorpaena Scrofa )
İskorpitin vücut yapısı koni şeklindedir.
Baş girintili çıkıntılı bir çok dikenlerle kaplı olup, vücudunun üçte biri oranında büyüktür. Ağzı da o oranda geniştir. Ağzını açtığı vakit genişlik hemen hemen vücut çapına eşit olur. Çenelerinde kesici dişler yoktur.
Alt çene üst çeneye oranla daha çıkıktır. Daima dipte yaşadığı için gözleri başının üst tarafına doğru yerleşmiştir. Bütün yüzgeçleri fazla gelişmiştir.
Buna rağmen hareketli bir balık değildir. Adeta tembeldir. Hayatını küçük taşlık, kayalık, mağaralık ve ilişkenlik gibi yerlerde geçirir.
Pulları ufak olup derisine iyice yapışmıştır. İskorpit genel olarak alacalı esmer, kısmen kahverengimsi, pembe ile karışık kırmızı renktedir.
Bulunduğu yere göre rengini uydurma yeteneği vardır. Ortalama boyu 15 – 20 santimdir. 30 santim olanlarına da rastlanır. Üreme mevsimi yaz aylarıdır. Her sene 3.000 yumurta döker.
Yumurtasını kuytu yerlere bıraktığından yavrular pek fazla zarar görmezler.
İskorpit bütün denizlerde bulunur.
Ancak soğuk bölgelerden hoşlanmaz. Yerli balıklardan sayılır. Kış mevsiminde biraz derin sulara çekilir. İlkbahar gelince sahillere yaklaşır. Rıhtım kenarlarına kadar sokulduğu olur