Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Uyarılar

Sezaryen - genel bilgiler

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Sezaryen - genel bilgiler Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Herkesin bildiği gibi hamile bir kadında bebeğin vajinal yoldan değil de karın boşluğunun cerrahi olarak açılarak doğurtulması işlemi sezaryen olarak adlandırılır. Sezaryen son zamanlarda tüm dünyada en çok gerçekleştirilen operasyonların başında gelmektedir ve sezaryen ile doğum oranları giderek artmaktadır. Özellikle ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi

Sezaryen - genel bilgiler

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-05-2010, 04:41 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Sezaryen - genel bilgiler

Herkesin

bildiği gibi hamile bir kadında bebeğin vajinal yoldan değil

de karın boşluğunun cerrahi olarak açılarak doğurtulması

işlemi sezaryen olarak adlandırılır. Sezaryen son zamanlarda

tüm dünyada en çok gerçekleştirilen operasyonların

başında gelmektedir ve sezaryen ile doğum oranları giderek

artmaktadır.



Özellikle ülkemizde her hamile kadının ilk aklına gelen

doğumun ne şekilde olması gerektiği, sezaryen'in mi yoksa

normal doğumun mu daha iyi olduğu sorusudur. Bu sorunun cevabı

bu yazının konusu değildir. Ancak burada kısaca

sezaryen'in son ana kadar her zaman bir alternatif

olarak yerini koruduğunu belirtmek isterim.



Tarihçe



Sezaryen teriminin gerçek kaynağı ve ilkkez ne zaman ve nerede

yapıldıığı konusu açık değildir. Sezaryen kelimesinin

orta çağda Latince kesmek anlamına gelen caedare'den

geldiği ve bu şekilde doğan bebeklerin caesones olarak

adlandırıldığı tahmin edilmektedir. Bir başka iddia da

kelimenin kökeninin milattan önce 8. yüzyıla kadar

uzandığıdır. Bu yıllarda Roma'da geçerlil olan lex

regis adı verilen yasanın zamanla lex cesarea

olarak değiştiği rivayet edilir. Yasa hamile bir kadın

öldüğünde karnının açılarak bebeğin çıkartılmasını

ve bu sayede anne ve bebeğin ayrı ayrı gömülmesini

emretmekteydi.



Konu ile ilgili pekçok spekülasyon yapılmasına rağmen

Galen, Hipokrat ve Soranus gibi antik dönem hekimleri karın

yolu ile doğum konusunda günümüze herhangi bir bilgi

ulaştırmamışlar v ebu tür bir işlem tarif etmemişleridir.



1581 yılında François Rousset ilk kez sezaryen doğumlar

ile ilgili yazılar yazmış ve kendisine ulaşan mektupların

ışığında 14 tane sezaryen tanımlamıştır.Bununla birlikte

kendisi ne bir sezaryen gerçekleştirmiş ne de buna tanıklık

etmiştir.17. yüzyılın ortalarından başlayarak doğum

hekimleri tarafından abdominal doğumlar daha sık bildirilmeye

başlanmıştır.



O dönemlerde hekimlerin abdominal doğum yaptırmalarının

karşısındaki en büyük engel anestezi ve enfeksiyonlardı.

1846'da dietil eter adı verilen anestezik maddenin kullanıma

girmesi dönüm noktalarından biri olarak kabul edilebilir.

Kraliçe Viktorya'nın 1853 ve 1857'de iki çocuğunu bu şekilde

dünyaya getirdiği bilinmektedir. Anestezi alanındaki bu

devrime rağmen enfeksiyon kontrolünün sağlanamaması ve

işlem sonrası anne ölüm oranlarının çok yüskek seyretmesi

sezaryenin sadece çok özel durumlarda yapılması gereken bir

ameliyat konumundan kurtulmasına engel olmuştur.



Sezaryenin kısıtlayıcı faktörlerinden biri de cerrahi

teknik yetersizliklerdi. İlk başlarda cerrahlar kestikleri

rahimi tekrar dikmekten çekindikleri için fazla miktarda kanama

olmakta ve bu kan kaybı nedeniyle anne ölümleri sıkça

görülmekteydi. Hatta bazı cerrahlar sezaryen sonrasında

kanama ve enfeksiyonu kontrol altına alabilmek için rahimin

tümüyle alınmasını önermekteydiler. 1882 yılında Max

Sanger sezaryende kesilen rahimin gümüş ya da ipek ipliklerle

dikilmesinin başarılı olabileceğini ileri sürdü ve

kendisinin 17 hastasından 8'inin bu şekilde hayatta

kaldığını bildirdi.



Rahim duvarlarının dikilmesi ile kanamaya bağlı ölümler

azaltılmasına rağmen karın zarı iltihabının önüne

geçmekte çok büyük güçlükler vardı. 1907'de karın

zarını açmadan sezaryen yapılabileceği fikri ileri atıldı.

Bu yaklaşım karın zarı iltihabı riskini daha azaltmaktaydı.

1912 yılında König rahimi diklemesine kestiği klasik

insizyonunu tanımladı. Bu sayede uterusun alt kısımları

karın zarı ile örtülebiliyordu. 1926'de Kerr uterusun alt

kısmından enlemesine kesilmesinin daha az risk taşıdığını

ileri sürdü Günümüzde yapılan hemen hemen tüm sezaryen

amaliyatlarında Kerr'in 1926 yılında tanımladığı ve kendi

adı ile anılan kesi kullanılmaktadır.



1928'de Alexander Fleming'in penisilini keşfetmesi ile

enfeksiyonlar ile mücadelede de önemli aşamalar kaydedildi ve

sezaryen operasyonları daha güvenli hale geldi.



Küçük bir not; ülkemizde anne ve bebeğin her ikisinin de

yaşamını devam ettirdiği ilk başarılı sezaryen amaliyatı

1900'lü yılların başında saray cerrahı olan Cemil Topuzlu

tarafından İstanbul Nişantaşında bir konakta

gerçekleştirilmiştir.



Zaman içerisinde hem cerrahi hem de anestezi tekniklerindeki

değişimler, ilaç sektöründeki buluşlar ve dikiş

malzemeleri gibi pekçok faktörün etkisi ile sezaryen

günümüzde son derece güvenli ve kolay bir ameliyat haline

gelmiştir.



Hangi durumlarda sezaryen gereklidir?



Pekçok durumda doğumun sezaryen ile yapılması gerekli

olabilir. Genel olarak normal doğumun olanaksız ya da çok

tehlikeli olduğu durumlarda anne adayı ve/veya bebeğin

hayatını kurtarmak, ya da normal doğum eyleminin güvenli

olmadığı hallerde sezaryen önerilir. Bazı endikasyonlar

sadece anne adayının bazıları da sadece bebeğin iyiliği

için, diğerleri ise hem anne adayı hem de bebeğin iyiliği

içindir.



Bazı durumlarda doğumun normal yollardan olması

olanaksızdır. Bu gibi hallerde doğum eylemi başlamadan önce

sezaryen kararı verilir ve 38. haftadan sonra gebelik sezaryen

ile sonlandırılır. Zaman zaman da eylem başladıktan sonra

ortaya çıkan nedenler ile sezaryene karar vermek gerekebilir.

Sezaryen endikasyonları gruplar halinde incelenebilir.



Normal doğumun olanaksız ya da

riskli olduğu, sezaryene önceden karar verilen durumlar



Yan geliş (transvers duruş):

Bebeğin rahim içerisinde yan durması. Bu durumda

bebeğin vajinal yoldan doğması olanaksızdır. Hem anne hem de

bebek hayatını yitirebilir. Bebekler gebeliğin erken

dönemlerinde yan (transvers), baş aşağıda ya da popo

aşağıda durabilirler. Gebelik sonlara yaklaştıkça yan duran

bebeklerde baş ya da popo aşağıya dönerek son pozisyonunu

alır. Bu dönüşün yaşanmaması durumunda önde gelen kısım

bebeğin omuzu olacaktır. Bu oldukça riskli bir durumdur.



Makat geliş: Bebeğin

önde gelen kısmının poposu

olması kesin bir sezaryen gerekliliği değildir. Ancak

eğer önde gelen kısım ayak ise sezaryen dışında bir

alternatif yoktur. Tam ya da saf makat gelişlerde ise anne ve

bebeğin durumu dikkate alınarak normal doğuma karar

verilebilir. Ancak günümüzde pek çok doktor bu riski göze

almaz ve sezaryen önerir. (makat gelişler hakkında bilgi için

tıkla yın)



Pasenta previa totalis:

Bebeğin eşinin (plasenta) rahim ağzını tamamen kapatması

durumuna plasenta previa adı verilir. Bu durumda normal doğum

olanaksızdır ve önceden karar verilerek sezaryen yapılır.Bu

durumda bebek doğum kanalına giremez. Gebeliğin erken

dönemlerinde plasenta alt kısımda yerleşmiş olabilir. Ancak

gebelik ilerledikçe rahimin büyümesi ile birlikte plasenta da

yukarıya doğru çekilir. Son aya girildiğinde eğer buyukarı

çekilme gerçekleşmemiş ise plasenta

previadan söz edilir. Plasentanın rahim ağzını

kısmen kapatması ya da hemen kenarında bulunması durumunda da

rahim ağzının açılması sırasında aşırı kanama

olabileceğinden sezaryen yapılmalıdır.



Çok iri ya da çok küçük

bebek: Bebeğin tahmini doğum ağırlığının

4500 gramdan fazla ya da 1500 gramdan az olması durumda doğum

travması ve buna bağlı bebekte hasar meydana gelmesi

olasılığı yüksektir. Bu tür durumların varlığında

normal doğum mümkün olmakla birlikte riski en aza indirmek

amacıyla sezaryen önerilir. 4500 gramın üzerinde olan

bebeklerde yaşanabilecek en büyük risk omuz takılmasıdır.

Bebeğin başı doğduktan sonra omuzları doğum kanalında

takılıp kalır. Omuz takılması son derece talihsizbir

durumdur. Küçük bebeklerde ise doğum travmasına bağlı kafa

içi kanamalar normal doğum sonrası daha sık görülür.

Küçük bebeklerde aynı zamanda fetal duruş bozukluğu olma

olasılığı yüksektir.



Baş-pelvis uygunsuzluğu: Bebeğin

kilosundan bağımsız olarak bebeğin en geniş çapı olan

kafası ile anne adayının kemik yapıları arasında uyumsuzluk

olabilir. Bu durum eskiden dar pelvis ya da halk arasında çatı

darlığı olarak adlandırılmaktaydı. Dar pelvis yanlış bir

tanımlamadır. Doğru olan annenin pelvisi ile bebek arasındaki

ilişkinin saptanmasıdır. Örneğin pelvisi normal olan bir

kadında bebek iri ise baş-pelvis uygunsuzluğu olabilir oysa

aynı kadın minyon bir bebeği rahatlıkla vajinal yoldan

doğurabilir. Bu durumda pelvis darlığından söz edilemez.

Ancak raşitizm gibi bazı hastalıklarda annenin kemik

yapılarında şekil bozuklukları olabilir. Bu gibi durumlarda

vajinal doğum mümkün değildir.



Çoğul gebelikler: Şart

olmamakla birlikte çoğul

gebeliklerde sezaryen tercih edilir.Özellikle üç ya da

daha fazla sayıda bebek varsa vajinal doğumdan kaçınılır.

İkiz gebeliklerde ise önde gelen bebeğin makat geliş

arkadakinin ise baş geliş olması durumunda ilk bebeğin

gövdesi doğduktan sonra arkadki bebek ile kafaları

kilitlenebileceğinden bu durum mutlak bir sezaryen

gerekliliğidir.



Doğumsal anomaliler:

Bebeğin doğum kanalından geçmesini olanaksız kılan yapısal

anomalilerin varlığında da sezaryen gerekliliği vardır. Bu

durumun en önemli örneği bebeğin karın duvarının

kapanmadığı ve iç orgalarının dışarıda olduğu

gastroşizis ve omfalosel durumlarıdır. Vajinal doğum

olduğunda bu organlarda ciddi zedelenmeler meydana gelir. Bazı

iskelet sistemi hastalıkları ile nöral tüp defekti gibi

durumlarda da sezaryen gereklidir. Yapışık ikiz varlığında

da sezaryen uygulanır.



Doğum kanalını tıkayan

kitleler: Başta myomlar

olmak üzere bazı kitleler doğum kanalını daraltarak vajinal

doğumu olanaksız hale getirebilirler. Dev kondilom (genital siğil)

varlığında da vajinal doğumdan kaçınılır.



Anne adayıdaki sistemik

hastalıklar: Bazı durumlarda anne adayının

doğumun ikinci evresinde ıkınması sağlığını tehlikeye

atabilir. İleri derecede kalp hastalıkları bu durumun en

güzel örneğidir. Benzer şekilde anevrizma gibi beyin

hastalıklarında da anne adayının ıkınması sakıncalı

olabilir. Ikınma sırasındaki kafa ve karın içi basınç

artışı riskli olduğunda sezaryen tercih edilir.



Annede herpes enfekiyonu: Anne

adayında aktif genital herpes

enfeksiyonu varlığında bebek doğum kanalından geçerken

enfeksiyonu kapabilir. Bu oldukça riskli bir durumdur. Aktif

genital herpes varlığında vajinal doğum asla yaptırılmaz.



Geçirilmiş sezaryen: Daha

önceki hamileliklerin sezaryen ile sonlandırılmış olması

mutlak bir sezaryen gerekliliği değildir. Bunun tek istisnası

uterusun yukarıdan aşağıya doğru kesildiği klasik

sezaryendir. Bu durumda eylem sırasında rahim kasının

yırtılma olasılığı çok yüksek olduğundan asla denenemez.

Alt kısıma yatay bir kesi yapılarak gerçekleştirilen sezaryenlerden sonra ise normal

doğum denenebilir. Ancak pekçok doktor bu gibi

durumlarda yine sezaryeni tercih etmektedir.



Geçirilmiş myomektomi: Önceden

yapılan bir myom çıkartma ameliyatında rahim boşluğuna

girilmiş ve kavite dikilmiş ise çoğu doktor sezaryeni tercih

eder.



Geçirilmiş vajinal oprerasyon:

Vajinada uygulanmış bazı operasyonlardan sonra normal doğum

önerilmez.



Vajinismus ve/veya korku:

Anne adayının normal doğumdan aşırı korktuğu ya da

muayeneyi tolere edemediği durumlarda hiçbir tıbbi gereklilik

olmaksızın sezaryen önerilebilir.



Fetal distress bulguları:

Yapılan rutin NST incelemelerinde fetusun sıkıntıda olduğunu

düşündüren bulguların varlığında sezaryen gerekli

olabilir.



İsteğe bağlı sezaryen:

Günümüzde ülkemizde özel hastanelerde en sık yapılan

sezaryen isteğe bağlı sezaryenlerdir. Burada herhangi bir

tıbbi gereklilik olmaksızın anne adayının tercihi ile bebek

miadını doldurduktan sonra (38. haftadan sonra)

kararlaştırılan bir günde sezaryen ile doğurtulur. İsteğe

bağlı sezaryenlerde en sık karşılaşılan neden anne

adayının normal doğumdan korkması, uzun sürebilecek olan

eylemi çekmek istememesi, bebeğini en ufak bir risk altına

sokmak istememesi, normal doğumun uzun dönem etkilerinden

çekinmes, çift için özel bir günde (evlilik yıl dönümü,

ebeveynlerden birinin doğum günü, 02.02.02 gibi kolay hatırda

kalacak günlerin tercih edilmesi gibi) doğumun

gerçekleştirilmesi ve hatta bebeğin burcunun

ayarlanmasıdır!... Bu durumun en uç örneği bebeğin burcu

ile birlikte yükselen burcunun da ayarlanması için belirli bir

saatte sezaryen yapılmasının istenmesidir (başımıza geldi

:-) )



Bazı durumlarda ise doktor anne adayını sezaryene teşvik

eder. Gebeliğin çok zor elde edildiği ya da ikinci bir gebelik

şansının düşük olduğu ileri anne yaşı,tüp bebek

sonrası gebelik gibi durumlarda normal doğumun bebeğe

yüklediği risklerden kaçınmak ve bebeğin sağ olarak

dünyaya gelmesini garanti altına almak için sezaryen tercih

edilir. Eskiden Türk tıp literatüründe kıymetli

bebek olarak geçen bu endikasyon, daha sonra terimin

anlamsızlığı nedeniyle terk edilmiştir. Her ne olursa olsun

tüm bebekler kıymetlidir kıymetsiz tek bir bebek bile yoktur.



Vajinal doğum planlanırken

eylemin herhangi bir anında sezaryen gerekliliği doğuran

durumlar



Zaman zaman vajinal doğum için her türlü şart uygunken ve

elem devam ederken ortaya çıkan durumlar sezaryen gerekliliği

doğurabilir.



İlerlemeyen eylem: Anne

adayının kasılmaları düzenli ve güçlü olmasına rağmen

rahim ağzının açılmması ya da bebeğin kafasının

aşağıya inmemesi durumunda sezaryen gereklilği ortaya

çıkar. Eylemin ilerlememesinde en önemli neden bebeğin

kafasının doğum kanalına uygun şekilde girmemesidir.Daha

önceden fark edilemeyen başpelvis uygunsuzluğu ya da kafanın

kanala eğri girmesi durumunda yeterli kasılmalara rağmen eylem

ilerlemez.



Fetal kalp atımlarının

bozulması: Doğum eylemi sırasında kasılma

ile birlikte rahime giden kan ve oksijen miktarında azalma olur.

Bu azalma aynı şekilde plasentaya ve bebeğe giden miktarlara

da yansır. Normalde bebek kasılmalar sırasında görülen bu

azalmayı rahatlıkla tolere eder.Tolere edemediği durumlarda

ise ilk önce kalp atım hızında bir yavaşlama izlenir. Fetal

kalp atımları bozulduğunda anne adayını sol yanına

yatırmak ve oksijen vermek gibi temel önlemler ile durum

düzelmiyor ise sezaryen kararı verilir. Bu duruma akut

fetal distres adı verilir.



Plasentanın erken ayrılması:

Plasentanın bebek tamamen doğup ilk nefesini almadan önce

rahim duvarından ayrılmasına ablasyo

plasenta ya da plasental dekolman adı verilir. Böyle

bir durumda bebeğin oksijen ve besin kaynakları azalır.

Plasentanın hepsinin ayrılması durumunda ise tamemen kesilir.

Tam dekolman son derece acil bir durumdur. Anne ve bebeğin

hayatı tehlikededir. Zaman kaybetmeden acil şartlarda sezaryene

alınır.



Kordon sarkması: Amniyon

kesesi açıldığında bebeğin göbek kordonu rahim ağzından

dışarıya sarkabilir. Son derece acil bir durum olan kordon

sarkması varlığında kordon sıkışarak bebeğe giden tüm

kaynakların kesilmesine ve bebeğin ölmesine neden olabilir.

Kordon sarkması varlığında bir kişi elini annenin vajenine

sokarak kordonu rahim içine iter. Bu vaziyette ameliyat odasına

gidilir. Bebek tamemen doğana kadar kişi elini vajinadan

çıkarmaz. Kordon sarkması durumunda sezaryen zamana karşı

yapılan bir yarıştır.



Amniyon sıvısının mekonyumlu

olması : Bebeğin barsak içeriğinin (mekonyum)

amniyon sıvısında olması bebeğin sıkıntıda olduğunun

belirtisidir. Mekonyum bebeğin akciğerlerine kaçarsa kimyasal

akciğer enfeksiyonuna neden olabilir. Bu nedenle amniyon

sıvısında mekonyum saptandığında şart olmamakla birlikte

sezaryen tercih edilebilir.



Bebeğin kafasının

sıkışması: Zaman zaman eylem normal olması

gereken şekliyle ilerlerken bebeğin kafası doğum kanalının

ortasında takılabilir. Bu durumda sezaryen gerekir.



[/b]











Bu yazı ilginizi çektiyse aşağıdaki

yazıları da okumanızı öneririm





******





•******Sezaryen

aşamaları



•******Sezaryen ya da normal doğumAnkete katılın: Tercih

ettiğiniz doğum şekli nedir?







******















******



Geri































































10 Şubat 2008



Saat: 14:20







UYARI



Çin

Malı ürünlere dikkat !

















































































































































Unutmayın!





Çalışan

anne adayları: Doğum

öncesi iznine ayrılmak için yapmanız gereken

işlemleri unutmayın













































Kaynak: Dr. Mumcu

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

« Genital siğilerde krem tedavisi | Lohusalık »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Sezaryen - genel bilgiler

Serbest Kürsü ve Diğer Sağlık Haberleri Sezaryen - genel bilgiler Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Herkesin bildiği gibi hamile bir kadında bebeğin vajinal yoldan değil de karın boşluğunun cerrahi olarak açılarak doğurtulması işlemi sezaryen olarak adlandırılır. Sezaryen son zamanlarda tüm dünyada en çok gerçekleştirilen operasyonların başında gelmektedir ve sezaryen ile doğum oranları giderek artmaktadır. Özellikle ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sağlık Haberleri telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sağlık Haberleri nerededir kimdir Diğer Sağlık Haberleri çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sağlık Haberleri hipnoz Diğer Sağlık Haberleri olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sağlık Haberleri hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sağlık Haberleri kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:11 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.