[Bluesky24]

Hocam , geciktiğim için baştan özrümün kabulünü rica ediyorum.



Ben uzun yıllar Tip-1 Şeker Hastalığı (Diyabet) ile çalışma hayatını yürütmüş biriyim. Diyabet hastalığım ne kadar iyi kontrol edilirse edilsin sonunda yapacağı 3 temel komplikasyondan (damar sistemi bozukluğu-görme kaybı(retinopati)-böbrek yetmezliği(nefropati) beni Böbrek yetmezliği ve böbreklerin kaybı ile yüz yüze getirdi. Hayatta kalabilmek için Diyaliz�e bağlanarak yaşamak zorunda kaldım. Bir yandan da çalışma hayatıma devam edebiliyordum. Diyaliz Merkezlerinde gördüğüm tablo beni çok şaşırtıyordu. Orada hastalar Diyaliz makinasına bağlandıkları için hayata , kaderlerine ve makinaya küsüyorlar, karamsar ve umutsuz yaşıyorlardı. Halbuki o diyaliz makinaları bizim hayata devam etmemizi sağlayan müthiş buluşlardı. Haftada 3 defa 4�er saatlik diyaliz seansları, tüm hafta boyunca yaşadığımız diğer rahat saatlerin yanında çok uzun sayılmazdı.Kadere küsmek saçmaydı çünkü bunda bizim bir suçumuz yoktu. Diyalize girdiğim yıllarda bir yandan da çalıştığım için iş seyahatlerimde gittiğim bütün büyük şehirlerdeki Üniversite Hastanelerinin Organ Nakli Bölümlerine sağlık dosyamı verdim ve umutla beklemeye başladım. 1,5 yıl sonra Akdeniz Üniversitesinden aradılar.Benim dokularıma ve kan gurubuma uygun bir kadavra çıktığını, derhal Antalya�ya gelmem gerektiğini ve hemen heycanlanmamam gerektiğini zira 6 diğer adayı da çağırdıklarını söylediler. Hemen gittim, Doktorların uyarılarını dinlediğim için ve en çok da Allah�ın yardımıyla ameliyata alındım.Aynı anda hem Böbrek ve hem de Pankreas takıldı. Bu sayede hem diyalizden ve hem de yıllardır çektiğim Şeker hastalığı (Diyabet)� ten kurtuldum. Ameliyat 7-8 saat sürmüş ama ben hiç hissetmedim.11 gün hastanede kalıp taburcu oldum. Şimdi 3 yıldan fazla bir süredir baklava börekli,bol meyveli ve bol su içerek

hayatı keyifle yaşıyor, sabah-akşam günde 2 defa ilaçlarımı alıyor ve Allah�ıma şükrediyorum. Bu mesajımı okuyan Diyaliz hastalarına mutlaka Organ nakli için başvuru yapmalarını tavsiye ediyorum.Onlarınki ile aynı doku ve kan gurubunda kimin ne zaman öleceğini sadece Allah bilr.



Size de böyle bir mesaj yazma imkanı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum Doç.Dr.Yusuf Hocam.

Saygılarımla

Mustafa Enez-52 yaşında-Emekli



Doç.Dr. Yusuf AKCAN



02. 14:40:48



Sayın mustafa Enez, başarılı hasta öyküleri kısmını başlattığınız için biz teşekkür ederiz.tüm hasta ve hasta yakınları Başarılı hasta öyküleri başlığı ile diğer hastalara umut olacak öykülerini yazabilirler . belli sayıya ulaştığında ayrı bir menu dahi açabiliriz.Editor



Kaynak: www.saglikdanis.com