![]() |
Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Selam arkadaşlar; benim bilinçaltımı değiştirmem gerekli bunun şart olduğunu anladım.. Özellikle bu sitede geçirdiğim zamanların sonunda çok iyi anladım... Ama sorun şu ki bilinçaltımı nasıl değiştireceğimi bilmiyorum... Bilinçaltımda ki kötü anıların, mesajların, duyguların artık her ne denilirse; onların yerine olumlu olanları koymak isityorum; bunun için ne yapmalıyım?.. BİLİNÇALTIMDA NELERİN OLDUĞUNU DA ÇOK İYİ BİLMİYOrum ama biraz hissediyorum ve anlıyorum ki kötü şeyler var ve onları temizlemem gerekli... Lütfen olumlama yyap demeyin; olumlama yapacağım tabii ama bu benim bilinçaltımın değişmesi olumlamalarla olucak gibi görünmüyor, dha başka şeyler lazım mesela hayal kurmak gibi... Dedim ya hiç bilmiyorum bu konuyu, bilgisi olan arkadaşlar lütfen beni aydınlatır mısınız?.. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. bende uzun zmandır bu konu hakkında düşünüp çalışıyorum.aslında herkesin en büyük sorunu bu bunun için bir telkin olsa keşke..geçmişin kötü izlerini silen bildiğimiz bilmediğimiz şimdiye etkileyen ket vuran yanlışları silen bir telkin olsaaaa ne güzel olur |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. yanlızca şunu öğrendim bir kitaptan ..ama tam içime sinmedi tam idrak edemeim..şöyle diyor..yok etmek istediğiniz düşüncenin tam olarak ne olduğunu bilmek zorunda değilsiniz ..sorunlu düşüncelerimi yok etmek istiyorum demek yeterli diyordu.acaba gerçekten yeterli olurmu.. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Evet bluegril , öyle bir telkin olsa harika olurdu... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
|
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. yanlış düşüncemi ve sonucunu açıklıyorum..çok şanslıyım hep en iyisiyle karşılaşıyorum ama bu şansı değerlendiremiyorum..ne zman nerede öğrendim bunu bilmiyorum nasıl değiştireceğimide.. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. neyi ne zaman öğrendin bluegirl?.. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Bilinçaltı hakkında bilgisi olan arkadaşlar bna bu konu da yardım eder misiniz?.. Sanada ilgin için teşekkür ederim bluegirl... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. arkadaslar ben bir yöntem buldum ve bir haftadır uyguluyorum ve bana çok faydası dokunduğuna ınanıyorum:ben geçmişi sfırdan hayalimle planmaya başladım geçmişime fazla girmiyeyim anlatsam roman olur yanı kısaca diyeyim ben çok zorlu ve sıkıntılı bir çocukluk geçirdim ve fakir bir ailenin çocuğu olarak büyüdüm şükür şuan dururmumuz iyidir ve özel okulda okuyorum ama hala çocukluğumdakı çektiğim sıkıntılarmı bilinç altımdan silmiş değilim uygulamayı anlatyım size; kendi geçmişime ait aklımda bir seneryo çizdim ;ben hergece uyumadan önce bünü bir film gibi aklımdan geçiriyorum kötü geçen günlerim yerine iyi olayları yerleştirdim örneğin ilkokulda okula ben yırtık önlükle gidiyordum ve arkadaşlarım çoğu alay ederdı benle,bense o anı kendimi asil bir ailenin çocuğu olarak aklımda kuruyorum şık elbiselerle cebim para dolu olarak okula gidiyorum arkadaşlarımn hepsi bana saygı gösteriyor vs...siz de kendi kafanızda geçmişinize ait bir film yapıp hergece hayal edebilirsiniz inanınkı toplam 20 dk almaz çok faydası olacak ben şuan kafamda kurduğum senaryoları yaşamış gibiyim ve korkularım çoğu geçtı:) |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
Bu bence sadece kendini kandırmak. Başka da bir şey değil. Kimsenin çocukluğu iyi geçmemiştir eminim. Kazada ailesini kaybedenlerden tutun da yukarıda bahsettiğim olaya kadar bir çok trajedi yaşayanımız var mutlaka. Ama bunların etkilerinden kurtulmak, onları yok saymakla ya da farklıymış gibi hayal ederek davranmakla mümkün olamaz bence. Yaşanmış bir gerçeklik var. Olduğu gibi kabul ederek, her şeye rağman şükrederek bunu aşabilmeliyiz. Gerçekten "şükür" kavramı çok ama çok önemli. Bunu her geçen gün daha iyi idrak ediyorum. Yaşanan her şey şimdiki bizi biz yapıyor. Davranışlarımızı şekillendiriyor. Olaylara yaklaşımımız bizi biz yapıyor. Benim de bilinçaltımı temizlemek istediğim zamanlar oldu ama hiçbir zaman kendimi kandırmayı düşünmedim. Hatta bir ara olumlamalar hakkında "böyle saçmalık mı olur, iyi olmadığım halde kendime iyiyim diyorum" derdim. Fakat iyi olmadığımı söyleyen benim, özümde kendimi iyi kabul etmeyen yine benim. Bu olumlamaları bir yalandan ibaret görürdüm. Fakat onları okudukça asıl yalanı benim kendime söylediğimi farkettim. Sonuç olarak buradaki her şey zincirleme olarak birbirine bağlı. Bir yerden başlayın; olumlama, telkin, eft, vs,... Bir şekilde birinden diğerine zaten atlıyorsunuz. O her atlayışta da yeni bir yerleri keşfediyorsunuz. Amacınıza ulaşmanız dileklerimle. Sevgiyle kalın.actionsmile |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
bu yöntem bana mantıklı geldi çünkü bilinçaltı gerçek ve hayal arasındaki farkı anlamıyormuş. denemekte fayda var...teşekürler........... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. BİLİNÇ VE BİLİNÇALTI Hepimizin içinde; doğduğumuz andan itibaren var olan büyük bir güç var. Bu güce kavuşmak için sadece zihin gözümüzü açmamız gerekiyor. Bu büyük hazine sayesinde kendi içimizde güzel, keyifli, bereketli ve mutlu bir hayat yaşayabiliriz. Birçok insan; bu güçten ya da nasıl harekete geçireceğinden habersiz olduğu için kendi potansiyelini kullanamaz. Bilinçaltınızın faaliyeti karşısında yetenek kazanmadan önce, onun prensiplerini anlamalısınız. Kimya, fizik ve matematiğin prensipleri işleyiş bakımından bilinçaltının faaliyetlerinden farklı değildir. Kimyasal ve fiziksel güçleri kullanmak isterseniz, bu alandaki prensipleri öğrenmeniz gerekir. Bilinçaltının gücünü kullanmak istiyorsanız, onun da prensiplerini öğrenmelisiniz. Örneğin ısınan madde genleşir. Bu; her yerde, her zaman her koşulda geçerlidir. Isıttığınız bir parça çelik genleşir, bu çeliğin Çin’de, İngiltere’de, Hindistan’da olması önemli değildir. Bilinçaltınız bir prensiptir. Yaşadığınız deneyimler, olaylar, içinde bulunduğunuz koşullar ve eylemler düşüncelerinize tepki olarak bilinçaltınız tarafından üretilir. Zihninizi bir bahçe olarak düşünün, kendinizi de bahçıvan. Farkında olmadan, gün boyunca bilinçaltımıza tohumlar ekiyoruz. Bilinçaltı ise bu tohumların filizlenip büyüyeceği verimli bir toprak parçası gibidir. Gül ekerseniz, gül toplarsınız, kaktüs ekerseniz de kaktüs toplarsınız. Şimdi, huzur, mutluluk, sevgi başarı tohumları ekin. Yani bu kavramlar üzerinde düşünün, tüm benliğinizle kabul edin. İnanın bana muhteşem bir ekin biçeceksiniz. Sizler; İç dünyanız ile dış dünyanızı şekillendiriyorsunuz. Yaşamınızdaki olayları değiştirmek için, önce nedenini değiştirin. Diğer bir deyişle düşüncelerinizi değiştirin. Hayatınızdaki kafa karışıklıklarından, uyumsuzluklardan, sınırlamalardan kurtulmak için nedeni ortadan kaldırın. Bu neden; bilinçaltınızda teşvik ettiğiniz düşünce ve imgelerdir. Neden değişirse, sonuçta değişir. Bilinç geminin kaptanı gibidir, gemiyi yönetir. Gemide görevli tüm personele emirler gönderir. Geminin nereye gittiğini kazan dairesindekiler ya da güvertedeki mürettebat bilmez, onlar sadece komutları uygular. Eğer kaptan hatalı bir karar verirse; gemi karaya oturur. Kaptan gemisinin efendisidir, istekleri yerine getirilir. Aynı şekilde bilincinizde geminizin yani bedeninizin efendisidir. Bilinçaltınız, ona bilinçaltınızın inandıklarını ve doğru kabul ettiklerini esas alarak verdiğiniz emirlere uyar. Emirleri sorgulamaz. Eğer kendinize sürekli, “buna param yetmez” diyorsanız, bilinçaltınız sözünüzü dinler. Siz “gücüm yok, yapamam” demeye devam ettikçe, bilinçaltınızın emirlerinize uyacağından emin olabilirsiniz. Hayatınız boyunca bütün bunların yoksulluğunu çeker ve koşulların bunu gerektirdiğine inanırsınız. Halbuki bu koşulları sizler meydana getirdiniz. Bilinciniz neyin doğru olduğunu varsayar, neyin doğru olduğuna inanırsa, bilinçaltınız onu doğru kabul eder ve gerçek kılmaya çalışır. İyi şansa, ilahi yol göstericiliğe, dığru eyleme ve hayatın nimetlerine inanın - JOSEPH MURPHY - ZİHİN NASIL ÇALIŞIR Zihniniz en değerli varlığınızdır, hazine sandığınızdır ve her zaman sizinle birliktedir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, zihnin iki aşaması vardır: Bilinç ve bilinçaltı. Bilincinizle düşünürsünüz; alışkanlık haline getirerek düşündüğünüz her şey, daha sonra düşüncelerinizin doğasına bağlı olarak bilinçaltına geçer. Hatırlanması gereken en önemli nokta şudur: Bilinçaltı bir fikri kabul ettiğinde, bunu yerine getirmeye başlar. Bilinçaltı yasasının iyi ve kötü fikirler için aynı şekilde işlemesi, şaşırtıcı ve hassas bir gerçektir. Bu yasa olumsuz bir biçimde uygulandığında; başarısızlığın, hayal kırıklığının ve mutsuzluğun nedenidir. Alışılmış düşünce biçimimiz yapıcı olduğunda ise son derece başarılı ve zengin olursunuz. BİLİNÇ VE BİLİNÇALTI ARASINDAKİ FARKLAR Bilinç ve bilinçaltınızın iki zihin olmadığını unutmayın, onlar bir zihinde iki faaliyet alanıdır. Bilinciniz akıl yürüten zihindir. Zihnin seçim yapma safhasıdır. Örneğin, kitaplarınızı, evinizi, eşinizi seçersiniz. Bütün kararlarınızı bilincinizle verirsiniz. Öte yandan hiçbir bilinçli seçim yapmazsınız da, kalbiniz otomatik olarak çalışmaya devam ederi; sindirim, dolaşım ve solunum gibi hayati fonksiyonlarınız sürer. Bunları bilinçaltınız bilinçli kontrolünüzden bağımsız süreçler aracılığıyla gerçekleştirir. Bilinçaltınız kendisine iletilenleri ya da bilinçli olarak inandıklarınızı kabul eder. Bilincinizin yaptığı gibi bir şeyleri muhakeme etmez ve sizinle tartışmaz. Olumlu yada olumsuz yıkıcı düşünceleri ayırt etmeden kabul eder. Bilinçaltınız, düşüncelerinizi ya da telkinlerinizim doğasına göre tepki verir. Bilinçaltı telkinlere açıktır, karşılaştırma yapamaz, yorum yapamaz, sadece kendisine verilenleri alır. Telkin çok güçlüdür. Bir o yana, bir bu yana sallanan bir gemide olduğunuzu hayal edin. Son derece korkmuş gözüken yolculardan birisine yaklaşıyor ve şöyle diyorsunuz: “Pekiyi görünmüyorsun. Suratın yemyeşil olmuş. Herhalde deniz tuttu seni. Kamarana kadar sana yardımcı olmamı ister misin?” Yolcunun yüzü bembeyaz olur. Deniz tutması konusundaki telkininiz onun kendi korku ve sezgileriyle birleşir. Kendisine yardımcı olmanızı ister. Kendisinin de kabul ettiği olumsuz telkin gerçek olur. Deniz tutması konusundaki telkininizi, bir gemiciye yapmaya çalışsanız; gemici, ruh haline bağlı olarak bu kötü şakanıza gülüp geçer. Aynı telkin onda korku ya da endişeye değil, kendine güveni ortaya çıkartır. Çünkü gemici deniz tutmasından korkmuyordu. Buna dair bağışıklığı olduğu konusunda kendini ikna etmişti; bu yüzden olumsuz telkinin onda korku yaratma gücü yoktu. Öte yandan yolcu zaten deniz tutmasından endişeleniyordu. Bu yüzden telkininiz onun üzerinde gücünü gösterdi. KORKULARDAN KURTULMANIN YOLU Korku kendi kendimize oluşturduğumuz bir telkindir. Kendimizi korkmamız yönünde düşüncelere sevk ederiz. Bilinçaltımız da bize bu korkuyu yaşatır. Örneğin kalabalık önünde konuşmaktan korktuğunu söyleyen bir kişide böyle bir inanç oluşmuştur. Bu inancı oluşturan kendisi, inanan kendisi ve sonunda bu korkuyu yaşayan yine kendisidir. Kalabalık önünde konuşmadan önce; “Beni hiç beğenmeyecekler, başarısız olacağım, yapamayacağım, hiç şansım yok” şeklinde kendine telkin veren bir insanın ruh hali ve bedeni nasıl karşılık verir, bir düşünün! Bundan kurtulmak için, rahat ve sessiz bir ortamda koltuğa oturun, bedeninizi gevşetin, gözlerinizi kapatın. Zihninizi ve bedeninizi olabildiğince durağanlaştırın. Kendi kendinize şöyle diyin: “Ben başarılı bir konuşmacıyım, kendime güveniyorum, soğukkanlıyım, insanlar beni tebrik ediyorlar.” Beş, on dakika bu olumlu telkinlere devam edin. Özellikle de uyumadan önce başarılı bir konuşma yaptığınızı ve insanların sizi tebrik ettiğini düşünün. Telkin, kendimizi disipline sokmak ve kontrol etmek için bir araç olarak kullanılabilir. İyi şeyler düşünürseniz iyi şeyler olur. Kötü şeyler düşünürseniz kötü şeyler olur. Bütün gün ne düşünürseniz o olursunuz. Seçme gücüne sahipsiniz. Keyifli, cana yakın, sevimli olmayı seçin, dünya buna göre tepki verecektir. Bilinçaltı size ilham verir, yol gösterir, hafıza deponuzdan istediğiniz bilgileri hazırlar ve kullanımınıza sunar. Kalp atışlarınızı, kan dolaşımınızı nefes alıp verişinizi, kısacası tüm bedeninizin hayati fonksiyonlarını kontrol eder. Bilinçaltı hiç uyumaz, hiç dinlenmez. Her zaman iş başındadır. Ve her şeyden önemlisi bu güç sizin emrinize verilmiştir. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
hayal kurdum bende küçüklüğüme dair ama çok sürmedi; 2-3 gün.. Çünkü annemle babamın da o zaman hayalimde başka kişiler olmaları gerekiyordu... Ve okadar da değişiklik yapamadım belki de ozaman hazır değildim bilmiyorum... Tolgaasya, size de bilinçaltı hakkında verdiğiniz bilgiler ve topluluk önünde konuşma hakkında yazdığınız telkin için teşekkür ederim; eminim benim gibi bir çok insanın ihtiyacıdır... ;) |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. happyboy arkadaşımızın da dediğigi gibi ; hayallerle bilinçaltı değiştimek konusunda ne düşünüorsunuz?.. Bu konu çok büyük ve hatta biraz da tehlikeli gibi geliyor bana... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Geçmişe takılı kalan duygu ve düşünceleriniz yaşama gücünüzü azaltabilir. Ama bu durumu değiştirmek zor değil, sadece 10 gün yeter. Uzmanlar tarafından hazırlanan 10 günlük anı egzersizini siz de deneyin, zihninizi arındırın İşte Psikoterapist Derek Draper ve klinik psikolog Cecilia dFelice tarafından hazırlanan 10 günlük egzersiz programı… Birinci gün: Kendinizle yüzleşin Öncelikle şu an kafanızda dolanan sorunlarınızı alt alta yazarak bir tablo oluşturun. Patlamamak için kendinizi zor susturduğunuz ve sinirlendiğiniz olayları ya da pek önemli olmadığını düşündüğünüz hatta komik bulduklarınızı bile yazın. Bunlar günlük veya genel problemler olabilir. Sonra hemen yanına bunların kritiğini yapın. Aşağıda, size yardımcı olması için nasıl bir tablo oluşturmanız gerektiğini göreceksiniz. Örnek: Önemli bir telefon numarasını kaybettim / Ben salağım/ Patronum yaptığım hatayı düzeltmemi söyledi / Neden daima hata yapıyorum / Postaneden almam gereken bir paketi almadım / Çok tembelim… İkinci gün: İyimser olmayı deneyin Muhtemelen elinizde uzun bir liste var. Şimdi size bir iyi, bir de kötü haberimiz var! Kötü haber, kafanızdaki olumsuz düşünceler beyninizin kıvrımlarındaki yollarda devamlı olarak izler bırakıyor. İyi haber, bu düşünceleri iz bırakamadan durdurabilir hatta daha da iyisi yerlerine destekleyici ve yeni alternatif düşünceler koyabilirsiniz. Şimdi elinizdeki listenizin sağ yanına bir blok açın. Burası sizin için iyimser bir arkadaş sesi olacak. Örnek: Önemli bir telefon numarasını kaybettim / Ben salağım / Ama bu her zaman olmuyor ki! / Bir telefon defteri alıp numaralarımı ona kaydetmeliyim. Üçüncü gün: Nasıl yetiştirildiniz? Bazı aileler duygusal olarak içe kapanık ve büyümekte olan çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabiliyor. Kimileri ihmalkâr oluyor, kimileri de bir mayın gibi devamlı ateş saçarak çocuğun kendini hırçın ve karmakarışık hissetmesine neden olabiliyor. Bu egzersiz geçmiş deneyimlerinizdeki duygusal olaylarla bir bağ kurmanıza yardımcı olacak. Şimdi şu soruları yanıtlayın; Nasıl bir ailede büyüdünüz? Yetiştirilme tarzınızdan memnun musunuz? Çocukken sevildiğinizi düşünüyor muydunuz? Bir süre aileniz -veya bakıcınız- üzerinde yoğunlaşın. Tüm duygularınızı yazın. Bu aşama, inkâr ettiğiniz duyguları açığa çıkaracak. Dördüncü gün: Geçmişe geri gidin Bu egzersiz tamamıyla hayal gücünüze dayanıyor. Daha genç halinizle hatta çocukluğunuzla buluşup konuşma imkânı sunuyor size. Rahatça oturun ve gözlerinizi kapayın. Elleriniz kucağınıza düşsün. Derin nefes alın. Her nefesle bedeninizin bir kısmı gevşesin. Gevşemeyi başardıktan sonra ilk gün yazdığınız uzun listeye gözatın. Ve ilk kez ne zaman böyle şeyler hissetmeye başladığınızı hatırlayın. Şimdi zaman makinesine binin ve geçmişe gidin. Belki 10 yaşındaki halinizdesiniz; şimdi aklınıza ne geliyorsa ona sorun. Bu aşamada izlemeniz gereken bir senaryo yok. Önemli olan kendi çocukluğunuzla yetişkinliğiniz arasında bir bağ kurabilmek…, Beşinci gün: Öfkenizi tanımlayın Bu egzersiz, ailenize karşı duyduğunuz herhangi bir öfkeyi açığa çıkarma noktasında sağlıklı ve yapıcı bir yöntemdir. Bir kalem kâğıt alın. Anne ve babanıza veya bakıcınıza, ne tür bir öfke duyduğunuzu tanımlayın. Çocukken onlara kızdığınız belli olaylar var mıydı? Bunları onların yüzüne karşı söyleyebiliyor muydunuz? Eğer söyleseydiniz ne olurdu? Kendinizi terk edilmiş hissetseydiniz bunu nasıl gösterirdiniz? Kızgınlığınızı dillendirirken nasıl bir his meydana geldiğini tanımlayın. Donuk mu, korku ya da acı veriyor mu? Tüm hissettiklerinizi hem çocuk hem de yetişkin halinizle yazın. Altıncı gün: Ailenizi anlayın Şimdi ailenizin duygusal dünyasını anlamaya çalışacaksınız. Bu kolay olmayacak çünkü ailemiz hakkında düşünürken genellikle bir şeyleri tam olarak anlayamadığımız çocukluk penceresinden bakarız. Bu da onları objektif bir açıdan görmemize engel olur. Eğer onlara sağlıklı ve pozitif bir açıdan bakabilseydik gerçek duygusal dünyalarını anlayabilirdik. Kendinize şunları sorun; Anne-babam duygusal olarak kendilerini nasıl ifade ederdi? Duygularını bastırıyorlar mıydı? Neden böyle davrandılar? Şimdi onlarla ilgili nasıl hissettiğinizi düşünün. Kızgınlık egzersizine bir göz atın. Duygu ve düşüncelerinizi en küçük ayrıntısına kadar yazın. Yedinci gün: Kendinizi yetiştirin Bu egzersiz çocukken yüz yüze kaldığınız hüsranları, artık bir yetişkin olduğunuzu bilerek aşmanıza yardımcı olacak. Dr. Alice Domar Kendini yetiştirmek isimli kitabında ailenize ithafen kendi kendinize şu sözleri söylemenizi öneriyor: Bana hayat verdin ama sana hayatımı borçlu değilim. İlgiyi hak ediyorum. Koşulsuz saygı ve ilgini hak ediyorum. Kendimi sana ispatlamak için yaşamayacağım. Senin rüyalarını yaşamak zorunda değilim. Sekizinci gün: Şefkatle hatırlayın Yaşadığımız gerçekleri tamamen tanıyıp kabul etmedikçe kendimizi genellikle geçmiş acı anılar arasında sıkışıp kalmış buluruz. Bu durum kendimizi boşlukta ve üzgün hissetmemize neden olur. Geçmişle ilgili duygularımızı örtbas etmek yerine yazma yoluna gidersek bir süre sonra bunları benimseriz. Şimdi daha önceden keşfettiğiniz içsel arkadaşınızın sevecen ve şefkatli olmasına izin verin. Dokuzuncu gün: Geçmişi kabullenin Duygusal anlamda yaşadıklarımızın farkında olduk, bize nasıl hissettirdiklerini gördük ve artık bunlara şefkatle bakabilir, bağışlayıcı olabiliriz. Ailenizi veya bakıcınızı, affetmek zor olabilir ama ancak bağışlarsanız kabullenebilirsiniz. Geçmişimizi kabullenmek pasif bir teslimiyetçilik değildir. Kabullenişle birlikte özgürlük de gelir. Şimdi kendinize şu soruyu sorun; Geçmişimle ilgili şu an inandığım şey nedir? Şimdi finale geçebiliriz. Onuncu gün: Kötü anıları gönderin Ritüel ve seremoniler tarihin başlangıcından beri hep çok önemli olmuşlardır. İnsanoğlu hedeflerini gerçekleştirmede sembollerin ve kutlamaların etkili olduğuna inanır. Kendi seremoninizi düzenleyin. Bir mum yakın, dua edin, bir balon salın gökyüzüne ve geçmişinizdeki negatif mesajları bırakın gitsinler. Bu, geçmişte ve bugünde kolayca rahatlamanızı sağlayıp geleceğe bakabilmenizi sağlayacaktır. Size mutluluklar. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
|
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
Süper bir yöntemiş gerçekten; en kısa zamanda deneyeceğim elcy; teşekkürler... :)) |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. güsel bu yöntemleri deneyim |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. bu yontemi denemek lazim. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Bencede... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Hepsi öğretici ve güzel bilgiler teşekkürler. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. bende beğendim tolgaasya çok teşekkürler yine yapmışsın yapacağını..ben herşeyin sorumluluğunu üzerine aldığım zaman bu sefer suçluluk duygularım arttı.suçluluk teliknileri dinlemeyi arttırdım..herşeyin tüm olanaların benim yanlış düşüncelerim yüzünden olduğunu kabul ediyorum.ama artık iyi şeylerinde benim yüzünden olduğunu kabul ediyorum.. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. evet bulegirl ; iyi şeylerde bizden dolayı olur tabiki.. Hayatında iyi şeylerin çoğunlukta olması dileklerime... :)) |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Yaptım bu çalışmayı ama çok kötü oldummm.. :( ;) BABAMIN OTORİTESİ ADETA GÖZLERİMİN ÖNÜNE GELDİ; O ZAMAN BEN sadece küçük bir kız çocuğuydum tek derdim onaylanmaktı, sevilmekti; ama babam neden bna karşı okadar otoriterdi?... Yazıda aileninizn neden öyle davrandığını anlama çalıışn denmiş ama anlayamıyorum gerçektennn... Annemi anlayabiliyorum yetiştirilme tarzı, kişiliğinden gelen pasiflik vs. Ama babam gerçekten bukadar otoriter olmak zorunda mıydı?.. Çockuluğum renksiz ve sevgisiz geçti; adeta hırçın rüzgarların estiği bir bozkır gibi.. Şimdi geldi gözlerimin önünde bu çalışmayı yapınca. Meğer ben hatırlamak istemediğim şeyleri hatırlamıyormuşum... Peki şimdi ne olacak?.. bU SEVGİZİLikle, yalnızlıkla ben nasıl bu yaşa geldim dedim kendi kendime.. Ama geldim işte böyle yalnız büyüdüm gerçek bu.. Ama işin en acı yanı ne biliyormusun, bu etkilerin hala devam etmesi.. Yani o otoriter adam benim için hala var... Ve o sessiz hüzünlü kız da hep içimde hatta ben şu an çocuk ruh halimdeydim diyebilirim.. ;) kAFAMDA yetişkin problemlerim sorumlluklarım var ama şimdi özellikle bu çocukluğumda ki şeyleri hatırlayınca anladım ki evet o kız benim içimde hala ve benden sevgi bekliyor; yıllar geçmiş ama gitmemiş... Oysa ben içimdeki o çocuktan daha beterim; dha yalnızım, dha sevgisizm.. Ona o beklediği sevgiyi, ilgili, arkadaşlığı nasıl vereceğim?.. Vermezsem de artık hiç olmayacak.. Bunları böyle yazmakta acı ama mecbur kaldım... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
bak ne güzel anneni analiz edebilmişsin,çünkü ona karşı bir kırgınlığın yok.. ama babanı affedemediğin için,onun üzerinde düşünmedin ve nedenini anlamak istememişsin. ama sonuç ortada,o da, yani babanda otorite görerek yetişmiş ve ne öğrendiyse onuda sende göstermiş.. ne yazık ki ebeveynler çoğu zaman yetişen çocuklarının kendilerinin birer minyatür ve gelecek kopyası olarak yetiştiğinin farkında olmadan yetiştiriyorlar ve örnek oluyorlar çocuklarına.. babanda doğru olanı yapıp(kendince) otoriteyi babasından alıp ,kendisinden size yansıtmış.. çünkü o şekilde yetişti.. sebeb bu.. affet ve yoluna devam et.. kabullen. babanı değiştiremezsin,her şey sende başlar ve sende biter.. değişim sende başlamalı... içinde ki çocuğa gelince,o çocuklar her zaman bizimledirler ve asla bir yere gitmezler.. çünkü içimizdeki çocuk biziz ve bizle olması normal.. ama sevgiyi senden beklemiyor,ailenden,bilhassa babandan bekliyor. Çünkü senin sevgi kutunu ne yazık ki baban doldurmayı başaramamış... onu affetmelisin sevgili Deniz yıldıı. affedersen,kalbin tekrardan sevgi ile dolacaktır... y789 |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. keşke dediğin gibi kolay olsa affetmek... Teşekkür ederim elcy... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. CANIM AFFETMEK KOLAY GÖRÜLMEZ AMA ZAMANLA YAPACAKSIN.. DENEMEKTEN VAZGEÇME SAKIN.. HERŞEY YOLUNA GİRECEK.. İNAN,AMA ÖNCE KENDİNE İNAN.. SEN BAŞTAN BERİ OLMAYACAK DİE DİRETEREK ZAMANI VE OLURLUĞU ZORLAŞTIRIYORSUN... ZORLAMAYI BIRAK VE KABULLEN... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
bilinçaltı çok önemli bir konudur, eğer fırsatınız varsa bu konuda mutlaka uzman yardımı alın, yoksa bir takım kitaplar edinin konuyla ilgili ve önce bilinç, bilinçaltı, evrensel bilinç, beyin yapısı vb konularda bilgi sahibi olun... olalım yani:) idea3 |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
|
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
keısnlıkle katılıyorum...gecmış gecmıştır.ama benım sorunumda şurd abaşlıo...nasıl gecmışın gecmışte kaldıgını gorecegım?naısl bunu duşunmemezlıkten gelecegım? |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. kendine hakim ol bak nasil üstesinden geliyosun düsüncelerin.. |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. eminmisin? |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. evet geçmişin geçmişte kaldığını kabulnmek gerek zor ama önemli mesela ben affetme olumlamaları yaptım; bilinçaltımı çok temizlemedi yani tam olarak yeterli olmadı ama yinede etkisini gördüm... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
|
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Hımm rüyaları yazmak; bunu hiç düşünmemiştim tuba.. Geçmişi olumlu birşekilde hayal etmek bencede işe yarar.. Teşekkürler... :) |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. arkadaşlar iyi güzel şeyler yazıyorsunuz da benim şöyle bir gerçeğim var affetme--affedememe adına...affedeçeğim kişiyi düşününce ondan nefret ettiğim için seni affediyorum bağışlıyorum seni seviyorum artık özgürüz olumlamaları yapamıyorum mantıken hatalı geliyor ooo67çünkü onu sevmiyorum ki yalan söylüyormuşum gibime geliyor...dunk56neyi nerde yanlış düşünüyorum yardımcı olursanız sevinirim |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
|
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Hımm; evet gördüğmüz rüyaların herkese anlatılmaması gerektiğini duymuştum; fakat bbende herkes gibi biliyordum rüya tabirlerinden öğrenildiğini.. Demek ki doğru değilmiş; haklısın bir sürü rüya tabirleri kitabları var hangisi doğru ki ozaman?.. Ayrıca çok ilgimi çeken birşey; geçrekten ilk duyduğumda çok etikilenmiştim... Mesela biz rüya ögrüyoruz ya; o rüyayı geçrekten yşaıyormuşuz; aman canım rüya işte deriz ama öyle değilmiş rüya boyutunda da olsa biz onu başka bi boyutta geçrekten yşaıyormuşuz; ve bana mantıklı da geldi doğrusu yani inanılması zor ama bizde rüya gördüğümüzde bazen deriz ya aa sanki gerçek gibiydi diye.. O yüzden doğru bence gece gördüğümü z rüyaların başka bir boyutta geçrekten yaşanması.. Belki sende biliyordun ; paylaşmak istedim... |
Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?.. Alıntı:
|
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:05 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.