|
Ynt: Dalgalanma Hissi Merhaba arkadaşlar, bugn benim 3. günüm.bende de insanlarla konuşurken heyecanlanmam ve kızarma huyum var.bu sorunun ismini biliyorum ama etiket vermek istemiorum şuan kendime:) normal hayatta sosyal biriyim, çok dikkat çekici biriyim ama içimi bir ben biliyorum. yersiz yüz kızarma huyumdan korktuğum için hayattan keyif alamaz duruma geldim. sanırım insanlar beni süper tanıdıkları için bu etiketi yıkıcam die deliriyorum.tabi bütün bunların sorunlusu geçmişim.eskiden ne çevre ne dış görünüş ne de kişilik olarak böyle değildim.şimdi değişsemde alışkanlıklar sürüyo malesef.daha kendimde öle bi güç hissedemedim bu telkinlerden.ya işe yaramazsa die çok korkuyorum:( nerdiyse tüm gün dinleyebiliorum. benim gibi durumu olupta cidden ben düzeldim diyenler oldumu aranızda? |
Ynt: Dalgalanma Hissi merhablar meyvemeyve.. hoşgeldin yanımıza.. hismiley ben düzelen 4 -5 kişinin ismini biliyorum.. şu anda forumda da aktif sayılırlar.. kendileri umarım bu sayfada size cevap veririler... özel den konuştuğum için onların yerine cevaplamış olmak istemem.. sizden tek istediğim telkinler işe yarayacakmı diye düşünmek yerine her gün daha sağlıklı dengeli huzurlu mutlu olduğunuzu düşünmeniz.. içimizdeki tek kelimelilk bir şüphe bile (bu her konuda her niyetimiz ile ilgili geçerli ) hedeflerimizin gerçekleşmesini erteleyeci etki gösterir.. yaşama .. kendimize.. yaptıklarımıza güvenilim.. sevgiyle değişimi kabul edip sonuçlarını mutlulukla yaşayalım.. sevgiler.. actionsmile |
Ynt: Dalgalanma Hissi ewet haklısnız.bunu bende biliyorum ama zaman zaman o gücümü kaybediyorum ve birşey düşünemez hale geliyorum.eskiden böyle umutusz değildim hiçbir zaman ama bazen kendi kendime iyileşip tekrar başa döndüğüm için umudumu kaybettim eskiye nazaranla. yani hüsrana uğradıkça küstüm sanırım.ama inş bu sefer herşey düzelir.biliyorumki herşey bizim elimizde.peki bu telkinlerin umutsuzluğuma rağmen düşüncelerimi olumluya çevirme ihtimali nedir? |
Ynt: Dalgalanma Hissi sevgili meyvemeyve hoşgeldin ablam, eğer telkinleri sistemli bir şekilde dinlersen, aksatmazsan ve sabırlı olursan, etkisi yüzde yüz..telkinlerin etki süresi herkesin bilinçaltı kalıplarına göre değiştiği için bazı insan 1 ayda etkilenirken, diğerleri daha uzun sürede etkilenebiliyorlar..işte bu yüzden sabır dedim..ama mutlaka iyileşirsin, sevgiler |
Ynt: Dalgalanma Hissi çok teşekkür ederim hayalayaz.ben zaten kararlıyım en az 2 ayda olsa dinlerim nolck ama yeterki etkisi öle yada böyle olucak die bilim:)çünkü olumlu düşünmek insanın içi sıkkınken kolay olmuyo ondan öncelikle telkinlerden yardıma ihtiyacım olacak.zaten gerisini kendim aşarım.sadece iteklemek lazım ve mutluluk |
Ynt: Dalgalanma Hissi tekrar merhabalar.. tüm telkinlerin içerisinde mutluluk telkinide var.. bu telkinlerden daha kısa sürede pozitif etkiler görmemizi sağlamak için... forum sayfalarımızı inceledikçe bu konular ile ilgili olarak çok daha fazla bilgiye ulaşacaksın.. değişim sürecinde kendini desteklemen çok önemli.. ayna çalışmaları.. olumlu içsel konuşmalar.. yürüyüş yüzme v.b etkinlikler.. yoga veya meditasyon.. mutlaka ilgini çeken bir şeyler olacaktır.. bunları ortaya çıkartıp uygulaman gerekmekte... konularla ilgili kitaplar.. filmler.. okuman için yüzlerce makale forum sayfalarımızda .. çok daha fazlasıda bir tık uzağında.. internet sayesinde.. değişimi istemek başka bir şeydir.. değişimi yaşamımıza uygulamak çok başka.. değişmek zorunda olduğumuzu görmek farketmek atılması gereken en büyük adımlardan birisi.. ama bu adımdan sonra eylemde bulunmak şart.. beklemek değil eylemde bulunmak.. elbette telkinler sen ne dersen de olumlu olarak sana katkıda bulunmaya devam edecektir.. ama kişi bile bile kendine olumsuz telkinde nasıl bulunur.. kelimelerin sihirli gücünü bildikten sonra tekrar aynı hatayı nasıl yapar.. telkinler bize bu beyazdır derken biz içsel konuşmalarımız ve eylemlerimiz ile hala bu siyahtır dersek o zaman sıkıntı yaşarız.. o zaman yaptığımıza olan inancımız azalır.. kendimiz ne kadar değerliyiz.. ne kadar özeliz.. yapabileceklerimizin farkındayken umursamadan yola nasıl devam ederiz.. yaşadıklarımız dönüp dolaşıp hedefe ulaşmadan bir kısırdöngü içerisindeyse o zaman hatalı alanlarımızı keşfetmek zorundayız.. dairesel hareket çiziyorsak o zaman hatalıyız.. hatamızın farkında olupta aynı hatayı tekrarlamak nasıl mümkün olur.. elbette içsel mücadelemiz olacak.. negatif egomuz eski alışkanlıklarımızdan kopmamamız için savaşacaktır.. ama pozitif egomuzu güçlendirerek kendimize güvendikçe bu savaşı kazanacak olan biziz.. kendimizin en büyük dostuda düşmanıda kendimiziz.. hepimizin öncelikle kendimize güvenmeye ihtiyacı var.. ancak kendimize güvenirsek değişim alanlarımızın sınırlarını genişletiriz.. bu sınırların genişlemesi ve değişimin olması içinde suçluluk duygularımızdan özgürleşmeli.. pozitif egomuzu güçlendirmeli.. ve kendimize güvenmeliyiz.. yılların yanlış öğretisi 1-2-3 ay gibi kısa sürede sonsuza kadar değişmez.. elbette iyi anlamda mutluluk verici gelişmeler olur ama bu değişikliklerin kalıcı hale gelmesi 3 aydan 4 aydan daha uzun zaman dilimlerine yayılır.. yaşadıklarımızın yoğunluklarına.. kişisel gelişimimiz konusunda önce ailemizden aldığımız yatırımın sonrada bu yatırımın üzerine bizim eklediğimiz pozitif arttırımlara göre bu süre belirlenir.. mucizeleri yaşamakta mucizeleri kalıcı kılmakta kendi elimizde.. kendimize yaptığımız yatırımları bu çerçevede değerlendirip ona göre gerekli özeni göstermeliyiz.. sevgiler.. |
Ynt: Dalgalanma Hissi tekrar merhaba, şuanda kendimi inanılmaz mutlu hissediyorum ve kendime güvenim arttı.daha dik duruyorum ve daha güçlüyüm.dünki ağlamaklı halimden beri neler değiştiğini söyliyim: önce hayalayazın yazdıkları sonra da shamanicin "ama kişi bile bile kendine olumsuz telkinde nasıl bulunur.. kelimelerin sihirli gücünü bildikten sonra tekrar aynı hatayı nasıl yapar.." sözleri kendime gelmemi sağladı.(hatta tekrar tekrar yazılarınızı okuyup kendimi motive ediyorum arada:) dün önce yarım saat yürüyüs yaptım buarada telkinleri 24 saat nerdiyse dinliyorum.erkek arkım askerde zaten pek gezmeme izin vermiyo, o yüzden zamanımı en iyi şekilde değerlendirebiliyorum:) buarada dünkü yazımdan da anlayacağınız üzere çok umutsuzdum ve herkeste işe yarasa bile bende yaramaz die düşünüodum ama şuan çok inançlıyım.artık telkinler mi, sizin sözleriniz mi, olumlu içsel konuşmaları yapabilicek gücü ve güveni bulmam mı bilmiorum ama bunalrın hepsinin birleşimi galiba.aynaya bakıp cümleleri söylerken kendimden o kadar emin ve inançlı söyleyebildim ki anlatamam...tek kelimeyle teşekkürler.inş mutluluklarımız daim olur:) |
Ynt: Dalgalanma Hissi benim duygularıma tercüman olmuşsun burdayım2006 ben de de sosyal fobi ve takıntılar var ve aynı duygu ve düşünceler içersindeyim şu an da aynı dalgalanmaları yaşıyorum atakan beyin açıklamaları çok güzel ve rahatlatıcı çok mükemmeliyetçiyim bu yüzden hemen yüzüm kızarır konuşurken cvp veremem diye heyecen ve sıkıntı yapıyorum herşeyi telkinlerden sonra biraz faydalandım çok şükür depresif halim azaldı şu an geri geldi gibi biraz ama sanki içmden bir güç ben omuzlarımı indirdiğim anda beni yukarı çekiyor bu da çok hoşuma gidiyor umudumu artırıyor acaba bilinçaltımda eziklik hissettiğim duygu ve düşüncelerden kurtulabilecekmiyim bir ortamda bahsi geçtiğinde heyecan ve sıkıntı yapmadan rahat davranabilecekmiyim kendimi sıkmadan bunu çok istiyorum |
Ynt: Dalgalanma Hissi Alıntı:
o kadar siteye girdim dolaştım çözüm yolu çok ama uygulamak bana nedense daha çok zor geliyor.öyle ki ileride inşallah 4 yıl içinde doktor olucam ve diyaloğumun iyi olması şart amaa şu sf nin bana çaktirdikleri aklıma gelince daha çok canım sıkılıyor. umarım en yakın zaman da çöllerde deli gibi su arayan susamış insanlar gibi biz sf liler de bu sf yi yenmek için büyük gayret sarfeder ve yeneriz.başka yolu yok çünkü yenmenin yenmek isteyeceksiniz aksi takdir de o hep sizinle kalıcak. terli345 |
Ynt: Dalgalanma Hissi Merhabalar... Arkadaşlar sosyal fobi rahatsızlığı bende de vardı. Evet biraz mükemmelliyetçilik duygularından, biraz yapı ve biraz da yetişme tarzından kaynaklanıyor. Ama her ne olursa olsun, bu geçici bir rahatsızlık. Yani üzerine giderseniz tabiki. Aslında bütün rahatsızlıklar geçicidir. Dertler dermanıyla birlikte yaratılıyor. Bizim onu arayıp bulmak görevimiz. Ben bunu nasıl aştım derseniz, sosyallik gerektiren bir işi meslek edinerek.Bunun illaki meslek olması da hgerekmiyor tabi. Değişik insanlarla tanışmak, farklı sosyal çevrelere girmek, yalnız kalmamaya özen göstermek. Adı üstünde zaten sosyal fobi. Sosyalleşmek için elimizden geleni yapmadığımız sürece bundan kurtulmak zor aslında. Elbetteki bunları yapmak kolay değil. Ama bunu neşeli hale getirebiliriz. Alışkanlık haline getirebiliriz. Bi arkadaşıma, Her gün 3 yeni insanla tanışmak gibi bir çalışma önerilmiş gazetecilik okulunda. Zorda olsa bunu uyguluyor ve yapmak zorunda olduğu bir görev olarak görüyordu. İlk başlarda zorlandı biraz ama, bunu kısa bir süre sonra aştı. Böylelikle de rahatsızlığından kurtuldu. Şimdi her yerde rahat ve sakin bi şekilde konuşup hareket edebiliyor. Artık onun için bu alışkanlık haline geldi. Ben de öyle :))) İnsanlarla oturup konuşmadıkça rahat edemiyorum. İnşallah siz de kısa süre için de istediğiniz gibi olacaksınız. Sağlıcakla.... hismiley |
| WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:24 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.