Bilge yerine google'a sormak

[hayatimdegisti]

İşte bilge hikayeleri. 44 Peki arkadaşlar bu bilgeler nasıl insanlardır.Tanıdığınız bilge var mi?
Neden bilge'ye sorarlar.
Bu bilge'ye sormak bizim kültürümüzde tarhimizde mi vardır.
Yoksa dünyada böyle midir?

Acaba eskiden internet olsaymiş bilge şöyle mi cevap verirmiş.
-Google var gidin araştırın sormayın bana

Yada tam tersi olabilir.
Sorarsiniz bilgeye o bulur cevabi ama siz dersiniz gerek kalmadi google'dan buldum ben öyle deseniz üzülür mü bilge 88

Bilge'ye sormasak guugle'da arasak olmaz mi? Yani google çıktı artık bilgelikde kalmadı






Bir bilgeye sormuşlar:
“Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?
“Terzimi severim,” diye cevap vermiş.
Soruyu soranlar şaşırmışlar:
“Aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor?
O da nereden çıktı? Neden terzi?”
Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş:
“Dostlarım, evet ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, benim
ölçümü
yeniden alır. Ama ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar
verirler, ölünceye kadar da, beni hep aynı gözle görürler.


************

Bir bilgeye sormuşlar:
- Bir insanın zekasını nereden anlarsınız?
- Konuşmasından.
- Ya hiç konuşmazsa?
- O kadar akıllı insan yoktur ki!..

************

Bir bilgeye nasıl bu kadar doğru kararlar alabildiğini sormuşlar, “Deneyim”
demiş. O deneyimi nasıl kazandın, diye sormuşlar “Hatalarımla” demiş

************

Bir bilgeye sormuşlar:
Efendim canınız ne istiyor? Bilge cevaplamış:
Canım hiçbir şey istememeyi istiyor.. ve devam etmiş.. Bu ruh halinin adı
gönül yorgunluğudur. .

************

Bir bilgeye ” Nasıl insan oluruz?” diye sormuşlar ya.
“Üç adım atlama” gibi bir cevap vermiş bilge kişi:
Önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gelir,
İnsanlığa attığın ilk adım budur… Sana kötülük yapanlara iyilik
yapabildiğin an ise ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya
başlarsın.
Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek
hale geldiğin zaman insan olursun

************

Bilgeye sormuşlar dünya da en güzel şey ne diye?
´Sevmek´ demiş…
Peki sonra? demişler…
´Sevilmek´ demiş…
Peki neden sevmek sevilmekten önce geliyor? demişler…
O da demiş ki ´insan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir…

************

Bilgeye Sormuşlar;
~ insan neden dilek diler?
~ insan gerçekleşmesi için diler, ama bilmez ki gerçekleştirmek için
dilemek
gerek.

************

Bir bilgeye sormuşlar en mutlu insan kimdir. İşte o dağdaki çobandır demiş.
Neden diye sormuşlar. Çünkü demiş insan bildikleriyle yaşar, onun
bildikleri koyunları ve çevresiyle sınırlı kendisini mutsuz edecek veya
kafasını karıştıracak fazla bir bilgiye sahip değil.
************ *****
Sen gülerken yanındakiler de güler,
Ama ağlarken yalnız ağlarsın,
Onun için öyle bir ağaca yaslan ki,
Asla yıkılmasın.
Öyle bir dost edin ki,
Seni asla bırakmasın.
Öyle bir sev ki yüreğinden kimse ayırmasın,
Ve öyle birini sev ki seni gözleriyle bile aldatmasın…

[hayatimdegisti]

Yaşam koçluğu var arkadaşlar günümüzde.Bunu aslında düşünürsek bilgeye sormaya benzetebiliriz.
Yaşam Koçluğu bize yurtdışından gelen bir kavram. Life Coaching ingilizcesi.

Gerçi bu konu espri konusuda oluyor.Yaşam koçu nedir falan diye ama.

Bak şimdi aklıma geldi bu bizim eski bilgeliğin modern versiyonu .
Böyle bir koçunuz oluyor danışıyorsunuz hayatınızla ilgili kararlarınızda.
O sizin karar vermenize yardımcı oluyor.

Dur bir bakayim bu konuda ne bilgiler varmış.


'Yaşam koçu'yla keyifli hayat

Dost Can Deniz, daha geniş kitleye ulaşmak için 'Cesur Sorular'ı yazdı.

ABD'de hızla yayılan 'yaşam koçluğu', Türkiye'de de uygulanıyor. Dost Can Deniz, yaşamlarında iyiye yönelik değişiklik yapmak isteyen kişi ve kurumlara, doğrularını bulmakta 'sorularıyla' yardımcı oluyor




MELİS DABAĞOĞLU (Arşivi)

İSTANBUL - Dost Can Deniz, bir 'yaşam koçu'. Hayatınızı bir 'kutlamaya' çevirmek için 'Cesur Sorular' adlı bir kitabı da yayımlandı. Yaptığı, kendisine danışanlara ve okurlarına belli doğruları göstermek değil; keyifli bir yaşam sürmek, hedeflerini doğru belirleyip bu yolda ilerlemek
için kendi doğrularını bulmalarına destek vermek. Deniz, kendinizi sorgulamanız için gereken belli soruları veriyor, siz yanıtlarınızı bulurken de eğitimini ve tecrübelerini paylaşıyor. Yani ona danışan kişi ya da kurum sonuca ulaşana kadar antrenörlük yapıyor. 'Yaşam koçluğu' özellikle ABD'de hızlı bir şekilde yayılan bir iş ve 'sıra dışı yaşamlar' için kullanılan araçlardan biri.
Dost Can Deniz, "Yaşamı değiştiren yanıtlar değil, sorulardır" diyor. Deniz'in haftalık koçluk seanslarından yararlananlar, kendileri için en çok neyin önemli olduğunu belirliyor, ardından düşüncelerini, söz ve hareketlerini bu amaca göre düzenleyebiliyor.
Yaşamının bir alanında iyiye yönelik değişiklikler yapmak isteyen bireylerin yanı sıra yenilik ve iyileşme isteyen kurumlar da bir yaşam koçuyla çalışabiliyor. Deniz'e birçok üst düzey yönetici, işyeri sahibi ve sanatçı başvurmuş. O da kendisine gelemeyenlerin de yararlanması için
'Cesur Sorular' kitabını yazmış. Üç bölümlük kitapta 101 soru var. Her sorunun altında kişinin ilk yanıtını yazması için yer ayrılmış. Daha sonra Deniz'in soruyla ilgili açıklamaları geliyor. Okur, danışmanının bu açıklamalarını okuduktan sonra çoğu zaman ilk verdiği yanıtta birtakım değişiklikler oluyor. Bu yolla kişi kendi öznel yanıtlarını bulmaya başlıyor.
Yaşam koçluğunun diğer kişisel gelişim çalışmalarından pek çok farkı var. En önemlisi, danışana uygulaması için belli doğrular verilmiyor. Kendi doğrularını bulmasında destek sağlanıyor. İkincisi kişinin ya da kurumun zayıf yanlarını güçlendirmekle değil, güçlü yanlarını ön plana çıkararak ustalaşmasıyla ilgileniliyor.
"En çok ihtiyacımız olan şey ustalar. Zayıf yanlara yatırım yapıldığı zaman aynı becerilere sahip bir sürü insan olur. 'Her şey hakkında bir şeyler ve bir şey hakkında her şeyi bilin' diye bir söz vardır. Savunduğum şey bu" diyor Deniz. Ona göre ne istediğini düşünerek bulmak da anlamlı değil: "Bir insan birçok şeyi yapıp, neyi iyi yapıyorsa ve ona ne yapmak en çok keyif veriyorsa istediği odur."

Üç soru: Kim, ne, nasıl
Çalışmanın üç önemli sorusunun ilki 'Kim'. Bu soruda kişinin güçlü yanları, değerleri, ihtiyaçları yer alıyor. Zayıf yanları da dikkate alınarak o kişinin resmi çizildiğinde ilerlemek de çok kolay oluyor. Daha sonra 'Ne' sorusu geliyor. Deniz, "Büyük bir amacı, vizyonu olmayan insanlarda başarı hareketli bir hedef haline geliyor. En azından 'Bu yaşama nasıl bir anlam vermek istiyorum' sorusu çok önemli bence" diyor. Üçüncü soru ise 'Nasıl'. "Danışanın hedefine ilerlerken oluşturacağı strateji 'Kim'den besleniyor. Ancak en önemlisi, iyi ya da kötü stratejinin uygulanması.
Yaşam koçu, danışanı uygulamaya geçerken de yanında oluyor. Hatalı sonuçlarda yeniden başlaması için koçluğuna devam ediyor. Yaptığı çalışmaların sonuçlarından verdiği bir örnek de ilginç: "Bir kadın yöneticiyle birlikte çalışıyorduk. Çalışma sırasında çok alakasız bir şekilde koku alma duyusunun diğer insanlardan daha güçlü olduğunu ve bunun onu çok mutlu ettiğini fark etti. Dünyada parfüm üzerine bir tek enstitü varmış. Araştırma sonucu buldu ve başvurdu. Şimdi hedefi orada eğitim almak."



--------------------------------------------------------------------------------


'Bankacılık'tan terk
Dost Can Deniz'in şirketinin adı 'MareFidelis'. Mare Latincede deniz, Fidelis ise dost, güvenilir anlamına geliyor. Deniz önce endüstri mühendisliği okumuş sonra işletme mastırı yapmış. Bankacı olmuş. Çıktığı basamaklar yükseldikçe içinden gelen itiraz da yükselmiş. 30'lu yaşlarında
'Ben neyi daha iyi yapıyorum?' diye kendi kendine sorduğunda, yöneticilikte
de yaptığı en iyin şeyin insanlara bir nevi koçluk yapmak olduğunu görmüş. Gelişim ve başarı psikolojisi gibi konuları içeren koçluk eğitimi alıp bu işe girişmiş.

[hayatimdegisti]

Bilge güven ihtiyacından mi doğar peki dusun

Böyle bir bilge olur mu İlle bilgeler ak sakallı olacak değil yaaaaa...

Birde bilge olmadığı halde ben bilgeyim diyenler vardir. Bilgeyim ben sorun bana diyen.

Onlar yerine ben sevgili bilsy 'i tercih ediyorum.