Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Yurtiçi Gezileri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=327)
-   -   şanlıurfa... (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=3982)

suzzy 26-01-2008 10:15 PM

şanlıurfa...
 
PEYGAMBERLER ŞEHRİ ŞANLIURFA

Güneydoğu Anadolu Bölgesi''nin Orta Fırat Bölümü''nde bulunan Şanlıurfa, doğuda Mardin, kuzeydoğuda Diyarbakır, kuzey batıda Adıyaman, batıda Gaziantep ve güneyde Suriye toprakları ile çevrelenmiş bir sınır şehridir.Şanlıurfa, coğrafi özelliği nedeniyle üzerinde birçok bağımsız devlet ve beyliğin kurulmuş olduğu, değişik kültürel oluşumların kaynaştığı bir yerleşim olmuştur. Gerek tarihinin başladığı ilkçağlarda ve gerekse diğer devirlerde Şanlıurfa, hemen her zaman Doğu ile Batı kültürleri arasında bir köprü olmuştur. Doğu'' ya Batı'' ya bağlayan ticari ve askeri yolların buradan geçmesi Şanlıurfa''ya geçmiş dönemlerde büyük önem kazandırmıştır.

Bu tarihi şehrin, ilk kuruluşu hakkında kesin bilgiler yoktur. Meşhur Arap tarihçisi Ebul Faraç''a göre Şanlıurfa, Nuh Tufanı''ndan sonra yeryüzünde kurulan ilk yedi yerleşim merkezinin ilki ve en önemlisidir. Hz. Adem (A.S.)''ın çiftçilik yaptığı, Hz. İbrahim Halil, Hz. Eyyüp, Hz. Şuayp, Hz. Elyasa gibi peygamberlerin yaşadığı bu bölge bugün "Peygamberler Şehri" diye anılmaktadır. Hatta Hıristiyanlar, Hz. İsa''nın mendilinin Şanlıurfa''da bulunmuş olmasından dolayı buraya Dir-Mesih adını vermişlerdir. Şanlıurfa''nın yüzyıllar boyu ayakta durmuş olması, manevi bir himayenin eseri olsa gerektir.



Urfa tarihinin Paleolotik çağa kadar (M.Ö. 500.000 - 8.000) uzandığı tespit olunmuştur. Kazılarda neolitik çağ (M.Ö. 7250 - 5500), kalkolitik çağ (M.Ö. 5500 3200) ve ilk tunç çağına ait (M.Ö. 3200 - 1800) çok sayıda değerli eserler ele geçirilmiştir.
Belgelere dayanmayan bazı iddialara göre Urfa, ilk defa şehirler kuran İdris Peygamber veya Tufan'dan sonra Nuh Peygamber zamanında kurulmuştur. Ebul Faraç bu görüştedir.
Urfa bölgesi; Sümer - Akat - Hitit, Babil - Kalde, Hurri - Mitanni, Aram - Asur, Med ve Pers hakimiyetlerini görmüştür. M.Ö. II. bin Hitit vesikalarında geçen Ursu'nun ve Asur vesikalarında geçen Ruhua veya Ru'ua'nın, bugünkü Urfa olduğu söylenmektedir. Şehir; Ur, Kalde Ur'u, Harran Ur'u, Orhei, Orhay, Vurhai, Edessa, Diyar Mudar, (Bölge ile beraber) Ruha, Reha ve Urfa adlarını almış, en son Şanlıurfa olmuştur.
Makedonya Kralı Büyük lskender doğu seferi sırasında Urfa' ya hakim olmuştur. (M.Ö. 332). Bu devir, M. Ö. 132'de ASRAANE krallığı ile son bulmuştur. M. S. 250 yıllarına kadar devam eden Osroane Krallığı dönemi Hıristiyanlık açısından büyük önem taşımaktadır. O çağın Osroane Kralı Abgar Ukomo'nun (Kara Abgar) dünyada Hristiyanlığı resmi din olarak kabul eden ilk krallardan olduğu, Hz. lsa ile mektuplaştığı ve Hz. lsa'yı dinini yaymak üzere Urfa'ya davet ettiği bilinmektedir. Bu davet üzerine Hz. lsa yüzünü sildiği mendile çıkan mucizevi resmini ve Urfa'yı kutsadığına dair bir mektubunu Abgar Ukomo'ya göndermiştir. Bu nedenle Urfa'ya Hıristiyanlarca bugün bile "Kutsal Şehir" denilmektedir. Hıristiyanlık aleminde kutsal sayılan bu mendilin uzun süre Urfa'yı düşmanlardan koruduğuna inanılmış. M.S. 944 yılında Bizans İmparatorunun doğudaki kuvvetlerinin komutanı Ioannes Kurkuas Urfa üzerine yürüyerek Hz. İsa'nın bu mucizevi resmini almayı başarmış ve onu büyük bir törenle İstanbul'a götürmüştür.

Hristiyanlığı ilk yıllarında kabul eden Urfa, Müslümanlığı da ilk yıllarında kabul etmiştir. (M.S. 639). Selçuklu Sultanı Alpaslan'ın 1071 yılında şehri kuşatmasına kadar birçok siyasi ve dini hareketlerin olduğu Urfa' da bağımsız bir Haçlı Kontluğu (M.S. 10981144) kurulmuştur. 1144 yılında İmadeddin Zengi, 1 182'de Selahaddin Eyyübi Urfa'ya hakim olmuştur.
1240 ve 1250 yıllarındaki iki Moğol yağmasından sonra 1260 yılında Hülagü Han bölgeyi yakıp yıkmıştır.
Urfa 1404 tarihinde Akkoyunluların, 1514 yılında Safevilerin eline geçmiş ve 1517 yılında Osmanlı İmparatorluğuna dahil olmuştur.
24 Mart 1919'da İngiliz, 30 Ekim 1919'da Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Fransızlara karşı başlatılan direniş ve savaş 11 Nisan 1920'de şehir halkının zaferiyle sonuçlanmıştır.

KÜLTÜR:

Kuyumculuk sanatı Şanlıurfa'nın en eski el sanatlarındandır. Günümüzden elli yıl öncesine kadar Aslanlı Han bitişiğindeki "Eski Kuyumcu Pazarı" denilen kapalı çarşıda icra edilen bu sanat günümüzde Yıldız Meydanı civarındaki dükkanlarda ve bedesten yakınındaki Pamukçu Pazarı ve Kınacı Pazarı kaplı çarşılarında sürdürülmektedir

Başlıca gerdanlık çeşitleri şunlardır: Telkari Akıtmalı Gerdanlık, Hasırlı Gerdanlık, İncili Telkari Gerdanlık, Haplı Gerdanlık, Elmas Gerdanlık (Urfa işi değildir ancak çok yaygın olarak kullanılmaktadır), Yıldızlı üçgen Gerdanlık, Koruklu Gerdanlık, Yapraklı Gerdanlık (Urfa işi değildir), Liralı Gerdanlık, İncili ve Liralı Gerdanlık, Altın Hamaylı, Deste, Üstanbul (İstanbul) Bütünü, Urubiya, Kazya, Mahmudiye, Beşibirlik, Panaz, Dobra ve Onbirlik.



TURİSTİK MEKANLARI:

viranşehir:

Hurri-mitanni, hitit, asur, arami, med-pers ve keldani hakimiyetlerini gören şehir, m.ö.331'de makedonya imparatorluğuna, m.ö.163'te de roma idaresine girdi. bizans imparatorluğunun ilk dönemlerinde tella (tepe) olarak biliniyordu, sonra imparator konstantin tarafından bazı şehirlerin adları değiştirildi. buraya da konstantia ya da konstantina adı verildi.

şehir 640 yılında şam ordusu tarafından fethedilmiş ve tell-muzin adını almıştır. sonraki dönemlerde yine araplar tarafından tell-mavzen ve tell-mavzelath adları da kullanılmıştır.

şehrin adı, urfalı mateos'un vakayinamesinde ermenilerin kullandığı tılmuz şeklinde geçer.

660 yılında emeviler, 750'de hamdaniler ve abbasiler arasında el değiştiren viranşehir, türkmenler tarafından son kez kurulmuş ve örenşehir adını almıştır. ancak 1258'de hülagü ve 1400 yılında da timur tarafından yağma ve büyük ölçüde tahrip edilerek viran bir hale getirilmiş ve bu haliyle osmanlı dönemine ulaşmıştır. 1517 yılında osmanlı topraklarına katılan şehir 1792'den sonra mardin'e, 1924 yılında da urfa'ya bağlanarak ilçe haline getirilmiştir.

Urfa kalesi: http://img214.imageshack.us/img214/7...lfdgf6l7tp.jpg

Kentin güneybatı kesiminde, halil-ür rahman ve ayn-ı zeliha göllerinin güneyindeki damlacık dağı üzerindedir. doğu, batı ve güney tarafı kayadan oyma derin savunma hendeği ile çevrili, kuzey tarafı ise sarp kayalıktır.

814 yılında (abbasiler dönemi) şehir sularının yeniden inşa edilmesi sırasında kalenin de seleukoslar dönemine ait eski kalıntılar üzerine yeniden inşa edildiği kuvvetle muhtemeldir. güneydeki kayadan oyma hendeğin m.s. iii. yüzyıla ait kaya mezarlarının üzerine yapıldığı kesilmiş kaya mezarlarından anlaşılmaktadır.

kale üzerindeki seleukoslar, bizans ve islami devirlere ait çok sayıda yapı kalıntısı bulunmaktadır. selçuklular, eyyubiler, memlükler, akkoyunlular ve osmanlılar dönemlerinde çeşitli onarımlar geçiren kalenin kuzey, güney ve doğu cephesindeki duvarlarda toplam beş kitabe mevcuttur. bunlardan üçü aşınma ve kırıklardan dolayı okunamamış; diğer ikisi de akkoyunlu ve osmanlı dönemine ait olup okunabilmektedir.

kentin etrafını çevreleyen surlar 20.yy.'ın başından günümüze kadar tahrip olmuş ve yıkılmıştır. urfa şehir surlarından; harran kapısı, bey kapısı'na ait mahmutoğlu kulesi ile yer yer duvar ve burç kalıntıları günümüze kadar ulaşabilmiştir. m.s. vi. yüzyıla ait kaynaklarda geçen urfa surlarının ilk inşa tarihi bilinmemektedir.

Balıklı göl: http://img214.imageshack.us/img214/7...nliurfa8ed.jpg

Aynzeliha ve halil-ür rahman gölleri olarak da anılan, urfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve ibrahim peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen balıklı göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile urfa'nın en çok ziyaretçi çeken yerleridir.

efsaneye göre, ibrahim peygamber, devrin zalim hükümdarı nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca, nemrut tarafından bugünkü kalenin bulunduğu tepeden ateşe atılır. ancak ilahi bir emirle, ateş suya odunlar da balığa dönüşür. hz. ibrahim bir gül bahçesinin içersine sağ olarak düşer. hz. ibrahim'in düştüğü yer halil-ür rahman gölüdür. rivayete göre nemrut'un kızı zeliha da ibrahim'e inandığından kendisini onun peşinden ateşe atar. zeliha'nın düştüğü yerde de aynzeliha gölü oluşmuştur. her iki göldeki balıklar halk tarafından kutsal kabul edilerek yenilmemekte ve korunmaktadır.



birmutluluk 20-04-2008 11:00 AM

Ynt: şanlıurfa...
 
gitmek isttediğim yerlerden biri ne zaman kısmet olur tabi bilmiyorum

red_line 27-06-2009 08:31 PM

Cevap: şanlıurfa...
 
ben gittim balıklı göle ufakken..hatta balıkları elimle yakalamaya çalışınca sudan çıkınca tahtaya dönüşüyo demişlerdi :D bu arada dünyanın ilk üniversitesi urfada kurulmuş duyduğum kadarıyla

Su_Duru 27-06-2009 09:01 PM

Cevap: şanlıurfa...
 
Canim paylastigin icin tesekkur ederim..ben bu yilki tatilimi gunedoguda gecirecegim...ve bunlarin arasinda tabiki sanli Urfaya gidicegim..daha once hic gitmedim, aslinda gidecim zaman dogru zaman degilmis cok sicak olur diyorlar..biz bilemedik ve iznimizi almis olduk...insallah cok guzel bir tatil olur


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:19 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.