Beni Yavaşlat Allahım Zamanın sonsuz görüntüsüyle hızımı azalt!... Bir çiçeğe bakmayı, iyi bir kitaptan birkaç satır okumayı anımsat…. Yağmurda ıslanmayı … Sevdiklerime sevdiğim gibi bakmayı hatırlat.. Bazen hepimizin ihtiyacı olan şeydir yavaşlamak. Ruhumuzu dinlendirmek için sakin limanlar ararız. Herkesin kendine özgü yavaşlama yöntemleri olduğu gibi genellikle sessizliğe ve sukunete sığınırız. Ben de ne zaman doğayla baş başa kalsam, ne zaman uzaklara baksam yavaşladığımı hissederim. Belki doğanın o telaşsız, sakin, durağan hali.. Belki de birbirinden farklı boyutta ve farklı renkte olan o kadar çok şeyin, birbirini o kadar güzel tamamlamasıdır beni etkileyen. Kim bilir ? Belki de günlük hayatta birbirine benzemeye çalışmanın, her şeyi aynı renge boyamak gibi başkası olmaya çalışmanın verdiği yorgunluğu, doğa da ki uyumun verdiği o güzel dersi izleyerek çıkarıyorum. Hiç acelesi yok gibidir, her şey belli bir düzen içinde sakin ve sessizce değişir. Ne ilginç ? Çevreme bakıyorum… Renkler birbirine hiç benzemediği halde birbirini ne kadar güzel tamamlıyor. Çevremizde olan her şeyin şekli birbirinden farklı iken ne kadar güzel duruyor farklılıkları. Sanki doğa bize bir ders veriyor gibi. Oysa hep şikayet ettiğimiz ve bizi en çok yoran şey değil midir farklılıklar? Herkese onca tepkiyi bizim gibi olmadığı, düşünmediği ve bize uymadığı için göstermedik mi? Hatta sevgimizi bile şartlara bağlamadık mı? İnsanları istediğimiz gibi oldukları, davrandıkları için sevmedik mi ? İşte böyle dostlar!... Farklılıklar vs… derken gün içinde bir koşuşturmacadır sürer gider… Ve bu koşuşturmaca içinde söyleyiveririz… Beni yavaşlat Allah’ım!.. Hızımızı arttırdıkça zamanın hızını hissetmeye başladık. Hatırlıyorum da çocukluğumda zamanı bu kadar hissetmemiştim. Sanırım o zamanlar geçmiş ya da gelecek zaman kavramlarımız bu kadar gelişmemişti. Hatta gelecek zaman kavramımız olmadığı için isteklerimizin hemen gerçekleşmesini bekliyorduk. Etkinliklerimiz, düşüncelerimiz, duygularımız ve davranışlarımız şimdiki zamanda gerçekleşiyordu. Şimdiki zamanda yaşadığımızdan olsa gerek beni yavaşlat Allahım!! şeklinde bir dileğimizde olmuyordu. Gerçi şahsen ben, annem eline sopayı aldı mı zaten yavaşlıyordum J. (şaka şaka..) Evet buldum.. Çocukluğumuzda şimdiki zamanda yaşadığımız için olsa gerek beni yavaşlat Allah’ım!.. demiyorduk. Sonuç olarak … Aslında toplumlar orkestra gibidir. Birbirinden farklı enstrümanlar, kendine özgülüklerini kaybetmeden birbirini tamamlar ve müzik yaparlar. O zaman asıl sorun farklılıklarımız değil, farklılıklarımızı nasıl bir uyum içinde birbirimizi tamamlamak için yönetebileceğimizdir. EVET!... Zaman zaman yavaşlayarak… Daha sevecen, hoşgörülü, iyimser, güvenli, ilgi ve sevgi göstermeyi, taktir etmeyi bilen, az eleştirip çok öven, dostluğa, yardımseverliğe öncelik veren. Daha iyi uyuyan, daha iyi gören, daha iyi düşünen.. Yürekten seven ve sevilen. Düzenli ve dengeli beslenip, egzersizi hayatının bir parçası yapan. Stresi az, keyfi bol, zinde ve formda bir hayatla, daha mutlu olur, daha geç ve daha genç yaşlanırız. Değil mi? Gerekiyorsa!.. Hayatın tadını çıkarabilecek şekilde beni yavaşlat Allah’ım!... |
Cevap: Beni Yavaşlat Allahım hayatı ıskalamadan,yakalayarak yaşasak.. |
Cevap: Beni Yavaşlat Allahım Hoş bir yazı emeğine sağlık... |
Cevap: Beni Yavaşlat Allahım teşekkür ederimmm |
Cevap: Beni Yavaşlat Allahım Gerekiyorsa!.. Hayatın tadını çıkarabilecek şekilde beni yavaşlat Allah’ım!... teşekkürler sevgiyle kaldıksapkal89 |
Cevap: Beni Yavaşlat Allahım Ne guzel yazmissin .Uygulamak cok onemli |
Cevap: Beni Yavaşlat Allahım Çok güzel bir yazı eline sağlık. |
Cevap: Beni Yavaşlat Allahım Ellerine yüreğine sağlık. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:34 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.