Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Uyarılar

terapi öyküleri

Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Makaleleri ve Yazıları terapi öyküleri Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Terapi Öyküleri VESVESENİN KISKACINDAN KURTULUŞ (Panik Atak) Bir sabah uyandım hayatım değişti demiyorum , çünkü yıllardır bu benimle yaşıyor ; onu ben yaşatıyordum. Bunun farkına yeni varıyorum.Yılardır hastalıklı biri gibi göründüm ve ben de artık kendimi böyle kabullenmiştim. Hep bulantı ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Makaleleri ve Yazıları telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Makaleleri ve Yazıları nerededir kimdir Üyelerin Makaleleri ve Yazıları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hipnoz Üyelerin Makaleleri ve Yazıları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Makaleleri ve Yazıları kuantum düşünce kitap haberi

terapi öyküleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22-01-2008, 08:19 PM   #1 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart terapi öyküleri

Terapi Öyküleri


VESVESENİN KISKACINDAN KURTULUŞ (Panik Atak)

Bir sabah uyandım hayatım değişti demiyorum , çünkü yıllardır bu benimle yaşıyor ; onu ben yaşatıyordum. Bunun farkına yeni varıyorum.Yılardır hastalıklı biri gibi göründüm ve ben de artık kendimi böyle kabullenmiştim. Hep bulantı ,çarpıntı ,ağrı, ve halsizlikle hayatımın uzun bir bölümünü geçirdim. Belli saatlerde gelen , gün içinde belli aralıklarla süren , beni herkesten kaçıran, kendi içime kapanmama sebep olan bir kıskacın içine giriyordum. Bir yılın yarısını doktor , hastane ve acil servislerde geçiriyordum. En güzel günlerim cehenneme dönmüştü. Bu yüzden de hep tedirgindim, hep vesveseli ,hep kaygılı ,açıkçası ben hep hastaydım. Ölmekten korkuyordum , sevdiklerimi kaybetmekten… Bunları düşündükçe korku korkuyu getiriyor ve kalbim hızla çarpmaya başlıyordu. Evet, kalp krizi geçiriyordum ; eyvah ölüyordum , ölmek bu muydu! Ne kadar sürdüğünü hatırlamıyorum ama beni yaşamdan koparıyordu. Ardından da bir sonrakini beklemeye başlıyordum. Hayatım bir kısır döngü içine girmişti. Her gün krizler, beyin kanamaları geçiriyor ,atak geçtiğinde ise aslında bir şey olmadığını görünce “kesinlikle kanserim işte” deyip bu defa da bu düşünceyi beynimde yüceltiyordum. Vesveseler beynimde uçuşuyordu. Beynim dolu olunca da ne ses duymak ne kimseyi görmek ne de konuşmak istiyordum. Herkese , her şeye sinirleniyor, sürekli kendimi dinliyor , takıntı ve yeni vesveseler üretiyordum. Bütün bunların sonunda nefes alamıyor, boğulacak gibi oluyordum. Aynı anda hem ateş basıyordu hem de titremeye başlıyordum. Haber ve korku filmi izleyemez ;hastaya cenazeye gidemez, birinin derdini dinleyemez hale gelmiştim. Çünkü gördüğüm ve duyduğum her şeyden kendime pay çıkarır olmuştum. Ta ki psikologa gidene kadar.

Psikologa gitmeyi bana doktorum önerdi. Açıkçası bu kararı çekinerek ama bir o kadar da kolay vermiştim. Derdimin ne olduğunu öğrenmek istiyordum. Hastaneye giderek psikologun numarasını aldım ve onu vakit kaybetmeden aradım ; ben çok telaşlıydım ama karşımdaki ses çok rahattı. Randevuyu almıştım ama günler geçmiyor , sıkıntılarım bitmiyordu. Acaba nasıl biriydi , beni nasıl iyi edecekti? Kimselere güvenemiyordum artık. Çünkü hangi bölüme gitsem her şeyim iyi çıkıyordu ama ben buna rağmen hastaydım , sanki doktorlar da bilmiyor , beni başlarından atıyorlardı.

Randevu günü gelip çatmıştı; heyecanlıydım , bir o kadar da gergin.Oysa ki günler öncesinden sıralamayı yapmıştım kendi kafamda ne konuşacağıma dair , ama şimdi hepsi uçup gitmişti ; nereden başlayacaktım.Neyse odaya girdim, önce tanışma faslıyla geçti.

Ruhsal ve bedensel yapının bizim için ayrı ayrı önemli olduğunu ve durumumun zamanla ve benim çabamla düzeleceğini öğrendim. Psikolog benden “acaba”larımın notlarımı tutmamı ve atağın geldiği anda ne gibi değişiklikler yaşadığımı yazmamı istedi.Seansları kaçırmıyor hatta zamanından önce gidip kapıda bekliyordum. Kapının önüne bir kedi yavrusu gibi sokuluyor ,tanıdık birini görmemek için adeta yerin dibine giriyordum.

Haftalar geçiyordu ve bende bir değişiklik yoktu, ben hep aynı bendim. Ümidim gün geçtikçe kırılıyordu, korkuyordum. Korkumun korkuyu doğurduğunu fark ettim sonra. Bunu anlayınca azmederek , ben bunu başaracağım diyerek bu yola başladım. Psikologun söylediklerini eksiksiz uyguluyordum, söylediği kitapları okuyordum.Günlükler tuttum.

*Sağlıklı bir mekanizmanın yanlış yerde harekete geçtiğini ,yaşadığım tüm bedensel değişikliklerin aslında yükselen adrenalinden kaynaklandığını öğrendim.

*Vesvese listesi yaptım.

*EKG sonuçlarımı dolaplara astım, onlara her baktığımda sağlıklı olduğumu anladım.

*Bu arada doktor ya da acile gitmeyi durdurdum.

*Olumlu ve güzel özelliklerimi görüp listeledim.

* “Evet ve HAYIR” ı nerelerde kullanacağımı öğrendim.

*Vesveselerin yapısını öğrendim.

*Zaman istemeyi , tartışırken erteleme hakkımı kullanmayı öğrendim.

*Başkasının düşüncesini kontrol edemeyeceğimi anladım.

*Alışverişe yalnız çıkmayı, yalnız başına evde kalabilmeyi başardım.

*Kitap okumayı, kendime ve aileme zaman ayırabilmeyi ve en önemlisi de yaşamı ve insanları sevmeyi öğrendim.

*En önemlisi de hala kabullenmeye çalıştığım ölümün de hayat kadar doğal olduğu gerçeği.

Daha yazamadığım ama hayatımda değiştirdiğim bir sürü şey daha var.Sizler de benim yaptıklarımı yapın; acılarınızı ,hayatınızdaki karmaşaları kendi başınıza çözemiyorsanız çekinmeden bir uzmana başvurun. Bunu unutmayalım ki vesvesesiz insan yoktur. Hatta ben kendimi şanslı buluyorum ; eğer bu sıkıntılarım olmasaydı bir çok yanlışımı bilmeden yaşayıp gidecektim.


alıntıdır http://benveoteki.com/index.php?opti...d=55&Itemid=89

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 22-01-2008, 08:20 PM   #2 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: terapi öyküleri

BEN ve PANİK ATAK

Panik atakla 2006 yılında tanıştım.Hayatıma girmesi bir kasırga gibi oldu.1 Haziran günü yataktan kalkamamakla başladı.Kendimi bir an hastanede bulmuştum.Bir anda yataktan çıkamaz hale gelmişti hayatım.Düğünüme 3 ay kala böyle bir şeyin başıma gelmesi beni çok korkuttu.Günler geçiyordu ve ben doktorların vermiş olduğu ilaçları kullanmaya başladım.İlaçların kullandıkça sanki daha çok yerin dibine batıyordum.Her gün beyin kanaması her gün kalp krizi geçiriyordum sanki.

Bu arada düğünüm olmuştu.Ve ben ilaçlara tam 5 ay devam ettim.Beş ay sonunda ilaçların da vermiş olduğu kendimi iyi hissetme duygusuyla bu mücadeleyi yendiğimi sanarak ilaçları bıraktım.İlaçlarımı bıraktıktan sonra yaklaşık bir yada iki ay sonra başladığım yere geri döndüm.Bir gün 1 Haziranda yaşadığım sıkıntıyı mide bulantısı baş dönmesi,çarpıntı,titreme yeniden üzerime gelmeye başladı.Günler geçtikçe tekrar tekrar yaşamaya başladım.O kadar çaresizdim ki “neden ben?”sorusuyla kıvranıyordum adeta.


Sonra bir gün bir vesile ile psikologumla tanıştım.İlk önce terapinin ne kadar işe yarayabileceği konusunda kaygı

doluydum.1.seans 2.seans 3.seans hep böyle soru işaretleri ile geçiyordu benim için.Bir yandan yapmam gereken şeylere adapte olmaya çalışırken bir yandan da acabalar hep beynimi

kemiriyordu.Yaşam o kadar anlamsızlaşmıştı ki evliliğimin ilk günlerini kabus gibi geçiriyordum.


Önce Panik atağın ne olduğunu anlamaya çalıştım.Ama bu süreç hiç kolay olmadı.Sanki her gün ölüm fermanım yazılmışçasına son günümmüş gibi tedirgin bir ağ örmüştü her yanımı.Panik atağın ne olduğunu öğrenmek gerçekliğinin ölümle ilgili bir bağlantısı olmadığını bilmek bile biraz olsun içimi rahatlatmıştı.Tabi ki bende tüm panik ataklar gibi atak zamanında bu mantığı kullanmayı ilk önceleri hiç başaramadım.Çünkü o an ölüp ölüp diriliyorsunuz.Üzerinizden bir kamyon geçmiş gibi oluyor.Kalbiniz sanki duruyor beyninizden ılık ılık kanlar akıyor, eliniz ayağınız tutmuyor,nefesiniz daralıyor,kalbiniz yerinden çıkacakmış gibi çarpıyor.Bunları belki binlerce kez yaşadım.Belki defalarca acile gidip testler yaptırdım.Hiçbirinde de vücudumda herhangi bir rahatsızlığa rastlanmadı.Ama bunu kabullenmek istemiyordu beynim.sürekli diretiyordu.”Sen hastasın bugün öleceksin bugün son günün acı çekerek öleceksin. ” hep bunları fısıldıyordu bir yandan.Sonradan bunu benliğimin söylediğini öğrendim.Benlik bir sinema ekranı gibi bütün gün bana bu olumsuzlukları yansıtıp beni kandırmaya çalışıyormuş meğerse.Bunu öğrenmem bile ataklarımı biraz olsun azaltmıştı.Sabırlı olmam gerektiğini öğrendim ve zor da olsa sabretmeye çalışıyordum.Bu süre içerisinde psikologumun vermiş olduğu alıştırmaları yapmaya başladım.


Ölüm korkusunun beynimde farklı bir şekilde algılanıp vücuduma sürekli uyarı vermiş olduğunu öğrendim.İlk iki aydan sonra ataklarım belli bir düzey azalmaya başladı.Terapimi hiç ihmal etmiyordum.Psikologumun söylediklerini de yapmaya özen gösteriyordum.Bu süre zarfında hiç ilaç almadım.Bazı çok korktuğum durumlarda eskisi gibi olmasa da acile gittiğim günler de oldu.Ama bunlar parmakla sayılacak kadar aza inmişti.Kendi kişiliğimi öğrenmeye başladıkça daha da özgüven sahibi olmaya başlamıştım.Hayatla olan mücadelemin korkularımın yersiz olduğunu öğrenmeye başlayınca farklı bir pencereden bakmaya başladım.Eşimle olan ilişkim bu rahatsızlıkla birlikte bozulmuştu onun birden daha da iyi gittiğini görmeye başladım.İnsan psikolojisinin ne kadar karmaşık ne kadar inanılmaz şeylerle dolu olduğunu öğrenmeye bir benliğin vücudu nasıl etkilediğini neler yapabileceğini her şeyin beyinde başlayıp beyinde bittiğini görmeye başladım.Bunları öğrenmek inanılmaz bir şeydi.Normal insanlardan kendimi farklı hissetmeye başladım.Benliğimin her gün bana yalan söylediğini bilerek onunla karşımda bir insan varmış gibi konuşmaya başladım.Bu konuşmaları yapmaya başladığımda ataklarım biraz azalmıştı.Ancak ona karşı gelmeye başlayınca sanki benimle savaşa girmişçesine daha da üzerime geldi.Sonra bunların normal olduğunu ve benliğimle mücadele etmeye çalıştığım için kendini üstün çıkarmak için vücudu etkilemeye çalışmaya başladığını öğrenince içim rahatladı.Demek ki son demleri yaşıyormuş diyerekten daha da üzerine gittim.O bana her gün öleceğimi atak geçireceğimi hatırlatıyordu bense ona yalancı olduğunu bildiğimi söylüyordum.Beynimde iki insanın kapışması vardı adeta.Bu inanılmaz bir şey aslında.Beynin insanı nasıl komuta ettiğini öğrendim.Ve onu nasıl komuta edebileceğimi.Bir çok insan için bu saçma gelebilir.Ama bence bunları bilmeyen kişiler çok eksikler.Bazı zamanlar sabrım tükendi ve pes etmek istediğim anlar bile oldu olmadı değil.Ama eşim hep yanımdaydı.Ve her seferinde bana güçlü olduğumu pes etmemem gerektiğini hatırlattı.Ve ataklarım şu anda bitti.Ara ara heyecanlandığım zamanlar oluyor.Ama bunların süresi saniyelik.Çünkü artık benliğime ben hakimim o bana değil.Bu yüzden onun beni etkilemesine izin vermiyorum.Panik ataktan ilk önceleri nefret ediyordum.Neden beni buldu neden ben diye hep soruyordum.Ama farklı bir bakış açısıyla bakınca onun benim önüme sunulmuş bir fırsat olduğunu görmeye başladım artık.Diğer insanlardan farklı olduğumu öğrendim.Erken yaşta kişiliğimi bulmam için bana verilen bir armağan panik atak bunu görmeye başladım.Bu çok güzel bir duygu aslında.Panik atağı sevmeye başladım.


.İnsanlarla empati kurmaya başladım.Eskiden çevremdeki kişileri çok umursamıyor ve bencilce sadece kendimi düşünerekten adımlar atıyordum.Şu anda onların ne kadar değerli olduklarını anladım.Onları değerli kılan çok şey varmış aslında bunu gördüm.Çevremde bir çok kişinin aslında beni ne kadar sevdiğini gördüm; önceden bunlara gözüm kapalıydı, görmek istemediğim için görmemişim.Ama artık hayata çok farklı bir bakış açısına sahibim.Panik atakla mücadelem yaşadığım müddetçe olacak.Çok göz yaşı döktüm panik atak için.Ama göz yaşlarıma sonunda değdi.Kendimi daha çok sevmeye başladım.Hayatın güzelliklerini görmeye başladım.Bunların hepsi panik atağın değdirdiği sihirli değnek sayesinde oldu.Bir zamanlar nefret ettiğim panik atağı artık seviyorum.Çünkü milyonlarca kişi arasında seçilmiş biri olduğumu fark ettim.Eşimle aramdaki soğukluk aniden yok oluverdi.Dediğim gibi panik atak aslında aniden hayatımı değiştiren bir sihirli değnekti.Ve ben bunu sabrım sonucu gördüm.Tüm panik atakla tanışmış olan kişilere seslenmek istiyorum bende ondan nefret ediyordum.Ama görmem gereken şeyleri görünce onu artık çok seviyorum.Bana psikologum “Panik atağı çok seviyorum” dediğinde yüzüne şaşkınlıkla bakmış “bense nefret ediyorum “ demiştim.Ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyorum.Ben ilaçsız beynimle bunu yendim.Yani benliğimin vücudumu yanlış yönlendirmesini.Beynimde oluşan yanlış olumsuz düşünceleri öğrendim ve onları düzeltmek için azmettim.Hala daha benliğimle konuşmaya devam ediyorum.Artık onun sesi eskisi gibi değil.Beni etkileyemiyor.Sesini kıstık çünküJ.Hayatım boyunca da konuşmaya devam edeceğim.Yaşamın gerçeklerini görmek çok güzel bir duygu.Eminim benim gibi sizde buna sahip olabilir ve panik atağın dezavantajken avantaja dönüştürebilirsiniz.Emin olunki bu sandığınız gibi imkansız değil.Bende imkansız diye düşünüyordum çünkü.Hastalandığım ilk günün üzerinden 1 yıl geçtiği gün benim terapim bitti.Ve ben bir yılkinden çok çok daha iyi ve bambaşka bir kişiliğe sahip bir insandım.Buradan yanımda olup bana bu konuda destek olan eşime teşekkür ediyorum.Ayrıca en büyük teşekkürü de bana doğru yolu bulmamda ve bu rahatsızlığı yenmemde inanılmaz emeği olan Dilek Hanım’a sonsuz kez teşekkürlerimi sunuyorum.


Bunları okuduktan sonra bir umut ışığı oluşacak içinizde sonra bir atak geçirince burada yazanları unutacaksınız.Korkularınız yeniden başlayacak (Bunları çok iyi biliyorum bende aynılarını yaşadım) Sizden tek ricam bu yazdıklarımı tekrar tekrar okuyun.bir hafta arayla okuyun bir ay arayla okuyun ama okumaya çalışın.Şundan emin olun ki bir gün siz de panik atağı çok sevecek ve bir gün siz de diğer insanlardan farklı olduğunuzu hissedeceksiniz.Beyninizle ilgili gerçekleri öğrendikçe ona hakim olmaya başarınca sizde harika bir duyguyla yaşama bakacak , farklı gözlüklerle hayata görmeye başlayacaksınız.

Unutmayın her şey beyinde başlar ve beyinde biter….

alıntıdır http://benveoteki.com/index.php?opti...d=55&Itemid=89
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 22-01-2008, 08:22 PM   #3 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: terapi öyküleri

Başımdaki Kitleyse , İktidar Kimde?(Kanserin Günlüğü)

Nisan 2004

İlk işaret…İlk sancı…Adı belirsiz,şiddetli…Her saniye artıyor şiddeti.Oysa hiç önemsemiyorum acıyı.Başımın üstünde önemsemediğim bir yeri var acının.

Mayıs-Ağustos 2004

Acılar nereden gelirler?Bilmiyorum!Ağrı giderek artıyor başımda,her gün daha da artan bir hırsla yerleşiyor başıma.Ümit…Gidecek,bitecek ve “iyi” olacağım!Bende kalmamalı bu ağrı! Aylardır ümitle gün geçiyor,ağrı geçmiyor.Doktora gitmeyi ihmal ediyorum.Ümide biraz daha ağrı kesici katıp ağrımın geçmesini bekliyorum.Her gün giderek artan dozda ağrıkesici içiyorum.Ağrımı geçiştirmeye çalışıyorum,geçmiyor.

Eylül 2004

Olmuyor,başımdaki ağrıların hafiflediği bile yok.Ağrı geçmiyor ve beni doktora gitme konusundaki ihmalkarlığımdan vazgeçiriyor.Nihayet galatada bir hastanede muayene için bekleyenlerdenim.Doktor sıkıntımı,şikayetimi dinliyor ve migren teşhisi koyuyor.Ancak teşhisinden emin değil ki,benden tomografi çektirmemi istiyor.Tomografinin sonucu temiz çıkıyor.Doktorum da sonucun iyi olduğunu ,ağrılarımın tipik migren ağrıları olduğunu,bu ağrıların zaman zaman nüksedebileceğini söylüyor. “Kötünün iyisi” diyerek teselli ediyorum kendimi.Teselli bir pasta kılığına girip yeğenlerimin elleriyle sokuluyor yanıma.

Ekim-Kasım –Aralık 2004

Ağrılar başlangıçta hafifliyerek bırakıyor yakamı,ilaçlara devam ediyorum.Ama…Yaklaşık iki ay sonra ağrı yeniden başlıyor işine.Doktora gidiyorum tekrar,tabib ağrılarımı normal bulup ilaçlarıma yenilerini eklemekle yetiniyor.Ağrı devleşmeye başlıyor, günden güne artıyor; öyle ki artık işyerinde duramaz oluyorum.Tek yapabileceğim ağrı kesicileri hap hap almak her gün ve sabah akşam şırıngayla ağrı kesici zerk ettirmek bedenime.Dayanamıyorum artık!

Ocak 2004

Nişantaşında farklı bir doktorun ofisinde alıyorum soluğu nihayet.Hekim , daha net bir teşhis için MR çekilmem gerektiğini söylüyor nötr bir ses tonuyla.Hemen ertesi gün MR çektiriyorum tabibin ses tonundaki nötrlüğe aldırmadan.Kanıma işleyen endişe nerdeyse beni öldürecek;bildiğim bütün duaları okuyorum arka arkaya,Allah’a yalvarıyorum : “Lütfen,n’olur temiz çıksın ,tertemiz.” Korku kök salıyor damarlarımda ama ecel korkudan korkmuyor ve sonuç:KİTLE.Ardından biopsi …Eve dönerken yapabildiğim tek şey ağlamak,ağlamak…Bir an önce evime,yuvama dönmeliyim ben,bir an önce…


14 Şubat 2004

Sevgililer günü…Ne kutlayabiliyorum bugünü ne hayal kurabiliyorum diğer insanlar gibi;artık başkayım,farklıyım. Hayatın bana verdiği en acı haber bugün geliyor bana.Doktorum Süleyman Bey çok farklı ama benimkisi gibi bir farklılık değil onunki,çok canayakın,çok samimi;durum ne iyi ne kötü diyor bana,tedavi zor geçecek diyor.Zor geçecek…Ama ben dayanmalıymışım,öyle diyor hekimim.Biraz çabalarsam tedavi sonrasında istediğimiz sonucu alabilecekmişiz.

SSK Okmeydanı…Kalabalık…Tahliller…Hiç bu kadar yoğun geçeceğini tahmin etmemiştim ki ben…İlk kemoterapi…Oldukça rahatım, ne olacağını bilememenin rahatlığı bu.Sadece miden bulanacak biraz deniyor bana.Gerçekten de sadece iki gün mide bulantısı çekiyorum ve düzeliyorum ve “kaygılarım çok şükür ki yersiz yurtsuzmuş, tabibim abartmış demek biraz” diye düşünüyorum. Oysa nerden bilebilirdim dayanmanın bir daha asla bu kadar kolay olmayacağını.

9 Mart 2005

İkinci kemoterapi…Oldukça rahatım,başım da eskisi gibi ağrımıyor.Bu arada saçlarıma şimdiden veda ediyorum nasılsa yaprak dökümüne uğrayacaklar diyerek.Herkes yeni saçımın çok yakıştığını söylüyor.Mide bulantısı,istifra günlerce…Beş gün,altı gün,yedi gün,sekiz gün…Bitmek bilmiyor.İlki gibi olsa dayanabilirdim,kesinlikle dayanabilirdim.Fakat şimdi…Başlıyor o zamanlarda karamsarlık,ağlama krizi ve umutsuzluk günleri.Ağbim bir mesajla yetişmeye çalışıyor imdadıma: “ Canım kardeşim sabret mutlu ve güzel günler seni bekliyor.Hepimiz senin yanındayız.” Hiçbir anlam ifade etmiyor bu kelimeler,hiçbirşeyin anlamı yok.

30 Mart 2005

Üçüncü kemoterapi …Bir an önce bitsin istiyorum bir yandan,bir yandan da hastane odası,mide bulantıları,kusmalar,iştahsızlık umutsuzluğumu arttırıyor.Sonra radyoterapi gelecek,nasılsa daha kolay geçecek diyordum kendi kendime bilemeyerek sonraki safhaların çok daha dayanılmaz olacağını.

18 Mart 2005

Tedavinin ikinci safhası…Kanserle Savaş Derneği’ndeyim,hastane ortamının olumsuz etkilerinden uzakta.Bir yığın tetkik yeniden…Mayıs sonunda bitecek yirmi beş seans uygulayacaklarını söylüyorlar.Hemen işe başlayacağım tarihi hesap ediyorum umutla,iki dakikada kurduğum hayale sığınıyorum.Bir an önce başlasın ve bitsin.Çabuk bitisn ki eski yaşamıma geri dönebileyim bir an önce.

Mayıs 2005


Doktor radyoterapinin daha zor geçeceğini ,tedaviyi yarıladığımızı , gayret sarfetmem gerektiğini söylüyor.Kemoterapiden daha zor olamaz diye düşünüyorum,doktorum gene abartıyor kesinlikle.Ağrı kesicilerime hiç ihtiyacım yok,rahatlık benimle,umutluyum.

Mayıs 2005 Anneler Günü

Tekrar haklı çıktı tabib, neden haklı çıkmak zorundaydı ki…Çok daha kötüyüm öncesinden;mide bulantıları ,istifralar ve ağzımda kocaman bir çöl…Hepsi,hepsi kesintisiz canlı yayın yapıyor bedenimde yirmi dört saat. Nefes alamıyorum,dayanamıyorum;isyan…Allah’ım ben sana ne yaptım,neden bana bu cezayı verdin?Neden bir başkası değil de ben ?Dışarda o kadar kötü insan varken neden ben?Dayanamıyorum ,durmadan ağlıyorum,ellerimi duvarlara vuruyorum.Allah’ım canımı al da kurtulayım,bu son gecem olsun yalvarıyorum.Evdekiler sessiz bir şekilde bana belli etmeden ağlıyorlar.Annemin en berbat anneler günü anneler günü hediyesi bu,hastalığım.

Haziran 2005

Dernekteki tedavim bitiyor,bir ay sonra düzelirim nasılsa diye ümitleniyorum; fakat yapılan muayene sonrasında ek radyoterapi seansları konuyor önüme .Tam her şey düzeldi derken ,eksik kalıyor yapbozumun parçaları.Başa dönüyoruz yeniden.Sürekli takvim,tarih hesapları yapıyorum,ancak bu hesaplarla oyalanabiliyorum.

Gözümün önüne envai çeşit yiyecek geliyor,iyileşince yiyeceğim şeylerin listesini yapıyor hayal kuruyorum.Normalde sadece çorba içebiliyorum ve sabahları da kahvaltı yerine süt içinde bisküvi.Üç aydır başka hiçbirşey yiyemiyorum,su bile içemiyorum.Bir süre sonra mercimek çorbasından tiksiniyorum.Allah’ım diğer çorbalardan da tiksinirsem ne yiyebilirim artık!Üç aydır serum yemekten bıktım,serum için damarlarımın defalarca delinmesinden,acıyla ağlamaktan usandım ben.Başka şeyler hayal etmeliyim;düğünüm ,gelinliğim,doğacak çocuğum ve iyileştikten sonraki hayatım…Hayalimi mide bulantısı kesiyor her defasında inatla,boşuna hayal kurma dercesine bana.

Bana destek olmaya gelenler beni anladıklarını söylüyorlar ama bu imkansız,bu sözcüğü ne kadar kolay söyleyebiliyorsunuz!Kızgınım onlara.Allah’ım bana dayanma gücü ver,O’na olan inancımı aklımdan hiç çıkarmıyorum.

21 Haziran 2005

Kemoterapi bitti nihayet.Bundan böyle sadece iyi beslenmeliyim,kendimi yeniden toparlamalıyım.Oysa yemek yemeğe çalışmak benim için artık bir işkenceden farksız.İki ay sonra tekrar tahliller yapılacak ,bir dizi tetkik gene…

İki ayı köyümde geçiriyorum.MR,tahliller,hepsi tertemizsin diyorlar bana gülümseyerek.Mutluluktan öte yaşadığım,telefonum susmuyor bugün.Allah’ım sana şükürler olsun dualarımızı kabul ettin!Tabib diyor ki yeni başlıyormuş her şey,dikkatli olmalıymışım ,bakmalıymışım kendime.Bundan böyle hiçbirşeyi tutmayacağım kafamda,takılmayacağım hiçbirşeye.Bu benim için ikinci bir şans,hayat benim için bundan sonra yeni başlıyor,bana verilen bu şansı en ufak ayrıntısına kadar değerlendirmem lazım şimdi.Gayret edeceğim hep bundan böyle,çünkü yaşamak gerçekten çok ama çok güzel!

Medine Çelik

Not:

Kanser ve/veya kronik hastalıklara dair psikolojik destekle alakalı dilimize çevrilmiş çok fazla eser yok maalesef.Fakat Elisabeth Kübler Ross’un “Ölüm ve Ölmek Üzerine” adlı yapıtı oldukça faydalı.

Okuduğunuz güncede de izlerini kolaylıkla sürebileceğiniz üzre ölümcül bir hastalıkla mücadele, yineleyen bir çok aşamayı içerir: yadsıma,yalıtlama,kızgınlık,depresyon,kabul ve ümit gibi.Her bir safha bir diğerinin içinde yüzünü tekrar defalarca gösterebilir.Uygulanacak terapi teknikleri ne olursa olsun ,terapistin bu safhaları tetikleyicileriyle beraber çok iyi yakalayıp gözlemlemesi ilk gereklilik olarak duruyor karşımızda.Sonrasında ise etkili ve kalıcı bir psikolojik destek ,ancak temel kaygıyı oluşturan ölümü,ölümlü oluşu,hastalığı ve belirsizliği anlamlandırabilme ve sonucunda da kabullenebilme potansiyellerinin danışanın kendisi tarafından keşfedilip geliştirilmesine katkıda bulunabilmekle mümkün.

Medine Çelik hayatın içinde,sevdikleriyle ve ailesiyle beraber ikinci şansını değerlendirmek için hala gayret sarfediyor.Zaman zaman yineleyen panik atak semptomları bile mutluluğundan,direncinden edemiyor onu.

alıntıdır http://benveoteki.com/index.php?opti...d=55&Itemid=89
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

« ben ve öteki psikolojik danışmanlık | okb ve depresyonu yendim merak ettiğiniz herşeyi sorabilirsiniz »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


terapi öyküleri

Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Makaleleri ve Yazıları terapi öyküleri Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Terapi Öyküleri VESVESENİN KISKACINDAN KURTULUŞ (Panik Atak) Bir sabah uyandım hayatım değişti demiyorum , çünkü yıllardır bu benimle yaşıyor ; onu ben yaşatıyordum. Bunun farkına yeni varıyorum.Yılardır hastalıklı biri gibi göründüm ve ben de artık kendimi böyle kabullenmiştim. Hep bulantı ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Makaleleri ve Yazıları telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Makaleleri ve Yazıları nerededir kimdir Üyelerin Makaleleri ve Yazıları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hipnoz Üyelerin Makaleleri ve Yazıları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Makaleleri ve Yazıları kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:46 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.