Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Üyelerin Makaleleri ve Yazıları (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=206)
-   -   HAYAT YAŞAMAYA DEĞER (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=1779)

PSİKO 29-07-2007 02:48 PM

HAYAT YAŞAMAYA DEĞER
 

Cinsiyet : İntihardan bahsetmeye başlayan erkekler kadınlara göre daha risklidirler. Tamamlanmış yani ölümle sonuçlanmış r girişimlerinde oran bir kadına karşılık 4 erkektir

Yaş : Özellikle beyaz erkeklerde olmak üzere yaşlılarda gençlerden daha fazladır.

Depresyon: İntihar eden vakaların % 70’inden fazlasında rdan önce bir depresif atak vardır.

İntihar ve bedensel hastalıklar :
Yapılan çalışmalara göre Öz kıyım gerçekleştirenlerin % 25-75 inde vücutsal hastalıklara rastlanmıştır. Kanser hastası erkeklerin % 50 sinin teşhis konduktan 1 yıl içinde öz kıyım ile hayatlarını sonlandırabildikleri saptanmıştır. Göğüs ve genital sistem kanseri olan kadınlarda % 70 gibi yüksek bir oranda r gözlenmiştir.
1- İntihar eğiliminin yüksek olduğu merkezi sinir sistemi hastalıkları: Epilepsi (sara hastalığı), MS (multipl skleroz), kafa yaralanması, kalp-damar hastalığı, Huntington hastalığı, demans (bunama), AIDS. Tüm bu rahatsızlıklarda depresyona yüksek bir oranda rastlanmaktadır.
2- İntihar eğiliminin yüksek olduğu endokrin sistem hastalıkları: Cushing hastalığı, anoreksiya nervosa, Klinefelter sendromu, porfiri. Bu gruptaki hastalıklarda da duygu-durum bozuklukları çok gözlenmektedir.
3- İntihar eğiliminin yüksek olduğu mide-bağırsak sistemi hastalıkları: Peptik ülser ve siroz. Her iki rahatsızlık ta alkolizm ile beraber daha çok görülmektedir.
4- İntihar eğiliminin yüksek olduğu urogenital sistem sorunları: Prostat büyümesi, hemodiyaliz uygulanması. Her iki durumda da duygu-durum bozuklukları gözlenebilmektedir.
İntihar ve psikiyatrik hastalıklar:



Psikiyatrik bir rahatsızlığı olanların olmayanlara göre öz kıyım riskinin 3-12 kat daha fazla olduğu gözlenmiştir.Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre öz kıyım gerçekleştiren kişilerin % 70 kadarında depresyon ya da alkolizme rastlanmıştır.
Depresyon: Öz kıyımın en fazla görüldüğü psikiyatrik rahatsızlık depresyondur. Özellikle hastada hafifçe iyileşmenin başladığı erken tedavi dönemlerinde ve hastanede yatıp çıkmayı izleyen dönemlerde r riskinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
Şizofreni: Ortalama % 10 oranında öz kıyıma rastlanmaktadır. Özellikle hastalığa ait yoğun belirtilerin tedavi ile azaltıldığı, kişinin işlevselliğindeki azalmanın farkında olup, depresyon el bir donem yasadığı ve daha çok hastalığın ilk yıllarında gözlenmektedir. Daha az görülen bir şekilde ise kişinin halusinasyonları kapsamında, kendisine söylendiğini düşündüğü ‘kendini at, oldur ’ seklindeki emirler nedeniyle rları gerçekleştirdikleri gözlenmiştir.
Alkolizm : Tüm r vakalarını % 20 sinden sorumludur. Öz kıyım gerçekleştirmiş alkolizmi olan kişilerin % 40 indi daha önceden öz kıyım girişimlerine rastlanmıştır. Erkek alkolik öz kıyımların kadınlara göre 4 kat daha fazla olduğu görülmüştür.
Kişilik bozuklukları: Kişinin alkol ve madde kullanımına yönelebilmesi, daha çok çevresiyle sorunlar yasayabilmeleri, sorunlarla uygunsuz şekilde bahsetmeye çalışmaları, tedavi almak istememeleri gibi nedenlerle öz kıyım girişimleri ve sonuçlandırmaları yüksek bir orandadır. Özellikle antisosyal Kişilik bozukluğunda % 5 oranında öz kıyıma rastlanmaktadır. Bu kişilerin daha öncesinde de öz kıyım tehdit ve girişimlerine yüksek oranda başvurdukları gözlenmiştir. Cezaevlerinde genel nüfusa kıyasla 3 kat daha fazla miktarda gözlenmektedir. Ayrıca sınırda Kişilik bozukluğu, narsistik Kişilik bozukluklarında da Öz kıyım gözlenebilmektedir.



İntiharın önlemesinde dikkat edilmesi gereken durumlar:

İntihardan bahseden kişiler, hayatın anlamsızlığından bahsedenler, eşyalarını dağıtmaya başlayan, içe kapanan kişilerde dikkatli olunmalıdır. Özellikle daha önceden r girişimleri olanlarda bu türden sözler önemsenmelidir. Özellikle yaşlılarda r ile ölüm daha yoğun olduğundan, yaşlılar tek başlarına bırakılmamalı, daha yakından ilgilenilerek, yataklı tedaviye başvurulmalıdır. Yakınlarını kaybedenler, eşlerinden ve işlerinden ayrılanlar risk grubu içinde olduğundan bu kişilerle irtibat arttırılmalı, farklı bir süreç hissedilirse, kişinin yakınları ile iletişime geçilmelidir. Hastaneden yeni çıkış, depresyonun ilk dönemde tedavisini izleyen aniden yaşanan bir dinginlik hissinde dikkatler kişi üzer,ne toplanmalıdır. Çevre kişiyi destekleyici olmalı, suçlayıp, yargılamamalı, kaldıramayacağı sorumluluk ve tasaları kişiye yüklememelidir. Bu durumlar aşılamıyorsa mutlaka bir psikiyatrik tedavi ve yataklı tedavi gereklidir. Unutulmamalıdır ki rlar birbirlerini tetikler ve bir çığ gibi beraberinde başka rlara da yol açar. Birbirimizi anlamaya, sevmeye ve yardım etmeye ne kadar ihtiyacımız var değil mi? Daha sağlıklı bir toplum olmak için birbirimize destek olmaya çok, birbirimize destek olmaya çok gereksinmemiz var,



WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:42 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.