Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Üyelerin Hikayeleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=194)
-   -   ben bıktım.. (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=10066)

cubba 20-06-2008 02:14 PM

ben bıktım..
 
herkese merhabalar..

madem bu bölümün adı “üyelerin hikayeleri“ ben de hikayemi anlatayım;

25 yaşındayım ve üniversite son sınıfa geçtim (kafam karışık olduğu için her şeyi karışık anlatabilirim, kusura bakmayın lütfen). Nerden başlasam, nasıl anlatsam, kaç kişiydik o zaman….

Çok utangaç büyütüldüm. Ben (ve kardeşim) hep azar işittik küçükken. Babam ve akrabalarım (baba tarafı) bize hep kızdı. Halen babamla konuşurken korkuyorum. Bazen beni cepten arıyor açarken çekiniyorum. Belki de yakın akrabalarımızın babamın hakkını yemesi bunda etkili olmuş olabilir. (çok şükür okuyacak kadar para gönderiyor babam ama eğer hak ettiğini almış olsaydı eminim altımda şuan 15-20 milyarlık bir araba olurdu!!!!) Neyse annem sağ olsun çok iyi davrandı bize. O da sert olsaydı muhtemelen psikolojik olarak çok daha ağır hastalıklar geçirirdim.

İlkokul öyle geçti işte hatırlamıyorum fazla. Sınıfın çalışkanlarındandım art56art56 bir de öğretmenin kızı bizim sınıftaydım ve ona aşıktım sung66

Ortaokul yıllarım başlarda çok başarısız ve çok sönük, utangaç geçti. Hatta sınıfta konuşabildiğim tek kız, akrabamdı (hazırlıktan sonraki sene -orta 1’de- ilk dönem karnemde 3 zayıf gelince babam sınıf arkadaşı akrabamın önünde beni çok fena dövmüştü). 2. ve 3. sınıflarda giderek dışa açıldım. Derslerim de iyi olmaya başladı. Ama yine de kendime güvenemiyordum. Hala utangaçlık, cesaretsizlik devam ediyordu. Arkadaş çevrem arasında aslan kesiliyordum, bomba espriler patlatıyordum, samimi olabildiğim hocalarla iletişimim süperdi ama diğerlerine gelince kitlenip kalıyordum.

Liseyi arkadaş çevremden tamamen uzak bir okulda ve bir şehirde yatılı okudum. Onları çok özlüyordum. Buradaki insanlar benim gibi değildi. Saçma sapan esprilere gülüyorlar, çocuk gibi davranıyorlar, çok şımarıklardı. Beni anlamıyorlardı. Beni sadece arkadaşlarım anlıyorlardı. Hepsi birlikte başka bir şehirde, ben başka bir şehirdeydim. Ben onlardan ayrılınca hepsi birbiriyle küsmüşlerdi. Ayrıca sanki hepsi beni unutmuştu. Beni aramıyorlardı. Ben telefonla arayıp ağlarken beni sanki çok fazla önemsemiyorlardı.

Yalnız kaldım ve arkadaş edinmem gerekti. Edindim de. İçime sinmeye sinmeye “kafayı yememek” için. ama 4 sene sonunda (orada da hazırlık okudum) süper arkadaşlarım oldu kiss3 yatılı okul arkadaşlıkları başka oluyor… mezun olunca bir sene öss’ye hazırlandım veeeeeeeeee ben yine tek başıma başka bir okula gittim. Orayı da sevemedim. Orada 2 sene bulundum ama okula hiç gitmedim. Bende bir şeyler vardı. Kendimi toparlamaya çalıştım ama başaramadım. Depresyona girmiştim. Hatırladığım şeylerden biri saat öğleden sonra 4-5’e kadar uyuyordum, sonra dışarı çıkıp gece 11-12’ye kadar içki içiyordum ve yanıma 5-6 tane daha bira alıp yurda dönüyordum ve sabaha kadar tekrar içiyordum. Bu kısır döngü hep böyleydi. Ağlama krizleri geçirdim. Kimse beni anlamadı. Hayat felsefem şuydu: herkes ölecek, ben de öleceğim, o zaman neden çalışayım. Gerçekten buydu. Geleceğe dair tek bir planım, hayalim yoktu. Psikiyatriste gittim. İlaçlar kullandım ama ne biliyim işe yaramadı. Son dönem bir psikoloğa gittim. Biraz etkili olur gibi oldu ama iş işten geçtiği için okuldan atıldım. Allah’tan öss başvuru formu almıştım. 1 ay kadar bir çalışmadan sonra Allah’ın yardımıyla şimdiki okulumu kazandım.

Şimdiki okuluma başlayınca 1. sınıfta hiçbir şeyi umursamadım ve sadece ders çalıştım. 1. sınıfta başarılı da oldum. Hiçbir şeyden kastım arkadaş çevresi edinmekti. Önceki üniversitede hiç arkadaşım olmadı benim. bazen birkaç gün kantinci dışında kimseyle konuşmadım. Yalnızlığın ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Bazen sırf birileriyle konuşuyum diye hiç sevmediğim insanların yanına giderdim, giderken de yanımda kola falan alırdım beni kabul etsinler diye. Her neyse şimdiki okulumda iyi çocuklar tanıdım. Özellikle bu sene. İyi çocuklar ama hiç kimse o ortaokul yıllarımdaki tadı vermiyor. Ortaokuldaki o arkadaşlarım bile… 2. ve 3. sınıf da bir şekilde bitti. Hiç ders çalışmadım. Hep bu dönem kalacam dedim ama kalmadım. Annemin duaları sayesinde sanırım. Ama bu böyle devam edemez. Yapmam gereken şeyleri yapamıyorum. Kendi kendime “bak kaç sene kaybettin, sınıf arkadaşların senden 4-5 yaş küçük, arayı kapatmak için çalış, kendini geliştir, İngilizce öğren, kpss çalış ne biliyim bişeyler yap” diyorum hep. Bunların hepsi bana teoride mantıklı geliyor. kapasitemin istediklerimi yapmama yeteceğini düşünüyorum. ama olmuyor. sanki bişeyler beni engelliyor. sanki önümde bir sis perdesi var ve görmemi engelliyor. Bir şeyler yapmam gerekli. Son 6 senedir günde 10-12 saat uyuyorum. Hep kalemi kağıdı elime alıp neleri yapmam neleri yapmamam gerektiğini büyük bir azimle yazıyorum. Ama hepsini ertesi gün unutuyorum. herşeye karşı çok dikkatsizim. bi insan eline gazete alıp bütün sayfayı okuyup manşete bakmaz mı yaaa!!!!! ama insanlar bişeyler söyleyince hemen alınıyorum. aşırı alınganım. İçimde sürekli korku, endişe stres, utangaçlık, rezil olma korkusu, güvensizlik….ben bunları 25 senedir yaşıyorum. 25 SENE!!!!! Bıktım artık yaaaaa!!!!!!!!!! Yeter !!!! bir insan (abartmıyorum) SÜREKLİ ayaklarını sallar mı yaaaa!!!!! Bu nasıl bir stres yaaa!!!!!!!!!!

Hep yakın arkadaşlarımdan yardım istedim ve bundan da bıktım. İnsanlara sürekli sorunlarımı anlatmaktan bıktım. Kendimi bir iyi bir kötü hissetmekten bıktım!! Düşüp düşüp kalkmaktan sonra tekrar düşmekten bıktım. Cesaretimin sürekli kırılmasından bıktım. Kendimi kandırmaktan bıktım. Son zamanlarda ölsem ne olur diye düşünüyorum. İntihar değil istediğim. Kaderde yazılan başıma gelir belki.

Ya ben bıktım yaaa……

aysegul_tirtil 20-06-2008 02:23 PM

Ynt: ben bıktım..
 
hoşgeldin hepsi geçecek desem yazdıklarını okuduktan sonra ilk tepkim bu oldu hepsi geçecek dedim.önemli olan bunları farketmen ve burda olman umarım telkinleri düzenli dinliyorsundur şartlanmadan dinle,emin ol burda sana destek olacak bir sürü güzel insan var.hadi bakalım güzel gelisimlerini bekliyoruz kiss3

MuminOKAN 20-06-2008 02:24 PM

Ynt: ben bıktım..
 
sn cubba yazını okudum. çok üzücü bir durum. Ewet hepsi geçecek. şimdi sen ilk önce ego ve kendine güven adlı telkinlerden istediğn müzik tarzına göre dinle. super

cubba 20-06-2008 02:35 PM

Ynt: ben bıktım..
 
teşekkürler.
umarım dediğiniz gibi olur..

ametist 20-06-2008 03:44 PM

Ynt: ben bıktım..
 
merhaba cubba,öncelikle telkinleri dinlemeni tavsiye ederim,ama bir iki hafta dinleyip,pek bi gelişme olmadığını görürsen ,yine de dinlemeye devam et.emin ol.çok faydasını görüceksin.kendine bi günlük aç ve sıkıldığında ,içinden geldiğinde o günlüğe ne yazmak istiyosan yaz.yazdıklarını başkalarının okyup yorum yapması,kaçırdığın ya da olmaz ,yapamam dediğin pek çok noktada seni tetikleyecek .kesinlikle bunun da faydasını görürsün.
başından geçenleri yazmışsın,yaşadıklarını hafife almak için söylediğimi düşünme ,üzücü durumlar bunlar cidden.babanın ve çevrenin size çocukluktan beri kızdığını hatta ilkokul arkadaşın akrabanın yanında dayak yediğini yazmışsın.cidden kötü bi durum.bak üstünden yıllar geçmiş aklından çıkarmamamışsın.dünyaya getirdiği ,onca emek verip para harcadığı,kendi canına ,evladına bunu yapmak ,psikolojisinin bozuk olduğunu,bi de büyük ihtimalle o da anasından babasından öyle gördü,biraz da yaşam onu zorlamışsa ,zarar vereceğini düşünemeden yapılmıştır.yani bilinçlice değil,yoksa niye hala senin istediğin standartlarda yaşaman için eğitimine devam etmen için niye uğraşsın ki.yani senin baban numunelik değil,bizim kuşağa kadar bizim toplumda terbiye denen kavram dayakla,rencideyle veriliyodu,şimdi şimdi biraz değişmeye başladı.yani kendi dönemimden arkadaşlarım da buna benzer pek çok olay yaşamış,ayni ailesiyle hatta bi arkadaşım okul müdürü olan babasından neredeyse her gün okulda arkadaşlarının ortasında sürekli dayak yediğini anlatmıştı .hatta başka daha garip bi örnek,tanıdıklarımdan biri babasından dayak yerdi habire,sonra dışardan biri öğretmeni,komşu,komşunun çocuğu artık kim olursa, onlardan dayak yediğinde ,babanın gidip oğluna zarar veren kimse feci şekilde dövdüğünü biliyorum.sorunlu ebeveynlerin yetiştirdikleri çocuklar dada illa ki çıkıyo.yani merak etme bu aslında çok sıradan bi durum .ama çocuklukta özellikle aile içinde yaşananlar,sosyal yaşantın için belirleyici oluyo.ayrıntısına girmek istemiyorum ama senin babandan kaynaklı yaşadığın sorunların benzerlerini ben de ablamdan dolayı yaşadım.yani tek değilsin.kendini lanetlenmiş gibi hissetme b456
bak bi sürü avantajın var,belli sıkıntılar yaşamış ilk kazandığın okulundan atılmışsın ve ailen yanında olmuş ve bu çok önemlidir bunun da etkili olduğunu düşşünüyorum,sen bu güçle,tekrar bi okul kazanabilmişsin.seni tebrik ediyorum,yani istediğinde mücadeleci olabildiğini ,kanıtlamışsın.ve ailen maddi manevi
yanında bence.son senenmişte zaten okulun bitiyo,mesleğine başlayınca, maddi özgürlüğünü elde edince,,farklı ortamlara girince , çok değişicek herşey.hiçbişey silinmez ama yaşanılanlar senin için tetikleyici olabilir,çünkü zıt olan bi çok şeyi yaşamış,bi çok kötü durumun üstesinden gelebilmişsin.en iyisini yapanilirsin,kendini karamsarlığa kaptırmadıktan sonra.

sağlıcakla kal,karamsar olma, smiliyface herşey güzel olacak inan smiliyface




sanemce 20-06-2008 05:24 PM

Ynt: ben bıktım..
 
sevgili cubba

yaşadıklarının benzeri bir hayat yaşadım bende..kolay değil evet ama azınlıkta değiliz onu biliyorum.. sen daha şanslısın ilk kazandığın okuldan atılınca ailen dışlamamış seni ve sonra tekrar kazanarak okumaya devam etmişsin. ben ilkokuldan sonra okutulmadım bile. hep birilerinin çizdiği yolda yürüdüm..onların istediği gibi oldum..baktım yine yaranamıyorsun kimseye, bu hayat benim deyip yolumu değiştirdim.. arkasını dönen, onaylamayan, dışlayan çok oldu.. destek olan da oldu tabi ama çok azdı. buna rağmen yılmadım.. 35 yaşımdayım ve liseyi geçen yıl bitirdim dışardan okudum.. öss yide kazandım inşallah, aöf okumayı planlıyorum.. seni o kadar iyi anladım ki yazdıklarından.. pes etme.. hepsi değişecek yeterki iste..
yaşam bazen zorluyor bizleri.. zorladığını düşünüyoruz.. aslında yaşadığımız her zorluk bizi daha da güçlü kılıyor..
bazen düşünüyorumda... çok sıkıntı çektim gerçekten.. birçok şeyle (gerekli gereksiz) mücadele ettim... çok yoruldum çok yıprandım zaman zaman..
filmi yeni baştan alsak ve maddi manevi bolluk içinde başlasaydım yaşama... şimdiki "ben" olurmuydum??

olmazdım...belki daha iyi olurdum ama bu denli güçlü olamazdım... çok şükür... binlerce şükür..
geçmişe değil geleceğe bak... geçmişten alacaklarını al, kalanını hükümsüzler dosyasına kaldır.. ilk başta zorlanırsın belki ama inan başaracaksın.. ben başardım diyebilirim.. arada bir yoluma çıkıyor, hayatıma müdahale etmelerine izin vermiyorum..
bizler bunun için buradayız.. paylaşıp hafiflemek, gücümüzü birleştirmek adına.. YALNIZ DEĞİLSİN..
kendine inan, güven ve kendini sev.. devamı çorap söküğü gibi gelecek..

sevgiler hismiley



Mustang 21-06-2008 09:48 AM

Ynt: ben bıktım..
 
öncelikle seni bütün içtenliğinle kendini anlattığın için kutlarım .SEnin baban benim annem bir diğerinin eşi hayatlarımızı etkilemelerine izin verdiğimiz insanlar hep olacaklar bizim yapmamız gereken bundan sonra ne kadarına izin vereceğiz.

kendini sakın bırakma hayata olumlu gözlerle bak iyi ve güzel olanı iste .Sana yapılanlarla değil senin yapacaklarınla ilgilen.Kendinin efendisi ol .Burayagelmen bile ir çok şeyi aşmana yardım edecektir.Ben burada bir kapı araladım içinden bir çok kapısı olan bir yer çıktı şimdi bütün kapıları deniyorum sanada tavsiye ederim.

Aramıza hoş geldin umarım sende aradığını bulursun. t678

brena1 21-06-2008 01:54 PM

Ynt: ben bıktım..
 
seni okadar iyi anlıyorum ki çünkü aynı şeyleri bende yaşıyor hissediyorum 21 yaşındayım kendimi bildim bileli bende bu durumdayım çok yalnızım ve kimseye bişey anlatamıyorum hiç kimseye belli etmemeye çalışıyorum bu durumumun yarattığı eksikliği en iyi işe girdiğimde hissettim insanlarla iletişim kuramıyorum birde işim gereği kendime güvenimin olması ve sosyal olmam gerekiyor şimdilik kimseye belli etmemeye çalışıyorum rahatsızlığımı ama nekadar içime kapanık olduğumu görüyor insanlar telkinlere yeni başladım biraz faydasını görür gibi oldum emin değilim ama ilerleyen zamanda derdimize derman olacağına inanıyorum bu siteyi bize sunan herkese teşekkür ediyorum

nihavent21 22-06-2008 10:52 AM

Ynt: ben bıktım..
 
Arkadaşım sana kendi trajikomik hayatımı anlatsam sanırım nasıl oldu da delirmemişsin dersin..

20 yaşıma kadar herşey normaldi(hayır aslında bu kadar anormal değildi ) emb23
Üniversite sınavımı biraz geç kazanmıştım ama istediğim bölüm olmayınca çok ciddi bir depresyon geçirdim.Hocalarla tartışmalar,akraba ve arkadaşlardan uzaklaşmalar..Neyse sonunda devamsızlıktan atıldım.Buna çok sevinmiştim.Belki de iyi giden tek şey buydu aa34
Tekrar üniversite sınavlarına girdim ve Türkiyenin en seçkin üniversitelerinden birini kazandım.Herkes şok olmuştu.Geçmişin sıkıntıları beni fazlaca ders çalışmaya yöneltmişti galiba utananadam
İşte artık hayatım değişiyor,herşey çok güzel olacak derken bir akrabam hadi gel bizde kal dedi,ben pek akıllıca bulmasam da maddi açıdan sıkıntıda olduğumuz için tamam kalayım bari dedim..Ve hayatımın en rezalet günlerine yelken açmış oldum. hismiley
Akrabamın bir kızı vardı .Gider gitmez zaten onların anormal hareketleriyle cebelleşmek zorunda kaldım.Maddi açıdan onlara bağlı olduğumu düşündükleri için başladılar beni sömürmeye..E ben de fazla dayanamadım ve tam sınav döneminde kaçıp memlekete gittim.Yani okul filan gözümde kapkara olmuştu.Zaten depresif bir tip olup çıkmıştım..
Bu arada hoşlandığım bir çocuk verdı memlekette..Aklım da hep ondaydı zaten .Hep bana yaklaşmaya çalışırdı ama ben utangaç yapımdan dolayı kaçardım zevzek gibi...Neyse aileme durumu anlattım ve derslere devam mecburiyetimiz olmadığı için önümüzdeki yıllardan itibaren sadece sınavlara gireceğim dedim.Onlar da e iyi ne halin varsa gör dediler. utananadam
Sonra tabii o hoşlandığım çocuğa ulaşmaya çalıştım.Tam evlilik hayallerinin depreştiği bir yaştı.Bütün arkadaşlarım evleniyordu e ben de hem okur hem evlenirim dedim..Ve bir arkadaş vasıtasıyla o arkadaşıma ulaştım.Fakat ulaşmaz olaydım.Çünkü arkadaşıma bana hakaret edici şekilde konuşmuş.Daha doğrusu benim arkadaş da fazlasıyla fesat olduğu için onunla alaycı bir şekilde konuşmuş ve o da bana hakaret etmiş.Bilmiyorum hala mantık kuramıyorum ama arkadaşımın ablası demiş ki bu çocuk seni görünce onu unuttu ve aslında senden hoşlandı demiş...Buyruuuuun burdan yakın 8977 En entirkalı Brezilya dizileri bile bunun yanında hiç kalır ... şaşkın

Sonra ben bir vurgun daha yemiş olmanın acısıyla iyice katmerli bir depresyon geçirdim bu defa da...Sonra önceki yıl sınavlarıma giremediğim için ikinci yıl sınav sayım ikiye katlandı ve çok da zor sınavlardı..Ben de hem depresyonla kendi başıma mücadele edeyim hem de derslerimi geçeyim (bu arada barınma sorunları,gözyaşları offff yani)
Beklenen sonuç gerçekleşti ve ben bu okuldan da atıldım..3 yıl sonra af çıktı aftan yararlandım.Bir ev arkadaşı buldum kendime ..Biraz garip bir kişilikti ama olsun ne yapalım..Derslerimi vereyim de dedim..3 ay problem çıkmadı fakat ara ara aldığı haplar dikkatimi çekiyordu..Sonra giderek tuhaf davranışları arttı ders çalışırken 2 saat durup beni seyrediyordu ve bağırarak ders çalışıyordu.Artık ben de aman of deyip ayrıldım o evden ama yine sınav zamanına rastgelmişti..Çoğu sınavımdan kaldım..Bu yıl öğrendim.. Bu arkadaşım şizofrenmiş sevincli

Eevet artık yolun sonuna geldim , bu yıl inşallah mezun olacağım ama yaşadığım şeylere dönüp bakamıyorum bile.Veya bundan sonra beni neler bekliyor bilmiyorum idea3 Yine de hayat güzel deeermişim girlhaha

Bak cubbacım şu an elinde hiç ama hiç bir başarısı olmayan bir insanım.Sefillerdeki jal val jan gibiyim.Senin yaşın daha genç..Önünde memuriyetlik sınavları filan bir sürü alternatatifin var.Aman sakın ama sakın umutsuzluğa düşme ve okulunu bitirip ekonomik özgürlüğünü kazan bir an önce.Sonrası elbet gelir.Hiç değilse başklarına bağımlı yaşamaz,onların lafları altında ezilmezsin 4897
Sevgiler...

cubba 23-06-2008 01:38 PM

Ynt: ben bıktım..
 
bu uzun ve sıkıcı hikayemi okuyan ve bana iyi dileklerini sunan herkese teşekkür ederim.

ben telkin dinlemek dışında ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. benim galiba öğrenilmiş bir çaresizliğim var. bazen kendimi süper hissettiğim zamanlarda "bir şeyler eksik" diyorum, yani bu böyle olmamalı, sonra anlıyorum ki ben mutsuz olmaya çok alışmışım ve mutlu olunca sıkıntılı oluyorum. çok saçma ama öyle işte. ama mutsuz olunca da sıkıntılı oluyorum. başarı, kendine güven, farkındalık, iç denge de böyle.

siz "ben bir çok şeyi yavaş yavaş başardım, artık eskisi gibi değilim" diyorsunuz. neleri başardınız, nereden nereye geldiniz ve bunun için neler yaptınız??



benim de başarmaya ihtiyacım var....

sanemce 23-06-2008 01:44 PM

Ynt: ben bıktım..
 
sevgili cubba

bir an da oluvermiyor. yavaş yavaş ama hızlı git çıktığın yolda. günlüklerimizi ziyaret et vaktin oldukça. değişimlerimizi paylaşıyoruz.. ilk önce düşünce biçimini değiştirmen lazım. olmazsa olmaz.. bunun için telkinleri dinle.. telaş yapma, kasma kendini.. bir anda NE YAPMALIYIM diye paniklersen hiçbirşey yapamazsın..

unutmaman gereken tek şey, çıktığın yolda başarılı olacaksın..

sevgiler hismiley

cubba 23-06-2008 02:14 PM

Ynt: ben bıktım..
 
sanemce,

ilgin için çok teşekkür ederim.. insanların, sorunlarıma karşı bu kadar duyarlı olması ve yardım etmek isteyip bu kadar hızlı cevap yazmaları çok güzell kiss3

eminim diğer insanlara yardım etmek için çalışmak seni de mutlu ediyodur. ben de insanların dertlerine derman olmak isterdim ama önce kendimi bi toplayabilsem...

sağlıcakla kal...

cubba 23-06-2008 02:24 PM

Ynt: ben bıktım..
 
ben galiba az önce kendimi eksik ifade ettim.

ben ne yapılacağını biliyorum aslında:

- içsel konuşmaları olumluya çevirmek
- pozitif düşünmek
- gülümsemek (içimizden gelmese de)
- bardağın dolu tarafını görmek
- umudumuzu kaybetmemek
- kötü yanlarımızdan çok iyi yanlarımıza odaklanmak
- kendimizi ve başkalarını affetmek
- kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek ve sevmek
- kendimizle barışık olmak.................. vs. vs....

gerekli. ama nasıl? ben bunları yaparsam baya bi toparlanacağımı biliyorum. çünkü en azından gözlemleyince mutlu,huzurlu, sağlıklı, kendine güvenen bireylerde bu özellikler göze çarpıyor. demek ki onlar bu özellikleri içselleştirmişler. yani otomatik olarak, farkında olmadan yapıyorlar.

ben de bunları içselleştirmeye çalıştım. ama başaramadım.

siz nasıl başardınız?? bunun formülü nedir??

ayba 23-06-2008 03:46 PM

ben bıktım..
 
YAŞAYARAK İNTİHAR EDENLER ...



dudaklarında incecik bi kağıt kesiği şimdi hayat

ne zaman ağzını açsan,kelimeler iki parça..

yinede susma sen kendine bu kadar uzun

çünkü kabullenmeye dönüşür bakarsın bu susmalar sonradan...

…………….

bu yazı aşkın kenarından geçmez öyle çok fazla

daha çok

kendi denizinde boğulan deniz kızlarıyla

kanatlarını hayata kaptırmış meleklerin

sebepsiz üşümelerini anlatır belki ancak bi parça …



onlar,

toprağın üzerinde durabildikleri kadar ayaklarıyla

ve yeri kavrayabildikleri kadar tırnaklarıyla

sonrada bedenlerinin yer yüzündeki ağırlığınca

hayatlarını mutlu,

varlıklarınıysa güvende sayarlar,,hep daha fazlasına uzanan avuçlarıyla..

oysa ki sen ;

toprağın karanlığından çok,suyun duruluğuna hayransındır..

onun usul usul akıp gidişine,

ve içine aldığı her şeyi,her yere kendiyle götürüşüne..

sonra açtığı yollara,

sonra damlayışına,sonra süzülüşüne

ve ardında bıraktığı izlere..

ama en çokta dokunduğu yerlere hayat veren nemine

ve yıkayan,,ve arındıran o eşsiz kudretine..

yani sen onlar gibi değilsin zorlama daha fazla sen’i

çünkü sen,

suyun ruhundan gelmişsin

tanı kendini …

yoksa,uğraştıkça onlara bir örnek benzemeye

ve çalıştıkça onlara yakın bakmaya hayata ve öyle görmeye

ışığı eksiliyor güzel gözlerinin gün gün

soğuyor bakışlarının ılıklığı

ve dudaklarındaki hissizlik,an an yayılıp duruyor sinsice tüm bedenine…

kısaca,o hayat sana hayat değil,anlasana ölüyorsun

çünkü böylede ölür insan

hayatı yaşayarak ra döndürünce…

………………

aynı hayatın içinde olup ta

kalabalığın kurallarına uymayıp kendi bildiğince yürümek,

yorgunluğunca durmak sonra,

ve sıkılınca sırtını dönmek o kalabalığa,

keyfince bakmak başka başka yerlere mesela..

onlar için hep daha büyük odalı evler,

onlar için hep daha geniş çevreler,

çok almalar,

az vermeler,

kazancı bol ilişkiler

ve hep aşılacak başka başka dağlar ve başka başka tepeler dururken,

senin soluğunu sadece içimin isteği diye alıp vermen

ve nefesini başka başka nefeslerle bölüşmen

ki onlar ciğerlerini parçalayıp dururken

senin bambaşka sıcaklıkları özlemen

hep amaçsız yaşıyormuşsun hissini verir onlara

ve hep boşuna...



bi sokak diyelim hayata örneğin,

kalabalık ama

herkesi içine sığdıran ..

güzel ama

herkese aynı rahat kaldırımlarla,,aynı ferah yollar sunmayan..

olsun varsın,,sonuçta sende işte bu sokaktasın

ve belki bazılarından daha da fazla farkındasın

varacağın yer kadar önemli

o yolda kimlerle rastlaşıp,o yolu kimlerle adımladığın..

birini görünce örneğin sen ve gördüğün gözlerine güzel dokununca bi sebepten

hani gülümsersin ya en aydınlık gülüşünü sürünüp hiç esirgemeden

ki az şey değildir gülümsemek birine içten,bilirsin

ve kolay değildir o kalabalıkta rastlaşmak öyle biriyle,

içinden dudaklarına o sıcak gülümsemeyi getirebilen,

bunu önemsersin..

işte onlar umursamaz bütün bunları,

ne karşılaşmalar,,nede gülümsenen anlar

yeterince kıymetlidir onlara

yetişmeleri gereken yerler ve tamamlanmayı bekleyen işleri kadar..

boşver ama sen aldırma

hem onlar sahip oldukları şeylerin esiridirler de aynı zamanda

ve büyülenmişlerdir elle tutulabilen şeylerin hep daha fazlasına sahip olabilme hırslarıyla..

ve zaten olmasa da olur onlara sorsan,

içe yayılan bi gülüşün sıcaklığı,

sonra ruha dokunan bi bakışın heyecanı

yada içinde aşk ve tutku filizlenmiş bi fısıltının

kulağın kenarından taa kalbe kadar akıp ulaşması,

olmasa da olur..ki oluyorsa da

zaten onlara

manasızdır…



dedim ya boşver,,

sen yine geç sevdiğin yanından yürü hayatın..

baktığın şeyleri varsın farklı görmeye devam etsin senin bakışların,

mesela

“orada üzgün bi kadın” desin onlar sadece

“ orada denize uzaktan bakan üzgün bi kadın”

ama sen yine de onun aslında bi denizkızı olduğunu bil içinden

ve onun bir gün hiç ummadığı bir anda,

bi aşktan bi yara aldığını ve onu hala taşıdığını anla..

ve sonrasında,

onun yarasının acısına dayanamadığını

ve kendi denizinde boğulmayla

böyle denizinden uzakta,,yaşayarak rı

şeçmek zorunda kaldığını

hisset,,

sessizliğin iyi bildiğin lisanıyla..



tıpkı

yağmur altında onu biyerden bi başka yere götürecek aracı bekleyen şu adamın

bir zamanlar sırtında kanatları ve tükenmek bilmeyen umuduyla

herkesin yardımına koşan bi melek olduğunu bildiğin gibi..

ve sonrasında zamanla

kanatlarından birini hayatın çalılıklarına takıp yitirdiğini

ve bunun onun canını fazlasıyla yaktığını

yinede tek kanadıyla yetişmeye çalıştıkça başkalarının yardımına

artık hayatın onu iyiden iyiye zorlamaya başladığını

ve daha fazla yükünü sırtlanmak için yaşamın

ve omuzlarında daha fazla yer açmanın çabasıyla

diğer kanadını kendinin gözden çıkartıp

kalan tek kanadını da kendinin kopartığını

ve sonrasında da zaten nasıl diğer insanlara benzediğini gün gün

ve nasıl onlar gibi gündeliğin arasında yitip gittiğini zamanla

koşuşturup durmaktan hep,

gerçek mutlulukların sadeliğini onlar gibi artık fark edemediğini

ve umutların eksilip,tükenebilen şeyler olduğunu

ve en çokta bunun ona dayanılmaz bi hüzün verdiğini

fakat çaresizliğiyle el ele

artık her şeyi görmezden gelmeye çalışarak

ben mutluyum oyununa ölümüne tutunmaya çabaladığını

yine sen bil,

yine sen gör,

ve sen duy,

ve anla

onunda hayatı bir r gibi yaşadığını …

…………………..

gözlerinin orta yerinden akan,incecik bir nehir şimdi yaşamak,

artık nereye gitsen,neye baksan hüzünlü bi su kenarındasın..

yinede böyle küskün bakma aynalara sen,

çünkü belki bir gün en çok özlediğin haline

o aksini bıraktığın aynalarda rastlarsın …



cubba 08-07-2008 02:43 AM

Ynt: ben bıktım..
 
benim hikayemi bir başkası yaşasaydı bambaşka olurdu herşey sanırım.... ama nasıl olurdu? yaşananları kıyaslayınsa acaba ben mi daha çok hata yapmış olurdum yoksa aynı hayatı yaşayan başkası mı???

ametist 08-07-2008 03:12 AM

Ynt: ben bıktım..
 
vay vay ,bu telkinler ne yaptı sana böyle .dimağın daha da aydınlanmış ,içindeki filozofu mu ortaya çıkarmaya başladın ne diyim ki bilmem blissy smiliyface
emin ol senin yerinde bi başkası da olsa çokk bişey değişmezdi bence . en iyi ihtimal ve koşullarda;belli yaşlara kadar insanların kaderleri,içinde bulunduğu şartların tekelindedir(ama hayat bu kadar bile adil değil bence)herneyse bi de istisnalar,geneli yansıtmaz.kıyaslama yaparken kendine haksızlık etme yeter

mücevher 08-07-2008 12:03 PM

Ynt: ben bıktım..
 
Nietzsche2 nin dediği gibi beni öldürmeyen şey, güçlendirir.
İnsanların başarı konusundaki farkı, hayatları boyunca başlarına gelen olaylardan kaynaklanmaz.
bu olaylara verdikleri tepkiden ve bu olaylar karşısında sergiledikleri tavırlardan kaynaklanır.
bugün toplumun önde gelen başarılı diye tabir ettiğimiz insanların hayat hikayelerini okuyacak
olursak hiç de güllük gülistanlık şartlardan gelmediklerini, bilakis, her türlü zorluğu yenerek bugünlerine
geldiklerini görürüz. Örn. sitede Zorlu'nun hayat hikayesinde günde 4 öğün yemek yediğini
bunlardan bir öğünün baba dayağı olduğunu yazdığını hatırlıyorum. Sen doğru yoldasın.
hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. bu sitede olman doğru yolda olduğunu gösteriyor bence.
zaman içinde kendindeki gelişmelere sen de şaşabilirsin.güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle sevgiler.... hismiley


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:16 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.