Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Türkçe Odası (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=267)
-   -   Kelimelerimizi oynayalım.. (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=5295)

hülyaa 24-03-2008 05:46 PM

Kelimelerimizi oynayalım..
 
http://www.resimcity.com/data/media/98/32gr.gif
akşam yatarken aklıma geldi..türkçe konuşuyoruz..ancak bir kelimenin anlamını biri sorduğunda yeterli derecede açıklayamıyoruz..evet anlamını kendimizce biliyoruz ama,açıklamasını tam bilemiyoruz..yada en azından ben bazı kelimelerde öyleyim..gün içinde kaç kere sözlüğe baktığımı hatırlamıyorum bile..yabancı dilleri öğrenmede ki gayretimizi,kendi dilimize de uygulayabiliyor muyuz acaba?dünyada ki en geçerli dil ingilizce,,diğerleri de birbirini takip eden diller..yıllarım yurt dışında geçmesine rağmen,türkçemden asla ödün vermedim,vermemde..türklüğümle ve dilimle gurur duyuyorum..ve birgün dünyamızda ki insanlar bizim dilimizi öğrenmek için,şuan bizim yaptığımızı yapıyor olacaklar..bizim bir yabancı dili biliyor olmamız bize birşeyler katıyorsa,türkçemizde evrenselleşerek dünyaya birşeyler katacak...ben buna inanıyorum..belki bu konuda biraz ırkçı gibi yaklaşıyorum ama..ne yapayım..inanın her dilde ki her insanın görüşü aynı...kim vatanını,milletini,bayrağını,dilini,dinini sevmez ki...eee bende seviyorum işte..ne var ki bunda..elbette yaşayan her canlı bizden..ama bizde ki bu uçluk niye..öyle bir hale geldik ki,artık türkçemize yabancı kelimeleri konuşurken katmak,egomuza değişik bir hava vermeye başladı..ee tabi ego şişecek ya..karşımızdaki de,vayy bu kesin yabancı dil biliyor.. diyecek ya..ehh biraz da bundan olsa gerek..her ne kadar istisnalar kaideyi bozmasa da genel anlamda böyle olduğunu düşünüyorum..bir dil,bir insan sözünü de unutmadan,kendi dilimize de gerektiği özeni gösterelim derim.. ttli3
ve bir oyun oynayalım aramızda...türkçe bir kelime yazalım..karşısına da açıklamasını yazalım..ve bu kelimeyi cümle içinde kullanalım..ne dersiniz?ben başlıyorum cilgin897

MEGALOMAN:büyüklük kuruntusuna tutulmuş kimse..
kendiyle gurur duyan ve yaptığı her işte en iyiyi yapan kimseye MEGALOMANdır diyemeyiz..

hülyaa 24-03-2008 08:10 PM

Ynt: Kelimelerimizi oynayalım..
 
bence 2.çağbayıra hiç gerek yok y789

shamanic 24-03-2008 08:51 PM

Ynt: Kelimelerimizi oynayalım.. / yaşar çağbayır ..
 
canım benim acaba sende bizim yeni yaşar çağbayır ımız mı olacaksın.. ark5



38 yılda, 246 bin türkçe kelimeye anlam kattı 25889



yaşar çağbayır sökeli emekli bir türkçe öğretmeni. ilk görev yerinde karşısına çıkan "mümzi ve temhir" kelimeleri hayatının akışını değiştirdi.

bu iki kelimenin anlamını bulmak için başladığı serüven 39 yıldır sürüyor.
13. yüzyıldan günümüze kadar türkler'in kullandıkları kelimeleri biraraya getiren çağbayır,
246 bin türkçe kelimeden oluşan 5 ciltlik 'ötüken türkçe sözlük'ü hazırladı.

sene 1968. bursa eğitim enstitüsü türkçe bölümünü bitiren yaşar çağbayır konya-ereğli-halkapınar bucağı ortaokuluna atanıyor.
atanıyor atanmasına da gittiğinde büyük bir sürprizle karşılaşıyor.

okulun adı var ama binası yok. o nedenle bir öğretmen arkadaşıyla ilkokulun alt katında iki sınıf kuruyorlar.
okulun yazışma işlerini de genç türkçe öğretmeni yaşar çağbayır üstleniyor.

bir gün bakanlık'tan "ekteki belgenin mümzi ve temhir kılınarak iadesi" yazan bir belge geliyor.
ama genç türkçe öğretmeni yaşar çağbayır "mümzi ve temhir" ne demek bilmiyor.
başlıyor elindeki sözlükleri karıştırmaya... ama nafile... yok, yok! çaresiz daktilonun başına geçip
"okulumuzda mümzi ve temhir bulunmamaktadır. bilgilerinize arz ederim" diye cevap yazıp imza için kaymakam'a götürüyor.

kaymakam yazıyı okuduğunda gülmeye başlıyor ve "deli çocuk, alttaki listeyi imzalayıp mühürlememişsin" diyor.
çağbayır böylece "mümzi"nin imzalama, "temhir"in mühürleme anlamına geldiğini öğreniyor.

işte yaşadığı bu olay hayatının akışını değiştiriyor. ve başlıyor bilmediği kelimeleri not etmeye.

fihristlere yazılan kelimeler o kadar çoğalıyor ki, bu defa bilmediği kelimeleri fişlere yazıyor sonra da bu fişleri ayakkabı kutularında saklamaya.
fişler her geçen gün çoğalıyor. yıllar sonra ev alıp taşınırken bir traktör romörkü dolusu fişle çıkıyor yola.

öğrendiği yeni kelimelerle ilgili fişlerini türk dil kurumu'na bağışlamayı planlayan çağbayır'ın bu kararı 1981 yılında milli eğitim bakanlığı
"her sınıfta türkçe sözlük alınmalı" emriyle değişiyor. idareci çağbayır 25 sınıfı için aldırdığı mehmet doğan'ın sözlüğünü yetersiz görünce de
eksikleri tamamlayan bir mektup gönderiyor yazara... 3 ay geceli gündüzlü çalışıp düzelttiği sözlük yeniden yayınlanıyor.

yaşar çağbayır 1993 yılında milli eğitim bakanlığı'ndan tarım bakanlığı'na geçiyor ve kendine ayıracak çok vakti kalıyor.
"ne yapabilirim" diye düşünürken, biriktirdiği kelimelerden bir sözlük oluşturmaya karar veriyor.

özbeklerle dil konusunda benzerliklerimizi fark eden çağbayır, ardından uygurca'ya merak sarıyor.
yabancı kaynakları 2 oğlu türkçe'ye çeviriyor. en çok tbmm kütüphanesi'nden yararlanıyor.

tam 800 kitabın fotokopisini çekiyor ve toplam 142 bin kaynaktan yararlanıyor.
kelimelerin, kökenlerini araştırıyor. ama tüm çalışması bilgisayarın yaygınlaşmasıyla yepyeni bir boyut kazanıyor.

asıl tehlike tabelalar

1998 yılında emekli olan çağbayır emeklilik günlerini fişlerini bilgisayara yazarak geçiriyor.
çağbayır o günleri şöyle anlatıyor: "fişleri bilgisayara 5 sene de ancak girdim.
fişleri bir an önce girip atmak istiyordum. çünkü ben faranjit hastasıyım ve kokusundan duramıyordum.
o fişler kutuların içinde nemlendi. kurutayım dedim ama bu defa mürekkepleri siliniyordu.

fişler bittiğinde bu defa sözlüğe köken bilgisi girmeye karar verdim. o da 3 yılımı aldı.
günde en az 8 saat bilgisayarın başından kalkmadığım için hastalandım ve fizik tedavi gördüm. omuzlarım çöktü.

bir ara öyle bunaldım ki, dışarıya çıktığım vakitlerde bilgisayarımın çalınmasını istedim ama çalışmalarımı da bir cd'ye kopyalamayı ihmal etmedim. girlhaha
ve 38 yılın sonunda sözlük basıma hazırdı. baskı için çalmadığım kapı kalmadı. bir sürü red cevabından sonra ötüken neşriyat'a benimle çok ilgilendi.

tam bir yıllık çalışmanın sonunda 5 ciltlik, 5 bin 744 sayfalık ve 246 bin sözcük içeren ötüken türkçe sözlük çıktı.
sözlükte göktürk, eski uygur, hakaniye, oğuz, eski anadolu, osmanlı, çağdaş türkiye türkçesi ile anadolu, rumeli, kıbrıs,
kerkük ağızları'nın yanı sıra osmanlıca dizin de yer alıyor. bu sözlüğün 246 bin kelimesinin sadece 55 bini osmanlıca.
10 bini de fransızca, rumca ve ingilizce'den alınmış. geriye kalan 180 bini türkçe. bu sözlükte 800 sene önce kullanılan türkçe kelimeler de var.

göktürkler'le başlayan ve günümüze kadar uzanan bir dil zenginliği. düşünün bu sadece bir öğretmenin ulaşabildikleri.
şimdi bu sözlüğü 546 bin kelime olarak genişletmek istiyorum" diyor.

sözlüğü türkçe öğretmenleri için yazdığını anlatan çağlar amacını şöyle açıklıyor:
"onlar öğrencilerine bir şeyi öğretirken istedikleri kelimeye ulaşabilsinler istedim.
ama sözlüğü dört gözle bekleyenler avukatlar oldu. özellikle mesleğe yeni başlayan avukatlar için bulunmaz bir kaynak."

gençlerin türkçe'yi kısaltarak ve yabancı sözcüklerle birleştirerek kullanmasından yakınan emekli öğretmen,
"onlar da bir gün makale yazarlarsa ne kadar yanlış yaptıklarını anlarlar. bu geçici bir durum. benim asıl hoşlanmadığım,
tehlikeli bulduğum şey tabelalar. tabelalarda dili o kadar yanlış kullanıyorlar ki, bunlarla mücadele etmek lazım."

çağbayır, türkçe ile ilgili bir noktaya daha dikkat çekerek, 1890'larda trabzon valiliği yapan hüseyin kazım kadri'nin hazırladığı azerice,
kırgızca gibi türk coğrafyasında kullanılan kelimelerin yer aldığı bir sözlüğü incelediğini ve bu sözlüğün türk cumhuriyetleriyle ilişkilerin
kesildikten sonra unutulduğunu söylüyor. çağbayır enteresan bir noktaya işaret ediyor: "rusya babil kulesi araştırma merkezi'de türk dilini araştırıyor;
ama türkçe ile ilgili en büyük çalışmayı abd yapıyor. sevincli

altay dilleri araştırma enstitüsü'nde kırk senedir çalışıyorlar. son sözlüklerini geçen yıl yayımladılar.
bir milletin varlığının dilinde gizli olduğunu biliyorlar, ata et mi verecekler ot mu, bunu anlamak için uğraşıyorlar." blook

tarihi seyir içerisinde kelimelerin anlamlarının değiştiğini söyleyen çağlar ,
"mesela "yavuz" kelimesinin kökeni "yabız"dır, kötü, fena, acımasız gibi anlamlara gelir.
ancak yavuz kelimesi bu topraklarda yavuz sultan selim ile değişikliğe uğruyor.
iranlı hükümdar uzun hasan sultan selim'e yenilir ve akkoyunlu iranlılar padişahımıza
"yavuz" lakabını takarlar. aslında selim'e acımasız demek istiyorlar ama biz bu kelimenin
anlamını değiştirmişiz. bizim için yavuz iyilik sembolü haline gelmiş.
tarihte sultan selim, yavuz sultan selim olmuş. anlamını yanlış bildiğimiz bir diğer kelime ise çocuk.

çocuk aslında 'domuz yavrusu' anlamına geliyor.

http://tbn0.google.com/images?q=tbn:...-437-623-4.jpghttp://tbn0.google.com/images?q=tbn:...imagev2nn7.jpg 25889 25889

diksiyon 28-04-2008 08:08 PM

Ynt: Kelimelerimizi oynayalım..
 
MEGALOMAN kelimesi Türkçe değildir arkadaşım.Türkçe kelimelerin ilk hecesinden sonra "o,ö" bulunmaz.Ama kelime hazinesi için fazla sözcük bilmek iyidir.

hülyaa 09-05-2008 12:33 AM

Ynt: Kelimelerimizi oynayalım..
 
sevgili diksiyon...bu konuyu zaten kapatmıştık..takip etmedin sanırım..yinede bilgilendirdiğin için teşekkür ederim..kelimeyi türkçe sözlükten bakarak bulmuştum..megoloman sözlükte geçince tabi bende türkçe olduğunu düşündüm..malum yıllarını yurt dışında geçiren biri için bu hata önemsiz sayılır artık.. sevincli


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:24 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.