Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Tartışma Fikir Telakisi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=228)
-   -   Ego Dengesi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=482)

hayatimdegisti 13-12-2006 01:34 PM

Ego Dengesi
 
Ego nedir?Ne kadar olmalıdır.Bu konuları bu başlık altında tartışabiliriz...

Ego genelde kötü anlamda algılansada aslında yokluğu da sorun yaratır.Kendine güvenli olmanın temel öğelerinden birisi dengeli bir ego'dur...


Eğer ego hiç yoksa bu sefer sorunlar ortaya çıkar.Kendinize güveniniz etkilenir.
Yok ego varsa ancak abartılı ise bu seferde pek hoş güzükmez...

Her şeyde olduğu gibi kararında olduğu sürece hayatımıza keyif katan bir duygudur...


Ego hakkında ki görüşlerimizi tartışalım yeni açılımlar yapalım hep beraber... s456

Merto 13-12-2006 03:40 PM

Ego Dengesi / Ego - Sahte Merkez, Zihnin Sınırının Ötesi adlı kitaptan
 
En önce anlaşılması gereken şey egonun ne olduğudur. Bir çocuk doğar. Doğduğunda kendisi hakkında hiçbir bilinci, bilgisi yoktur. Ve bir çocuk doğduğunda ilk olarak farkına vardığı şey kendisi değil diğeridir. Bu doğaldır çünkü gözler dışa doğru açıktır, eller diğerlerine dokunur, kulaklar başkalarını duyar, damak yiyecekleri tadar ve burun dışarıyı koklar. Tüm bu duyular dışa doğru açıktır. Doğmanın anlamı da budur. Doğumun anlamı, bu dünyaya gelmektir, dışarının dünyasına. Dolayısıyla da bir çocuk doğduğunda, bu dünyanın içine doğar. Gözlerini açar ve diğerlerini görür. Diğer siz demeksiniz. Çocuk ilk önce annesinin farkına varır. Daha sonra da yavaş yavaş kendi bedeninin farkına varmaya başlar. Bu da aslında diğerdir ve de bu dünyaya aittir. Acıkır ve bedenini hisseder; ihtiyacını giderdiğinde de bedenini unutur.

Bir çocuk şöyle yetişir: Önce sizin, ötekinin farkına varır ve sonraysa sizinle, ötekiyle kıyaslayarak yavaş yavaş kendisinin farkına varır. Bu farkındalık yansıtılmış bir farkındalıktır. O kendisinin kim olduğunun bilincinde değildir. O yalnızca annenin ve de onun kendisi hakkında ne düşündüğünün farkındadır. Eğer annesi ona gülümserse, onu takdir ederse, "Sen çok güzelsin" derse, onu kucaklayıp öperse çocuk kendisi hakkında iyi şeyler hisseder. İşte şimdi bir ego doğmuştur. Takdir,sevgi, ilgi aracılığıyla iyi olduğunu, değerli olduğunu ve bir önemi olduğunu hisseder. Bir merkez doğar.

Yalnız bu merkez yansıtılmış bir merkezdir. Onun gerçek varlığı değildir. Kendisinin kim olduğunu bilmez; yalnızca başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğünü bilir. Ve bu bir egodur; yansıma,, başkalarının ne düşündüğüdür. Şayet herkes onun bir işe yaramaz olduğunu düşünürse, kimse onu takdir etmez, gülümsemez. Böyle bir durumda da bir ego doğar: hastalıklı bir ego; üzgün, reddedilmiş, değersiz ve diğerlerinden aşağıda hissederken kendisini incinmiş. Bu da bir egodur. Bu da bir yansımadır.

Önce anne - ve anne başlangıçta tüm dünya demektir. Sonradan anneye başkaları katılır ve dünya büyümeye başlar.Ve bu dünya büyüdükçe de ego daha karmaşıklaşır çünkü birçok başka insanın daha görüşleri yansır. Ego biriktirilmiş bir olgudur, başkalarıyla yaşıyor olmanın bir yan ürünüdür. Eğer bir çocuk tamamıyla yalnız yaşarsa, hiçbir zaman ego geliştirmiyecektir. Ama bunun bir yararı olmaz. Bir hayvan gibi kalacaktır. Hayır, böyle birşey onun gerçek kendi benliğini bileceği anlamına gelmez.

Ego bir zorunluluktur çünkü gerçek olan ancak sahtesi aracılığıyla anlaşılır. Kişi onun içerisinden geçip gitmelidir. Bu bir öğretidir. Gerçek yalnızca yanılsama sayesinde anlaşılır. Gerçek olanı doğrudan bilemezsiniz. Öncelikle gerçek olmayanın ne olduğunu bilmek zorundasınızdır. Önce gerçek olmayanı tanımak zorundasınız. Bu tanışıklık vasıtasıyla gerçeğin ne olduğunu bilmek için yeterli hale gelirsiniz. Şayet siz sahteyi sahte olarak bilirseniz, gerçek üzerinize gün gibi doğar.

Ego bir ihtiyaçtır; o toplumsal bir ihtiyaç, toplumsal bir yan üründür. Toplum sizin çevrenizdeki herşeydir - siz değil ama etrafınızdaki tüm şeylerdir. Herşeyden sizi çıkarttığınızdaki şeydir toplum. Ve herkez yansıtır. Okula gidersiniz ve öğretmen sizin kim olduğunuzu yansıtacaktır. Diğer çocuklarla arkadaşlıklarınız olacak ve onlar sizin kim olduğunuzu yansıtacaklar. Adım adım herkes sizin egonuza birşeyler katar ve herkes egonuzu topluma problem oluşturmayacak hale getirmeye çalışır.
Onların derdi siz değilsinizdir.
Onlar toplumla ilgilenmektedirler
Toplum kendisini düşünür ve bu böyle de olmalıdır.
Onların önemsediği şey sizin 'kendini bilen' insanlar haline gelmeniz değildir. Onlar için önemli olan sizin toplum denen mekanizmanın yararlı bir parçası olmanızdır. Resmi bozmamalısınız.
Dolayısıyla da size toplumla uyumlu bir ego verirler. Size ahlak öğretirler. Ahlak, size topluma uyacağınız bir ego vermek anlamına gelir. Eğer siz ahlaklı değilseniz, şurada ya da burada uyumsuz olursunuz. Bu sebeple suçluları hapishanelere koyarız - hayır,yanlış birşey yaptıkları için ya da onları hapse atmakla onların iyileşeceği için falan değil! Sadece onlar uyumsuzdur. Onlar sorun üretirler. Onların sahip oldukları türden egoları toplum onaylamaz. Şayet toplum onaylarsa her şey iyidir.
Bir adam birisini öldürür - o bir katildir.
Ve aynı adam savaş zamanında binlercesini öldürür - o muhteşem bir kahraman haline gelir.
Toplum cinayetten rahatsız olmaz ama cinayetin toplum için işlenmesi gerekir.O zaman sorun kalmaz.
Toplum ahlakı önemsemez.
Ahlak yalnızca sizin topluma uymanız demektir.
Toplum savaştayken ahlak değişir.
Barış dönemindeyken toplumun başka ahlakı vardır
Ahlak toplumsal bir politikadır. Diplomatiktir. Tüm çocukların toplumla uyumlu halde yetiştirilmesi şarttır ve her şey bu kadar basittir. Çünkü toplumun ilgilendiği tek şey yararlı üyelerdir. Toplum sizin kendinizi bilmeniz gerekliliğiyle ilgili değildir.
Toplum bir ego yaratır çünkü ego istenilen yönde kullanılabilir ve kontrol altında tutulabilir.
Kişinin öz benliğiyse hiçbir zaman kontrol edilip kullanılamaz. Toplumun bir insanın öz benliğini kontrol altında tuttuğu duyulmuş birşey değildir

Çocuğun bir merkeze ihtiyacı vardır ve çocuk kendi merkezinin tamamıyla farkında değildir. Toplum ona bir merkez verir ve çocuk ta azar azar toplumun kendisine verdiği egonun kendi merkezi olduğuna ikna olur.

Ego her zaman sarsıntıdadır, her zaman beslenmenin peşindedir, yani birisinin takdir etmesi gerekir. Bu nedenledir ki sürekli ilgi talep edersiniz.

Kim olduğunuz hakkında başkalarından fikir alırsınız. Bu doğrudan bir deneyim değildir. Sizin kim olduğunuz hakkında edindiğiniz fikirker başkalarından gelir. Onlar sizin merkezinizi biçimlendirir. Bu merkez sahtedir çünkü siz kendinize ait gerçek merkezinizi taşımaktasınız. O kimsenin karışamayacağı birşeydir. Kimse ona şekil veremez.

Siz onunla beraber gelirsiniz
Siz onunla doğarsınız.

Bu demektir ki, sizin iki merkeziniz vardır. Birisi varoluşun size vermiş olduğu, sizin beraber geldiğiniz merkezdir. Bu gerçek öz benliğinizdir. Ve diğeri, toplum tarafından yaratılmış olan merkez ise egodur. O sahte bir şeydir - ve çok büyük bir kandırmacadır. Ego aracılığıyla toplum sizi kontrol etmektedir. Siz belli bir şekilde davranmak zorundasınızdır, çünkü sadece o zaman toplum sizi takdir eder. Belli bir tarzda yürümek, belli bir şekilde kahkaha atmak; belli bir tarzı, ahlakı, formülü takip etmek zorundasınız. Ancak o zaman toplum sizi takdir eder, ve etmezse de egonuz sarsılır. Ve egonuz sarsıldığında, kim olduğunuzu, nerede olduğunuzu bilmezsiniz. Başkaları size fikri verdi.
Bu fikir egodur.

Merto 13-12-2006 03:51 PM

Ynt: Ego Dengesi
 
Az önce egonun ne olabileceği konusunda fikirler içeren bir yazı paylaştım, şimdide kendi görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Ego genelde sevilmez ve dışlanır, egoist kelimesi ego dan türemiş ve üzerinde olumsuz anlamlar taşıyan bir kelimedir. Ama ego nedir gerçekten? Gereksizmidir?
Ego insanın hayatta kalmasını sağlayan duygu ve düşünceler silsilesi olarak basitçe tanımlanabilir. Hayatta kalmaya endeksli bir yapısı olduğu içinde sürekli alıcı ve endişeli bir yapısı vardır. Gereksizmidir peki? Hayır aksine gereklidir.
Egosu olmayan bir insan hayatta kalamaz, gelişim sağlayamaz, kendinden emin olamaz vb... Aynı zamanda egosunun esiri olan insan da mutlu olamaz.
Öyleyse denge buradaki önemli unsur, egoyu bilmek farkında ve kararında devrede olmasına özen göstermek gerek. Kendimize odaklı bir yaşam içine sokan egonun sebep olabileceği başkalarına zarar düzeyini iyi tespit ederek yaşamak.

Oyun bitince şah ta piyonlarda aynı kutuya konur.

Herkeze sevgiler.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:58 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.