oyun zekasi
 

* zekadan çok oyunu takip etme, buna göre sıradaki hamleleri sezerek ve tahmin ederek ona göre ne zaman ne yapacağını bilme ve yaratıcılık kombinasyonu denebilir. yani aslında zekayla çok alakası yoktur, daha çok içgüdü, tahmin ve yaratıcılıktır. özellikle oyun kurucu ve pasör oyuncularda, hemen ardından da forvet oyuncularında bulunması birincil derecede önemlidir.



söz konusu oyuncunun oyunu iyi takip ederek birkaç adım sonrasını görmesini ona göre önlem alarak ya da hamle yaparak yerinde müdahalelerle oyunda takımına avantaj sağlamasını kapsar. bu avantaj bazen hiç beklenmedik bir yere atılan pas, bazen bir anda başlayan bir ara koşu veya rakibi şaşırtacak, rakibin oyun anlayışını ve dengesini bozacak bir hamle olabilir.



örneğin bir oyun kurucunun hareketlenen forvet takım arkadaşının 2 adım sonra çapraz koşuyla nereye kaçabileceğini görmesi sayesinde boş gözüken alana bir pas atarak oraya koşmasını sağlaması ve böylece oyuncuyu kaleciyle karşı karşıya bırakması, ya da bir oyuncunun rakip ataktayken nereye pas geleceğini önceden sezip daha pas atılmadan koşarak yetişmesi ve pası kesmesi, bir forvetin karşısındaki defansı çalımlamak için özel bir yetenek gerektirmeyen



* ama hiç beklenmedik bir hamle yapması gösterilebilir.



bu tip zeka sahibi oyuncular genelde oyun kurucu olarak ortasahada görev alırlar, takımın beyni ya da oyun kurucu diye adlandırılırlar. genellikle sakin ve serinkanlı, özgüvenleri yüksek oyunculardır, öyle ki duruşları ve tavırları dolayısıyla yapmak istediklerini yapamasalar bile "düşüncesi güzel ama olmadı" şeklinde övgüler alırlar.

Kaynak: EkşiSözlük